1) @Ducane Cündioğlu'nun çok özlü bir tespiti vardır:
"Fiziği bilmeden metafiziği konuşuyoruz."
Konuştuğunuz konunun arka planındaki gerçekleri, matematiği bilmeden o konuyu tartışmanın acizliğini ifade eden bu tespit , gündemin baş köşesine oturan COVID19 konusunda da geçerli.
2)Her gün televizyonlarda COVID19'a yakalanların, iyileşenlerin,ölenlerin rakamları stilize grafikler eşiğinde gözümüze sokuluyor. "Uzmanlar" sürekli COVID19 tartışıyor fakat sormak lazım:
Bugüne kadar kaç TV programında meşhur PCR testinin nasıl işlediği konuşuldu?
3)Kaç uzmandan "COVID19 testi pozitif çıktı" ibaresinin ne anlama geldiğinin tekniğini dinlediniz?
Bu testlerin yüksek yanılma oranları hiç bir şekilde gündeme getirilmezken, bu testlerin nasıl pozitif sonuç verdiğinin masaya yatırıldığına şahit oldunuz mu?
4)PCR testleri kandaki viral madde tespiti için belli sayıda çoğaltma döngüsü (cycle) kullanıyor. Bu döngü sayısını testi yapan belirleyebiliyor. Bir test ne kadar çok döngü sonunda pozitif veriyorsa kandaki oran o kadar az anlamına geliyor.
5)30. döngüde pozitif çıkan bir test, 40. döngüde pozitif veren teste göre daha viral bir kanı ifade ediyor. CDC'nin kendi tespitlerine göre 33. döngüden sonra "pozitif" çıkan testte aslında ölü viral madde pozitif sonuç veriyor.
6)En son Massachusetts, New York ve Nevada'daki test sonuçları üzerinde yapılan bir araştırmada , pozitif sonuç verenlerin %90'ının aslında tehlike oluşturabilecek anlamlı oranda virüs taşımadığı tespit edildi.
7)Anlayacağınız PCR testinin uygulanma şekline bağlı olarak, vücudunuzda bir tane ölü COVID virüsü parçası olsa bile PCR testi pozitif sonuç verebiliyor.
PCR testinin ayrıca "sahte pozitif" oranlarını bu değerlendirmeye katmıyoruz bile.
8)Dolayısı ile bir toplumdaki COVID hastası oranını PCR testinin döngü sayısını 40'dan 30'a çekerek arttırabilirsiniz.
Eğer amaç şeffaflıksa , @saglikbakanligi 'nin Türkiye'deki COVID19 testlerini hangi ayarda yapıldığının açıklanması gerekiyor.
9)Vaka sayıları konusunda yaygara koparan ama bugüne kadar uygulanan ilaç politikası hakkında gıkını çıkarmayan; ilaç firmalarının sevgilisi @ttborgtr 'den de bu konuda bir değerlendirme duymadık bugüne kadar.
10)Anlayacağınız sözkonusu ilaç firmalarının selameti olunca, ne AKP, ne de onların teröristlikle suçladığı @ttborgtr 'den kamuoyunu aydınlatıcı hiç bir açıklama gelmiyor.
İkisi de toplumu orantısız bir paniğe sürükleyen senaryonun gönüllü oyuncuları haline geliyor.
11)0.1 mikron (metrenin milyonda biri) boyutundaki bir virüsten gözenekleri bundan kat be kat büyük bir maske ile korunabileceğinizi vaaz eden uzmanları, toriği hamsi ağı ile yakalayabileceğini söyleyen bir balıkçı kadar ciddiye alın.
12)Aksine maskeler sahte bir güvenlik hissi yaratarak; en önemli korunma yolu olan mesafeden tavizler verilmesinin önünü açıyor.
Maske de , PCR testi gibi arkasındaki fiziği bilmeden metafiziğine inandığımız politik nesnelere dönüşüyor.
13)Ve bu politik nesneler üzerinden, toplumlar küresel bir politikanın sürülerine dönüştürülmek isteniyor.
Bu oyunu ancak; sahiplendiğiniz metafiziğin arkasındaki fiziğe hakim olarak bozabilirsiniz.
14)PCR testlerinin güvenilmezliği ile ilgili ayrıntılı makaleyi aşağıdaki bağlantıda okuyabilirsiniz. nytimes.com/2020/08/29/hea…
Tedbirli olun; paranoya olmayın.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1)May Lai katliamından derin acı bir çığlıkla çırılçıplak kaçmaya çalışan kız çocuğunun da;
topraklarında tek bir iz kalmayana dek katledilen kızılderilinin de;
meşhur Tokyo yangınında ABD'nin napalm bombaları altında etleri kemiklerinden ayrılan Japonun da;
2)bütün hazineleri yağmalanmakla kalmayıp 1 milyon vatandaşını kaybeden Iraklı'nın da;
12 Eylülünden FETÖ'süne bu topraklarda kanına girdiği nice masumun da acısını yüreğinde hissedenler için #ABDÇöküyor tezinin tabiki bir "hÜsnü kuruntu" (Wishfull thinking) boyutu var.
3)Lakin bu hüsnü kuruntu ; bu tezin bir matematiği olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Statiği bozulan her yapı gibi , ABD'nin çöküşü de artık kritik eşiği geçmiş bir dinamiğin
üzerine oturmuş bir kader ve son yaşananlar bu yolda yaşanan kalp krizlerinden sadece biri.
