Thread by @VarolEsen

Dünya'nın 70 Ülkesinde, Türkiye'de 100'den fazla yerde ormanlar yanıyor, ateşin çocukları adlı terör örgütü Türkiye'deki yangınları üstleniyor, inanıyor musunuz?
Suriyeli istilası, Covid ve aşıları, Afganlı istilası ve orman yangınları birbirini takip eden bir proje zinciridir.

Suriyeliler Türkiye'ye demografik ve Ulus yapımızı bozmak için senaryoyu yazan küresel güçlerin projeyi ihale ettikleri taşeronları AKP tarafından getirildi. Yeni Dünya düzeni dedikleri projeyi hayata geçirmenin adımlarından biriydi Suriyeli istilası.

Peşi sıra laboratuvar ürünü bir virüs ile önce tüm Dünya'da bir korku havası yarattılar. Sonra HES kodu, maske mesafe, yasaklar ve ardından ne idüğü belirsiz aşılar ile yaklaşık 8 milyar olan Dünya nüfusunu kontrol altına almaya; insanları koyun gibi gütmeye başladılar.

ABD bir anda Afganistan'dan çekilme kararı alıp, Türk Askerini Afganistan'a konuşlandırdıktan sonra Erdoğan ve Biden görüşmesi neticesinde binlerce Afganlı akın akın Türkiye ve Suriye'ye gelmeye başladı. Afganlılar arasında çocuk, kadın ve yaşlı yok.
Neden Türkiye ve Suriye?

Önce birbirinden ayırt etmemiz gereken bir konu var. Suriyeli istilasının amacı ile Afganlı istilasının amacı başkadır. Yaşlı genç, kadın erkek ve çocuklardan oluşan milyonlarca Suriyeli, Türkiye'nin demografik ve Ulus yapısını bozmak için getirildi.
Ya Afganlılar?

Aralarında yaşlı, kadın ve çocuk bulunmayan Afganlıların getiriliş amacı ise tamamen başka. Gelen Afganlıların Taliban ve El kaide bağlantılı olduğu söyleniyor. Bir yazımızda sormuştuk, gelen Afganlılar Taliban'ın teröristleri mi diye. Tüm emareler sorumuzu destekliyor.

Ne işi var Afganlıların Türkiye ve Suriye'de? Bir buçuk yıldan fazladır tüm Dünya'da yaşanan kaosların devamı mıdır?
Evet devamıdır !
Hangi etnik kökene sahip olursa olsun TC kimliği taşıyan herkes Türk vatandaşıdır. Etnik köken kaşıması ile iç karışıklık çıkaramadılar.

2019 yılında paylaşmış olduğum görseldeki yazıyı okuyun. Meclis kararı olmadan Türk Askerini yurt dışında konuşlandırıp, Türkiye'de iç karışıklık çıkması durumunda Nato'nun 'çok yüksek hazırlık seviyeli müşterek görev kuvvetinin' Türkiye'ye müdahalesine neden izin verilir?

Etnik köken kaşıması ile Türkiye'de iç karışıklık çıkaramayanlar, Taliban ve El kaide kılıklı Afganlılar ile iç karışıklık çıkarmak mı istiyorlar? 1 Haziran 2016 da resmi gazetede yayımlanan karar ve Türkiye'ye gelen binlerce Afganlıya bakınca ortaya çıkan resim aynen de budur.

Suriyelier ile demografik ve Ulus yapımızı bozmak için çok ciddi adım atan küresel güçler ve taşeronları AKP, görünen o ki iç karışıklık çıkarmak için de Afganlılar ile ciddi bir adım daha atmışlardır. Fakat iç karışıklık çıkarmak için de bir kılıf bulmak gerekmiyor mu?

Halkı kışkırtmak için korku, panik, acı, gözyaşı, öfke ve intikam duygularını körükleyecek olaylar gerekir iç karışıklık için. Ve bir anda ormanlar yanmaya başladı. Bir değil, beş değil, on değil, gelen bilgilere göre 171 yerde yangın başladı. Halk perişan durumda.

Yangında insanlar ölüyor, evler ahırlar kül oluyor; hayvanlar, börtü böcek telef oluyor. Halk bir yandan panik, korku, acı ve öfke içindeyken; diğer yandan ateşin veledizinaları adında bir terör örgütü, adeta halkı kışkırtarak yangınları üstleniyor.

Yangınların büyük bir bölümü Akdeniz sahil şeridinde çıkarıldı. Sahil şeridinde kürt kökenli çok sayıda esnafımız var.
Mantık çerçevesi içerisinde düşününce, bu söylem ve eylemlerin Türk Milleti ile Kürt kökenli vatandaşlarımızı karşı karşıya getirmek olduğu ortaya çıkmıyor mu?

Eğer asla olmasını istemediğimiz ve şiddetle karşı olduğumuz böyle bir olayı, hiçbir kaydı bulunmayan ve Türkiye'nin birçok şehrine dağıtılan Taliban ve El kaide kılıklı Afganlılar ile başlatabilirler mi? Evet başlatabilirler ! Hiç de uzak bir olasılık değil.

Suriye'deki iç savaşı da İslami cihatçı terör örgütleri başlattı. Ve şimdi Suriye'de Suriyelilerin boşalttığı alanda kürt otonom bölgesi kuruluyor. Bu yorumlarımız yaşadığımız tüm olayları birleştirerek yapmış olduğumuz analizlerdir.
Böyle bir durum olmaması için ne yapmalıyız?

Türk Milleti olarak asla provokasyonlara, kışkırtmalara gelmeyeceğiz. 1 Haziran 2016 yılında resmi gazetede yayımlanarak kabul edilen karar ve bugün yaşadıklarımız göz önüne alındığında, ortaya çıkan sonuç şudur ki Türkiye'mizi karıştırmak için düğmeye bastılar.

Her daim temkinli ve hazır olacak, tedbiri elden bırakmayacak ama asla provokasyonlara ve kışkırtmalara gelmeyeceğiz. Uhulet, suhulet ve sükunet içinde olacağız.
Biz kabile Devleti değiliz !
Binlerce yıllık geçmişe sahip kadim bir Devletiz.

Küresel güçlerin taşeronluğunu yaparak ihanet içinde olan birkaç soytarı siyasi, Türk Devletinin o eşsiz gücü ile birgün mutlaka tanışacaktır. Verdikleri sözlere uygun hareket etmeyenler, bedelini ödeyeceklerdir.

Devletimiz, Türkiye'mizin bölünmez bütünlüğü, Türk Milletinin varlığı ve birliği için cepheye kanatlanarak gidecek Deli Türklerin varlığından haberdardır. Lüzum olduğunda işaret fişeğini çakacaktır. Yüce Türk Milleti, saygıyla ve sevgiyle kalın.
Esenlikler diliyorum.