Yahudi haham oğlu Moiz Kohen’den “Türkün Yeni Amentüsü” :
“Kahramanlığın örneği olan ve vatanın istiklâlini yoktan var eden M.Kemal’e,onun cengâver ordusuna,yüce kanunlarına, mücahit analarına ve Türkiye için ahiret günü olmadığına iman ederim."
Yusuf Ziya Ortaç ise “Atatürk’e Ekber!” diye saçmalayabiliyordu:
Saygı mı, Tapmak mı? -3
“Atatürk’e Ekber!
Atatürk’e Ekber!
ancak O var: Atatürk!
Evliya odur, peygamber odur, sanatkâr Atatürk,
Tarihe hakim, zekâya önder, doğma serdar Atatürk,
Bunları geçti insan büyüğü: Kendi kadar Atatürk!”
Aka Gündüz, şunları yazınca M. Kemal tarafından
Saygı mı, Tapmak mı? -4
Milletvekillikle ödüllendirildi:
“Atatürk’ün tapkınıyız! […] Her şeyde Atatürk, Yerde O! Gökte O! Denizde O! var da O! yok da O! her şeyde O! Atatürk! […] Yerdedir, göktedir, sudadır, alandadır, diktedir, pusudadır. Görünmezi görür! Bilinmezi bilir!
Saygı mı, Tapmak mı? -5
duyulmazı duyar! Sezilmezi sezer, ezilmezi ezer! Her şeyde Atatürk! Elimizi yüzümüze, gönlümüzü özümüze kapıyoruz. Biz sana tapıyoruz! Biz sana tapıyoruz! Varsın, Teksin, Yaratansın! Sana bağlanmayanlar utansın!”
Bu şiir M.Kemal'in gazetesi
Saygı mı, Tapmak mı? -6
“Hakimiyet-i Milliye”de yayınlandı.
Halil Bedii Yönetken ise Atatürk Marşı yazdı:
“Tanrı gibi görünüyor her yerde
Topraklarda, denizlerde, göklerde;
Gönül tapar, kendisinden geçer de
Hangi yana göz bakarsa: Atatürk."
M. Kemal'in sofasında bulunan şair
Saygı mı, Tapmak mı? -7
Behçet Kemal Çağlar:
“Kaç yıldır Türkçeydi, Tanrı’nın dili;
Insana ne ilah, ne de sevgili
Ne de ana-baba aratıyordu:
Her an yaratıyor, yaratıyordu,
Birlikti gönüller ona imanda
O ateş yanardı, her damla kanda…”
Nureddin Artam’ın “Büyük Ata’ya” isimli
Saygı mı, Tapmak mı? -8
şiiri şu pespaye beyitle bitiyordu:
“Her zaman ırkıma büyük Baş Atam,
Tanrılaş gönlümde, tanrılaş Atam!..”
Osman Nuri Çerman ise, “Dinimizde Reform: Kemalizm” adlı dergide (haşa), “Atatürk’ün Nutukları Kur’an’a aykırı olmadığı için Kur’an gibi
Saygı mı, Tapmak mı? -9
kutsaldır” başlığı altında şunları yazıyordu:
“Atmosferde rüzgar, denizlerde dalgalar, akarsularda çağlayanlar, Arz’da volkanlar ve lavlar, nasıl bir Tanrı kudretiyse, vatan kurtaran Atatürk’ün ağzından çıkan sözler de bir Tanrı buyruğudur. Türkçe Kur’an
Saygı mı, Tapmak mı? -10
okur gibi, onu da oku!.. Tekrar oku ve herkese okut!.. Öğret!.. Anlat… Yaz, yazdır, yay, yayınla!.. Kutsal kitapların ruhundan ayrı olmayan kemalizm prensipleri, vatansever Türk’ün inanı, ibadeti, medeniyeti, istiklali ve istikbalidir!..”
Saygı mı, Tapmak mı? -11
Ali Hadi imzalı “Gazi” başlıklı şiirin son iki mısrası şöyleydi:
Her yaptığın iş harikadır, her sözün ayet,
Kavmin olalım, sen bize, din eyle inayet!
