Adil yargılanma talebi ile 238 gündür ölüm orucunda olan avukat Ebru Timtik'in ardından ne yazsak boş... Ancak Ebru Timtik’in ve 18 avukatın yargılandığı davada neler yaşandığını tüm duruşmaları izleyen bir gazeteci olarak bir kez daha yazmak gerekiyor. Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal
neden adil yargılanma talep ediyorlar?
ÇHD ve HHB üyesi avukatlara yönelik 12 Eylül 2017 tarihinde düzenlenen operasyon ile 17 avukat tutuklandı. Avukatlar hakkındaki iddianame tam 1 yıl boyunca tamamlanmadı. Bir yıl sonra avukatlar İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargıç ++
ÇHD ve HHB üyesi avukatlara yönelik 12 Eylül 2017 tarihinde düzenlenen operasyon ile 17 avukat tutuklandı. Avukatlar hakkındaki iddianame tam 1 yıl boyunca tamamlanmadı. Bir yıl sonra avukatlar İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargıç ++
karşısına çıktılar.Duruşma Bakırköy Adliyesi Konferas salonunda görülüyordu ve 5 gün sürecekti.Salon izleyici doluydu. Avukatlar duruşmaya getirilmişti. Savunmalar başladı. Avukatlar iddianamedeki iddiaları tek tek çürütürken nasıl bir avukatlık yaptıklarını anlattılar.
Başlangıçta herşey yolundaydı. Ancak duruşmaya verilen bir ara sırasında sanık sandalyesinde oturan avukatların savunmalarını yapacak avukatlarla, yakınlarıyla konuşmalarına ‘güvenlik görevlileri’ müdahale etmeye çalıştı. Avukatları darp etmeye çalıştılar. Jandarmanın saldırısı++
alkışlarla protesto edildi. Duruşmanın dördüncü gününde ise mahkeme heyeti salonun kalabalık olabileceği gerekçesiyle duruşmanın Silivri’de görülmesine karar verdi. Karar duruşmasında ise herkesin bildiği gibi mahkeme heyeti sanık avukatlar hakkında tahliye kararı verildi.
Ne mi oldu sonrasında avukatlar tahliye kararına rağmen saatlerde tahliye edilmedi. Sabaha doğru bırakıldılar. Bir gariplik olduğu belliydi. Olan tabiki olmuştu. Duruşma savcısı C.T.K., karara itiraz etmiş mahkeme aynı gün avukatlar hakkında yakalama kararı çıkarmıştı.
Sanık avukatlar Aycan Çiçek, Behiç Aşçı, Aytaç Ünsal, Engin Gökoğlu aynı gün İstanbul Barosu’nda kendileri için düzenlenen yemeğe giderken gözaltına alındılar. Avukat Selçuk Kozağaçlı ise kendisi İstanbul Adliyesi’ne giderek yaşanan hukuksuzluğu gözler önüne serdi.
Gözaltına alınan avukatlar yeniden tutuklandı. Tahliye kararını veren heyetin başkanı Kadir Alpar ve üye hâkim Serkan Baş hemen başka mahkemelerde görevlendirildiler. Bu yaşanan bile bu davanın nasıl ilerleyeceğinin göstergesiydi.
Sonrasında ise avukatları yargılayacak heyetin başkanlığına kamuoyunun yakınen tanıdığı hakim A.G. getirildi. Duruşmaların nasıl geçtiğini ise kısaca özetleyeceğim. Avukatlar duruşmalarda dinlenmediler. Jandarma avukatları darp ederken mahkeme başkanı bu duruma seyirci kaldı.
Avukatların yaptığı savunmalar sık sık bölündü heyet avukatları dinlemek yerine onlarla polemiğe girmeyi tercih ediyordu. Müdafi sayısı 3 ile sınırlandırıldı. Avukatların tüm talepleri tek tek reddedildi. İzleyiciler duruşma salonunu alınmadı.
Yargılanan avukatlar, talep ile ilgili söz istedikleri için salondan atıldı. Peşinden de avukatları savunan avukatlar salonu terk etti. Mahkeme başkanı bomboş salonda gizli tanık sorguladı. Reddi hâkim talepleri ise reddedildi.
Karar duruşmasına ise iki avukat dışındaki sanık avukatlar ve müdafileri katılmadı. Kararını açıklayan mahkeme heyeti Selçuk Kozağaçlı’ya 11 yıl 3 ay, Barkın Timtik’e 18 yıl 9 ay, Ebru Timtik ve Özgür Yılmaz’a 13,5 yıl, Behiç Aşçı ve Şükriye Erden’e 12 yıl
Aytaç Ünsal, Engin Gökoğlu ve Süleyman Gökten’e 10,5 yıl, Aycan Çiçek ve Naciye Demir’e 9 yıl, Ezgi Çakır’a 8 yıl, Ayşegül Çağatay, Yağmur Ereren, Didem Baydar Ünsal, Yaprak Türkmen 3 yıl 9 ay, Ahmet Mandacı ve Zehra Özdemir’i 3 yıl 1,5 ay hapis cezalarına mahkum etti.
İşte yerel mahkeme dinlemeden, sanıklar ve avukatları salonda olmadan gizli tanık dinleyerek, yine onlar olmadan karar vererek duruşmayı bitirdi. Sanki yangından mal kaçırıyorlardı. İnsanların hayatıyla oynamak işte bu kadar basitti onlar için. Hukukçu değilim ancak bu duruşmayı
izleyen aklı başındaki her insan yerel mahkemenin verdiği kararın herşeyi geçin usul yönünden bozulması gerektiğini bilir. Lakin bu hukuksuz karar İstinaf mahkemesinde onandı ve bu karar adalet arayan bir avukatın ölümüne neden oldu.
Adalet Bakanlığı bu dosya karşısında kör, sağır, dilsiz olmayı tercih etti. Ancak adalet birgün onlara da lazım olacak... #EbruTimtik
