Gizlenen SırAçıklandı Herodot; Sarmatlar, İskitler, Amazon kadınları aynı ırktandır derken İskit, Med, Sarmat dilleri aynı dildi demişti.
J. Oppert, Med Yazıtındaki 3 dilden birinin Fince,Macarca,Tatarca menşeili eklemeli Turani dil olduğunu ortaya koymuştu.
Büyük sır buydu..
1-Gizlenen SırAçıklandı
Buna göre gerçek Türk tarihi şunu söylemektedir:
· İlk Alfabetik yazıyı Türkler buldu.
· 12 Hayvanlı Türk Takvimi Dünyadaki ilk takvimdir.
· İlk Ödüsleri (Devletleri) Türkler kurmuştur.
· Pusulayı, anahtarı, saati, kağıdı ve matbaayı Türkler bulmuştur.
2-Gizlenen SırAçıklandı
●Avrupa medeniyetinin temelini oluşturan Etrüskler Türk’tür.
●Türk Topraklarının en eski sahibi Türklerdir.
●Anadolu topraklarının Grek medeniyeti ile hiçbir alakası yoktur! Anadolu topraklarının en eski sahipleri Atatürk’ün de dediği gibi Türklerdir!
3-●Bizlerden önce bu topraklarda başkalarının olduğunu kabul etmek, büyük bir yanılgıdır! Aksi takdirde herhangi bir milletin ve medeniyetin kültürel üstünlüğünü kabul etme ezikliği içerisinde olmamız, kültürel değerlerimizi zamanla kaybetmeye, sonuçta da tarih sahnesinden yok++
4-++ olmamıza sebep olacaktır!
●Bütün bu gaflet, delalet ve hıyanet içerisinde yapılan saldırılar karşısında süratle Atatürk’ün “Türk Tarih Tezi ? gün ışığına çıkarak, yapılmış olan bilimsel araştırmalar kaldığı yerden devam ettirilmelidir.
5-●Atatürk inkılâpları Türk Uygarlık tarihinin bir ürünüdür!
●Ulusal birliğin en önemli öğelerinden biri tarih bilincidir. ●Uluslar, tarihlerine güvenerek geleceklerine yön verirler.
●Tarih bilinci olmayan ve bağımsızlıktan ödün veren milletlerin hayat hakkı yoktur.
6-Bilinmeli ve hiç unutulmamalıdır ki; bu devletin temelinde “Bağımsızlık benim karakterimdir !” diyen Mustafa Kemal ATATÜRK vardır.
7-"Tarih Türklerle başlar elbetteki Türklerle de biter...''
İlitrasyonun anlamı;
"Her şey gelir geçer, baki olan Türklüktür.."
8-Osman Altay Güçsav'ın sayfasından alınan bu yazının tamamı ve akademik kaynakları için facebook lingi ektedir.
9-Prof Dr Feridun Celilov Ağasioğlu
"Etrüsk-Türk Bağı"
kitabından kısa bir bölüm aktatıyor.
10-Med Yazıtları, Hint-ari değil Turanidir diyen Avrupalı bilginlerden bir kaçını ekleyelim, meraklısı öğrensin.
Medler, bir Saka/İskit kolu olmakla beraber onlardan daha evvel yerleşik hayata geçmişlerdi.
Bu yüzden bazıları şaşırıyor. Tüm Türkleri konar-göçer sandıkları için şaşırmaları normal. Oysa yerleşik hayata geçen ve pek çok şehirleri kuran Türklerde vardır.
●Justinus, İskitlerin özellikle Mısırlılardan daha eski olduğunu şu şekilde belirtti: “Her ne kadar İskitler ve Mısırlılar arasında soyun eskiliği konusunda çok uzun bir çekişme olmuşsa da İskitlerin soyu en eski olmuştur.”
13-●Sakalar/İskitlerin dünyanın en eski kavmi olduğu görüldü. Artık belgelerin bolluğu İskitlerin kolektif adının farklı Türk soylarını içerdiğini açıkça gösteriyor. Eski yazarlar Massagetler, Alanlar, Sakalar ve Partlara, “İskitler” diyorlardı. +++
14-Son zamanlarda Grek yazarları onların açıkça Türk olduğunu söylüyor. Theophanus Byzantinus, Perslerin kendi dillerinde “Kermichionlar” dedikleri Massagetlerin Türkler olduğunu açıkça beyan etmiştir. Ammianus Marcellinus, Alanların Massagetlerden türemiş olduğunu açıkça şöyle++
15-Romalı tarihçi Ammianus Marcellinus, Alanların Massagetlerden türemiş olduğunu açıkça şöyle ifade etti: “Alanlar dağların adından bu adı almışlardır.” Strabon'un Massagetlere benzer zikrettiği Sakalar, bir zamanlar Oxus ve Jaxartes arasındaki bu bölgelerde ikamet ediyorlardı++
16-++Bütün zaman boyunca Türk insanlarının ele geçirmiş oldukları bu bölgeleri tutmuş oldukları biliniyor.
17-●Gallia'nın önde gelen öğreticisi Guiardus de Lauduno, XIII. yüzyılın başında Partların bu zamanın Türkleriyle, halklarının karakterleri nedeniyle en iyi şekilde bir araya geldiğini "Çünkü kökleri Türk olanlar, eski adı dolayısıyla Partlar'dır." diyerek belirtti.
18-Burada Part krallarının kolektif adının Arsak (Romalılar arasında Arsac-es) ve Massagetlerin etnik adında (Mas-sag) Saca-rum'un (Saklar) eski adının (Grekler arasında Sakai) kuşkuya yer bırakmamış olduğunu gözlemliyorum. Sak, Saka oriental Türk sözünün sağ, akıllı, yetenekli,
19-Sak, Saka oriental Türk sözünün sağ, akıllı, yetenekli, ileri görüşlü anlamına gelen kelimelerle aynı olduğu görülür.
Kuman Kitabı Codex Cumanicus'ta Verilen Bilgilerin Türkçesi
Prof.Dr. İlhami Durmuş
(Kaynak kitap, sayfa 161-169)
19-Altta Türk petrogliflerinde
MÖ 14 binlere kadar görülen bir Türk sembolü.
Üstte ise sözde Roma uygarlığına ait bir mozaik...
(Bknz: Etrüsk-Türk Bağı)
20-İlk evcil koyunlar Orta Asya'da ilk Türkler tarafından 8 bin yıl önce yetiştirildi.
Kaynak; Arkeoloji ve Etnografya Enstitüsü Novosibirsk Devlet Üniversitesi''Uluslar arası çalışma'' 04/13/2021
21-Kırgızistanın 8 000 yıllık 'Obishir-5 kazı alanında, Sovyet arkeologları tarafından Tahıl işlemede kullanılan bir çok taş alet bulundu. 8 bin yıl önce bu insanlar koyunu evcilleştirmiş ayrıca Tarım ve Hayvancılık yapıyorlardı. Yani daha o tarihte bile yerleşik hayat varmış.
22-Diğer kavimlerden İskitleri ayırt eden özellikleri; 1) silah türleri, 2) at ekipmanı 3) süs eşyaları.
İskit Sanatı öncesindeki Kimmerler ile ve sonrasındaki Hunlarla bire bir aynıdır.
23-Atatürk’ün henüz daha genç bir subayken Sinop’ta yazmış olduğu bir şiir.
Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler; örtülen doğacak.
Dinleyin sesini, doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak,++
24-Yalan tarihi görüp, doğru tarihe giden.
Asya’nın ortasında Oğuz Oğulları
Avrupa’nın Alplerinde Oğuz Oğulları,
Doğudan çıkan biz, batı’da yine biz,
Nerede olsa, ne de olsa kendimizi biliriz.
Hep insanlar kendilerini bilseler,
Bilinir o zaman ki hep biriz.++
25-Gizlenen SırAydınlandı
Türk, sadece bir milletin adı değil,
Türk, bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri,
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Dünya o zaman görecek,
Hakikat nerede, hakikat nerede?
26-DÜNYA TÜRKTEN İBARETTİR
Bundan 250 yıl geriye giderseniz Amerikalı,
900 yıl geriye giderseniz de Rus bulamazsın!
1200 yıl geride İngiliz,
1700 yıl geride Fransız,
2000 yıl geride ise Alman bulamazsın.
Ama İnsanlık tarihinde ne kadar geriye giderseniz gidin Türk bulursunuz
27-Tarihten Türkler çıkarılırsa, ortada tarih diye birşey kalmaz.(Prof.Fritz Neumark)
Türksüz tarih olmaz,olamaz.
Türksüz dünya da olmaz,olamaz!
Bugüne kadar var olduk,
Sonsuza kadar da var olacağız.
And olsun. Gök girsin, kızıl çıksın!
28-HUNLAR, Türk'ün inancına hiç bakmadan kucaklıyor,
TURAN KURULTAYLARI yaparak ATİLLA'nın torunları olduğunu AVRUPALININ KAFASINA ÇİVİLİYOR.
