Rütbe, statü ve zenginlik farkları herkese sahnede oynayacağı rolü gösterir. Kimisi iş adamını, kimisi hizmetçiyi, kimisi generali oynar. Oysa iç dünyada böyle bir ayrım yoktur. İçeride herkes eza ve cefa içerisinde saf bir adamdır.
Arthur Schopenhauer
Eksiksiz bir sağlıktan ve kusursuz bir bedenden kaynaklanan sakin ve neşeli bir mizaç; duru, canlı, nüfuz edici ve doğru kavrayan bir zeka; ılımlı yumuşak bir irade ve bunlara uygun olarak iyi bir vicdan, yerini hiçbir rütbenin ya da zenginliğin dolduramayacağı üstünlüklerdir.
İç dünyası zengin insan tamamen yalnızken, kendi düşünceleriyle ve hayalleriyle eşsiz bir eğlence bulur. Öte yandan ruhsuz biri sürekli kahveden kahveye, oyundan oyuna, yolculuktan yolculuğa, şenlikten şenliğe koşsa bile can sıkıntısından kurtulamaz.
İnsanlar yetenek elde etmek için ayırdıkları zamanın bin katını zenginlik elde etmek için ayırırlar. Oysa insanın mutluluğuna çoğu zaman, kişinin NEYE SAHİP OLDUĞU değil, kişinin NE OLDUĞU daha çok katkı sağlar. Zenginliğe çabalayan, en yüce zihinsel hazlara çoğu zaman ulaşamaz.
İç dünyalarının boş oluşu insanı dış hazza, her türden zevke ve sefahate sürükler. Miras zengini kimi gençlerin parayı inanılmaz kısa sürede harcayıp, savurması biraz önce bahsettiğim zihnin fukaralığından ve boşluğundan fışkıran can sıkıntısından başka bir şey değildir.
Dışsal olarak zengin bir genç, içsel olarak yoksul bir şekilde yaşıyordu. Dıştan gelen her şeyi almak isteyerek boş yere, içsel yoksulluğu dışsal zenginlikle ikame etmek istiyordu. Sonunda para bitti. İçsel yoksulluk bir de dışsal yoksulluğa yol açmıştı.
Nasıl ki en mutlu ülke az ya da çok, ithalat yapması gerekmeyen ülke ise, iç zenginliği kendine yeten ve eğlenmek için dışarıdan az ya da çok bir şeye ihtiyaç duymayan insan da en mutlu insandır. Dışarıdan alınan pahalıdır, bağımlılık yapar, tehlike getirir, bıkkınlığa neden olur
"Mutluluk, kendi kendine yetenlerindir." Aristoteles.
Normal insan, yaşamından haz alması bakımından, kendi dışındaki şeylere, mala mülke, mevkiye, karşı cinse ve çocuklara, arkadaşlara ve topluma muhtaçtır. Yaşamının mutluluğu bunlara dayanır. Bu yüzden, onları yitirdiğinde ya da onların kendisini aldattığını düşündüğünde yıkılır.
Gerçek zenginlik sadece ruhun içsel zenginliğidir. Geri kalan ne varsa, kazançtan çok bela getirir.
Büyük zihinsel yetenekler, onlara sahip olan kişileri, öteki insanlara ve o insanların uğraşılarına karşı yabancılaştırırlar. Çünkü kişi kendinde ne çok şeye sahipse, başkalarında o kadar az şey bulabilir. Başkalarının büyük hoşnutluk duyduğu bir çok şey, onun için yavandır.
Epikuros'a göre insan gereksinimleri: 1. Doğal ve Zorunlular: Beslenme ve Giyinme 2. Doğal ama Zorunlu Olmayanlar: Cinsellik 3. Doğal ve Zorunlu Olmayanlar: Lüks, Zenginlik, Şatafat, Gösteriş.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Biraz Borsa İstanbul konuşalım. Zincir uzun olabilir, sonuna kadar okursanız memnun olurum.
Hatırlarsanız, geçen hafta aşağıdaki gibi bir BİST100 grafiği bırakmıştım ve şöyle demiştim:
2) "fiyatın ortalarda bir yerde dalgalandığı, testerenin devam ettiği, yeşil-kırmızı-yeşil-kırmızı serinin oluştuğu, trendin yeşermediği yerlerde işlem almaktansa, teknik olarak anlamlı yerlerde oluşan fiyat hareketlerini bekleyip, ona göre long veya short pozisyon almalı"
3) Bu ne demek?
Şu an, aşağıdaki tarzda kırmızı düşen trend içerisinde bir DÜZELTME KALIBININ içindeyiz. Oluşan yukarı trendler kalıcı olmuyor, genelde her yükseliş satış fırsatı olarak değerlendiriliyor.