Din istemeyiz öyle Arap felsefesinden,
Gazi ! Bize bir din de yarat Türk nefesinden!.."
Saygı mı, Tapmak mı? -12
Hasan Reşit Tankut, "Tanrılar ölmez" dedikten sonra:
“Atatürk ölür mü? Elbette ki ölmez!” diyordu…
M.Kemal'in yaveri Cevad Abbas'ın 19 Mayıs törenlerindeki şu sözleri Ulus Gazetesi’nde yayınlandı:
“Bu ilk hayranlık hissi,onunla(Atatürk’le) beraber
.
Saygı mı, Tapmak mı? -13
bulunduğum 24 sene içinde,her gün yeni bir hadisenin tesiri ile **ibadet** halini almıştır.”
Yine Cevad Abbas:
“Ben bu sözlerimle beşerin üstünde gördüğüm bu **oğan(Tanrı)** yaratılışlı Atatürk’ün
Saygı mı, Tapmak mı? -14
hayat ve faaliyetini ve büyük evsafını ve **akide(inanç)** olarak yarattığı Kemalizm’in mebdeini(ilkelerini) kısaca söylemiş oldum. Yoksa bunlar onun tarihini tespit edecek ciltler içinde bir satır bile olamaz. Şimdi hep birden yüzümüzü o **kıbleye**
Saygı mı, Tapmak mı?-15
tevcih ederek(dönerek).."
1945'te Türk Dil Kurumu'ndan çıkan Cumhuriyet'in ilk Türkçe Sözlüğünün “din” maddesinde;
“Kemalizm Türkün dinidir” yazıyordu.
Nitekim M. Şeref Aykut’un 1936 yılında yayınlanan “Kamalizm” adındaki kitabında da bu ifade mevcut:
Saygı mı, Tapmak mı?-16
“Kamalizm, bir dindir ki, onun en büyük ve ana sıfatlarından birisi de devrimci olmasıdır.”
Aynı kitaptan birkac alıntı daha:
“Kamalizm Dini’nin devletçiliği.”
“Biz, Kamalizm’in inanlı tapkanları (tapıcıları/müminleri), şunu çok iyi anlamak kadar
Saygı mı, Tapmak mı?-17
inanmak gerekliğini gönlümüzde taşımalıyız ki Türk tarihini Atatürk’e gelinceye kadar kimse içinden eleyerek onun büyük ulusa yüksek bir terbiye kaynağı olduğunu anlayamamıştır.”
Bu yeni dinin kitabı olmaz mı? Onu da Şeref Aykut açıklasın;
Saygı mı, Tapmak mı?-18
“Işte bu tarihtir ki, bugün kutsal bir kitap gibi önümüze açılarak, yüce partimizin korucusu Atatürk’ün parti prensiplerini kavrayan şimdi çözelemeğe çalıştığım mushafını yapıyor.”
Saygı mı, Tapmak mı?-19
Kemalizm bir dindir kardeşim, sen hala anlamadın mı?
"Saygı" kılıfı adı altında heykellerin önünde dikilmeye zorlamaları da bu dine bağlamak için yapılan tapınma ayinleridir.
a) "Sevr imzalandı" derler ama bunun delege imzası olup hukuki bağlayıcılığı bulunmadığını, antlaşma olması için Padişah imzasının gerektiğini fakat onun
2) hiçbir zaman imzalamadığını söylemezler.
b) "Musul, Batı Trakya vs. gibi vatan topraklarının işgal edildiğini" söylerler, fakat işgal edilen yerlerin bir antlaşma ile verilmeden el değiştiremeyeceğini gizlerler.
c) "Şapka kanunuyla kimse asılmadı" derler. Fakat asılanların
3) ç) şapka kanunuyla değil; şapkadan dolayı ve fakat "Teşkilatı Esasiye kanununu tağyir" suçundan idama mahkum edildiklerini anlatmazlar.Teknik kavramla aldatırlar.
d) "Atatürk döneminde din dersi vardı" deyip,din dersleri kaldırılmadan önceki din dersi kitabını gösterirler.Ama
Bir sözde şeyhin bir kızı taciz ettiği "iddiası" üzerine "Tarikatlar kapatılsın" diyen cahil güruhun sakat mantığına göre, taciz ve tecavüzcü öğretmenlerden dolayı bütün okulların da kapatılması gerekir.
