Caminin ana taşıyıcı ayaklarının, pilpayelerin dibine kadar su getirmek, nasıl bir kendine güvendir, ne büyük mimar-mühendislersiniz. *Sultan Ahmet Cami, Mimar Sedefkar Mehmed Ağa eseri
Bir insan sadece camilere çekilen suları, içlerindeki havuzları, çeşmeleri, alt yapılarındaki su devir daim sistemini, dere üstüne kurulan camileri incelemeye ömrünü verebilir. Bunu yapmak için mimarlık üzerine restorasyon ve ek olarak su sistemleri konusunda eğitim almak gerek.
Süleymaniye Cami‘nin ana kubbesini taşıyan pilpâyelerinde de iki çeşme var (muhtemelen aynaları, kitabeleri çalınmış). Bu iki çeşme caminin su dağıtım sistemi planında da işaretlilermiş. Mimar Sinan’ın bu uygulaması Sedefkâr Mehmed Ağa’ya örnek olmuş demek ki. *Fotoğraf: @kawjder
Hekimoğlu Ali Paşa Cami’nin pilpâyelerinde de (ana kubbeyi taşıyan fil ayakları) aynı geleneğe uyarak 2 çeşme varmış. Yeni nesilden dikkatli restoratör mimar arkadaşımız @furkanal çekmiş. Bu çeşmeyi iyice sarmışlar ki görülmesin, diğerinin önünü de tamamen kapatmışlar, çok yazık.
Evliya Çelebi; Sultanahmet Cami’ni anlatırken, Süleymaniye Cami’ne de atıf yaparak bu çeşmelerden bahsetmiş; cemaatin susuzluğunu giderdiğini ve abdest tazelediğini anlatmış. Pâye çeşmeleriyle ilgili Hatice Aynur’un yazısını ileten @mustafasokmenn e teşekkürler
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Bazı kaynaklara göre 6., bazı kaynaklara göre 8. yüzyılda inşa edildi. 11. yy da büyük bir restorasyon geçirdi. 13.yy da Haçlı Seferleri’nde tahrip oldu, geçirdiği restorasyonda fresklerle donatıldı. Fetihten 58 yıl sonra cami oldu. Freskleri ince kireç badanası ile örtüldü.
17.yüzyılda ve 1766 depreminde tahrip oldu, onarıldı. Minaresi 1894 depreminden sonra inşa edildi. 1948 yılında müze oldu. İnce kireç tabakası raspa edildi freskler ortaya çıktı. Yakın zamanda da nitelikli bir restorasyon gördü. Daha sonra camiye çevrildi.
Osmanlı Dönemi’nde freskleri tümüyle kapatmak isteselerdi duvarlara Horasan harcını sürerlerdi. Bir dönem açılacağını düşünmüş olmalılar. Yapının yüzyıllar boyunca başına çeşitli işler gelmiş. Depremler, Haçlı saldırıları vs. Perdeden daha zekice bir yol yöntem olabilirdi
Safranbolu’nun Konarı ve Yörük köylerinde, bu eğik ahşap destek elemanının adı “ayı bacağı”. Genellikle eli böğründe olarak adlandırdığımız bu mimari öğe, yerel mimari sözlükte, yörenin kültürel geçmişi, doğayla ilişkisiyle böyle farklılaşmış. (*Fotoğraf: Mimar Can Hersek Hoca)
Arttırmayı taşıyan “ayı bacağı”... Safranbolu Yörük Köyü’nde, ahşap evlerin çıkmasına “arttırma” deniliyor. Can Hersek Hoca; Safranbolu Yörük Köyü geleneksel yaşam biçimi ve evlerini anlatan oldukça değerli bir yayın yapmış. Bu kitapta 70 kelimelik bir mimari sözlük de yer alıyor
Ayı bacağı, günçardak; başka yörelerimizde rastlamadığımız yerel mimari terimler. Safranbolu ve çevresinde kullanılan sözcüklerde Oğuzca ve Türkmencenin etkileri görülür. Derya Yıldız da, Konarı köyü ile ilgili tezinde hem yazılı hem fotoğraflı yerel mimarlık sözlüğü hazırlamış.
Türkiye’nin ilk kadın mühendisleri, 1933 yılında Yüksek Mühendis Mektebi’nden mezun olmuş, Sabiha Rıfat (Gürayman) ve Melek (Erbul) Hanımlardır. Sabiha Rıfat Hanım, 1936 yılında Ankara-Beypazarı arasında inşa ettiği bu köprüyle, Anadolu’da köprü inşa eden ilk kadın mühendis oldu.