Biz ise, ümmetçilik kanserine yakalanıp, o Hrıstiyan, öteki Şii, beriki Musevi, ötürü Şaman...diye diye portakal dilimi gibi bölündük!
29-Mısır'ın Sebua vadisinden M.Ö. XVIII. yüzyılın ikinci yarısına ait
yıllıkta Mısır firavunu Merneptakhe, “deniz halklarından” eski Tus boylarından söz ediliyor, onların Küçük Asya'nın güney batısında yerleşmiş Etrüskler oldukları anlatılıyor.
DOÇ.DR.FİRUDİN RZAYEV
30-Giritliler kimdir?
Girit diski ne anlatıyor?
Özetle 1951-1953 arasında Michael Ventris ve John Chadwick tarafından çevrilen bu yazıta göre Girit ve Yunanların ayrı kavimlerdir.
''Yazı karakterlerindeki Türk sembollerine dikkat''
31-TekrarEN
Etrüsk ''Sanırım izahata gerek bile yoktur.''
32-İskit kurganından bir buluntu
Ağa sanga oçuk
Baz çök boqun içre azuk
“Ağa sana yürek,
Yabancı çök! kuşağın (neslin) içine azık”
33-Elinde kuş tutan taşbabalar daha çok Kazak elinde bulunmuştur. Taşbabanın sağ elinde kuş figürü olması ölenin kutu (ruhu) ile ilgilidir. Türk inancına göre ölen adamın kut'u (canı) kuşa döner tanrı mekanına uçar.
(Prof Dr Feridun Celilov Ağasioğlu)
35-Üstte İskit kurganlarından çıkan Türk-İskit tipi altın kupalar.
Altta Adana Arkeoloji Müzesindeki buluntular ...
36-Solda Göbeklitepe,
sağda Türk Ana inancı anlatımı ve Umay And kadehinin ön izleri.
37-TÜRKLER VE MEDLER
Prof dr Mehmet Bayraktar (özet)
“Medler M.Ö 4500 yıllarında İskitlerden ayrılarak bugünkü Azerbeycan bölgesinde Mata (Mada) adındaki önderlerinin başkanlığında bir beylik olarak tarih sahnesine çıkmışlardır. Bugünkü Hemedan’ı başşehir olarak ilan ederek+++
38-+++ M.Ö 2500 yıllarında
I. Dahaku başkanlığında Med İmparatorluğu denen bir imparatorluk kurmuşlar ve uzun geniş bir coğrafayada, birçok kavme hükmetmişlerdir.
39-Son Med kralı Astiyages’ın (Efrasyap, Alp Er Tunga) kızından torunu I. Cyrus M.Ö 522 veya 520 yıllarında bir ihtilalle dedesini tahttan ederek, İmparatorluk Pers İmparatorluğu adıyla I. Darius’un Ahamenid Devleti’ni kurmasına kadar aynen devam etmiştir.
40-Pers İmparatorluğu denmesinin nedeni I. Cyrus’un babası Cambyse’in Persli olmasındandır.
(Bu konuda Herodot'u mutlaka okuyunuz, çünkü tarihteki ilk darbeyi göreceksiniz hemde oğulun babaya darbesini...)
41-Başta Babilli tarihçi Berosus (M.Ö. 3.yüzyıl) olmak üzere bütün eski tarihçiler ile özellikle de 19. yüzyılda Persepolis ve Asur yazıtlarını çözen E. Norris, Fr. Lenormant, Sir H.C. Rawlinson, J. Oppert, I. Taylor, N L. Westergaard, F. de Saulcy ve M. S. Zaborowski gibi+++
Batılı dilciler, tarihçiler ve antropologlar Medlerin dil, din ve ırk olarak Turani (Saka, Tatar,Türk) olduğunu ortaya koymuşlardır.
Bu görüş baskın bir görüş olarak 1935-1940 yıllarına kadar devam etmiştir.
43-Ancak bir kısım Batılı papaz tarihçiler ile Ermeni tarihçileri, 6. yüzyıldaki bir papazın Medler’e İranlı demiş olduğu iddiasıyla Medlerin İranlı olduğu iddiasında bulunmuşlardır.
44-Özellikle 1950 yılından itibaren devrik İran şahı Muhammed Rıza Pehlevî’nin 17 kadar batılı oryantalisti toplayarak ısmarlama bir İran tarihi yazdırmasıyla sadece Medler değil; bugünkü İran bölgesinde yaşamış bütün eski kavimler İranlı yapılmıştır.
