1)Günlerdir Gara'daki mağaraya yapılan operasyondan rehine kurtarma operasyonu olarak sözediliyor.
Hiç bir sürpriz baskın imkanına fırsat vermeyecek bir krokiye sahip bu mekan, operasyonun başladığı andan itibaren PKK'ya infazı gerçekleştirmesi için en az yarım saat verir.
2)Rehine kurtarma operasyonlarının gerektirdiği şok ani müdahale imkanını sıfırlayan bu tarz bir mekana yapılacak operasyonun başarı şansının sıfıra yakın olduğunu görmek için kurmay olmak gerekmez.
Bu operasyonu yapan dünyanın en başarılı ordusu bile olsa bu değişmez.
3)Bu durumda ya bu operasyonun gözgöregöre yapıldığına inanmaya devam edeceksiniz ya da bu operasyonun rehine kurtarma dışında bir amacı olduğuna ve sonrasında rehinelerin burada olduğunun farkına varıldığı ihtimalini masaya yatıracaksınız.
4)Ülke RTE gibi bir profil tarafından yönetildiği için, insanların en kurbani senaryoları bile ihtimal dahilinde görmesi normal lakin Gara'da farklı bir senaryoyu ihtimal dahilinde tutmamız gerekiyor.
5)Bu senaryo Gara'daki mağaraya yapılan operasyonun bir rehine kurtarma operasyonu değil; PKK elebaşlarını, özellikle Karayılan'ı ele geçirme operasyonu olduğu.
Operasyonun başarılı olduğu takdirde RTE tarafından siyasi şov olarak kullanılacağını düşünürseniz ve
6)RTE'nin bu operasyonun sonucunu önceden müjdelediğini gözönüne alırsanız; hangisi daha büyük bir siyasi şov olurdu:
13 rehinenin kurtarılması mı; Karayılan'ın Türkiye'ye getirilmesi veya öldürülmesi mi?
7)Gara bölgesindeki operasyonun başarılı ile sürdürülmesi sonrasında bu başarıyı gölgelemek için Gara'daki o mağarada PKK elebaşlarının bulunduğu dezenformasyonu başarılı bir şekilde üst kademeye enjekte edildi.
Mağaradan kaçarken sağ yakalanan iki terörist üzerinden
8)bu dezenformasyon pekiştirildi.
Bu yönlendirme ve beklenti ile Gara mağarasına bu operasyon planlandı.
İndirme sırasında verilen 3 şehit dışında tek bir şehit verilmeden bu operasyon tamamlansa ve o mağarada
PKK elebaşları ele geçirilse tarihe en başarılı operasyonlardan biri
9)olarak geçecekti.
Mağara ele geçirilip de o en son bölümde şehitlerimizle karşılaşıldığında işte o zaman, mağaranın içinde patlayan öfke oradan devletin üst kademelerine kadar dalga dalga yayıldı.
O yüzden Soylu için bile aşırı olan bir söylemle bu öfke dışa vuruldu.
10)Karayılan'ı ele geçirme ümidi ile başlayan operasyonda bunun yerine 13 evladımızın infazına vesile olduğumuz görüldüğünde Karayılan'ı bin parçaya bölme yemini edildi.
Kamuoyunda HDP(KK)nın ekmeğine yağ süren akla zarar tartışmalar gırla giderken, arka planda temel soru
11)bu ölümcül dezenformasyonun kimler tarafından üst düzeye, operasyona baz olarak alınacak istihbarat olarak akıtıldığı ?
Zamanında Barzani'nin karargah olarak kullandığı bu mağarada kimin olduğuna dair dezenformasyonun kaynağı KDP çıkarsa şaşmayın.
12)PKK'ya güvenip açılım süresi sonrasında 732 şehit vermemize sebep olan AKP'nin; KDP'ye güvenip 16 şehit vermemize sebep olması hiç kimse için şaşırtıcı olmayacaktır.
SON.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1)ABD toplumunu içten kemiren en önemli konulardan biri özellikle ABD'nin sefillerine musallat olan ağrı kesici "opioid" krizidir.
Bu kriz; şirketlerin kucağındaki doktorların aşırı reçete yazması ile körüklenmiştir.
Şirketlerin doktorları nasıl rüşvete boğduğu açık istihbarat.
2)Şirketler doktorların aşırı reçete yazmasını aynı zamanda sağladıkları bedava yazılımlarla garantiye aldılar. washingtonpost.com/nation/2020/01…
3)Ve Johns Hopkins'in 20.000 doktorun yazdığı 350.000 reçete üzerinde yaptığı araştırmaya göre ameliyatlar sonrasında doktorlar hastalara aşırı ağrı kesici yazdılar.
Ve bu ilaçlar yüzünden yaşanan ölümler 2015'te 33.091 iken , 2016'da 42.249'a sıçradı. statnews.com/2019/06/21/sur…
1)ABD kongresini basan "Sefiller" arasından en dikkat çekici olanı tabiki kürklü boynuzlu şapkası ile aşağıdaki şahıstı. "Recep İvedikleş"tirilmeye çok müsait duruşu ile tarihi karelere imza atan bu karakterin boynuzlu şapkası aslında bir "cambaza bak" oyunuydu.
