İbrahim Kalın’ın “Marx’tan da Alacaklarımız Var” başlıklı söyleşisinden ..
Türkiye’de sol gelenekte bunu gerçekleştiren, Anadolu İslam geleneği ile yakın ilişkiler içerisinde olan biri zaten vardı; 4 kez Başbakanlık yapan Ecevit..
Seyyid Hüseyin Nasr ile aynı tarihlerde (1955-1958) Rockefeller Foundation Fellowship bursu ile Harvard Üniversitesi’nde sosyal psikoloji ve Orta Doğu tarihi üzerinde incelemeler yapan (1957) Ecevit’in Anadolu İslamı/ Türk-İslam tasavvufu hakkındaki görüşleri -1-
Ecevit’in Anadolu İslamı/ Türk-İslam tasavvufu hakkındaki görüşleri -2-
Hinduizmle 15 yaşında tanışan Ecevit, sonraki 60 yıl boyunca yaşamının tüm kavşaklarında, her karar anında Hint klasiklerine, özellikle de Tagore'dan kendisinin çevirdiği "Gitanjali"ye başvurmuş; orada huzur bulmuş, güven tazelemiş, feyz almıştı. Bhagavad Gita başucu kitabıydı
Ecevit’in Kıbrıs Harekatı ve İnönü’ye karşı aday olarak girdiği seçimler gibi önemli zamanlarda özellikle güç almak için okuduğu Hindu kutsal metni Bhagavad Gita Blavatsky’nin de başucu kitabıydı..
Ecevit’in Hinduizm’le tanıştığı erken yaşlarda çevirisini yaptığı Gitanjali İlahiler
Ecevit Türk İslâm Tasavvufu’nun siyaset alanında da yaygınlaşması İçin gösterdiği çabaların karşılığını almış ve Fetö’nün bir numaralı gözdesi, şefaatçi olacağı ilk kişi olma özelliğine sahip olmuştu..
Eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral: "Eğer rapor elimizde olmasaydı Ecevit bize Fetullah’ın cumhurbaşkanlığını dayatacaktı"
Eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral : Mesut Yılmaz bana 'Sakın ha. Ecevit cemaat hakkında böyle bir çalışma yapıldığını duyarsa hükümeti yıkar' dedi
Eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral : "Fetullah Gülen, 1999 tarihli raporu gerekli birimlere sunmamızdan 3 gün sonra ülkeden kaçmak zorunda kaldı"
Nazlı Ilıcak’ın da bulunduğu Tv programında Türk İslâm tasavvufunun siyaset alanında da yaygınlaşmasının olumlu etkileri olacağını inandığını açıkça bildiren Ecevit 1999’da Türk İslâm tasavvufuna yakınlığı ile bilinen Merve Kavakçı için“bu kadına haddini bildirin”diye bağırıyordu
Nazlı Ilıcak’ın da hazır bulunduğu tv programında Türk İslâm tasavvufunun yaygınlaşması hakkında çok olumlu görüşler bildiren Ecevit’in yine Türk İslam tasavvufunun içinden bir isim olan Merve Kavakçı için mecliste “haddini bildirin” dediğinde yanında tesadüfen Nazlı Ilıcak vardı
1999’da mecliste bu olay yaşandıktan sonra, Merve Kavakçı 2000 yılında “World Council of Religious Leaders (Dünya Dini Liderler Konseyi)“ nin düzenlemiş olduğu, “Dinî ve Ruhanî Liderler Milenyum Barış Zirvesi”nin katılımcılarından biriydi..
