Thread by @DervisMusa

“Virüs lab. ürünü mü?” konusu @FatihACanli tarafından yeniden açıldığı için, cevabını son kez bir akışla vereyim.
Yineleyeyim: 1.5 yıldır süregelen sürecin doktorlarla/proflarla ilgisi yoktur. Süreç acilen aydınları/alimleri/sosyologları ilgilendiriyor ama kimse ilgilenmeyecek!

https://twitter.com/dervismusa/status/1238420632846716928

Önce sürecin başında (Mart-2020) ne yaşadığımı belirteyim ki cevabım daha ikna edici olsun:
Mart’ın son haftası, uzaktan çalışma başlayacak, korona haberlerinin TR’de patladıldığı ve zirveye çıkarıldığı hafta. Kardeşim acil arıyor: “annem kötüleşti, ateşi 39.5 derece,ne yapalım?”

Aralık-2019’dan itibaren Çin/virüs haberlerini takip eden ben,F.Koca’nın 11.03.2020’de “bugün ilk vaka ile karşılaştık” sözüyle virüsün TR’ye törenle gireceğine inanacak kadar saf olmadığım için kardeşime “yapılacak hiçbirşey yok, hastaneye götürürseniz onu öldürecekler” diyorum.

Kardeşim “ama annem çok kötü, ayağa kalkamıyor, ateşi düşmüyor, konuşamıyor” diye cevap veriyor. Ben de özel polikniliğe götürün, orda en azından yatıramazlar” deyip işyerinden çıkıyorum. Polikniliğe götürüyorlar, uzman doktor annemi görünce ona yaklaşmaktan bile çekinmişti!

Sadece uzaktan ateşini ölçüyor. 39.5 çıkınca hiçbir şekilde muayene etmeden “teyzenin durumu çok kötü, malum bu hastalık, acil hastaneye götürmeniz lazım, yoksa daha kötü olacak” diyor. 10 dk sonra ben arıyorum “nasıl durumlar/ ne yaptınız?”
Cevap: “Acil hastaneye gidiyoruz!”

Olayın gergin atmosferiyle bağırıyorum telefonda “aklınızı başınıza alın, eve getirin annemi yoksa onu orda öldürecekler!” diyorum. Annem her ne kadar hastane için ısrar etse de onun sağlığı/hayatı için onu da dinlemiyorum ve “kesinlikle hastaneye gitmeyeceksiniz” diyorum.

Eve varıyorum, annem de yeni gelmiş. Zar zor konuşabiliyor, ayakta duracak hali yok, uzanıyor. Ateşini ölçüyorum aynı hiç düşmemiş:39.5. Saat 17:00 civarı. Allah’a tevekkül edip kalkıyorum, bitkisel çaylar ve zencefil demliyorum, zorla içiriyorum. Akşam 9’a kadar öyle.

Ardında psikolojik olarak rahatlasın diye bir sağlıkçı getirtip evde serum bağlatıyorum. Gece 12’ye doğru kendine geliyor, biraz daha rahat ama ateş hâlâ 39’un üstünde. Yoğun korona haberlerine karşı “böyle anlatıldığı gibi bir şey yok” deyip korkusunu gidermeye çalışıyorum.

Sabah’a doğru ateş 39’ın altına düşüyor, ardından yine bitkisel çay ve meyve. Gün içinde ateş yavaş yavaş düşüyor ve annem ayağa kalkmaya başlıyor. Annem kronik şeker/tansiyon hastası, 70 yaş üstü. Olayın üzerinden 1.5 yıl geçti. Şu an gayet iyi Allah’a şükür!

1.5 yıl boyunca ne anneme maske taktırdım ne de eşim ve çocuklarıma. 1.5 yıl boyunca her hafta annemle hep yanyana/dizdize olduk çocuklarla birlikte. Kardeşlerim de öyle yeğenlerim de öyle. Şimdi gelelim benim bu sapkın sürece ve gereklerine ilk günden beri neden inanmadığıma;

https://twitter.com/dervismusa/status/1431935113269547015

1-Allah emrettiği salih amelleri ortadan kaldıracak bir musibet göndermez. Musibet yoksa, olup bitenler yalanlardan ibaret. Ortada baştan-sona yalan varsa hastane dışında hiçbir yerde ölmeyenler sözüedilen virüsten değil virüse karşı tedavi diye verilen ilaçlardan öl(dürül)üyor!

https://twitter.com/DervisMusa/status/1408490804507811846

2-Irak’ta/Filistin’de/Libya’da/Afganistan’da/her yerde vahşi şekilde masum/müslüman öldürmekten çekinmeyen kafirlerin (#greatreset ittifakı) müslümanların canı için kaygılanmaları muhalsa, müslümanlara emrettikleri tedbirler(maske/hap/aşı), onları hasta edip öldürmeye dönüktür!

https://twitter.com/dervismusa/status/1238438305102016514

İspat: Ortada “ölümcül salgın” yoksa, ölümcül virüs de yoktur. Ölümcül virüs yoksa,lab. ürünü üretilmiş bir virüs de yoktur. Çünkü virüsün lab.ürünü olması demek,onun ölümcül olması demektir. Ölümcül varsa maske/mesafe elzemdir. Maske/mesafe elzemse,Allah kendi emriyle çelişir(!)

https://twitter.com/dervismusa/status/1333142751504949253

Müslümanlar için ispat-2: Bu evren ve bu dünyada iradesiz/şuursuz varlıkların (canlı/cansız) iradesi Allah’ın elindedir. Gündelik hayat Hollywood’un film sahnesi değildir. Hiçbir taş/kaya kendi kendine yuvarlanmadığı gibi hiçbir virüs/mikrop/bakteri kendi kendine hareket etmez!

https://twitter.com/dervismusa/status/1246872097760083969

Allah’a inanmayanlar için virüsün lab.ürünü olmadığına ispat: Üretilmiş bir virüsün sahibine zarar vermeden yayılım yönünü yönetmek/ nereye doğru dağılacağını nerelerde yoğunlaşıp nerelere yönelmeyeceğini kontrol etmek olağan üstü güç gerektirir. Oysa virüs İtalya’da patlatıldı!

https://twitter.com/dervismusa/status/1333139046760058881

Sonuç: Üretene zarar vermeden Lab. ürünü bir virüsün istenilen kişileri/bölgeleri enfekte etmesinin insanoğlu için tek bir yolu var: ŞIRINGA!
Kısaca sizi virüsün öldürücülüğüne ikna etmek için onun lab.ürünü olduğuna inandırıyorlar, ondan korunmak içinse mRNA’lara! @FatihACanli

https://twitter.com/dervismusa/status/1397294106846633989

Akış farkında olmadan kopmuş, şuradan tekrar bağlayayım ki başlıktaki “virüs lab.ürünü mü?” ile “Mart-2020’de yaşanan macera” arasındaki konu/sebeb-sonuç bütünlüğü sağlansın.

https://twitter.com/DervisMusa/status/1435306541654192128