II. Dünya savaşı bittiğinde Almanlar, bir taraftan molozlar arasında ölmüş at eti yerken bir yandan da yeni bir sistem hakkında düşünmeye başladılar. Conrad Adenaur bu manzara karşısında şöyle der: Umarım bir daha İsa bile gelse tüm yetkiyi tek kişiye verecek kadar aptal olmayız.
1-Geçtiğimiz yüzyılda, dünya iki felaket yaşamıştı. Birincisi Komünizm, ikincisi Nazizm idi. Her iki sitem de, her iki sitemin liderleri de sınırsız yetkili tek adam idiler.
Bunlardan Nazizm’in temsilcisi Adolf Hitler’e özetle bir bakalım. Hitler Avusturya doğumludur.
2-Hitlerin babası merhametsiz, çabuk öfkelenen emekli bir gümrük memuru, annesi de eskiden hizmetçiydi.
Her ikisi de Adolf 10 yaşındayken ölmüşlerdi. 16 yaşında liseden ayrıldı. Viyana’ya güzel sanatlar okumaya gitti. Çizimleri yetersiz bulundu, akademiye kabul edilmedi.
3- Neuman adlı bir yahudi’nin verdiği eski bir paltosu, yağlı bir melon şapkası vardı. İş adamlarından, zenginlerden, sosyalistlerden ve komünistlerden nefret ediyordu. Çizdiği bazı resim ve reklam afişleriyle geçinmeye çalışıyordu...
4-Alman ordusunda “Ulak” olarak görev yaptı. Gösterdiği kahramanlıklar sonucu, Hugo Kutman isimli Yahudi bir subayın önerisiyle Demir Haç nişanı aldı.
Askeriyeden ayrıldı. İşçi Partisine girdi ve siyasi hayatı başlamış oldu.
Hitler neler yapmıştı:
5-Hitler önce kendine bağlı SS subaylarına Alman Polis kıyafetleri giydirdi ve kendi (Reichstag ) Meclis binasını bombalatıp, yaktırdı.
6-Aradığı fırsatı bulmuştu.
Alman halkına bunun intikamı alınacak diyerek; kendine ve sistemine muhalif kim varsa çeşitli kumpaslarla ya idam ettirdi ya da hapse attırdı. Yani kendine biat etmeyen, yanlış yapıyorsun diyenlerin tümünü temizledi...
Güzel konuşurdu, iyi hatipti...
7-Her miting ve söyleminde: “Adolf Hitler Tanrı’nın gönderdiği bir kutsal ve kurtarıcıdır. Tanrı Alman halkının yanındadır.”
Dedirtmeyi emretti ve dedirtti.
Çünkü;
"Din afyondur, uyuşturur..."
Karl Marx
8-Bu vaatler ile Alman halkının gönlünü okşadı. İlk seçimde: %75’lere yakın bir oyla kendini “Führer” Yani Alman halkının lideri, önderi ilan ettirdi. Artık tek adam olmuş ve kutsallık zırhıyla da donanmıştı.
9-İlk ırkçılık işlemlerine, azınlıkta olan Sosyalist ve Cumhuriyetçi bölgeleri tecrit ederek her türlü hizmetten uzak tutmak oldu.
Tanıdık geldi mi?...
10-Ama ona hâlâ engeller vardı. Basını susturdu, hepsini kendine yandaş yaptı. Asla çatlak ve aykırı ses çıkaramıyorlardı. Öyle ki, 2. Dünya Savaşı’nda Rus birlikleri Berlin kapılarına dayandığında bile; Alman basını; Alman halkına, savaşı kazanmak üzere olduklarını ve +++
11-...ve zaferin kaçınılmaz olduğunu yazıyordu. Alman halkı böyle sanıyordu. Çünkü basın tarafsız değil, Hitlerin emir bülteni gibiydi.
Tanıdık geldi mi?...
12-Alman halkı basının yalan haberlerine o kadar inanıyorlardı ki, Hitler yenilirken bile halk, Hitlere sadakat ve biat etkinlikleri gösteriyor ya da bana dokunmayan yılan bin yaşasın modundaydı.
Barışçı düşünceleriyle tanınan: Niemmöller’in şu itirafı ibretliktir. . .
13-"Önce Komünistlere saldırdılar, ses çıkarmadım çünkü komünist değildim. Sonra Yahudilere saldırdılar, ses çıkarmadım çünkü Yahudi değildim. Sonra Katoliklere saldırdılar, ses çıkarmadım çünkü Katolik değildim. Sonra bana saldırdılar ve artık sesimi duyacak kimse kalmamıştı.."
14-Niemöller sadece kendini değil ses çıkarmayan pek çok kişiyi de bu şekilde; susarak, suça ortak olmakla suçluyordu...
15-Yıllarca Alman halkının: “Tanrı’nın elçisi, büyük başkan, lider, önder, büyük kurtarıcı” sloganlarıyla yere göğe sığdıramadıkları “Adolf Hitler”in intiharından bir ay kadar sonra gerçekler gün yüzüne çıkmaya başlamıştı. Ama iş işten geçmiş, ...
16-Alman halkı yıkıntılar içinden ölmüş at eti bulup yemeye başlamıştı.
