Aslında problemin kaynağı zaman sistemine kendimizi uyumlamaya çalıştırmak.
Kendimizi zamanın kölesi olarak görmek.
Tek zaman boyutu olarak yaşadığımız boyutu zannetmek.
Bu bakış açısı insanı acizleştiren bir sistemin giriş anahtarıdır.
Hâlbuki insanın ve var olan her şeyin özü
Kuantum sisteminde zaman yok. Yani sıfır zaman.
Rüya boyutunda zaman yok.
Yani sıfır zaman.
Bilinç, hayal duvarlarını sıfır zamana indirebilir.
(Kendini 100 milyar ışık yılı ötesinde ki bir gezegene hayalen saniye de ışınlayabilirsin.)
Kısaca kendisini zamana sıkıştıran insan
Sadece o zamanı yaşar.
İnsan her şeyi sıfır zaman mantığında düşünürse zaman değişir.
Allah katında ki bir meleğin bizim zamanımıza göre bir günlük hızı 8.866.000 saat.
Peki farklı boyutlar da ki zamansal hız ne kadar?
Misal bir solucan deliği buldunuz oradan farklı bir boyuta
Geçtiniz farz edelim!
O boyutun zamansal hızı ne ise fizik kuralları da odur.
Ayna boyutunu yazdım burada!
Herkes geçiş yapmıştır.
Zaman sıfır.
Dördüncü boyut!!
Zaman sıfır.
Sadece bilincinizi sıfır zaman da yaşıyormuş gibi düşünerek plan yapın hatta duanızı da böyle yapın.
Yaşayacağınız şey yani size sunulacak her ne ise sıfır zaman sisteminde oluşmaya başlar.
Allah sabredin der ayette.
(Kabullenin demez.)
Eğer sabrınızı zamanı sıfırlayıp hayata uygularsanız zaman sıfır olduğu için sabır da hemen gelip geçmiş olacaktır.
Sıfır zamanda geçmiş gelecek
Yoktur. Sıfır zaman da olaylar yoktur.
Kısaca sıfır zaman da hiçbir şey yoktur.
Var olan sadece sizin için olması gerekendir.
Yani sıfır zamanda sadece siz olursunuz.
Sıfır zaman da her yerde aynı an da olursunuz.
Bu gücü bilinciniz de hissedin.
Bilincin zamanı yendiği an her
Şeyi yenmiş olursun.
Bilinç, açığa çıkan bilginin enerjisini kullanamak için sizi o kıvama getirmeye çalışacaktır.
(Bilincinize iş verin.)
Verdiğiniz işin bilgisine inanın ki bilginin enerjisi de açığa çıksın.
Bilinç siz uyurken çalışırken gezerken bununla uğraşsın sizinle degil.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Zor bize kolay gelir, imkânsız ise biraz zaman alır. Bu söz aslında başından sonuna kadar doğru bir söz.
İşin aslı imkânsız diye bişey yoktur. İmkânsız denilen ne varsa ya gerektiği kadar üzerinde çalışılmamıştır, ya da zamanı gelmemiştir.
Halbuki sizi de, yaptıklarınızı da Allah yaratmıştır.
(Saffat suresi 96)
Ayet aslında bize herşeyin yaratıldığını sadece bir defineci gibi onu bulmamız gerektiğini söylüyor
Hayaller düşünceler uçuk kaçık fikirler dahil hepsi gerçekleşmesi için yani varolmak için sahibini bekliyor
Zira onlar var ve yaratıldı. Bunun bilimsel olarak kanıtı da var. Hatta ödül filan da veriyorlar. Bomboş bir akvaryumun içine elektron mikroskobu ile bakılınca yani (hiçliğe) bakılınca görünen şey kuantum köpüğü denilen bir canlılık.
Bu canlılık her yerde.
Hepimiz nasıl çocuk olduysak, eğer Rabbimiz ömür verirse tabi ki de yaşlanacağız.
Yaşlılık hali zordur. Zira kişinin tüm yaşam alanı kısıtlanır. Hatta bu kısıtlanış öyle bir hal alır ki en son küçük bir odaya kadar iner.
Biz de evlatlar, yaşlanan anne,
Babalarına bakarlar.
Bu çok zor bir durum. Yaşlanan anne ve baba'nın aslında beş yıldızlı otel konforunda huzur evleri olsa orada tüm bakımları uzman kişiler tarafından yapılsa hatta hatta kameralar ile bizim yaşlılar ne yapıyor filan diye bilgisayarı açıp izlesek eksik olan
Bir şeyler gördüğümüz zaman hemen müdehale etsek harika olurdu.
