Falih Rıfkı Atay'ın, Osmanlı'nın son dönemini anlattığı kitabı Zeytindağı'nı tekrar okurken, özellikle Trakya ve Balkanlar ile ilgili, ilgi çekici bölümleri not almıştım.
Aşağıda bunları paylaşacağım.
Okuyanlar için hatırlama, okumayanlar için okumak için bir neden olur umarım.
II. Balkan Savaşı çıkınca (1913) Edirne'yi geri alan Enver Bey, Mustafapaşa'ya (Svelingrad) gider.
Orada, Bulgar işgali sırası saklanan Türk kızların yerini Bulgarlara söyleyen yaşlı bir adam getirirler karşısına.
Enver Bey dayanamaz ve...
*
Enver Bey'i özetleyen bir olaydır.
II. Balkan Savaşı'nda Bulgarların Edirne'den çekilmesi sonrası şehre ilk kimin gireceği gerginliğe yol açar.
Şarköy çıkarması yüzünden zaten kötü olan Fethi-M.Kemal ikilisiyle Enver'in arası daha da bozulur.
Dimetoka'da ara bulmak için toplanılır.
Atay M. Kemal'i ilk orada görür
Osmanlı, 2. Balkan Savaşı'nda Bulgarların aynı anda Yunanistan-Sırbistan-Karadağ-Romanya ile savaşması sayesinde Edirne'yi geri aldı.
Veliaht Yusuf İzzettin Edirne'yi ziyarete giderken Falih Rıfkı ile görüşür. Balkan Savaşı hezimetinin nedeni ve önleme fikriyle hayret uyandırır!
Falih Rıfkı'ya göre, Balkan Savaşı'nın kaybı ve Rumeli'nin elden çıkışı İstanbul'da çabuk unutulmuştur.
Edirne'nin geri alınmasının da bunda payı vardır, bir nevi amorti olmuştur yani.
Hala yüreği yananlarsa, Rumelililerdi.
Falih Rıfkı, son dönemlerinde Osmanlı'nın (Trakya'dan Erzurum'a Türk unsurlarının) azınlıklar tarafından sömürüldüğünü iddia ediyor kitabında.
"Bu böyle devam etse, Araplık Anadolu'nun yukarılarına kadar girerdi" diyor.
Bugün de mesele bu değil mi?
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh