#PkkFetöDeaş
500 yıllık tarihimizin içerisindeki
Müslümanların geri kalmasının ve Devlet-İ Âlimizin çökmesinin referanslarını tarih kitaplarından okuyarak öğrenmeye çalıştık.
Kim İslamı tasfiye etmek istiyor,
kim Türkleri başardığı medeniyet değerleriyle birlikte tasfiye etmek istiyor,kitaplardan okuyarak öğrendik.
Ancak son 25 yıl 500 yıla, bugün ve yarına ilişkin herşeyi bizzatihi görerek, duyarak, yaşayarak öğrendik.
Yakın tarih aynı zamanda geleceğimizinde öğretmeni oldu .
Hedefleri nedir?
1-İslamı tasfiye etmek istiyorlar
2-Türkleri tasfiye etmek istiyorlar
3- Coğrafya'yı paramparça etmek istiyorlar 4- Devletin 2000 yıllık aklını ve vücudunu yok etmek istiyorlar 5- Sevr'i yeniden hortlatmak istiyorlar.
Bu hedeflerin peşinden koşan tek dünya hükümeti peşinde kolan ve Neo-Liberalizmin insanlığın varacağı son nokta görüp TEK DÜNYA HÜKÜMETİ peşinde koşan kirli aklın silahları : 1- Kültürel soykırım 2- Faiz/Döviz gücü 3- Birbirini tamamlayan 3 terör örgütü:
Fetö-Pkk-Deaş
Bu üç terör örgütü birbirinin karşıtı değil tamamlayıcısıdır.
O halde Deaş'in olduğu yerde PKK'yı ,Pkk'nın olduğu yerde Fetö'yü Deaş'ı arayacaksınız.
Neyi bulacaksınız?
Türkiye'yi çökertmek isteyen küresel kirli aklın devşirilmiş kölelerini göreceksiniz.
Bunu hala anlamayan varsa ya devşirilmiş yada gaflet içerisindedir .
Daima bir iri ve diri olacağız .
Daimen birbirimize CAN olacağız.
İlla birlik,illa birlik,illa birlik
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Yasaklama lobisi devreye girdi, amaçları ülkeyi kapatmak esnafı zor duruma düşürmek ve hükümete karşı eylemlerin ateşini yakmak.
Lobinin vitrininde İBB’nşn başındaki şahıs ve Tabipler Odası var.
İBB’nin başındaki şahıs siyasi figür olarak önde,
Tabipler Odası ise işin sözde bilim tarafı.
Arka planda ise BİDEN’in seçimi alması ise biti kanlanan güruh var.
Sağlık bakanlığının veri açıklama Sistemi ne yazık ki bu lobinin işine gelmektedir.
Sayın Bakanın çıkıp günlük tüm vakaların %40’ı İstanbul’da demesi İstanbul’un sanki %40’ın covidli algısına yol açmakta halbuki gerçek bu değildir
Halbuki açıklamalar daha dikkatli yapılmalıdır
Yakın siyasal tarihimizde. En fazla konuştuğumuz konuların başında ABD’nin kontrolündeki askeri darbeler geliyor.
Ancak ikili antlaşmalar üzerinden ABD’nin etki alanına sokulmuş TARIM ve EĞİTİM’deki darbeleri ve kontrolü hiç konuşmuyoruz.
Konuşmak zorundayız.
En stratejik meselemiz eğitimdir.
Doğrudan bugün ve yarınımızı belirleyecek esastır.
Eğtim Beka meselemizdir.
27.12.1949 tarihinde Türkiye ile ABD arasında imzalanan Eğitim Komisyonu kurulmasına ilişkin antlaşması,
12.11.1950 tarihinde ABD ile imzalanan Tarım Ürünleri antlaşmaları
askeri darbeler gibi üzerinde konuşulması gerekmektedir.