45-İşte bu tarihten sonra Medlerin İranlı iddiası yaygınlık kazanmıştır. Ne yazık ki, Türk tarihçileri de bu yanlış görüşün tekrarlayıcısı olmuşlardır. Wikipedi'ye yazılan masalların iç yüzü böyledir, tarihsel tutarlılığı sıfırdır.
Gerçek bilginlerin görüşü ise ektedir ⬇️
46-Oysa, diğer bazı eserleri bir kenara bırakarak sadece tarihin babası kabul edilen Herodot’a bile bakmak yeterlidir; çünkü o da Medlerden bahsetmiş ve Medlerin kan, dil ve ırk olarak Perslerden ayrı olduğuna vurgu yapmıştır.
47-Medleri, Herodot’a dayanarak Aryan yapan Batılı tarihçilerin sahtekârlıklıkları ise şu şekilde olmuştur.
Herodot’un Tarihi’ni modern Batı dillerine çevirenlerden bazıları, Medlerin Med adıyla anılmazdan önceki adlarının Arioi (Arii) olduğunu belirttiği bu sözcüğü, +++
48-+++ Aryan yaptılar!
Oysa Herodot'un Medlere Pers dediği anlamını çıkaranlara karşı bizzat Herodot notlar düşerek Arioi’nin Aryan olmadığını belirtmiştir. Peki bu bilgi Wikipediciler tarafından neden saklanıp çarpıtılmıştır?
49-Firdevsî gibi Ortaçağ İranlı tarihçiler, Medleri Med adı ile değil “Kayân” ve “Kayânî” adıyla anmışlardır. Firdevsî’nin Şehname’sinde Key Kavus, Key Kubad gibi adlarla anlattğı Med veya Kayânî krallarının bu adları sanıldığı gibi Farsça değildir. +++
50-+++Pehlevice telaffuza göre söylenmiş Medce veya Türkçe kökenli adlardır.
51-Firdevsî ve diğer Ortaçağ İranlı tarihçiler Kayânîleri anlatırken, Piştad krallığı dedikleri tamamen efsanevi krallar zincirinin bir devamı göstererek onları zımnen de olsa İranlılığına vurgu yapmak istemişlerse de bu çeviri ve yorum hatasıdır.
52-Son dönem Ahamenidleri ve Sasaniler de Medlere Kayânî demekteydiler. Çünkü “Kay” sözcüğü, İranların adlandırılmasıyla Kayânilerin, eski Yunanların ve Batılıların adlandırmasıyla Medlerin krallık unvanıdır; anlamı da “Bey” veya “Bay” demektir.
53-Bilinen hiçbir Pers veya Ahamend dönemi İran asıllı kral Kay sanıyla anılmamıştır. Türkler tarih boyunca bu Kay unvanını kullana gelmişlerdir. Bilindiği gibi, Osmanlıların da “Kayı” adını aldılar... aslında bu adın “Kayı” değil, “Kay “ olması gerekir... (detay kaynak kitapta)
54-Medlerin İranlı olamayacağını başka kaynaklar da gösterir. Örneğin eski Ahit; Tevrat’ın Yaratılış (Genesis) kitabında Hz. Nuh’un üç oğlundan insanlığın yeniden türeyişi anlatılırken, Med ve diğer Türk soyluların adı geçerken, onlarla birlikte, ne Pers ve ne de İran adı geçer++
55-Çünkü Tevrat’ın bu kitabı yazılırken bölgede İranlılar yoktu; bazı Batılılara göre söz konusu kitabın yazılışı M.Ö. 1500 yılına kadar gitmektedir. Eski kaynaklarda Medler hakkında anlatılan dini ve millî gelenekler ve görenekler de Medlerin Türk soylu olduğunu göstermektedir.
56-Med uygarlığı başta Persler olmak üzere Asurluları, Babillileri, Yunanlıları ve Romaları büyük oranda etkilemiştir.
61-Herodot Anadolu şehir devletlerini de anlattığı eserinde, Miken uygarlığının (MÖ 1600-MÖ 1100) eski Yunan ile alakası olmadığını belirtip Anadolu'da Turanlıların öteden beri var olduğunu belirmiştir. Gordiyon Tümülüsleriyle Altay Kurganları kıyaslanınca Herodot doğrulamıştır.
