🛑 Uzun bir zaman sonra elimden geldiğince bir durum değerlendirmesi yaptım. Uzun bir yazı oldu. Umarım sıkılmazsınız. Faydalı olduğunu düşünürseniz RT yapınız. Eksikler olabilir, affediniz.
SARS-CoV2 bulaştığında vücudun savunma hücrelerini zarara uğratıyor. Onları
(1)
bozuyor. Çalışmalarına izin vermiyor. Böylelikle öncelikle bağışıklık sistemimiz düşüyor hatta çöküyor. Bunu yaptıktan sonra diğer savunucuların da içine sızıyor. Sızıyor diyorum çünkü çok sinsi. Truva Atı gibi. Onları da kandırıyor,yanıltıyor ve saf değiştirmelerine neden
(2)
oluyor. Onları kandırıp kendi yanına alıyor, kendine faydalı hale getiriyor ve vücudun kendi savunma hücrelerini bir ordu gibi biraraya getirip vücudun kendisine saldırtıyor ve kenara çekiliyor. Çok sinsi ve tehlikeli bir düşman.
Covid için sadece bir alt solunum yolu
(3)
hastalığı demek onu çok hafife almak demek.
-Virüs viral bir pnömoniye sebep oluyor
demek gerçekten onu hiç önemsememek demek.
Covid aslında sistemik bir damar hastalığı. Pıhtılaşma problemi asıl derdimiz.
Salgının başında ne dendi?
-Gençler ve çocuklar etkilenmiyor
Öyle
(4)
mi oldu?
Hayır. Gençler ve çocuklar da hatta çok küçük yaştaki çocuklarda bu hastalıktan orta yaş ve yaşlılar kadar çok etkileniyor. Hatta çocukları neredeyse süper dağıtıcı (super spreader) olarak nitelemek mümkün.
Yeni ve taze bir düzenlemeye atıfta bulunarak yazıya devam
(5)
edelim
👇
Bildiğimiz gibi karantina süresi Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan bir kararname ile 14 günden 10 güne düşürüldü. Burada hemen şu beylik cümle akla geliyor;
-Hastalık yoktur hasta vardır.
Karantina süresini istersek 7 güne hatta 5 güne de düşürebiliriz ama
(6)
virüs bakanlığı dinlemez.
Yani birinde hastalık 14. günde çıkabilirken bir diğerinde 10. günde başka birinde 7. günde başka birisinde ise 28. günde çıkabilir. Araştırmalar göstermiş ki virüse maruz kaldıktan 28 gün sonra hastalanan ve semptom göstermeye başlayan
(7)
hastalar var. Yani;
-Hastalık yoktur hasta vardır.
Virüse maruz kaldıktan sonraki ilk 14 gün hastalığın akut fazını bile kapsamaz.
Salgın başladığında SARS-CoV2 nin iki tipi vardı:
a) S type
b) L type
Şimdilerde görülen ise yaygın mutant tipi olan D614G
Bunun karakteri
(8)
diğer ikisinden biraz farklı. Vücuda girdikten sonra hemen işini yapıp çekip gitmiyor. Bazen hastalığı yapıp sonra uygun zaman ve zeminde hastalık tekrar nüks edebiliyor.
Vakaları 5 gruba ayırabiliriz:
1)Hiçbir hastalık belirtisi vermeyen vakalar, asemptomatik vakalar
(9)
2)Tıbbi yardım almaya gerek kalmadan hafif ve kısa zamanda da geçen belirtilerle seyreden çok yumuşak vakalar
3)Hastaneye yatmayı gerektirmeyen ama ilaç kullanmayı gerektiren, ilaç kullanılmazsa hastaneye yatırılma ihtimali gösteren vakalar
4)Hastaneye ve gerekirse yoğun
(10)
bakıma yatırılmayı gerektiren ağır ve ciddi vakalar
5)Görece akut safhadan sonra oluşan ve birçok sistemi tutan vakalar, ''uzayan Covid vakaları'', İngilizce literatürde Long Covid denen vakalar
(Bu vakaları hastalığı çok ağır geçirip kalp, akciğer,merkezi sinir sistemi,
(11)
böbrekler, bağırsaklar vb. gibi hayati organlarda hasarlar bırakan ve iyileşmeleri zaman isteyen ve hatta tam düzelmesi beklenmeyen vakalarla karıştırmamak lazım.)
