2-Rahibelerin yönettiği bir okulda eğitim gördü.
Durham Üniversitesi'nde "Şark Araştırmaları" okudu. Ortadoğu üzerine lisans yaptı ve doktoraya başladı.
3-1982'de aynı okulda doktora yaparken Müslüman oldu ve Şükran Vahide adını aldı.
4-O yıllarda Ali Mermer, Diyanet müfettişiydi telefon ederek ‘Burada Müslüman olan bir kızcağız oraya gelmek istiyor. Sualleri var. Ona cevap verin.' dedi.
5-Bu telefon görüşmesinden kısa bir süre sonra Vahide Şükran TR geldi. Kafasındaki soruları sık sık Bediüzzaman ile olan anılarını anlatan ve abilerin en önemli isimlerinden birisi olan Mehmet Fırıncı’ya sordu. Sonra İngiltere'ye döndü.
6-Fakat Vahide Şükran’ın Nur Cemaatine ilgisi bu sorularla sınırlı kalmadı. Risalelerin İngilizceye tercüme edilmesine başlandığında imdada Şükran Hanım yetişti ve altı yıl tercümelere devam etti.
7-1985'te İstanbul'a yerleşti. Risale-i Nurlar üzerinde çalışmalar yaptığı için sık sık Mehmet Fırıncı ile görüşüyordu.
8-ŞÜKRAN VAHİDE bir süre sonra Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden asıl adı Mehmet Nuri Güleç olan, Mehmet Fırıncı ile evlendi.
9-Bu evlilik gerçekleştiğinde Mehmet Fırıncı 61 Şükran Vahide 40 yaşındaydı.
10- “ŞÜKRAN VAHİDE” ismini seçerek Müslüman olan MARY WELD artık Türkiye’nin en etkin dini cemaatlerinden birisi olan Nurcular arasında sözü dinlenen bir abinin eşiydi.
11- Mary Veld 61 yaşındaki eşinin etki alanından eşi Mehmet Fırıncı da eşinin İngiliz asilzadesi olmasından mutluydu. Nitekim bir röportajında kendisinden 21 yaş küçük olan eşinden bahsederken “benim eşim İngiliz asilzadelerindendir.” diyecekti.
12-Hiç kimse aradaki yaş farkını, İngiliz eşin "derin ketumluğunu" sorgulama gereği duymadı. Evlilik sonrası yaşanan savrulmaları dostlarla ayrılan yolların ne anlama geldiğini merak etmedi.
13-2006'da Mehmet Fırıncı'nın kendisi ile yapılan bir röportajda “Bediüzzaman’ın hayatta olan talebelerini kast ederek bunlar içinde kendisini en fazla yenileyebilen benim. Dünyayı geziyorum. Senede beş altı defa Avrupa'ya giderim.” Demesi dikkat bile çekmedi.
14- Asıl yazılması gerekeni çok yıllar önce Etkileşim Yayınevi'nden gelen röportaj teklifi sonrası Türkiye'de yaşayan bir İngiliz kadın, Mary Weld evinin kapısını çalan Nuriye Akman şu cümleler ile yazmıştı.
15-"Müslüman olup Şükran Vahide adını alması ve Mehmet Fırıncı'yla evlenmesi romancı yanımı kışkırtmıştı.
16-Sarıyer'deki evlerine gittiğimde Şükran Hanım'ı aşırı ketum buldum. Kurduğu cümleler çok kısaydı, geçmişine ve özel yaşamına dair pek açıklayıcı değildi.
17-Ne giyiminde ne evin döşenmesinde İngiliz asıllı olduğuna dair bir işaret yakalayabildim. Evliliği "hizmet" kolaylaşsın diye gerçekleşmişti. Bunlar bende derin bir hüzün uyandırdı.
18-Yaptığı onca değerli çalışmaya rağmen "kaybolmuş" bir insan gibi gördüm onu. Tabii bu sadece kişisel bir izlenim. İŞİN GERÇEĞİ BÖYLE OLMAYABİLİR
19- Sizler ne dersiniz bilmem ama GALİBA 61 yaşında dünya evine giren Mehmet Fırıncı'nın bu evlilik sonrası aldığı bazı kararlar “işin gerçeğini” biraz açıklıyor GİBİ...
20- Mary Weld yani Şükran Vahide Fırıncı bir gazetecinin sorduğu Mehmet Bey Nur talebesi olmasaydı ilginizi çeker miydi? sorusuna verdiği iki cümlelik cevap aslında bir çok sorununda cevabıydı:
Ne diyordu Şükran Vahide Fırıncı "Herhalde tanımazdım"
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
"15 Temmuz’da Binali Yıldırım ve Hulusi Akar da öldürülecekti"
Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden görülen Genelkurmay Çatı Davası’nda dönemin Cumhurbaşkanlığı başyaveri eski kurmay albay Ali Yazıcı, 15 Temmuz’da dönemin Başbakanı Binali Yıldırım ile Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın da öldürülmek istendiğini iddia etti.
Gazeteci Müyesser Yıldız'ın kişisel sitesinde aktardığı bilgilere göre mahkemede yaşananlar şu şekilde kayıtlara geçti:
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki duruşma salonunda devam eden davanın celsesi Mahkeme Başkanı’nın Ali Yazıcı’ya, “Sadece katılan İhsan Çağ’ı öldürmeye teşebbüs suçlamasından savunma yapman gerekiyor.” uyarısıyla başlayınca şu diyaloglar yaşandı:
Suna Akın'ın Babası Emekli Hakim Bekir Sami Akın Neden Boğularak Öldürüldü? Katiline Ne Oldu?