63-Kırgızistan Saymalıtaş Tanrı Tamgası ile Hitit Güneşi Tengri Damgası aynı. İlginç olan dönemler de aynıdır. Hititlere bu damgayı bırakanlar ise Hattilerdir.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Balkan Harbi'nin hemen öncesiydi,
Osmanlı'nın Dışişleri Bakanı bir Ermeniydi.
Siyasi tercihlerinin öne çıkarılmasıyla birlikte, ordunun temel disiplini, eğitimi, emir ve komuta hiyerarşisi alt üst edilerek bugünkü gibi bozulmuştu...
Askerler subaylarını, subaylar da komutanlarını tanımamaya başlamışlardı.
1908'den Balkan Harbi başlangıcına kadar, orduya sadece iki sefer tatbikat yaptırılabilmişti...
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, Trakya ve Makedonya'daki askeri kuvvetimiz düşmanlarımızın iki katıydı.
Fakat ne oldu?
Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü dercesine, Rumeli'den tam 75.000 askeri birden terhis ettiler!
Ne zaman?
Seferberlik ilanından yaklaşık bir, bir buçuk ay önce!
Gerekçe?
Harp tehlikesinin olmayışı ve hasat zamanının yaklaşmış olması gibi, gafilce sebepler.
Terhisten önce, Osmanlı'nın barış zamanı kuvvetleri 280.000 kişiydi.
Daha önce de, siyasi sebeplerden dolayı, (görüntüde ise orduyu gençleştirmek adına); Rumeli'yi iyi bilen 1000 kadar tecrübeli subay zorla emekli edilmişti.
Bu terhis edilen 75.000 kişi öyle önemliydi ki; seferberliğin ilanından sonra zar zor toplanabilen seferberlik ordusunun 4'te 1'ine tekabül ediyordu!
Ordunun tecrübeli subaylarını emekli, usta askerlerini de terhis ettiler!
Sonuç?
Bütün Balkanları sadece üç ayda kaybettik!
Rumeli'deki beş asırlık Türk varlığı da böylece sona erdi.
Balkanlar mı? Hala daha kaynayan kazan!
Şimdi gelelim günümüze...
15 Temmuz kaotik darbe girişimi'nden sonra, orduda en büyük darbeyi komuta kademesi aldı!
Ordunun komuta yapısı, disiplini ve hiyerarşisi bozuldu! Silah arkadaşlığı ve güven tamamen bitti!
Bu olumsuz ortama dayanamayan birçok tecrübeli subay ve astsubay, emekli olarak ordudan ayrılmayı seçti.
Askeri okullar kapatıldı!
Askeri liseler ve sınıf okulları, bomboş vaziyette çürümeye terk edildi! Şu anda sınıf eğitimlerinin nasıl verildiği ise tam bir muamma!
Akıllara zarar bir karar alınarak, askeri sağlık sistemi kökünden kazındı!
Öyle ki, bugün Türk Ordusu'ndaki atların ve köpeklerin dahi kendi hekimleri (veterinerleri) varken, çarpışan mehmetçiklerin askeri hekimleri yoktur!
Ve Türk Ordusu, dünyada askeri sağlık sistemine sahip olmayan tek ordudur!
Çatışma sahalarından gelen bilgilere göre, ölümlerin önemli bir kısmı ne yazık ki kan kaybından olmaktadır!
Şimdiye kadar, nizami harplerde de önemli görevler üstlenen jandarma, organik olarak Silahlı Kuvvetlerden kopartıldı!
Deniz Kuvvetleri dışındaki kara ve hava ordularımız, çok uzun zamandır nizami bir harbe yönelik, büyük ve müşterek tatbikatlar yapmıyor! En son Vahdettin köşkündekine selam çaktılar hem de 29 Ekim 100. Yılda...
Harp Akademileri kapatıldı. Ordunun stratejisini belirleyen kurmaylık sistemi artık yok! Askerler mağarada metan gazıyla şehit oluyor! Tarihte görülmemiş ihmaller zinciri var!!
Ülkemizin en önemli harp sanayi tesislerinden biri olan Tank Palet Fabrikası yabancılara satıldı!
Hala Tank veya Uçak motoru yapamıyoruz, Mersin Nükleer santralde çalışan Ruslardan 10 bini ülkelerine geri döndü, Ruslar santraldeki hisselerini satılığa çıkarttı..
Irak'ın durumu ortada!
Suriye'deki işler her geçen gün daha kötüye gidiyor dedik dedik inanmadınız sonunda Suriye bölündü, İsrail'in kontrolünde kıytırıktan bir ülke oldu ve PKK/PYD 2. Devletini de Suriye'de kurdu, devlet oldular!