Covid19 hastalığını geçirenlerde en geç 4-6 ay sonra antikor titrajları düşüyor. Elimizde geriye tek
(12)
güvence olarak T hücrelerinin memory tiplerinin enfeksiyon amilini tanımaları seçeneği kalıyor.
Yani hastalığı geçiren birinin tekrar hastalananması gayet mümkün.
Birey virüse maruz kalıp Covid 19 hastası olduğunda akciğer, beyin, kalp, damar sistemi, pankreas, bağırsak,
(13)
böbrekler, karaciğer, deri, ayak baş parmağı (covid toe), testisler, gözlerde belirtiler verebiliyor.
Covid 19 hastalığının
a)Akut
b)Subakut
c)Kronik
gibi sınıflayabileceğimiz klinik tabloları var.
Akut tabloda 14-28 günlük süreçteki belirtiler varken subakut tabloda
(14)
miyokard infarktüsü, araştırmalara göre 78% miyokardit, beyin kanaması, kısmi felç, sekonder diyabet, böbreklerin süzme fonksiyonlarının bozulması, karaciğer fonksiyonlarının aksaması veya bozulması oluşuyor.
Kronik tabloda ise akciğer fonksiyon bozuklukları ortaya
(15)
çıkıyor. Akciğerlerinde fibrozis oluşmuş veya yaygın damar içi pıhtılaşması yaşayanların bu hasarlara bağlı şikayetlerinin çok uzun süre ve maalesef ömür boyu sürmesi mümkündür. (İtalya'da 143 hasta üzerinde yürütülen bir araştırmada hastalar taburcu olduktan 2 ay sonra
(16)
yüzde 87'sinin yorgunluk ve nefes darlığı şikayetlerinden birinin devam ettiği görülmüş)
Covid19 hastalığı bir çok hastada ilk belirtiler ortaya çıktıktan ortalama iki hafta sonra tamamen geçiyor ama bazı hastalarda bu süre 1 aya kadar uzayabiliyor. (Hastalık yoktur hasta
(17)
vardır)
Maalesef Long Covid (Post Covid, Uzamış Covid) tanısı koymak için ne kadar süre geçmesi gerekliliği konusunda henüz bir genel kabul oluşmadı. Akut dönemden üç hafta sonrasını yeterli bulanlar olduğu gibi bu sürenin altı hafta olmasını kabul edenlerde var.
Tam
(18)
burada belirtmek gerekir ki Amerika'da yapılan bir araştırmada PCR + sonuçlu bir testten 2-3 hafta sonra sadece hastaların 65% inin virüse maruz kalmadan önceki sağlık seviyelerine geri döndüğü gösterilmiş.
UK Covid Symptom Study isimli bir araştırmaya göre
(19)
ise Long Covid (Uzamış Covid) PCR testi pozitif her 10 Covid hastasından birinde görülüyor. (Çalışma İngiltere'de 300bin kişide 1 aydan uzun süre, 60bin kişide ise 3 aydan uzun süre devam eden Covid belirtileri olduğunu göstermiş)
Long Covid belirtileri hastadan hastaya
(20)
değişmekte, kısa kısa öksürük, sürekli hafif ateş, baş ağrısı, kısmi koku alma kaybı, kronik yorgunluk, unutkanlık, kişilik değişiklikleri, kolay sinirlenme, depresyon, anksiyete, kulak çınlaması, ağız kuruluğu, ishal, çarpıntı, kas ve eklem ağrıları, deri döküntüleri,
(21)
uyuşma, karıncalanma vs gibi çeşitli belirtiler bazısında sürekli bazısında ise alevlenmeler şeklinde görülüyor.
