Thread by @hhakkikahveci

1-Bugün Türkiye yanarken, ABD'nin Demokrat Parti Menderes döneminde bugüne dair bize attığı kazık ÇAM AĞACI , Ülkemiz komple CANLI BOMBA tehdidi altında.
Marshall yardımlarıyla Ege, Akdeniz bölgemizdeki milyonlarca zeytin ağacımız kökünden sökülerek gemilerle Avrupa'ya götürüldü.

2-Şu anda o gün ülkemizden sökülen ağaçların yerine dikilen ÇAM AĞAÇLARI Ege ve Akdeniz bölgemizde patlaya patlaya yanıyor. İşgal kuvvetlerinin yapamadığını yüz yıl sonra ABD yapmış oluyor. Tetikçiler 1951-1952 yılı hükümeti.
ABD bize bu ağaçların yerine milyonlarca kavak ve çam

3-(çıra) fidanı verdi.
Kavak ağacı memlekette alerjik hastalıklar başlattı.
Çam ağacı ise bildiğimiz yağlı çıra idi.Dağlarımıza ovalarımıza her yere diktik.
Hiçbir işe yaramayan bu ağaç,ülkemizin dağına bayırına dikilen saatli bomba oldular.
Bu ağaçlar yandığı zaman kozalakları

4-patlayarak yanar halde 200 metre uzağa fırlamakta oradaki çam ağaçlarını tutuşturmaktadır."ABD leri bizim gibi haini bol ülkelerin coğrafyasını çam (ÇIRA) ormanlarıyla dolduruyor,içimizdeki hainlerin sayesinde bir kibrit çakmasıyla 100 savaş uçağının verdiği zararı veriyorlar.

5-Şimdi soruyorum size devletimiz bu çam ağaçlarının yerine zeytin,ceviz,badem,incir,sakız ağacı dikse hem bu ağaçlar kolay kolay yanmaz hemde köylümüze bir gelir olur.
Hala çam dikiyoruz bıkıp usanmadan.Satılmamış yöneticiler gerek memlekete. Konunun asıl detayı DELİCE ağaçları.

6- Olay böyle basit değil.
Kızılçam adı altında ülkemize atılan kazığı ABD bugün terör örgütleri eliyle silah olarak kullanıyor.
Ormanlar yanarken,bir ülke yanıyor. ORMANLARI NASIL BOMBA olarak kullanıyorlar?
#demokratparti ve #menderes
Bugünlere yaşarken kazık attılar.

7-1951-1952 yıllarında İspanya Hükümeti, Türkiye’den çok yüksek miktarda odun kömürü satın almak istiyor.
O güne kadar İspanya’ya yapılan ihracat kalemleri arasında yer almayan bu talebin bir de özel şartı vardı:
Kömürler İskenderun’dan Saroz Körfezi’ne kadar Akdeniz ve Ege

8-sahillerinde doğada kendiliğinden yetişen *"delice"* ağacından elde edilmesi isteniyordu.
İstek dönemin Hükümeti tarafından yüksek getirisinden sevinçle karşılanıyor, ülkemizde bol miktarda bulunan delice kömürü ihraç edilmeye başlanıyordu.
Görgü tanıklarının anlattıklarına

9-göre, limanların üzeri gemi yüklemeleri sebebiyle kara bir bulut ile kaplanıyor göz gözü görmüyordu!
O yıllarda Ankara’da görev yapan ABD Ticaret Ataşesi, dönemin Dışişleri Bakanı’na ihraç edilen kömürün İspanya tarafından nasıl değerlendirildiği ya da nerelerde kullanıldığını

10-araştırıp araştırmadıklarını soruyor.
Aldığı cevap, getirisinin önemli olduğu, nerede kullanıldığının Türkiye’yi ilgilendirmediği şeklinde oluyor. Bunun üzerine ataşe konuyu kendisi araştırıyor ve otoyollarda dolgu malzemesi olarak kullanıldığı bilgisine ulaşıyor. Bununla

11-yetinmeyip ABD’de tanıdığı mühendislerden bilgi alıyor ve otoyolda kömür dolgunun bir yararı olmadığını öğreniyor.
Öğrendiklerini Bakan’a iletiyor, Türkiye’nin rahatsız olmadığını, gelirden dolayı memnun olduklarını söylüyor, konu kapanıyor...
*Delice ağacının zeytin

12-aşılamak için en uygun ağaç olduğunu bilenler Türkiye’ye oyun oynamışlardı.*
Sonuç olarak İspanya dünyanın en büyük zeytinyağı ihracatçısıdır *ve ne tesadüf ki aynı yıllarda Türkiye margarinle tanışmıştır...*

13-NOT: *Aşılanmamış zeytin ağacına "delice" denir.*
Bu hikayenin bir tarafı,diğer tarafı bugün yaşanan yangınlar.
Dikkat edin Ege ve Akdeniz'den söküyorlar. Halbu ki Yunan,Fransız,İtalyan yakıp yıkınca Ege ve Akdenizi biz mübadil olarak Türk olsun diye Ege ve Akdeniz'e Türk'ler

14- Getirdik.Ege ve Akdeniz insanı bizim Türk'ler bunu bildiler ve gördüler.
Bugünde biliyor ve görüyorlar.
Yarın umarım ayılırlar.RAKI - BALIK ile Orman yangını sönmüyor.Ya da topraklar verimli olmuyor.Ege ve Akdeniz ayağa kalakcaksınız,Ordu gibi ileri,durumu düzelteceksiniz.