Afyon TEM'deki işkence ve tecavüz iddiaları artık RESMİLEŞTİ. Kimse inkar edemez. İşkencecilerden biri, eğitimci A.A'ya tecavüz etti, diğerleri izledi, biri de telefona kaydetti. A.A.'nın bireysel başvurusunu inceleyen AYM, hak ihlali kararı verdi. Haberi yazarken kanım dondu.👇
1- Anayasa Mahkemesi (AYM), Afyonkarahisar Terörle Mücadele Müdürlüğü’nde tecavüze uğrayan A.A.’nın, Anayasası’nın 17. maddesinde güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamelelere maruz kaldığına karar verdi. İşkenceciler M.A. ve B.A. hakkında Afyonkarahisar
2- Başsavcılığının tekrar soruşturma başlatmasını isteyen AYM, A.A’ya da 50 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti. Hasan Tahsin Gökcan’ın başkanlığında alınan 26 Mayıs 2021 tarihli kararda, üyeler Hicabi Dursun, Yusuf Şevki Hakyemez, Selahaddin Menteş ve İrfan Fidan’ın imzası var.
3- Afyonkarahisar Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı bir erkek yetiştirme yurdunda görev yaparken ihraç edilen A.A., Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında 26 Ağustos 2016’da gözaltına alındı. OHAL şartlarında 25 gün gözaltında kalan A.A. bu süre içinde
4- Afyon TEM’de işkence gördü, tecavüze uğradı, kötü muameleye maruz kaldı. 20 Eylül 2016’da tutuklanıp Afyonkarahisar E Tipi Cezaevine gönderilen A.A. cezaevine girişte muayene edildi. Doktor kalçasının iki tarafında çürüme, morluk ve sol üst azı dişinde hassasiyet tespit
5- ettiğine dair rapor düzenledi. Oysa gözaltındayken darp raporu için iki kez hastaneye götürülen A.A.’ya doktorlar ‘darp yoktur’ raporu vermişti. A.A. hapse girdikten iki gün sonra işkenceciler hakkında Afyon Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
6- Savcılık, işkence ve tecavüz ettikleri iddia edilen polisler M.A. ve B.A. hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında 17 Mart 2017’de ifadesi alınan A.A. gözaltına alınmak üzere Devlet Hastanesine götürülürken araç içinde görevlilerinin fiziksel ve sözlü şiddetine
7- uğradığını, başından darp edildiğini, “fetönün liboşusunuz” diyerek hakarete ve sinkaflı küfürlere maruz kaldığını söyledi. Daha sonra Afyon TEM’de götürülen A.A.’ya burada yapılan işkenceler daha da korkunç.
8- İfade sırasında kendisine gösterilen bir genci tanımadığını söyleyen A.A’nın başına keten çuval geçirildi. Sıcakta çuval içinde bekletilen A.A. daha sonra başka bir odaya alındı, pantolonu ve iç çamaşırları çıkartıldı. Bir koltuğun önünde kafasını öne doğru eğdiler.
9- Uzun boylu, kır saçlı, iri yarı bir polis, bu haldeyken A.A’ya tecavüz etti. Diğer polisler tecavüzü seyretti. Başka bir polis de tüm bunları cep telefonuyla kaydetti. Eğer konuşmazsa cop tecavüzüyle tehdit edilen A.A’yı eşiyle de tehdit ettiler ve onu da gözaltına aldılar.
10- İşkenceler daha sonra da devam etti. Söylemesine rağmen ameliyatlı kulağı 50-60 kez darp edildi. Defalarca copla dövüldü. Dudakları patladı, dişi kırıldı. Afyon Savcılığı, tüm bunlara rağmen soruşturmayı 25 Aralık 2017’de ‘kovuşturmaya gerek yoktur’ diyerek kapattı.
11- A.A.’nın yalan söylediğini ifade eden savcılık işkenceci polisleri akladı. 12 Haziran 2017’de Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunan A.A’yı AYM haklı buldu. İşkenceciler hakkında tekrar soruşturma açılmasına ve A.A’ya 50 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi.
12- A.A. cezaevindeyken gazetecilere ve siyasi parti liderlerine 2 Ağustos 2017’de bir mektup yazdı. Ancak mektup Afyon E Tipi CİK Mektup Okuma Komisyonu tarafından sakıncalı görülerek gönderilmedi. Delil olarak mektubu inceleyen AYM, kararda mektubun bir kısmına da yer verdi.
13- Gördüğü işkenceler sonucunda 112 acil servise kaldırıldığını söyleyen A.A. mektubunda dernek, vakıf, gazeteciler ve siyasetçilerden hukuki destek beklediğini belirtiyor: “…Gözaltında tutulduğum 25 günün nasıl geçtiğini, ifadeleri hangi şartlarda verdiğimi belirtir, bu
14- hikayemi sizlere anlatıp sizlerden her türlü hukuki ve insani ve vicdani desteği bekliyorum. 25 gün Afyon emniyetinde TEM Şubede işkence gördüm, kafama çuval geçirilerek dakikalarca bekletildim, bu haldeyken TEM polislerinin cinsel saldırılarına (tecavüz) maruz kaldım.