1) Dostlar, beraber adım adım, elden geldiğince açıklamalı bir XBANK analizi yapalım mı?
Hadi buyrun.
Neyle başlıyorduk? Eskiler bilir.
Bembeyaz arka planlı, sadece mumların olduğu bir fiyat-zaman grafiğiyle başlıyorduk.
Buyrun, manzara bu:
2) Her şeyden önce, fiyatın bize çizdiği sınırları biliyor olmamız gerekir.
Bankacılık endeksinin önemli seviyeleri.
Nereden dönmüş, nerede arz, talebe; nerede talep, arza galip gelmiş, önemli roller ne zaman değişmiş, ayılar boğaları, boğalar ayıları ne zaman yenmiş?
3) Arz ve talep bir varlığın fiyatını oynatan en önemli şeydir.
Talep eğer istekliyse fiyat yükselir, çünkü alıcılar her defasında o ürüne daha fazla para vermeye meyillidir.
Arz eğer yüksekse, fiyat düşer, çünkü satıcılar her defasında daha düşük fiyattan satmaya razı olurlar.
1) Sevgili takipçilerim, bugün de, eski günlerde olduğu gibi, biraz gevezelik yapayım istiyorum.
Trading'den, öğrenme sürecinizden, bu süreçteki pes etme ve mücadele etme döngüsünden, havadan ve sudan konuşacağım.
Kulak verirseniz sevinirim.
2) Şimdi, sevgili dostlar, her şeyin bazı "up" dönemleri ve bazı "down" dönemleri vardır. Bizim, çevremizdeki insanların, iş hayatımızın, trade hayatımızın, özel yaşantımızın, performansımızın. Kısacası her şeyin "up" ve "down" dönemleri mevcuttur.
3) Çoğumuz bu "up" ve "down" dönemlerin sürekli devam edeceği algısıyla ya aşırı mutlu oluyoruz, ya aşırı moral bozuyoruz.
Halbuki, tüm her şey sonunda ortalamaya yaklaşıyor, yani "mid-point" bulunuyor.
Atölyedeki mevcut iki eğitimi aynı anda almak isteyen arkadaşlara %30 indirim yapıyorum, önümüzdeki Cuma'ya (17 Haziran'a) kadar geçerli.
Paket fiyatı: KDV Dahil 4.850TL
Bu paketi alanlarla da birebir, 45 dakika telefonla trading mentörlüğü vereceğim
Bu genele yayılmış İLK VE SON indirim olacak. Bu indirimden yararlanmak için iki eğitimi de sepete ekleyip, ödeme kısmındaki kupon kodu girilen yere şunu yazın:
ikilipaket
Böylece indirim gerçekleşecek. Mentörlük için ben size ulaşacağım.
1) Herkese merhaba. Uzun zamandır bilgilendirici zincirler yapamıyordum. Kolları sıvayıp başlayayım dedim. Bu zincirde size, Smart Money dediğimiz akıllı paranın, ortalama bir retail trader’ın cebindeki parayı her defasında alabildiğini anlatacağım, buyrun.
2) Öncelikle belirteyim, zincirde kullandığım “toptancı-perakendeci” analojisi, Anna Coulling’in “Volume Price Analysis” kitabından alıntıdır. Bu kitabı tavsiye ederim. Price Action ve Hacim ilişkisini “market-maker”, yani “akıllı para” tarafından harika bir şekilde anlatıyor.
3) Başlamadan önce biraz kelimeleri masaya yatıralım. Akıllı Para kimdir mesela? Ondan bahsedelim. Akıllı Para, en basit tanımıyla, finansal ürünleri toptan fiyatına bizden alan, perakende fiyatına bize satan ve bu döngünün sürekli devam edebilmesi için ortamı hazırlayan yapıdır.
1) Bir de BTC analiziyle, Kripto tarafındaki genel manzaraya kendi bakış açımla bakayım. Bitcoin'i haftalık grafikte aşağıdaki şekilde takip ediyorum. Devasa bir takozun dibi, tarihi 29k-30k talep bölgesi ve aşağıdan gelen sağlam bir trend. ANCAK
2) BTC'deki bu bölgeler kripto piyasası için çok önemli kırılım bölgeleri. Belki de kripto piyasasının yakın 1 yıllık macerasını başlatacak yerler. Buradan bullish bir senaryo da çıkarmak mümkün, bearish bir senaryo da. Peki benim fikrim nedir?
3) Daha önce belirttiğim gibi, tarihi 29-30k talep bölgesi artık eskisi kadar güçlü değil, hikayenin yakın tarihinde ayıların net üstünlüğü var, yani psikolojik üstünlük onlarda. Buradan sağlam bir yükseliş de henüz başlamadı. Boğalar ahırdan çıkamadı.