2)Esas mesaj bu adamın vücudundaki dövmelerde gizli.
Bu dövmelerde dünyada neo-nazi grupları tarafından devşirilen Kuzey Avrupa mitlerine dair semboller resmediliyor.
Bir tanesi Kuzey Avrupa mitolojisinde hayat ağacı olarak bilinen Yggdrasil
3)"Valknut" olarak bilinen üç üçgenin içiçe geçmesinden oluşan sembol ise yine Kuzey Avrupa mitolojisinden ve savaşta ölümü temsil ediyor.
1)Küresellerin toplumları hedefleri doğrultusunda gütmelerinin arkasındaki en önemli araç korku ve panik.
Kitlelerde yaratacakları korku ve panik devlet bürokrasilerini de daha rahat yöneltmelerini ve bunlar aracılığı ile istedikleri düzenlemeleri dayatmalarını sağlıyor.
2)Başından beri COVID19'un bir gerçek olduğunu fakat bu pandemi ile sağlıklı veriler üzerinden Akl'ı Selim'le mücadele edilmediği için yaratılan COVID19 paniğinin toplumları COVID19'dan daha kötü etkilediğini, Milletlere orantısız şekilde büyük bedeller ödetildiğini söylüyoruz.
3)Aslında varolan bir GERÇEK üzerinden panik ve korku yolu ile kendilerine uygun bir GERÇEKLİK yaratma konusunda küresellerin oyununu başka alanlarda da görüyoruz.
Buna bir örnek de iklim değişikliği konusu.
1)COVID19 paniğinin en önemli dinamiklerinden biri, milletleri laboratuar faresine dönüştürmeye kararlı küresel odakların çıkarları doğrultusunda politize ettiği bilim ve bu uğurda adamları aracılığı ile kamuoyuna yaptığı propaganda.
2)Bu yolda; Stalin'in tarihi yeniden yazmak adına fotoğraflardan rakiplerini sildirmesi gibi, kontrolleri altındaki örgütlerin websitelerinden 100 yıllık bilimsel kavramları sildirebiliyorlar.
Aynen DSÖ'nün web sitesinde "sürü bağışıklığı" kavramını değiştirmesi gibi.
3)Aşağıdaki ekran görüntülerinden ilki DSÖ'nün websitesinden 9 Haziran 2020'de alındı. İkincisi ise 13 Kasım 2020'de.
İlkinde doğru bir şekilde sürü bağışıklığının ya aşılama ya da daha önceki enfeksiyonlar aracılığı ile doğal yoldan oluştuğu belirtiliyor.
1)COVID19 paniğinin yaratılmasında önemli eşiklerden biri Mart ayında ABD kongresinde verilen ifadelerdi.
11 Martta ABD Kongresi Denetim ve Reform Komitesine ifade veren Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü (NIAID) Korona'nın mevsimsel gribe göre 10 kat daha
2)öldürücü olduğunu belirtti. Bu ifadeyi daha sonra Dr. Fauci'de Kongre'deki ifadesinde tekrarladı. Ve bu rakamlar üzerinde ABD'de başlatılan panik çalı ateşi gibi bütün dünyaya yayıldı.
Halbuki Korona ile gribi karşılaştırırken bilinçli bir hata yaptılar.
3)Kongre'de ifade verenler "gribin ölüm oranı %0.1 ; koronanın %1 derken" aslında elmalarla armutları karşılaştırma hatası yaptılar.
Grip için %0.1 oranı IFR (Infection Fatality Rate) yani toplam enfekte olanlar(asemptomatikler dahil) arasındaki ölüm oranını ifade ediyordu.
1)İnsanlar haklı olarak şu tespiti yapıyorlar:
"HES Kodu ile ekstradan hangi takibi yapabilirler ki; zaten cep telefonu ve TCKN üzerinden yapamadıkları."
Bu tespit , küresellerin COVID19 bahanesi ile bütün dünyaya tıpış tıpış dayattıkları HES kodunun esas amacını kaçırıyor.
2)HES kodunun amacı , ulusal bazda takip değil, küresel bazda entegre dijital kimliğin ilk adımını atmaktır.
Sizi bir küresel arı kovanının damgalı arısı yapmayı hedefleyen şeytani planın ilk adımı.
Açıklayalım.
Aşağıdaki form WHO'nun bütün ülkelere önerdiği temas takip formu.
4)Normal şartlarda kendi ülke vatandaşlarınızın kişisel bilgilerini, birbirleri ile temas bilgileri dahil kayıt edip uluslararası kurumlarla paylaşabilir misiniz?
Normal şartlarda DSÖ vatandaşlarınızın TC kimlik ve telefon nolarını istese verebilir mi @saglikbakanligi ?