15- 7-8 polisin sürekli ellerinde tekme tokat ve coplarla dövüldüm. 112 acil servise kaldırıldım. Baskı altında ifadelere imza atmak zorunda bırakıldım. Bu dilekçemde hangi şartlarda fetö üyesi yapıldığım ve ifadeleri hangi şartlarda kabul ettiğimi ve neden şimdi kabul etmek
16- istemediğimi anlatıyorum. Hukuki açıdan 11 aydır uğraşıyorum ama bütün insanlar sağır, dilsiz, hukuk ve yargı topal, ilerlemiyor. Sizlerden hukuki, vicdani ve insani her türlü desteği bekliyorum.”
17- A.A'nın savcılıkta verdiği ifadede: “koridorlar boştu benim geldiğimi söylemeleri üzerine [A.] Başkomiser olarak bildiğim kişi ile kendilerini tanımadığım 7-8 sivil kişi beni aralarına aldılar, yumruk ve tekme ile beni dövmeye başladılar. Ben 2014 yılında kulağımdan ameliyat
18- olmuştum, kulağıma vurmamalarını söyledim ancak beni dinlemediler. Daha sonra odada bulunan ve asker olduğunu sonradan öğrendiğim genç bir çocuğu bana gösterdiler ve tanıyıp tanımadığımı sordular. Tanımadığımı söylemem üzerine ‘bunu tanıyacaksın’ diyerek tekrar dövmeye
19- başladılar. Daha sonra başıma keten bir çuval geçirdiler. Sıcakta çuval içerisinde 10-15 dakika beklettiler. Sonra başka bir odaya aldılar. Burada alt kıyafetimi yani pantolonumu ve iç çamaşırımı çıkardılar. Bir koltuğun önünde kafamı öne doğru eğdiler. Sonradan isminin [B.]
20- olduğunu öğrendiğim uzun boylu kır saçlı iri yarı olan bir polis cinsel organını çıkararak benim makatıma sokmaya çalıştı. Diğer polis memurları bunu seyrettiler. Görevlilerden bir tanesi bu durumu cep telefonu ile çekti. Bana gösterdikleri çocuğu kast ederek
21- ‘bu çocuğu tanıyacaksın’ dediler. Tanımadığımı söyledim. ‘Tanımazsan 30 gün bizimlesin yarın da makatına cop sokacağız’ dediler." dedi.
A.A.'nın savcılıkta verdiği ifadenin tamamı, AYM'nin hak ihlali kararının orijinal belgesi👇 patreon.com/posts/anayasa-…
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
7 haftalık bebeğini hapiste kaybeden, KANSER HASTASI Gülden Aşık yine tutuklandı. İlk biyopsisi czv yapılan Aşık, Temmuz 2019'da tahliye edildi. O günden beri doktor doktor geziyordu. Tedavisi yarım, 3 çocuğu annesiz kaldı. @adalet_bakanlik
1- Gülden Aşık 1 Haziran 2019'da düşük yaptıktan sonra hastanede “Ben terörist değilim, elimi kelepçelemeyin. Bebeğimi öldürdüler” diye sayıklayarak uyandı. Sonra da eşine gönderdiği mektupta bir gardiyan ile komutan arasında geçen şahit olduğu konuşmayı anlattı:
2- “Komutan nöbeti yeni aldığından ‘bayanın bebeği ölmüş vs’ diye beni soruyor. Memure hanım ‘abi küçük ya daha 7-8 haftalık çöp yani çöp işte…’ gibi bu minvalde cümleler kurdu. Az ileride ben duyuyorum. Benim kaybım başkasının dilinde çöp. İçim yandı, kalbim sızladı,
6 aylık hamile tutuklu Arzu Nur Özkan'ın telefon görüşmesinde anlattıkları çok korkunç. Söylediklerini kulaklarımla duydum ve yazdım. Vicdanı olan anlar. @adalet_bakanlik
"Kafeste, kelepçeli doktora gidiyorum. Öyle şeyler yaşıyorum ki anlatmıyorum hiç. Yeter artık bu eziyet!"
1- "Bugün revire çıktım. Anlattım durumumu. Damarlarım şişiyor, dedim. Doktor dalga geçer gibi ‘Benim de şişiyor’ dedi. Gece tıkanıyorum diye psikiyatra yönlendirdi. ‘Gece tıkanmaların psikolojik’ dedi. Ya nefes alamıyorum, nesi psikolojik anlamadım. Gitmiyorum artık hastaneye.
2- Bugün beni tekrar sevk etmişler. Kafeste götürüyorlar zaten, ellerim kelepçeli. Orada daha büyük sıkıntılar yaşıyorum. Doktora götürüyorlar. Tahlil yapıyorlar. Arkasından öğleden sonraya kadar bekletiyorlar. Geri çıkarmıyorlar ki beni doktorla konuşayım.
1- İşte yola çıkmıştık. Heyecanlıydık, umuda koşuyorduk adeta. Deniz dalgalı, hava hissedilir derecede soğuktu. Yüzümüze bıçak gibi çarpan sulara aldırmıyor, ellerimizi siper ederek bebeklerimizi (teknede üç bebek vardı) korumaya çalışıyorduk.
2- Sadece beş dakika sonraydı, en uçta oturan adamın feryadıyla irkildik; tekne su alıyor! Zaten korkmakta olan herkes iyice paniklerken, kaptan gayet soğukkanlıydı. "Panik yapmayın!" dedi, "motor çalıştığı için bu çok normal!"