İsrail güneyimize girdi, ABD İsrail Yunanistan'a tüm çevremize iyice yerleşmeye devam ediyor! İran'a neler yaptıklarını gördük!
Bu kadar da değil....
(Devamı Var)
1+++Amerika son birkaç yıldır, Romanya'da ve daha da önemlisi Bulgaristan'da, Türk sınırına yakın bölgelerde askeri yığınak yapıyor!
Balkan Harbinde Rusya'nın oynamış olduğu yıkıcı ve kışkırtıcı rolü dikkate alırsak, Ruslara da çok güvenemeyiz. Eğer zayıf düşersek, Rusya'nın en büyük parçayı kendisi için koparmak isteyeceği kesindir!
Yunanistan? Her zamanki gibi pusuda, Kin kapısı kapalı hala... 300 küsür Pontus derneği kuran Yunan, 19 Mayıs 1919 tarihini soykırım tarihi ilan etti Atatürk'ü de soykırımcı!
Etrafında bu kadar çok düşmanı olan bir devlet, askeri kadrolarını bu kadar çok boşaltır mı? Şeriatçı askeri terfi ettirip, Atatürkçü Tegmenleri ihraç edip, Güneydoğu'da efsane olan komutanlarını Orduevinde yasaklı konuma sokar mı? Örneğin Osman Pamukoğlu..
Hani beka meselesi vardı?
Beka meselesi olan bir devlet, ordusunu bu kadar zayıflatır ve niteliksizleştirir mi?
Askeri sağlık sistemini kökünden kazır mı?
Akıl ve mantık, tabi ki "hayır" diyor.
O zaman ne yapmaya çalışıyorlar?⚔🦅⚓🇹🇷
(Not: Bu zinciri ilk olarak 29 Mayıs 2019'da paylaştım, hala bir şey değişmemesi ne acı!)
Ekli linkten Türk Tarih Kurumu sayfasından İsmet Görgülü'nün yazısını lütfen okuyunuz. ttk.gov.tr/belgelerle-tar…
2-Osmanlı Hariciyesinde Bir Ermeni Nazır:
Gabriyel Noradunkyan Efendi
Özet
19. yüzyıla gelindiğinde Osmanlı Devleti’nin çok uluslu yapısı, imparatorluğun bekası için en önemli sorunlardan birisini teşkil etmekteydi. Osmanlı devlet yönetiminin en üst tabakalarına kadar yükselen ve “Millet-i Sâdıka” olarak nitelenen Ermeniler içinde de devlete karşı isyan hareketleri görüldü.
Yaklaşık yarım asır Osmanlı Devleti’ne bürokrat ve bakan olarak hizmet eden Gabriyel Noradunkyan Efendi, bu hizmetleri neticesinde çok sayıda nişanla taltif edilmişti.
I. Dünya Savaşı öncesinde yurt dışına çıkan ve Fransa’ya yerleşen Noradunkyan Efendi, Osmanlı Devleti’nin parçalanmasını öngören Paris Barış Konferansı ile yeni Türk devletinin bağımsızlığının kabul edildiği Lozan Antlaşması’nda Ermeni heyeti içinde yer alıp, Osmanlı'nın parçalanıp Doğu Anadolu'da Ermenistan'ın kurulmasını savunmuştu.
Daha Ayasofya yokken, oranın HUN TOPRAĞI olduğuna dair VATİKAN BELGELERİNE bakalım:
Ayasofya’nın bulunduğu yer bile bir zamanlar HUN toprağı sayılıyordu. Hunlardan önce de İskit ve Ön Türkler'in. Bunu Vatikan arşivleri söylüyor. Ayasofya ortada yokken, temelinin Türklere ait olduğunu arşiv belgeleri söylemektedir.
1664 basım Papa Clemens imzalı iki cilt kalın kitap var Vatikan Arşivlerinde. Alessandro Sperelli’in gravürlerinde Sultan Ahmet’teki Mısır’dan gelen taş vardır ve ilk Bizans Kilisesi Aya İrini de açıkça görülür Nova Roma İstanbul’un geçiş adıdır ve Costantinapol yazar.
Resimde ayrıca Hun atlıları; 4 savaş atı ve 4 kımız sağılan kısrak vardır. Çadırda Göktürk harfleri vardır. Saptırılmış şekilde yani asıl Aya İrini eski pagan tapınağı üzerine yapılmıştır duvarın hemen yanı Hun otağıdır. Yani Hun toprağıdır.
