Milletler lâyık olduğu şekilde yönetilirler, diye çok bilinen bir söz vardır. Bu sözü insan bazlı da düşünebiliriz. Örneğin, eskiden çalıştığı yerde patronunun kaba, küfürlü ve acımasız çalışma şartlarında çalışmış birini işe alırsınız ve sizin tek bildiğiniz yöntem olan+
"insanca" yöntemini kullanır, nazik davranır ve zorlanmayacağı işler verirsiniz. İlk başta size methiyeler düzer, babam bile bu kadar anlayışlı değildi vs. şeklinde. Sonra bu güzel ortama öyle bir alışır ki, şımarır, sanki eski kötü şartları hiç yaşamamış gibi diğer çalışanları+
kışkırtmaya başlar. Bazen daha yüksek maaş almak için, bazen de istediği terfiyi henüz alamadığı için. Çağırıp konuşursunuz, istediğin pozisyon için yüksek tahsil ve yabancı dil lâzım o da sende yok ama ben senin mutlu bir şekilde çalışman için şöyle bir çözüm buldum, dersiniz+
burun kıvırır. O pozisyondaki kişinin aslında kendi kadar iyi olmadığını bile iddia eder. Yabancı dil ise o kişi için eksiklik bile değildir...yabancı misafirlerle bildiği üç kelime ve el kol işaretleriyle işleri çözebileceğine inanır. Gerçekten de inanır, asıl+
problem de budur. Artık gerçeklikle bağı da kopmuştur. Her şeyi en iyi bilen odur. Bilmem kaç şirket kurmuş, bilmem kaç kişi istihdam eden patronu bile onun kadar vizyon sahibi değildir. Sonra bir gün eski patronu, zaten tanışıklığı olan yeni patronunu ziyarete+
gelir. Ne iş hacmi, ne tecrübe ne de maddi açıdan yeni patronuyla mukayese bile edilemeyecek olan eski patronunu görünce bu şımarık, hadsiz ve her şeyi bildiğini iddia eden kişi birden eski halini alır. Kuyruğu bacakları arasına sıkıştırmış çaresiz bir köpek yavrusu+
gibi eski patronunun yanında elleri önünde bağlı ezik bir hâl sergiler. İşte bu aynı köpek eğitimi gibidir. Kırbaç yediği efendisini, ona yemek veren efendisinden üstün tutar. Buna benzer olayları iş hayatımda çok kez yaşadım. Hatta sekreterine sert ve insanlıktan+
uzak bir şekilde davranan bir patronu ikaz ettiğimde, "abi sen bunları bilmezsin bunlara yüz verirsen tepene çıkarlar" diyerek kendini savunmuştu. Şimdi, önceleri "Erdoğan için ölümüne" diye slogan atanların, altının doların yükselmesini bahane edip hadsizce tivitler+
yazdıklarını görünce hak verdim. Çünkü Erdoğan halka karşı kibir gösterisinde bulunmuyor çünkü Erdoğan 'bizden biri', çünkü Erdoğan insanca davranıyor. Ve bu kendini bilmezler kendi reel hayatlarında hayal bile edemedikleri bir şeyi yaşıyorlar. Tartışmasız, dünya liderleri+
arasında kabul edilen bir lideri eleştirerek kendilerini sanal dünyalarında yüceltmiş oldukları hissine kapılıp mutlu oluyorlar. Bu liderin tv'lerde boy gösteren prof.ların, ekonomi uzmanlarının, anıracaam deyip sözünde durmayan pek bilmiş köşe yazarlarının+
hadlerini yaptığı icraatler sonucu bildirdiğini de unuturlar ve hepsi bir yana, sözde ülkesini seven kişiler görünümünde olan bu hadsizlerin Libya, Suriye, Irak, Lübnan'da yaşananlara rağmen 'önce vatan, vatan olmazsa, dolar = 1TL olsa ne işe yarar' demek akıllarına bile gelmez.+
Kendinizi Erdoğan'ın yerine koyun, eminim ne yabancı ülkelerin ne de lâik kemalist CHPlilerin saldırıları, bizden biri sandığımız hadsizlerin seviyesiz eleştirileri kadar üzemez.
Allah kimseyi haddini bilemeyecek kadar körleştirmesin. Amin.
Allah kimseyi haddini bilemeyecek kadar körleştirmesin. Amin.