Sabiha Rıfat Gürayman, Ankara-Beypazarı arasında 86. km deki bu köprüyü, tüm zorluklara rağmen tamamladığı için, köprü “Kız Köprüsü” olarak anılıyor. *Bu bilgi birçok yerde olmasına karşın, köprünün bugünkü yerini bulan olmamıştı, hatta belgeselde de yanlış köprüyü kaydetmişler.
İlk kadın mühendisimiz Sabiha Rıfat Gürayman’ın inşa ettiği Karaboğaz Köprüsü’nü, Beypazarı’nda çok önemli bir müzeyi hayata geçirmiş Halkbilimci ve Müzeci Sema Demir @semadmr ,eşi @harunudemir ve dostları Mimar Mehmet Emin Yılmaz, Doç. Dr. Ali Akın Akyol’un yardımlarıyla buldum.
Ayasofya türbelerini çizerken şunu öğrenmiştim; Sultan vefat ettikten sonra önce türbenin sekisi/zemin inşa edilir. Bu seki üstüne bir otağ kurulur. 40 gün bu otağda taziye kabul edilir. Otağ seki üzerindeyken 40.günde türbe inşası başlar. Öbür dünyaya göçen için son bir çadır...
Dolayısıyla iyi bir gözü olan bir mimar, göçerin çadırı ile diğer dünyaya göçenin türbesini benzetmekte haklı. Sadece form olarak değil, inşa ediliş sürecinde de aralarında bir ilişki olduğunu eklemek istedim. @caghankeskin
Kanuni Sultan Süleyman kabre konulurken, Mimar Sinan’ı elinde mimar arşını ile gösteren minyatürde de üstte otağın yerleştirildiğini görürüz. Sultan kabre konulunca zemin düzeltilip seki inşa edilip, 40 gün sonra da türbe inşasına başlanıyor olmalı. (Minyatür Süleymanname’den)
Kayseri Güpgüpoğlu Konağı’nda; suyun müzikli bir şekilde ilerlemesi, suyun hareketini izleyen ve dinleyenin huzur bulması için havuza eklenen “çöpür taşı”. Konak, 1419-97 yılları arasında inşa edilmiş, 18.yy a kadar eklemeler devam etmiş.
Kayseri Güpgüpoğlu Konağı’ndan; havuza giden suya ses veren “çöpür taşı”. Bu su yolunu, içinden su akarken seyredenin gözü şifa bulurmuş. *Hakkı Acun Hoca, “Türk Kültüründe Taşlar” kitabında, köy ve kentler için önemli taşları anlatmış, hatırlatan @laforguetwt e teşekkürler.
Diyarbakır, Cemil Paşa Konağı havuzunda “çöpür taşı”. Diyarbakır’da iklim gereği, geleneksel yapılarda taş ve su arasında önemli bir ilişki vardı. Yüzeyi gözenekli bazalt taşıyla inşa edilmiş avluların, duvarların sulanması; avluya açılan eyvanlara ve odalara serinlik verirdi.
Ne zaman bir sel olsa, Safranbolu’da 1880 yılında bir derenin üstüne inşa edilmiş Lütfiye Cami aklıma gelir. Suyun mecrasını bozmaya çalışmadan, onu hapsetmeye örtmeye çalışmadan, dere kenarındaki kaya parçalarını bile kırmadan yerleşmiş bu cami... Fotoğraflar: @celalettingunes
Safranbolu,Lütfiye Cami. Mimarlık eğitimimizde su ihmal ediliyor. Yapıdan suyu uzaklaştırmak, drenaj, çatı, yağmur inişleri, çatı dereleri, yapıya suyu getirmek (havuz), akarsu dere deniz kenarında yapılaşma; büyüklü küçüklü bilmediğimiz su/mimari ilişkileri. *F: @celalettingunes
Bursa Ulu Cami’nin içinde şadırvan. 1399’da inşa edilmiş cami içine su, 16./17.yy da Kara Çelebizade Abdülaziz Efendi tarafından korkmadan getirilmiş. *Makalede; halkın geçmişte su sistemlerine ilgisini, bilgisini, Bursa’daki su vakıflarını görebilirsiniz; drive.google.com/file/d/1ro7doo…