Merve Kavakçı’nın katıldığı bu zirvede Hristiyan, Müslüman, Hinduism, Budism, Taoism, Skhism, Judaism başta olmak üzere çeşitli dinlere sahip müftü, papaz, rahip, budist, keşişlerin ve omuz omuza üç gün geçirmişlerdi
Hinduizm ve Türk İslâm tasavvufuna düşkün Ecevit’in mecliste “haddini bildirin”dediği Merve Kavakçı Batı’yı Hindu Vedanta öğretileri ve Yoga ile tanıştıran S.Vivekananda’nın yaptığı konuşma ile rotasını belirlediği Dünya Dinleri Parlementosu’nun 2004 Barcelona katılımcılarındandı
Malezya Büyükelçisi olarak atanan Merve Kavakçı 2004 Dünya Dinleri Parlementosu’nda konuşmacı iken, Endonezya Büyükelçisi olarak atanan, Frithjof Schuon gibi kaçıp İslâm’ın saf(!) halini yaşamak isteyen Mahmud Erol Kılıç 2009 yılındaki Dünya Dinleri Parlementosu’nda konuşmacı idi
Frithjof Schuon’un “Hinduizm gibi; çok açık fikirli, gizli bir ezoterik (batınî) İslam var.. Vedanta’ya ( Yoga ritüelinin ait olduğu Hindu Vedanta felsefesi) yakın ve bu İslâm beni ilgilendiriyor” dediği batınî öğretiler Vahdet-i Vücûd öğretileri..Ecevit’i de ilgilendiren bu idi
Frithjof Schuon’un, Ecevit’in ve başkalarının Hindu Vedanta felsefesini keşfinden önce, uzun süren sistematik bir çalışma sonunda tüm dünyada popüler hale getirilen yoga ile yoganın hayat bulduğu Vedanta felsefesini Batı ile tanıştıran: Swami Vivekananda
Frithjof Schuon’un halifesi Seyyid Hüseyin Nasr FETÖ’nün Rumî Forum’unda..
Merve Kavakçı’nın dizinin dibinde oturduğu Şeyh Nazım Kıbrısî’nin damadı ve halifesi Şeyh Muhammed Hişam Kabbani, Frithjof Schuon’un halifesi Seyyid Hüseyin Nasr ile birlikte..
11 Eylül ve 28 Şubat ne işe yarar?
İşin özeti; dünyayı gavslar ve kutuplar yönetir... birbirleri ile yardımlaşarak..
Bir soru; İslami ölçülere göre yayın yapan bir televizyon kurma fikri ile hayata geçirilen Kanal 7 televizyonu ne oldu da sabah akşam Hint filmleri gösteren bir kanala dönüştü? İskenderpaşa cemaatine ait Medipol’de verilen yoga derslerinin bununla ilgisi var mıdır?
İskenderpaşa cemaatine ait, logosunda 4 terkli ( 4 kapı ) derviş tacı bulunan Medipol üniversite/ hastanesinde Swami Vivekananda Yoga Üniversitesi’nin Türkiye’deki temsilcisi olan kurum tarafından çocuk yoga dersleri veriliyor olmasını nasıl izah edebiliriz? Bilgisi olan?
Vedanta öğretilerini ve yogayı dünyaya tanıtan Swami Vivekananda’nın müridleri kurdukları Yoga Üniversitesi’ne onun adını verdiler. Yoga bilimleri ve yoga terapileri konusunda lisans, lisans üstü ve doktora eğitimleri vererek akademik eğitim sunan dünyadaki tek yoga üniversitesi.
Enteresan bir tesadüf; toplu yoga seanslarına benzer görüntülerin oluştuğu Cuma namazlarının, sosyal mesafe kuralına uyularak topluca kılınması ile ilgili ilk resmî öneri, Medipol’ün ait olduğu vakfın başında olan Fahrettin Koca’nın müntesibi olduğu İskenderpaşa cemaatinden geldi
İskenderpaşa cemaatinin Cuma namazlarının sosyal mesafe kurallarına uyularak topluca nasıl kılınacağı ile ilgili resmî önerisi şöyle idi:
Muhammed Ali Müslüman olduktan 3 sene sonra Ernie Terrell ile maç öncesi :
- Neden herkes beni Muhammed Ali diye çağırırken sen Cassius Clay deyip duruyorsun?
- Çünkü bir kaç sene önce bana adının Cassius Clay olduğunu söylemiştin..
Muhammed Ali için bu isim önemliydi; çünkü bu isim için uzun süre beklemişti ve bu ismi ona mürşidi Elijah Muhammed vermişti..
Israrla kendisine eski ismi olan Cassius Clay ile seslenen Ernie Terrell’e ringde yumruklarını saydırırken “What’s my name?” diye bağırıyordu..
