Picasso bir resmi beş dakikada yapınca, göze batar.

"5 dakikada çizdiniz, bunun için 1.000 dolar mı istiyorsunuz?" diye sorana, "40 yıl + 5 dakika" diye cevap verir.

"Biz şapka devrimi yaparken Almanlar Mercedes'i, BMW'yi üretiyordu." diyorlar;
oysa Almanlar + 200 yıllık birikimle üretiyorlardı o otomobilleri. Benz ilk otomobilini 1885'te tanıttı.

300-400 yıllık geri kalmışlığın faturasını Cumhuriyet'e çıkarıyor çapsızlar.

Almanya sanayi devrimi yaparken, Kant, Niçe, Marx gibi düşünürleri, Bach,
Beethoven gibi müzisyenleri, Kafka, Goethe gibi yazarları yetiştirirken, dedelerimiz okumayı bile bilmiyordu. Matbaa bile yoktu uzun süre. Oysa sultanlar, hiç de cahil adamlar değildi fakat halkın cehaleti, tek adam iktidarları için nimettir.
Cumhuriyet'e dil uzatmakla görevli olanlar konuşmaz bunları.

Tarihi yargılamak yerine ibret almak, dersler çıkarmak, hataları ayıklamak hepimizin görevi.

1918'de Almanya ile beraber savaştan yenik ayrılınca, düşmanlarımız bizim tarlaları işgal etti.
Almanya'da ise Essen şehrindeki Krupp fabrikasını işgal ettiler.

Şimdi burada durup 1 dakikalığına nete Krupp yazıp okuyun...

Velhasıl bugünün Alman teknolojisi 1920'lerde başlamadı. 300-400 yıllık geçmişleri var.
Gönül isterdi ki bugün her şehirde senfoni orkestramız olsun. Kömey'den halk müziğine yaşatılsın. Dünya aşı üretim merkezi olalım. Dünya fındık piyasasını 1925'te olduğu gibi Ordu belirlesin. Almanlara Türk otomobili, Ruslara Türk füzesi, Kore'ye Türk telefonu satılsın.
Türkiye'ye yapılacak kültür turları için harıl harıl Türkçe öğrenen İtalyanlar olsun. Dünya sinemalarında Rambo, Kaptan Amerika yerine Malkoçoğlu, Tonyukuk, Hacı İlbey sahnelensin. Gönül isterdi ki Sivas'tan yerli uzay araçları fırlatılsın. Türk bayrağı da dikilsin Ay'a.
Taktukçu gençlik yerine Hititçe, Sümerce öğrenen bir gençlik olsun. Entelektüel olmak adına Zeus, Afrodit değil; Umay Ana, Kayra Han öğrenilsin.

Avrupa yüzyıllar önce başlattı gelişimi, kalkınmayı, teknolojiyi. Düşüncede devrimi yüzyıllar önce yaptılar. Biz niye ıskaladık?
Padişahın kızı, kitabında yazmış; "Babam özel trup getirtir, sarayda İtalyan opereti oynatırdı." demiş. Halkın niye yoktu? O halka musiki muallim mektebini bile Atatürk açtı.
Almanya'nın 300 senede yaptığını 15 yılda yapmaya gayret etmiş genç Cumhuriyet'e dil uzatmak, soytarılıktır. Ertürk Özel

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Düşünen Dişi Aslan

Düşünen Dişi Aslan Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @aslan_dusunen

22 Sep
"Bir gün bahçede tek başıma oyun oynarken ağaçtaki olgunlaşan dutları gördüm. Hemen ağaca çıkıp yemeye başladım. O kadar çok yedim ki yemekten yorgun düştüm. Ağaçtan inip gölgesine uzandım, uyudum. Sonra birden ablamın çığlıgı ile uyandım.
Beni yerde ağzım burnum kıpkımızı bir halde görünce ağaçtan düştüm sanmış. Yanıma gelip bakınca kan olmadığını, karadut lekesi olduğunu anladı. Bu seferde üstümü başımı kirlettiğim için ağlamaya başladı. Bilirsin karadut lekesi de hiç kolay çıkmaz.
Annemle babam işten gelip beni o halde görseler kendisine kızacaklar. Sonra babaannem bahçeye gelip “Ne oldu Nergis?” dedi. Ablam, “Baksana babaanne, bütün üstünü kirletmiş, annem kızacak bana.”
Babaannem, “Hadi ağlama, şimdi çıkartırım ben onları” dedi.
Read 5 tweets
20 Sep
Emine Erdoğan, annesine atfettiği kitapta, 2014-2020 yıllarında Cezayir, Ekvator Ginesi, Etiyopya, Cibuti, Somali, Fildişi Sahili, Gana, Nijerya, Gine, Uganda,Kenya, Tanzanya, Mozambik, Madagaskar, Sudan, Çad, Tunus, Moritanya, Mali, Güney Afrika Cumhuriyeti, Zambiya, Gambiya ve Image
Senegal olmak üzere 23 Afrika ülkesine gerçekleştirdiği seyahatlerdeki anılarına yer verdi.