Bir gün inşaallah bu seviyeye geliriz.
Yaşlılar da en büyük sorun kısıtlı yaşam alanları için de kaldıkları için şeytani vesveseye bizden daha fazla maruz kalmalarıdır.
Bu şeytani vesveseler kişinin duygusal
~~~~~~~🌿~~~~~~~
Kadim bilgiler bir şekilde zamanımıza kadar geliyor.
Ama nasıl derseniz bunun bir açıklaması yok.
Misal benim babam tahsilli biri değildi. Ama çocukluğumdan itibaren bizim ev de çok enteresan bir şekilde eski kitaplar olurdu.
Böyle kütüphanemiz filan yoktu.
Vitrinin en üst rafına dizilirldi o kitaplar.
O kitapları kimsenin evinde filan göremezsiniz. Kitapçıda filan da bulamazsınız. Çok değişik enteresan kitaplar. Babamı ben bu kitapları okurken filan açıkçası bir kaç kez filan denk gelmişimdir.
Oturup kitap okuyan biri değil yani.
Tabi biz de baba otoriter olduğu için soramazdık. Ya bu kitaplar nereden geliyor filan denilmezdi. Sorsak heralde hesap mı vereceğim sana diye tokadı yersin.
Ben küçükken bu kitapları karıştırmayı severdim. Nasıl olsa kimse okumuyor ben okuyayım demişliğim bile olmuştur.
Sonradan
İnsanları anlamak aslına bakarsanız imkansız. Zira insan; aklı fikri, zekası vicdanı ile hayata tutunmaya çalışması gerekir diye düşünürsünüz. Gerçekte insan ile hayvan arasında ki en temel fark da budur zaten.
Bizler Allahın verdiği aklı kullanan kalbini
İman ile dolduran hayata ve hayatta olan her şeye bitkiye ağaca hayvana insana sevgi ile bakan bir dinin mensubuyuz yani Müslümanız.
Müslüman her şeyin en güzeline, en iyisine layıktır. Müslüman zengin olmalı. Müslüman veren el olmalı. Müslüman Allahtan başkasına kul olmamalı.
Müslüman doğruyu yanlışı iyiyi kötüyü birbirinden ayırabilecek zekaya, akla sahip olmalı.
Müslüman adaletli olmalı. Müslüman her yerde her zaman en önde olmalı.
Müslüman cesur olmalı.
Müslüman kendi kitabını bilmeli.
Kısaca müslüman olmanın en temel vasıfları bunlardır.
Zira
Ve dışsal enerjimiz de kendini bu sekil tanımlayacaktır.
Hiç bir şey yapmanıza bile gerek kalmadan zaten her şeye REST çekmiş oluyorsunuz.
Enerji ve titreşim seviyeniz çok üst düzey seviyelere çıkacaktır.
Her şey ama her şey sizin yaydığınız enerji ve tireşim düzeyinize göre
Şekil almaya başlayacaktır.
Kısaca kendinizi ilk önce bu şekil tanımlayın.
Ve bu idrak seviyesine ulaşın.
Göreceksiniz ki her şey size boyun eğecek.
Kendi bedeninizde olan her bilinç de size boyun eğmek mecburiyetinde.
Tüm bilinclerle iletişime geçtiğiniz zaman ilk önce kendinizi
Sayılar içinde tarifi en zor sayı "77" dir.
Hani sevince tam seven, bir hatanı gördüğü zaman da düşman kesilen garip bir duygu hali vardır ya!
"77" işte böyle bir sayıdır.
Çok sever, çok kıskançtır.
Cesarete aşıktır.
İnceldiği yerden kopacaksa kopsun der.
Ahde vefa sahibidir.
Bir insan dua etmekten vaz geçtiyse yahut dua etme sıklığını azalttıysa hemen devreye girer. Ne yapıyorsun sen deyip, O insanın yoluna taş koyar.
Elinden gelse taşı alıp o insanın kafasına vurur. Disiplini çok sever.
Duygusaldır ayrıca.
Fevridir.
Sinirlidir.
Sınırsızdır.
"77" her insan da ortaya çıkmaz.
Muhattap aldığı insan özeldir.
Sayıların içerisinde kendi başınabuyruk tek sayı "77"dir.
Kişi ile uğraşır. Deli eder insanı asla vazgeçmez.
Her yerde karşısına çıkar insanın.
"77" böyle bir sayıdır.
Eğer bir yer de herhangi bir şeye