Küfür tek millettir...çalışma şekli ve şablonları da aynıdır. Önce piyasaya bir yalan sürerler ve bu yalanı sürekli tekrarlarlar. Bunun yalan olduğu belgelenmesine rağmen yalana devam ederler. Bu yalanı bilerek veya bilmeyerek yayılmasını sağlaması için de yalana alışmış+
içinde Allah korkusu olmayan, kul hakkına girmekten korkmayan kalabalıklar lâzımdır. Bu günümüzde işin en kolayıdır zaten. Özellikle de sosyal medyada insanların 280 karakteri bile okumaya üşendiği şu günlerde, kendi çıkarlarına uygun gelen bilgiyi araştırmadan,+
soruşturmadan kendi etrafına yaymaya başlarlar. Hatta kendi inanç ve çıkarlarına ters olanlar bile farketmeden bu algının yerleşmesine vesile olurlar.
Bu mecrada bir karikatür dolaşıma girdi; CB Erdoğan, ay yüzeyinde bir su birikintisi üzerine 'mavi vatan' ibaresiyle+
Bu mecrada bir karikatür dolaşıma girdi; CB Erdoğan, ay yüzeyinde bir su birikintisi üzerine 'mavi vatan' ibaresiyle+
bayrak dikmiş. Bazılarımızın belki gururu okşandığından bunu paylaştılar. Ardından bir karikatür daha, bu defa Oruç Reis gemimiz Eyfel kulesi yakınlarına kadar gitmiş. Burada oturtulmaya çalışılan algı Türkiye'nin kendisinin olmayan her yere 'mavi vatan' adını verip+
yayılmacı bir politika izlediği algısını oluşturmak. Durum bunun tam tersi olmasına rağmen bu konuları bilmeyen 'ortalama normal ölümlü' bir Amerikalı, Alman, Fransız ve hatta müslüman bu karikatürler sayesinde, Yunanistan'ın değil Türkiye'nin yayılmacı bir politika+
izlediğine inanacaktır. Bu algı çalışmaları hafife alınacak bir konu değildir. Kendi ülkemizden örnek verecek olursak; Külliye yerine 'saray' diyerek saraya lâyık görünen 'altın klozet' yakıştırması yapar ve insanları cumhurun başkanına karşı kışkırtır. Bütün kışkırtmalar+
küçük küçük parçacıklarla mümkündür. Ardından Erdoğan'ın eşinin çantası dile dolanır hatta siyaset üretmesi beklenen ana muhalefetin lideri grup toplantısında 50 bin dolar mı, yoksa 50 bin euro muydu diyerek yalana siyasi boyut kazandırır. İşin tuhafı da bu+
çanta ister 500 ₺ olsun ister 5.000 $ devletin/milletin parasıyla mı alınmıştır ki, karışıyorsunuz diyen de çıkmaz. Oysa bu yalanı söyleyen liderin bir mv devletin parasıyla 2 milyon ₺ telefon faturası ödetmişti de sesleri çıkmamıştı. Merhum Menderes için öğrencileri+
kıyma makinesinden geçirip Vatan Caddesi'nin asfaltına koydurduğu yalanları da sadece bir iftira değil plânlanmış bir hedefe ulaşılması için döşenen taşlardan biriydi. Sonra diğer yalan taşları döşendikten sonra düğmeye basıldı. Bu konuda, Dustin Hoffman'ın da+
rol aldığı orijinal ismi 'Wag the Dog' olan 'Başkanın Adamları' filmini seyretmenizi tavsiye ederim. Filmde, köpeğin kuyruğu değil kuyruğun köpeği sallaması, anlatılıyor.
Bu algılar artık pazarlamadan, siyasete, siyasetten ülke işgâline kadar kullanılıyor. Burada+
Bu algılar artık pazarlamadan, siyasete, siyasetten ülke işgâline kadar kullanılıyor. Burada+
bilmeden tekrarladığımız, tekrarlayarak beynimizi yeni algılara hazırladığımız bazı reklâm sloganları var: "Ateş Seni Çağırıyor", "Kirlenmek Güzeldir",
"BENİMM O",
"Susuzluk hiçbir şeydir İMAJ her şey",
"Benim Hayatım Benim Kararım".
Irak işgâlini ve Saddam aleyhine algıları+
"BENİMM O",
"Susuzluk hiçbir şeydir İMAJ her şey",
"Benim Hayatım Benim Kararım".
Irak işgâlini ve Saddam aleyhine algıları+
hatırlayın...kitle imha silâhları var, iddiasıyla giren ABD'nin savunma bakanı sonrasında yaptığı bir açıkşamada "evet kitle imha silahı bulamadık zaten yoktu ama Saddam'ı devirmek için böyle söylemek durumundaydık" dedi. Bence bu aleni ve pervasız açıklama en az işgal+
kadar ürkütücü. Bu ABD şu anda dünyanın jandarması olan ve istediği gibi davranmayı kendine hak gören bir güç. ABD böyle de, geçmişi katliamlarla dolu olan AB farklı mı, tabii ki, hayır. Hatta eskiden daha da bilenmiş daha da acımasız bir şekilde kendinden güçsüz ve+
kendi dininden olmayana her türlü kötülüğü yapmaya hazır. Unuttukları şey ise bizim İMAN gücümüz. Biz onlar gibi iftira atamayız, algılarla oynayamayız, güçsüz olanı yutmaya çalışamayız çünkü alemlerin Rabbinin koyduğu hükümler bizi bağlıyor. Bu durumda biz dezavantajda mı+
oluyoruz, kesinlikle hayır. Çünkü biz Allah'a teslim olmuş olarak Allah'ın tarafıyız ve Allah kazanacak olan yegâne güçtür. Allah dilerse kâfirin kılıcını mü'minin eline verir. Allah dilerse silahsız halk tanka, jetlere, keskin nişancılara meydan okur. Bize, şeytanın+
adımlarını takip etmemeyi emreden Rabbimiz, şeytanın hilelerine karşı sadece samimi bir şekilde iman edip sabretmemizi istiyor. Sabrederken de boş durmayıp @Selcuk gibi mücadele etmeyi ve #15Temmuz da olduğu gibi cesur olmayı ve bir duvarın taşları gibi birlik olmamızı istiyor.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