Dr. Tim Spector yaptıkları Covid Symptom Study adlı çalışmalarından elde ettiği verilere göre birinci haftada öksürük, ses kısıklığı, baş ağrısı, ishal,
(22)
iştahsızlık ve nefes darlığı olanların belirtilerinin uzun süre devam etme ihtimalinin 2-3 kere fazla olduğunu belirtmiş.
⚠️
Yaşadığımız şu günlerde vakaların büyük çoğunluğuna virüsün mutasyona uğramış tipi D614G tipi sebep olmaktadır. Bu da ilk Wuhan'da çıkan virüsün
(23)
şimdiye kadar geçirmiş olduğu sayıca çok seyrek mutasyonunu kendi lehine kullanmıştır.
Sonuçta elimizde bu virüse karşı kullanacağımız çok etkili 4'lü bir tedbir var:
1)Çok etkili bir maskeyi sürekli kullanmak
2)Kapalı alanlarda çift maske takmak ve kişilerle aramızda
(24)
en az 4 metre mesafe bırakmak
3)Gerçek ve doğru temizlik ve dolayısıyla hijyen
4)Dışarı çıkma zorunluluğu olmayanlar için ev. Evim güzel evim. (Home sweet home)
🛑İlaç saatiydi!
Ama yetişemedim...
Kıvırcık kuzum, gözümün nuru, gene koskocaman, deprem gibi bir nöbet geçirdi.
10 aylık emeğimiz boşa gitti...
Ulan evde sıkıldık deyip dışarıya çıkıyorsunuz... Arkadaşlarınızla buluşup kahve içiyorsunuz...
Küçük kaçamaklar yapıyorsunuz...
(1)
Ulan bitmiyor tatiliniz...
Eskisi gibi değil artık diyorsunuz...
Ölümler azaldı diyorsunuz...
Maske mi?
Ne maskesi diyorsunuz?
Aşısı çıktı çıkacak diyorsunuz...
Maskeler çenenizin altında, kolunuza asılı bir taraftan yalandan duyar yapıp diğer taraftan 20 kişi beraber
(2)
ossuruktan restaurantları etiketleyip yemek fotoğrafları paylaşıyorsunuz.
Kıçınız yer görmüyor...
Bu virüsü belki taşıyor ve ona buna bulaştırıyorsunuz...
Bense kıvırcık kuzuma epilepsisi için EEG çektiremiyorum.
Nöbet geçirdi...
Hemen yarın EEG çektirmem lazım.
(3)
🛑Eğer bu virüse maruz kalmak istemiyorsanız maske takmalısınız.
Kapalı mekanlarda oturmamalısınız. Oturacaksanız eğer masayı, sandalyeyi dezenfektan ile silmelisiniz. Sandalyenin her tarafı silinebilir olmalıdır. İnanmayın öyle ahşapta şu kadar, cam da bu kadar yaşar (1)
sözlerine. Yüzeylerde yaşam süresi virüs yüküne (yüzeydeki virüs sayısına), ortamın nemine, hava sirkülasyonuna, virüs tipine vs bağlıdır.
Riskler istatistiki açıklanır. Ancak unutmayın ki risk risktir. 1/10bin gerçekten düşük bir risktir ama başınıza gelirse %100 olur. (2)
Bu simulasyonlar kapalı ortamlar için yapılan simulasyonlar. Bunları ve benzerlerini 5 ay önce yayınlamıştım. Maatteessüf tekrarlamak zorunda kalıyorum. Unutmayın virüs bulutu (virus cloud) diye bir şey var. Ve bu bulut hareketli.