Bu arşiv belgesi bize neyi anlatıyor; bugünkü Ayasofya temeli, toprağı, Vatikan arşivlerindeki belgelerde de "TurkuHunas" olarak geçmektedir.
Ve burası konsolosluk gibidir. Daha sonraki yıllarda 1. Ayasofya tahtadan yapılıp, yok olmuştur. Bugünkü Ayasofya çok sonra yapılmıştır. Nereye? Türk topraklarının üzerine… O günlerde her medeniyet, başka yapıların üzerine kendi yapılarını yaparlar. +++
1-Bugünkü Ayasofya daha ortada yokken, Ayasofya’nın bulunduğu yer Türk toprağıdır. Bunu da Vatikan arşivlerindeki belgeden öğreniyoruz. Hıristiyanlık açısından Ayasofya önemlidir algısı bilinçlidir. +++
2- Sonuçta #Ayasofya için kılıç hakkı denilebilir. Bu çalışmanın gayesi, bütün dünyaya bu mabedin Hıristiyan dünyasının malı gibi sunulmasını kanıtlarıyla ortadan kaldırıyor.
Bu safsata şimdiye kadar başarılı olmuştu ama artık bu belgelerden sonra bu algıda yıkılacaktır. Çünkü konjonktüre göre Hıristiyanlar bu algıyı da kullanıyorlar. Katolikler Ortodokslar'a karşı Ayasofya’yı cami olarak açın demekten çekinmiyorlar. Yani Katolikler Vatikan Ayasofya'nın Cami olmasını destekledi. Çünkü Ortadoklardan nefret ediyorlar.
Kısacası Ayasofya daha yokken arsası binlerce hektarlık alan Hun Türklerinindi. Dünya'da ahmak mı yok, İstanbul’u hala Konstantinapolis olarak görmek, öyle anılmasını isteyenler var. Bütün bunlar bize bir şey anlatıyor, İstanbul zaman zaman el değiştirse de Türklerle bağı hiçbir zaman kaybolmamıştır, yine eski SAHİBİNE kavuşmuştur. +++
ABD Ankara Büyükelçisi Barrak: Ulus devleti ve Atatürk'ü unutun, Türkiye için en iyi sistem Osmanlı Millet Sistemidir. Açıkça ne diyor? Türklerin devleti olmasa da olur diyor!
'Yeni Osmanlıcılık' Siyonist Projedir.
Dünya Siyonist Örgütünün Ortadoğu için Siyonist Plan. Yazarı: Oded Yinon.
Cengiz Özakıncı; "Şimdi bu plandan anlatacaklarımı izleyicilerimiz dinlerken gerçekleştimi, gerçekleşmedimi diye düşünerek izlesinler..."
1- Yıllardır anlatıyoruz yeni Osmanlıcılık Siyonist plandır diye 🔽
Osmanlıyı savunanlar Türk değildir diye. Türkiyeli değil Türk'üm 🇹🇷 🐺
Ne Mutlu Türk'üm Diyene 🇹🇷 🇹🇷🇹🇷
2-Yeni-Osmanlıcılık ABD'nin Ortadoğu'daki "Mayın Eşeği"'dir.
1982'de yazılan Rapor ne diyor?
İsrail'in güvenliği için Suriye'nin parçalanması zorunludur. Bunları yıllarca paylaştık mankurtlara anlatamadık maalesef! Sıra Türkiye'ye geldi ama! İsrail TV lerinde sıra Türkiye'de dediler.
Göbekli Tepe'yi ilk ortaya çıkaran Arkeolog Klaus Schmidt, 20 tapınaktan sadece 6'sının gün yüzüne çıkarıldığı ve ortaya çıkan benzerlikler; Türklerin erken kültürünün Göbeklitepe olabileceği yönünde ciddi kanıtlar sunuyor demişti Peters ile birlikte yazdıkları makalede(2004).
Klaus Schmidt, Göbeklitepe de, Asya balbal kültürü var. Altaylar'da 12 sütundan oluşan bir kamlar tapınağı var, Göbeklitepe'de de var, OZ tamgası ve çemberli T, Tengri sembolü 9 bin yıllık Çatalhöyük'de de var, 7 bin yıllık Hacılar Höyük'te de var.
Göbeklitepe'deki dikilitaş kültürü ile Türklerin dikilitaş kültürü aynı. Örn: 1 sütunda 3 adet hayvan figürü üst üste işlenmiş bir Göbeklitepe sütunu var, Tuva'da ve Moğolistan'da yer alan bazı Türk sütunlarında da aynı üslup var. Hatta işlenen hayvanların bazıları tamamen aynı.