Vakalara geçelim:
.
Tacizci ve Tecavüzcü BAZI Öğretmenler-2
1-İzmir Karşıyaka'da beden Eğitimi Öğretmeni O.Ç, liseli gençleri sözlü ve elle taciz ettiği gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine kondu.
2-İstanbul Bayrampaşa'da bir öğretmen, İlkokul 5. sınıfta okuyan 6 öğrencisini taciz ettiği
.
Tacizci ve Tecavüzcü BAZI Öğretmenler-3
gerekçesiyle 90 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
3-İzmir'de lise öğrencisi D.C'yi taciz edip şantaj yoluyla 5 yıl boyunca tacize devam eden Türk Dili ve Edebiyat Öğretmeni C.G, idari soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırıldı.
Bunu twitin 2, 3 ve 4. kısmında delilendireceğim. Onlara mutlaka göz atın.
Ama bakın Erol Mütercimler meseleyi nasıl çarpıtıyor.
.
.
Tarihçi İsmail Hami Danişmend, "İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi" adlı eserinin 4. cildinde, Uşi Antlaşması'na göre italyanın, işgal ettiği adaları derhal tahliye etmeleri gerektiğini ifade ediyor.
Yani Osmanlı Oniki Adayı vermedi.
Peki kim verdi?
Cevabı alttaki twitte...
.
Oniki Ada'yı 1923'te Lozan'da kaybettik - 3
Prof. Fahri Armaoğlu, "Türk Siyasi Tarihi" adlı eserinde, "Oniki Ada, 1923 Lozan Antlaşması ile İtalya'ya bırakılmıştır." diyor.
Kadınların öldürdüğü veya azmettirerek öldürttüğü erkek sayısı,erkeklerin öldürdüğü kadın sayısından fazladır!Bebek ve çocuk cinayetlerinde katillerin %86'sı kadındır!
Birkaç
Cinsiyetçi kadınların görmek istemedikleri "Erkek cinayetleri" - 2
misal verelim:
1-Hatay'ın Belen ilçesinde Havva Z. İsimli Kadın, tartıştığı kocası Mikail Z'yi önce bıçaklayarak öldürdü, sonra parçalayıp dörde bölerek evin bahçesine gömdü. Komşuların ihbarı üzerine Havva Z,
Cinsiyetçi kadınların görmek istemedikleri "Erkek cinayetleri" - 3
suçunu ititraf etti.
2-Muğla'nın Fethiye ilçesinde 35 yaşındaki Güler Eridici, boşandığı eşi Cengiz Aktaş'ı öldürüp satırla altıya bölerek derin dondurucuya sakladı. Bu elim hâdise, Kadının 4 gün sonra suçunu
-"Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek" kitabında defalarca, Yeniçeri Ağası'nın Divan-ı Hümayun üyesi olduğunu söyler, halbuki değildir. Vezir rütbesine yükelirse olabilirdi.
-Aynı kitapta, Türk çocukları da devşirilirdi der, ki yanlıştır.
.
.
İlber Ortaylı'nın yanlış ve çarpıtmaları-2
- "Avrupa ve Biz" kitabında, Sırpsındığı Savaşı'nda bozguna uğradığımızı yazar. Halbuki galip geldik.
- Aynı yerde "ikinci Varna Savaşı'ndan" bahseder. Halbuki böyle bir savaş yoktur. "Bir" Varna Savaşı vardır.
.
İlber Ortaylı'nın yanlış ve çarpıtmaları-3
- "Osmanlı Barışı" kitabında, "Avusturya Imparatoru II. Joseph" der. Halbuki o "Kutsal Roma-Cermen Imparatorudur.
- "Cumhuriyet’in ilk Yüzyılı" kitabında, CHP’nin Imam Hatip Okulları açtığını yazar. Halbuki 10 aylık kurs açmıştı.
.