Kapalı ve havasız mekanlarda da 4 saate (3)
bir dogma değil miydi geçmişten kalan.
peki ya yaşamak...
bir başkasının hayatını yaşamamız dayatılmadı mı hep?
ve bu yüzden hatalar hep sahipsiz kalmadı mı?
insan zekası kadar seviyor aslında...
yaralarının derinliği kadar aşık oluyor.
(2)
işte bu yüzden gülü sevmemiz istendi...
bizden beklenen hep sonsuz bir aşktı çünkü.
aslında sevmek istenilen de gül değil dikeniydi..
ve....
bence yanlış öğrettiler bize.
zekamızla yaşamalıydık,
hatalarımızla var olmalıydık oysa.
(3)
🛑Allah, iman, kitap, vicdan, sevgi, koruma, ahlak, inanç vs yok sizde.
%90 engel ne demek biliyor musunuz? (Benim kızım %92 engelli oradan biliyorum). Hayat 100 ise 92 bu hayatı tek başına sürdüremez demek.
Neyin vergisi ulan?
Lanet olsun size. (1) sozcu.com.tr/2020/otomotiv/…
Engelliye vergi adı altında geçir.
Sonra hanutuyka ondan çıkarıp Cengiz'e ver.
Üslubum için herkesten özür dilerim ama bu nasıl bir zihniyettir?
Dilerim yüce Allah CC size de bize verdiğinin aynını verir.
Ne eksik ne fazla.
Nasıl yaratıklarsınız siz? (2) m.patronlardunyasi.com/default.asp?pa…
Tekmelemekten yorulmadınız mı bizi?
Zaten zordayız.
Gerçekten çok kötüsünüz.
Çok kö-tü-sü-nüz!
🛑Çok sevdiğim bir hoca vasıtasıyla bugün Antakya'da darp edilen Dr.Serdal Kanuncu'nun yayınladığı videoya ulaştım.
Peki, Dr.Serdal Kanuncu kim?
AÖF'de Adalet (2018)
AÖF'de Sosyoloji (2014)
Yetmemiş bunların üzerine Halkla ilişkiler okumuş bir tıp doktoru (mezuniyet 2004). (1)
Oturacak sandalyesi olmayana evindeki koltuğu veren derya deniz gönüllü iyi kalpli biri.
Videoyu seyredince sizde göreceksiniz ki ne kadar saklamaya çalışsa da aslında kırgın olduğu belli.
1)Sağlıkta Şiddet Yasası ısrarla neden çıkarılmıyor?
2)Serdal Hoca gibi yetişmesi oldukça zo ve hizmet ettiği halk tarafından çok sevilen birini darp edip dövmeye çalışan bu maganda kim ve neden Serdal Hoca'dan daha kıymetli? 3) Bu yasayı çıkartmayarak bu magandaları
(3)
🛑Türkiye'de eğitim ve bazı özet gerçekler:
Dünyanın ilk 500 Üniversitesi sıralamasında Türkiye'den tek bir üniversite bile yok.
Ama;
-Fakir Brezilya'dan 6
-Son 40 yıldır ambargo altında ezilen İran'dan 1
-Ekonomisi çökmüş Arjantin'den 1
-Gariban Güney Afrika'dan 4
-Tayvan'dan 5 (Şaşırdınız mı?)
-ABD'nin araya duvar ördüğü Meksika'dan 2
-Yunanistan' dan 2
-Sırbistan' dan 1
-Şili'den 2
-Yerini bilmediğimiz Slovenya'dan 1
-Geri kalmış Malezya'dan 1
-Hindistan'dan 1 tane
-Seks turizmi ülkesi
(2)
Tayland'dan 2 tane üniversite var.
Tekrar edelim; Türkiye'den ise ilk 500 de hiç üniversite yok.
Biraz daha aşağı inince;
582 ODTÜ
644 İstanbul
645 Hacettepe
683 Ankara
700 Boğaziçi
Dikkat ederseniz hepsi Devlet Üniversitesi...