1)Tarihin, Facebook'tan sonraki en büyük insan(lık)deneylerinden birinin ilk safhasının sonuna yaklaşıyoruz.
Herkesi "izleme" hedeflerine ulaşan küresellerin sonraki hedefi herkesi "etiketleme".
İnsanın vücud bütünlüğüne yönelik şeytani bir hamle ile karşı karşıyayız.
2) Herkesi izlemekle yetinmeyecekler, herkesi etiketlemeyi hedefliyorlar.
Küresellerin ABD-Çin ortaklığıyla kotardığı COVID-19 üzerinden hedefleri doğrultusunda
yaklaşık 3 ay içinde çok ciddi bir veri topladılar; Devletlerin/Milletlerin reflekslerini, hareket
tarzlarını ölçtüler.
3)Bunu da Bill Gates gibi küresel elitlerin sahnedeki adamları aracılığı ile fonlanan WHO gibi sözde uluslararası kurumlar üzerinden koordine ettiler.
Facebook projesinden bu yana insanlık hakkında bu kadar kapsamlı bir veri toplanmamıştı.
1)#Covid_19 salgınının biyolojisinden bağımsız olarak yürüyen bio-politiğinin en önemli ayağı kitlelere virüsten daha tehlikeli bir paranoya yaymaktan geçiyor.
Bunun için de kitlelerin üzerlerine boca edilen veri bulutunu sağlıklı hazmedemeyeceğine güveniyorlar.
Haklılar.
2)Ortalık kırmızılarla boyanmış ısı haritaları ve gerekli normalizasyon çalışmaları yapılmamış yukarı doğru yükselen grafiklerle dolu.
Onca veriyi ve bilgiyi doğru hazmetmek , ihtiyat ile paranoya arasındaki dengeyi tutturabilmemiz açısından şart.
Aksi takdirde yaratılmaya
3)çalışılan panik havası, orta vadede biyolojisini doğal olarak yeneceğimiz bu virüsün uzun vadeli politik etkilerinin virüsten daha tehlikeli bir boyuta taşınmasına vesile olacak.
O yüzden #Covid_19 salgınını doğru bir terazide tartmamız şart.
1)Korona virüsünün Wuhan'daki "Dünya Ordu Oyunlarına" katılan ABD askerleri üzerinden Çin'e taşındığı ve 18 Ekim 2019'da 5 yabancının Wuhan'da bilinmeyen bir enfeksiyondan dolayı hastanelik olduğu kesinleşti.
Bu olayın hemen öncesinde Ağustos ayında...
2)ABD Marylan'daki askeri biotehlike laboratuarını , laboratuarın güvenlik standartlarını karşılayamadığı ve sızıntı olduğu gerekçesi ile kapadı.
Bu sıralarda ABD'de e-sigaralardan(vaping) kaynaklandığı iddia edilen akciğer hastalıkları furyası yaşanıyordu.
Bu muamma
3)hastalığın kaynağı olarak bu e-sigaralar gösteriliyordu ama bu iddia bir türlü kanıtlanamadı.
Anlaşılan o ki ABD ordusu yediği haltı kapatmak için suçu yükleyebileceği bir olağan şüpheli bulmuş ve bunu propaganda kanallarından piyasaya sürmüştü.
1)Her gün ekranlarda uzman kılıklıların tekrarladığı bir klişe var:
"Suriye rejimi Rusya'nın dediğinin dışına çıkamaz"
Bu tespitin belli bir oranda doğruluk payı taşıması %100 doğru olduğu anlamına gelmiyor ve stres anlarında o bakiye yüzde sistemin genelini çatırdatabilir.
2)Türkiye Esad'a sadece SİHA'ları aracılığı ile bir günde aylardır almadığı hasarı verirken Rusya'nın geri çekilmiş bir görüntü vermesi Suriye devleti ve toplumu içinde kırılmalara yolaçmakta.
Suriye; Genelkurmayını Almanlara teslim eden Osmanlı'nın yaşadığı kaderi yaşıyor.
3)TR cephesinde ise İdlib'te sıkışma arttıkça kızışan bir tartışma mevcuttu: Esad'la masaya oturmayı savunanlar ile bu teze karşı çıkanlar.
Son zamanlarda Devlet içinde Esad'la masaya oturma tezini savunanların eli ve sesi güçleniyordu.
Bu adımın atılmasına ramak kalmıştı ki...
1) Bir Harvardlı epidemolog olan Marc Lipsitch 'e göre COVID-19 dünya nüfusunun %70'ine bulaşabilir. wsj.com/articles/how-m…
Keza WHO'nun danışmanı Ira Longine'ye göre de bu oran %66 bloomberg.com/news/articles/…
2)COVID-19; bir önceki pandemik olan 2002-2003 tarihli SARS'tan önemli bir fark arzediyor.
SARS 'ın ölüm oranı %9-10 bandında iken COVID-19 %1-2 aralığında.
SARS daha ölümcül ve daha yavaş yayılan bir virüsken COVID-19 daha hızlı yayılan daha az ölümcül bir virüs.
3)Ve COVID-19'un ölüm oranını yükselten yaşlılar.Yaşlılar dışında virüsün ölüm oranı daha da düşüyor.
Bir diğer ilginç yanı ise bir kere tedavi olduktan sonra bir kere daha yakalanabilmeniz.
Başından itibaren kaynağı konusunda yanlış hedef gösterilen COVID-19 bir garip virüs.