Somali'ye 2011 yılındaki ilk ziyaretine dair konuşan Emine Erdoğan, "Açlıktan yavrularını kaybeden annelerin acısını hissetmek için tercümana gerek yoktu.
O gün ağladığım kadar hayatım boyunca hiç ağlamadım. Çaresizliğin ortak dili gözyaşıydı. Eti kemiğine yapışmış çocuklar gördük. Hastaneye gönderdiğimiz çocukların yolda son nefesini verdiği haberini aldık…
Read 4 tweets
20 Sep
Bahçelerimizde ucuz veya ücretsiz erişilebildiği için sıkça kullanılan ahşap paletler hakkında, bugün öğrendiğim bir bilgiyi paylaşıyorum. Ahşap paletler uluslararası kuralllar gereği zararlı böceklerin ülkeden ülkeye yayılmaması için Metil Bromürle ilaçlanıyormuş.
Eskiden zirai ilaç olarak kullanılan, daha sonra yasaklanan bu madde, insan sağlığı açısından toksik özellikler barındırıyor yani zehirlidir.
Geri dönüştürülerek yapılan, meyve sebze sandıkları, oturma grupları (sedir), piknik masası gibi eşyalar, Image
gıdaya veya insan bedenine kontaminasyon oluşturacağı için sakıncalıdır. Paletlerin mangalda yakılması da ahşabın bünyesine emilmiş olan zehrin buharlaşmasını sağlayacağı için insan sağlığını tehdit edebilir.
Read 4 tweets
20 Sep
BEN MARDİNLİYİM...

Bana sorma ırkımı, kökenimi.
Ben, Yenişehir’de Türk, Kötek’te Kürt’üm.
Ben Mardin’liyim;
Sorma bana ne olduğumu.
Savur kapı’da Arap, Şar Mahallesinde Süryani’yim
Ben Kızıltepe’de Çeçen , Midyat’ta Ezidi’yim.
Ben Mardin liyim… Image
Derik’te Zaza , Estel de Mehellemiyim,
Ömerli’de Ermeni , Nusaybin’de Keldani’yim ben…
Mardin’liyim , sorma dinimi , sorma kıblemi , inancımı.
Ben Necmettin’de Müslüman , Şehidiye’de Hiristiyan’ım.
Kivax’ta “Meleke Tavuz” dur önderim,
“Mıshafe Reş”tir benim rehberim…
Ben Mardin’liyim...
Gül Mahallesinde Nasturi Mazıdağı’nda Alevi’yim ben.
Güneyim mülayim ,
“Tur Abidin’im isyankâr’dır benim.
Dedim ya ben Mardin’liyim…
Ben Artuklu’da Hanef i , Kosere’de Şafiyim.
Read 7 tweets
19 Sep
💛♥️
GÜL BABA Fatih Sultan Mehmed’in yerine geçen oğlu İkinci Bayezid avdan dönüyordu. Bir an önce saraya varıp dinlenmeyi düşünürken atını durdurdu, Image
havayı kokladı ve derin derin nefes alıp ferahladıktan sonra sordu:

Bu güzel kokular da nereden gelir böyle?

Yanındaki vezirlerden biri cevap verdi:

-Devletlü Padişahım! İstanbul kuşatmasına katılan gazilerimizden tabiat aşığı biri vardır ki, O’na Gül Baba derler.
Ak sakallı, nur yüzlü bir ihtiyardır. Şu yamaçları güllerle ve dahi türlü çiçeklerle donattı. Bu hoş kokular O’nun bahçesinden gelmektedir.

Padişah, vezirin anlattıklarını tebessümle dinliyordu. Sözlerini bitirince kararını bildirdi:
Read 12 tweets
19 Sep
AVRUPA'NIN GÖBEĞİNDE TÜRKLER..!
.
** Bu fotoğraf Trakai diye bir göl köyü.
7-8 bin civarı nüfusu var. Litvanya'da. Haritadan bakıldığında, Türk ve Müslüman dünyasıyla pek alâkası olmayan bir yer.
Orada 600 yıldır yaşayan Karay Türkleri var. Image
Büyük Litvanya Kralı Vytautas, Kuman soyundan gelen Kırım Türklerini toprak verip bölgeye yerleştirmiş.
Ahâli o günden bu güne kültürünü, dilini ve kendine has yaşantısını sürdürmüş.
Atatürk'le ilgisi ise düşündürücü.
Karaylar o bölgede asırlarca kalmış ama ne Osmanlı ne de başkalarının bunlardan haberi yok.
Ufak bir topluluk, uzak bir coğrafya, kimsenin umurunda değiller.
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu 1970'ler de Atom fiziğiyle alâkalı bir toplantı için Litvanya'ya gidiyor.
Read 6 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(