Annesi Ankaralı kadın terzisi Habibe Leman Şaşırmaz ile Afyonlu hakim Bekir Sami Akın’ın çocukları Türkiye’nin Filiz sahne adıyla tanıdığı Suna Akın 2 Ocak 1943’te Ankara'da doğdu
Annesi baba tarafından Arnavut, babası ise anne tarafından Çerkes olan Filiz Akın’ın babasının çocukluk aşkının peşinden gitmesi üzerine babasının prensesi olmadan büyüdüğünü anlattı yıllar sonra bir röportajına.
Anneannesi Halime Hanımın öz babası Atatürk’ün şifrecisi, üveybabası da Atatürk’ün kalem müdürüydü. Atatürk’ün kıyafet seçiminde zevkine güvendiği için zaman zaman Halime Hanımın fikrini aldığı yazılara konu oldu.
Bir röportajında "para yok, pul yok, tecrübe yok, çevre yok" diyen TÜSİAD Başkanı Orhan Turan kimdir?
İktidara yönelik eleştirileriyle çok konuşulan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan 1960 yılında Elazığ’ın Keban ilçesine bağlı Bayındır Köyü’nde üç çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. 10 yaşındayken ailesi ile birlikte İstanbul’a taşınan Orhan Turan, ilk ve orta öğrenimini Piri Reis İlköğretim Okulu’nda tamamladı. Eğitim hayatına Atatürk Erkek Lisesi’nde devam eden Turan’ın çocukluğu ve gençliği İstanbul’un tarihi semtleri Kasımpaşa, Beyoğlu, Dolapdere ve Kurtuluşta geçti.
Orhan Turan hayat hikayesini Yalıtım sektörü dergisine bakın nasıl anlatmış.
Elazığ’ın Keban ilçesine bağlı Bayındır Köyü’nde doğmuşum. İklim şartlarının çok zorladığı ve yolların üç-dört ay kar nedeniyle kapalı olmasından dolayı kasabayla ilişkinin kesildiği bir köydü. Öyle zamanlarda hasta olanlar ölüyor; sağ kalanlar, daha dirençli olanlarsa hayatlarını devam ettiriyorlardı.
KHK TV’den Ahmet Erkan Yiğitsözlü’ye konuşan AK Parti Kurucular Kurulu Üyesi ve parti programını yazan ekipten bir isim olan eski Milli Eğitim ve Kültür Bakanlarından Prof. Hüseyin Çelik kurucusu olduğu partiyi adeta bombalamış.
Bakın Hüseyin Çelik neler demiş:
"Şu anda parti devletleşmiştir, devlette partileşmiştir. Bu ülke gerçekten bir hukuk devleti değil. Kendi militan yargımızı oluşturduk. 15 Temmuz Yargısı diye Türkiye’de bir yargı oluştu. Bu aslında yargı falan değil. Bu bir çeşit İstiklal Mahkemeleri nasıl ki giyotin gibi çalıştıysa 15 Temmuz Yargısı da maalesef giyotin gibi çalışıyor."
"Biz yargının bağımsızlığından söz ediyoruz. Sadece kağıt üzerinde yazıp kendimizi kandırıyoruz. Ne yazık ki biz de kendi militan yargımızı oluşturduk. Yani geçmişte kendisi mazlum olan, Ama bugün gücü eline aldıktan sonra eğer birileri zalim kesilmişse bu korkunç bir şeydir."
2- Ümit Özdağ, Milliyetçi Hareket Partisi 8. Olağan Büyük Kongresi'nde genel başkanlığa aday olmak için hazırlık yapıyordu.
3- Ankara Kızılay’da tuttuğu çalışma ofisini karargâh olarak kullanıyordu.
4- Telefonları susmuyordu.
5- Özdağ’ın genel başkanlık koltuğuna oturmak için yaptığı çalışmalar MHP Genel Merkezi ve Bahçeli’yle irtibatlı kadrolar tarafından adım adım, adam adam takip ediliyordu.
6- Özdağ’ın Anadolu’da görüştüğü isimler anında uyarılıyor ve teşkilatlardan uzaklaştırılıyordu.
- Eşref Bitlis'in "o çocuğa sahip çıkın" diyerek koruduğu Ahmet Cem Ersever'in hayatı JİTEM - Hizbullah ilişkisindeki kilit rolü, derin Ankara'daki tartışmalı ilişkileri, kayıp arşivi, gidemediği son randevusu, en çok buluştuğu gazeteci Soner Yalçın'a söyledikleri ve söylemedikleri yıllar sonra verilen şehitlik belgesi ve acı sonu -
1- 1950 yılında asker olan babası #Kerkük asıllı babası İzzet Ersever'in görev yeri olan Erzurum’da doğdu.
2- Babasının mesleği sebebiyle eğitimini yurdun değişik yerlerinde gördü.
3- 1967 yılında #TED Ankara Kolejinden mezun oldu.
4- 29 Şubat 1968 tarihinde Salih Dilek, Muhittin Çolak, Hikmet Aytek, Bögüalp Hacıömeroğlu, Hasan Basri Öngel ile birlikte Genç Ülkücüler Cemiyetinin kuruluşunda görev aldı.
5- Ortaöğrenimden sonra Kara Harp Okuluna girdi. 1972 yılında jandarma teğmen rütbesiyle mezun oldu.
6- 1973 yılında Piyade Okulunu, 1974 yılında Jandarma Subay Okulunu bitirdi.
7- 11 Aralık 1979 tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı tarafından Mersin, Hatay, Gaziantep, Mardin, Şanlıurfa, Edirne, Kırklareli ve İzmir illerinde kaçakçılık olaylarını soruşturmakla görevlendirildi.