Ömer Hayyam, çağının neredeyse en bilgesiydi.
Her alanda çok okuyup çok araştırma yaparmış ve sürekli kendisini geliştirmeye adamış. Okuduğu gibi de okutmayı da başarırmış.
Hayyamizmin ilk kuralı aydınlanıp aydınlatmaktır.
Öznel fikirleri doğrultusunda rasyonalistti; demek ki Hayyamizm rasyonalizmi de içeriyor.
Hayyamizm, entelektüel olmayı gerektirir. Yaşamın hakkını vererek, tek yaşam hakkını güzel kullanmayı gerektir.
Hayyamizm, dogmatizme yüzseksen derecelik açı ile terstir.
Hayyamizme göre, hayatta kalmayı hedef de mühimdir. Güçlü olmayı ve belli yere gelmeden de cüretkar olmamayı gerektirir.
Hayyamizm de harbilik şarttır! Söz sahibi olmak için doğru olmak esastır! Kimseye ya da hiçbir şeye eyvallahı olmamalı, tıpkı Hayyam gibi!
Hayyamizm, insanları tanımayı ve böylelikle gerçeğe yönlendirmeyi de amaçlar.
Hayyamizm, sizin düşüncelerinize zıt kimselerin sizi kendilerine uygun güzellemesini de getirir.
Asıl, sorun şu ki onun asırlar önce çözdüğü tüm problemleri, anlayamayacak kadar cahil bir toplumun ortasındayız.
Hayyam’ın asırlar öncesi çözdüğü problemlere kaldığı yerden ışımak ümidiyle.
Biliyordu bu dünyada ne işimiz olacak.
İşlediğim günahlar hep onun emriyledir
O halde cehennemde beni niçin yakacak?
Bir de diyorsun ki: Yürü iznim var!
Cihanda kudretin her yere hakim,
Beni yürüten sen, adım günahkar…
Cennet-i alâ meyhane midir?
‘Her mümine iki huri’ diyorsun,
Cennet-i âlâ kerhane midir?
Niçin haram etsin bu dünyada, akla sığar mı?
Bir sarhoş arap, devesini vurmuş Hamza’nın,
Peygamber de yasak etmis Arap’a şarabı!
Ne yapacağımı da yazmışsın önceden.
Demek günah işleten de sensin bana,
O zaman nedir o cennet, cehennem?
Hacı hoca olmuşsun kac para!
Hırka tespih post seccade guzel
Ama, TANRI KANAR MI BUNLARA?
Nasıl ölürse öyle dirilecekmiş.
Biz her an şarap ve sevgiliyleyiz;
Böyle dirilsek işimiz iş… 🙂