#SONDAKİKA Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker, Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı'nın öldürülmesi için emekli Yarbay, eski MİT'çi Korkut Eken'in kendisine nasıl teklifte bulunduğunu, Kıbrıs'ta nasıl UZİ marka silah verdiğini anlattı.
Cinayeti gerçekleştiremeyince İstanbul'a döndüğünü, cezaevine girdiğini anlatan Peker, cezaevinden jandarmalar eşliğinde bir otelde Korkut Eken'i ziyaret ettiğini ifade etti. Peker, Eken'in kendisine "Atilla biz Kıbrıs işini hallettik" dediğini kaydetti. via @alicanuludag
Atilla Peker: "Korkut Eken ile kendisinin bulunduğu ortamda Kıbrıs’a Korkut Eken ile birlikte gitmem gerektiğini, polis ve askerlerimizi şehit eden terörist kişilerin bulunduğunu ve bu kişilerin öldürülmesi gerektiğini söylediler. Eken bana Jeriko bir silah verdi."
Peker: "Kıbrıs’a indik, ismini hatırlamadığım bir otele yerleştik. Sonra aynı gün Kıbrıs’ta Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na gittik. Orada Kurmay Albay Galip Mendi ile tanıştım. Enver Tosun Yarbay ile tanıştım. Sonrasında yan odada Korkut Eken Uzi marka silahı bana verdi."
Peker: "Bir sonraki gün Beyaz Reno Toros marka araçla Kutlu Adalı isimli şahsın akşam hava karardıktan sonra evinin çevresinde keşif yaptık. Hatırladığım kadarıyla evi yola yakın bahçeli bir evdi. Önünde ufak bir bahçesi vardı. Şahsın evinde kalabalık olduğunu fark ettik."
Peker: "Bu nedenle içeri girmedik. Ertesi gün tekrar geldik. Gündüzleri de evin etrafında birkaç sefer keşifte bulunduk, yine evden çok sesler geliyordu. Bunun üzerine Korkut Komutan bana dedi ki üç kişi de olsa bunların hepsi PKK’lıdır. PKK’lı ile dost olan da PKK’lıdır."
Peker: "Üçüncü gün bir piyade alay komutanının makamına gittik. İsmini hatırlamadığım alay komutanından Korkut Eken’in talebi Kutlu Adalı isimli şahsın aracının güvendiği iki rütbeli tarafından durdurularak şahsın bize teslim edilmesinin sağlanmasını istedi."
Peker: "Bir iki saat sonra şahsın durdurulduğu haberi geldiğinde hızla Alay Komutanlığı binasından çıktık. Şahsın yanında 15 yaşlarında bir çocuk vardı. Kişi alayın içine sokulmuş olduğunu etrafının da askerlerce sarılmış olduğunu görünce tekrar Komutanın makamına döndük."
Peker: "Orada Alay Komutanını azarladı. Ben sana böyle mi söyledim dedi. Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na geri döndük ve ertesi günde tekrar Türkiye’ye geri döndük. Ancak Korkut Komutan bana Atilla buraya geleceğiz dedi."
Peker: "Sonrasında ben bir yaralama nedeniyle Paşakapısı Cezaevi’nde bulunduğum sırada beni cezaevinde yanımda bulunan cep telefonumdan arayarak kendisinin Klasis Otel’de kaldığını, ziyarete geleceğini söyledi."
Peker: "Ben de abi cumartesi Pazar ziyaret yok, ben hastaneye çıkacam, sizi Klasis’e otele ziyaretinize gelicem dedim. Hastane çıkışında iki sivil araçla gelmesini sağladım ve bulunduğu Silivri Klasis Otel’e gittik. Erlere ve gardiyana lobide oturmalarını söyledim."
Peker: "Korkut Komutan’ın olduğu odaya çıktım, odada Reis Sedat Peker ve birilerinin olduğunu gördüm. Korkut Eken, astsubay ve uzman çavuşun alnından öperek Atilla’yı getirdiğiniz için teşekkür ederim dedi. Bana gülerek 'Atilla biz Kıbrıs işini hallettik biliyor musun' dedi."
Peker: "Sonra sabaha doğru cezaevi sayımından önce cezaevine döndüm. Adı geçen şahıslarla her platformda yüzleşmeye de hazırım. Videoda anlatılanlarla ilgim gördüm bundan ibarettir.”
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Hacıfazlıoğlu: "Onu ağzından kaçırdı reis biz onu bugün Ahmet abiyle konuştuk. Ahmet abi onun yardımcısı beraber onunla. Diyor ki mümkün değil öyle bir şey yapmaz."
Peker: "Abi sen Ankara'ya git bu işi toparla biz bu adama güveniyoruz. Bu adamın yüzünden bu kadar şey yaptık."