Bu açıklamalarından sonra Klaus Schmidt, Almanya'da bir gölde tüplü dalış yaptıktan sonra ölüsü bulundu. Eşine kalp krizi geçirdiği söylendi ama eşi su altında tüplü dalışta kalp krizi geçirmek çok zordur ve kalp hastası değildi açıklaması yaptı.
Arkeolog Dr Semih Güneri, Göbeklitepe'deki taşlara kabartma figürlerini yapan metal keski aletleri, o tarihlerde sadece Güney Sibirya Lena bölgesinde görüldü başka bölgelerde görülmüyor diye açıklama yaptı.
Evet açıklamalar ve Sorular çok.. . ⏩Göbeklitepeyi kimler yaptı?
⏩Neden kazıların ödeneği kesildi,durduruldu, bilinmeyen bir tarihe ertelendi?
⏩Yılan figürleri üzerinden konuyu Anunnakilere bağlamak sağlıklı mı?
⏩Kültür ve Turizm bakanlığı neden kazı yaptırmıyor ya da tatmin edici açıklamalar yapılmıyor?
⏩Ne dersiniz bu işe???
Dr Semih Güneri hocanın konuya dair konferansı. İyi seyirler 🔽
Rusya'dan Doç Dr Ekaterina Anatolievna Lippina ile Dr Semih Güneri,
Güney Sibirya'dan Dağılan Teknoloji,
Üst Paleolitik Taş Alet Endüstrisinin Kökeni ve Yakın Doğuya Taşınması, Yayılımı. Ön Türk Akademisi Konferansı @grok sende dinle öğren madem 😃 🔽
YIL: 2002
Aytunç Altındal: Apo idam edilmeyecek, hapisten çıkıp bir partinin başına geçecek, Vatikan öyle istiyor çünkü...
Son gelişmeler de gösteriyor ki, Türkiye Ankara'dan yönetilmiyor😪😪
2- Aytunç Altındal, "Tapınak Şövalyeleri" kitabında PKK Apo, Papa bağlantılarını ve daha fazlasını anlatmış 🔽
Kitabını okumayan videoya buyursun
3- E. Müsteşar ve Büyükelçisi Onur Öymen'in "Arka Plan" kitabında Türkiye'yi kimlerin nasıl yönettiğini WikiLeaks belgelerine yansıyan haliyle göreceksiniz ve derin devletin ABD güdümünde olduğunu üzülerek öğreneceksiniz.
İşte E. MİT Müsteşarının itirafı
Büyük Türk Ozanı Nesimi, bir tarikata gider. Azgın softa Nesimi'nin Türkçe konuşmasından rahatsız olur. Nesimi'den ya Arapça ya da Farsça konuşmasını ister.
"Nesimi ise azgın softaya şu cevabı verir"
"Har içinde biten gonca güle minnet eylemem
Arabi Farisi bilmem dile minnet eylemem."
Hâlbuki Nesimi ana dili Türkçe dışında Arapça ve Farsça da bilmektedir. Fakat küstah tarikat faresine karşı Türkçe'nin kendisi için ne kadar önemli olduğunu göstermek için Arabî Farisi bilmem demiştir.
Yazdığı şiirler yüzünden dinsiz olduğu gerekçesiyle yargılanan, Ve derisi yüzülerek idam edilen Nesimi'nin "Tanrının insan yüzünde tecelli etmesi" gibi fikirleri dönemin yobaz din adamları tarafından tepkiyle karşılanmıştı...
Boynu vurulup derisi yüzülen Nesimi'nin cesedi 7 gün boyunca ibret olması için teşhir edilmişti.
Yobazları hafife almayın, gücü eline geçirdiler mı kaçacak ülke ararız...
Nesimi olayına onedio gözüyle bakalım. +++
#FerdiZeyrek
1-Nesîmî, gerçek doğum tarihi tam olarak bilinemese de, 14. yüzyılın ikinci yarısı ve 15. yüzyılın ilk yarısında yaşamış Divan edebiyatı şairi.
Yaşadığı dönemde kendisinin peygamber soyundan geldiğine inanıldığı için ona 'seyyid' denilmiş.
2-Yaşadığı dönemde Azerbaycan’da oldukça yaygınlaşan Hurufîlik hareketinin kurucusu, Nesîmî'nin hocası Naimi olduğundan, o da bu görüşü öğrenmiş ve kabul etmiş.