Nitekim Ernie Terrell ile yaptığı efsanevi maçı kazanan Muhammed Ali maç sonrasında uğruna daha bir hırsla dövüştüğü bu ismi ona veren mürşidi Elijah Muhammed’e de teşekkür etmeyi ihmal etmiyordu ve ilk iş olarak Hacc’a gideceğini açıklıyordu
Birleşmiş Milletler çatısı altında Tek Dünya Dini hedefi ile gerçekleştirilen Dinler arası diyalog organizasyonlarının değişmez mottosu:
“Unity in Diversity/ Kesrette Vahdet”
Yapılan davet üzerine 1970 ilkbaharından beridir Birleşmiş Milletler’de düzenli olarak haftada 2 kez tüm personele açık meditasyon programı düzenleyen Hindu ruhani lider Sri Chinmoy:
“Kesrette Vahdet:
Bu, Tanrı'nın Kozmik Oyunundaki en büyük sırrıdır.”
Halvetî Cerrahî tarikatı şeyhi Muzaffer Özak ve dervişleri 1978 yılında Amerika’ya açılım yaptıklarında, onları ağırlayan; tüm inanışların ortak ibadethanesi olarak işlev gören, dinlerarası diyalog organizasyonlarının yapıldığı Rothko Chapel..
Havuzlu bahçesinde Kaf Dağı ve kırık dikilitaş heykeli ile tüm dinlerin ortak tapınağı Houston’daki Rothko Chapel’e HalvetîCerrahî şeyhi MuzafferÖzak ve dervişlerini davet eden ise,Rothko Chapel’in sahibi petrol milyarderi Dominique ve John de Menil’in kızları Philippa Menil idi
Muzaffer Özak ve dervişlerini 1978’de ağırlayan Rothko Chapel, Dominique ve John de Menil’in gerçekleşen hayalleri idi; tüm inançları kucaklayan Aşk’ın ve Hakikat Arayışı’nın bir tapınağını inşa etmek istemişler ve Rothko Chapel’i Kaf Dağı heykeli ile birlikte inşa etmişlerdi
Öyle dudaktan, Allah Allah şeklinde değil, 7 çakrayı uyandıracak şekilde hırıltılı bir biçimde..
1-
Zikir Dersine Giriş-101
Önce ağızdan, sonra kükreme şeklinde.. Bunlar bir çok sistemi aktive eden metodlar
2-
Zikir Dersine Giriş-101
Öne ve arkaya doğru.. Zaten pompalama sistemi ya bu... YouTube’da yurtdışına tanıtım videoları var, devletimizin de paylaştığı bazı şeyler var.. Oradaki videolara da bakın..
Neyin cehalet, neyin Hikmet olduğuna kim karar verir?
Hz.Peygamber(sav) tarafından bu ümmetin firavunu olarak tavsif edilen ve künyesi EbuCehil(Cehaletin Babası) olarak değiştirilen Amr b.Hişam’ın daha önceki lakabı “Hikmet’in/ bilgeliğin babası” manasına gelen ”Ebu'l-Hakem” idi
Bi’set sonrasında, “Hikmet’in/ Bilgeliğin Babası” manasına gelen ”Ebu'l-Hakem” künyesi ile meşhur Amr b.Hişam’ın da aralarında bulunduğu Mekke’nin ileri gelen müşrikleri, Hz. Muhammed(sav)’a peygamberlikten vaz geçmesi için türlü tekliflerde bulunuyorlardı.
Bu teklifleri getiren amcası Ebu Talib’e “Bunu bilesin ki, ey amca! Güneşi sağ elime, ayı da sol elime verseler, ben yine bu dinden, bu tebliğden vazgeçmem. Ya Allah, bu dini hâkim kılar, yahut ben bu uğurda canımı veririm." diyen Hz. Peygamber(sav) neyi ima ediyordu?
Güneş ışığını yarasalar neylesin,ey Hakkı!
Bu vahdet sırrını halk içinde hiç ifşâ etme
diyerek sırrı halk içinde ifşa etmeyen Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın ekinokslarda başına güneş ışığı düşürdüğü şeyhi İsmail Fakirullah’ın çilehanesinin bulunduğu Tillo Ulu Camii ve Vahdet sırrı
Erzurumlu İbrâhim Hakkı’nın Mârifetnâme’sinde Kaf Dağı ve o büyük dağı başı kuyruğuna gelecek şekilde çevreleyen büyük yılan..
İbn Arabî’nin Fütuhatü'l-Mekkiyye’sinde Kaf Dağı ve bu dağı bir daire çizdikten sonra başı kuyruğuna gelecek şekilde kuşatan büyük yılan..