Bahçeli: "Türkiye'nin çevresindeki sinsi kuşatma sertleşmektedir. Asıl mesele gündemi işgal eden iddiaların taraftarlarından ve cesametinden çok ötesidir. Yerli ve yabancı mihraklar tacizlerine hız vermişlerdir. Herkesi uyarıyorum; hedef Türkiye'dir. Bir tezgah kurulmuştur."
Bahçeli: "Mesnetsiz iddiaların, Türkiye'yi hedef alan bölgesel ve küresel operasyonlardan bağımsız ele alınması bize göre mümkün değildir."
Bahçeli: "Türkiye'nin gündemi video kayıtlarıyla rehin alınamaz; sosyal medya iftiralarıyla ele geçirilemez. Oyun büyüktür, kirlidir, karanlıktır. Çok boyutlu ve çok aktörlüdür."
Ali Tarakçı, Zanka TV yayınında: "Arkadaşlar bu olayın kanıtı nasıl olur? Ancak gider fotoğrafını çekersin. Bu konuyla ilgili 4 yıldır asla bir tane itiraz, yalanlama gelmedi. Kaç tane program yaptı Soylu, yüzlerce. Neden şimdi? Kamuoyunun önünde. Yazdığım bir iddia."
Tarakçı: "Gazete benim günlük gazetem. Yasal izni alınmış bir gazete. Önümüzdeki haziran başında basıma geçeceğiz. Neyse gündem onu veriyoruz. Şimdi bir gazete ve gazeteci, Türkiye'nin gündemini sayfalarına taşımıyorsa o gazeteci olur mu? Yaptığım bu. O belge mi şimdi?"
Tarakçı: "Ağar'ın yönetici olmasını doğru bulmadığını söyledi. Ben başka bir şey söyleyeyim. İddialar gündeme gelmese biz bunları bilecek miydik? Niye kimse bu zamana kadar oradan çekilmesini söylemedi prensip olarak? Ağar dedi ki mafyayı engelliyorum sonra da düzeltti."
#SONDAKİKA Sedat Peker'in videolarının fazla izlenmesiyle ilgili Soylu, "Milyonlarca insan çocuk pornosu izliyor arkadaşlar ya. Milyonlarca insan sapık şeyler izliyor" dedi.
Soylu: "Demin dediğim ifadeleri tekrar düzelteyim. Öyle işler var ki dünyada hepimizin iğrendiği. Ama insanların zaafiyet gösterip ortaya koyduğu şeyler de var. Milyonlarca insan film seyrediyor, şarkı seyrediyor. Başka bir iş yapıyor. Doğru mu?"
Soylu: "Geçmişte belki 100 kişi belki 300 kişi kedi ayinleri yaptı, doğru mu? Bunların üzerinden genelleme yapmak doğru mu?"
Saymaz: "Kolombiya'da yakalanan 4.9 ton uyuşturucuyla ilgili..."
Soylu: "Ya bir dakika ya, hep siz şey yapıyorsunuz. Şu Ali Tarakçı'nın çıkardığı gazete var ya bakın hepsi örgüt yayını gibi. Bu adamın gazetesi hep..."
Yanardağ: "Önemli değil o gazete Sayın Bakan..."
Soylu: "İstifa etmeyi hiç düşünmedim. Geçen seferki mesele bambaşka bir şey. Yargının önünü açmışım zaten ne ile açacağım. O zaman ben kimseyle mücadele etmeyeyim arkadaş. Karayılan diyor ki bu adam bizi tahriş ediyor. Onu takip ettiniz mi?"
Soylu: "PKK yöneticileri diyor ki acil erken seçim olması lazım kiminle hareket edersek edelim diyorlar. Bize nefes aldırın nefes almamız lazım diyorlar. Neden? Çünkü Pençe Kaplan..."
Süleyman Soylu: "Ben İçişleri Bakanıyım yahu. Genç bir kıza tecavüz etmiş bir kişinin nasıl önünü açabilirim ben İsmail Bey?"
Soylu: "Kırmızı bültenle ilgili hemen müracaat ettik. Hem İstanbul hem Bursa hem de İzmir'den aramazı var. Thodex'le ilgili 2,5 saatte biz çıkardık. Peker'le ilgili müracaat ettik. Difüzyon denilen bir bölüme aldılar. İncelenecek. FETÖ'cülere de böyle yaparlar."
Soylu: "Müracaat ediyoruz, FETÖ'cüleri de kırmızı bültenle arayamıyoruz biliyor musunuz Merdan Bey? Difüzyona alıyorlar. Emniyet müdürü arıyor soruyor neden böyle yapıyorsunuz diye."