Hitler, kendinden başka kimseye güvenmiyor, kimsenin fikrine itibar etmiyor, ortak akıl nedir takmıyordu. Sadece çevresinde oluşturduğu silahlı koruma ordusuna güveniyordu. O, su katılmamış klinik bir vakaydı
17-Alman halkı bunu anladığında çok geçti. Herkes O’na adeta tapıyordu. Ne acı ve ne düşündürücü ki, savaş sonrası kimse: “Ben ona oy verdim” diyememişti.
18-Savaş sonrası, bir meclis kuruldu. Laik ve çok partili cumhuriyet sistemine geçildi. Egemenlik artık bir kişinin değil; kayıtsız ve şartsız Alman halkınındı.
Savaş sonrası, enkazlar arasından ölmüş at eti yiyen Almanları görünce Conrad Adenaur şu tarihi cümleyi mırıldanır:
19-TekrarEN
Burası MÜHİM!
Savaş sonrası, enkazlar arasından ölmüş at eti yiyen Almanları görünce Conrad Adenaur şu tarihi cümleyi mırıldanır: “ Umarım bir daha İsa bile gelse tüm yetkiyi bir kişiye verecek kadar aptal olmayız”
Şimdiye kadar duyduğum-izlediğim en güzel #9Eylül mesajıdır..
Bu Türkçü ve Atatürkçü kardeşimize helal olsun.
"Keşke yunan galip geleydi!" diyen cahil fesli tayfası yerine, bu ruh bizi sarıp, sarmalayıp yönetsin artık . . .
1-DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN İZMİR ❤️🇹🇷
Biz yine ilerliyorduk.
İzmir sokaklarına girdik.
Birinci kordona çıktık.
Kordonda silahlı yüzlerce düşman subayı ve askeri ile karşılaştık.
Tereddüde yer yoktu. ''Kılıç çeeek!''. ''Dört nala!'' komutunu verdim.
Rüzgar gibi geçiyorduk...
2-Karantina binasının önüne vardığımız zaman üzerime bir bomba atıldı. Bindiğim atın karnı parçalandı. Ben de yüzümden ve omzumdan yaralanmıştım. Üstüm başım kan içinde kalmıştı. Önem vermedim.
Yine: ''İleri..'' diye seslendim. Ölsem de ne gam! İzmir'i kurtarmıştık ya,
1000 sayfalık Arkeoloji kitabı 'Türk-Altay Terorisi'nden bir bölüm aktarıyor Dr Semih Güneri hocamız: Türkçe Dünya'nın en eski dilidir. Güneş Dil Teorisi gerçektir.
Türk Tarihi 17 bin yıl geriye gitmektedir.
Hocamıza "çok kıymetli 2 dk" ayırın lütfen...!
22 yıllık araştırmaları sonucunda 'Türk-Altay Kuramı'nı yazan ve Ön-Türklerin 12 bin yıl önce Anadolu'ya geldiğini ispatlayan
Dokuz Eylül Ünv. Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Başk. Ve yine Kafkasya-O.Asya Araştırmaları Merkezi Başk. GÜNERİ hocayı konuşturduk!
2-Ön-Türk tarihi meraklıları bu kanala lütfen abone olunuz..!
Dondurma yiyen çocuktan tahrik olan 'cübbeli din terörü'nden kurtulacağız.
K O R K M U Y O R U Z #AkKabusBitsin 21. Yüzyılda Taliban manzaraları hiç yakışmıyor Türkiye'me.
Şaman Atalarımız; "Atamızın yaktığı üç ateş, Anamızın gömdüğü üç taş Ocak" diye dua ederlerdi...
Ocak, çadırın merkezinde yer alır ve sürekli tüter. "Ocağı Sönmek" deyimi, Ailenin dağılması yok olması anlamında kullanılır. "Ocağı Tütsünde" deyimi aile birliğine bir göndermedir.
Türk oyma yazısı hâlâ Göktürklerle başlatılıyor! Halbuki İskit/Saka ve Hun çağından bol malzeme var artık. Bilgiyi güncellemek gerekmiyor mu? Türklerin Göktürklerden önce de okuyup yazdığını söylemekten neden korkulur acaba?
Şu rezillere bakın, bunu din adına yaptığını sanıyor zavallı çocuklar! bunlara bunu yaptıran kripto tarikatçılar da arka planda kıs kıs gülüyordur!
Dünya'da Milli Marşını Arapça okuyan başka bir dilde okuyan-okutan bir tane sivri zekalı gösterin bir tane! Alayı hain bunların!
Rusya'da "Keşke Almanlar kazansaydı" diyebilir misiniz?
G.tünüze dinamit sokup patlatırlardı. Ama Türkiye'de bunu diyenlere, ülkenin kurtarıcısına sövenlere, trilyonlar akıtıp "Üstad" diyorlar! Hay sizin imanınıza!
Talibanın AKP'si sayesinde Ülkede bu çapsızların borusu ötüyor!!
Allah sadece Arapça'yı kabul ediyor! Arapça kutsal dildir diyen sözde hocalara DUYURUDUR!
Diyanet, Arjantin'deki Müslümanlar için İspanyolca Kur'an-ı Kerim mealleri ve Türkçe'den İspanyolca'ya çevrilmiş temel İslami kaynak kitaplar dağıttı. (7 bin adet)