Modern tarihin ilk denizden çıkarma operasyonlarını Ruslara karşı yapmıştık. Bu tür operasyonlarda önce bir köprübaşı (çıkış bölgesi) tutulur ve ardından intikallerle genişletilir. Burası Abhazya. 1877'de Osmanlı Rus savaşında başarılı bir çıkarma yaptık ama devamı hüsrandı.
⬇️
Gudauta operasyonu, Osmanlı Rus savaşı içerisindeki en sofistike operasyondur. 30 Nisanı 1 Mayıs'a bağlayan akşam üstü karanlığı ile buraya yaklaşan buharlı savaş gemilerimiz, limandaki Rus garnizonlarını topa tutar ve bölgeye ilk çıkarmayı başlatır. Ruslar gafil avlanacaktır.
⬇️
1864'ün üzerinden 13 sene geçmiştir. Kuzey Kafkasya müslümanları, gözyaşları ile terk ettiği yurdunu geri almak için belki son ümit bu çıkarmadır. Operasyona Çerkesler ve Abhazlar da katılır. Çünkü yerel halkın dilini bilmek ve lojistiği bu sahadan sağlamak gerekmektedir.
⬇️
Rusların beklemediği bu çıkarmalarda büyük moral çöküntüsü olmuş,Kafkasya'yı tekrar kaybetme telaşı başgöstermişti.Kafkasya valisi Büyük Dük Mikhail Nikolayevich Romanov,İmparator II.Aleksandr'a, Türk filosunun Abhazya'daki eylemlerini operasyonel raporlarında şöyle anlattı:
⬇️
“2 Mayıs Dün, öğleden sonra 3'ten akşam 6'ya kadar düşman gemileri Oçamçıra'yı bombaladı. Birkaç bina yıkıldı. Bugün Suhum'a karşı 6 gemilik bir filo tutuluyor. 3 Mayıs. Dün öğleden sonra Suhum ile telgraf iletişimi kesildi. Durumumuz kötü, dayanamayabiliriz. Türkler dönüyor!
⬇️
"Efendim..Özel bilgilere göre, dünden bu yana 9 Türk gemisi Suhum'u bombalıyor.Şehrin yarısı yandı. Çıkarma girişimi var, iki silahlı beş birlik tarafından zekice püskürtüldü. Düşman gemileri Suhum yakınlarında durmaya devam ediyor." der. Çanlar sabahlara dek çalınmaya başlar.
⬇️
Türkleri bu bölgelerde hiç beklemeyen Rus ordusu, ufak kıyı garnizonlarından ibaretti ve dağlık bölgeler zaten Çerkeslerin zorunlu göçü ile hayli boşaltılmıştı. İtaat etmeyi kabul eden az sayıda Çerkes klanı ise dağların arkasında idi. Kıyıda ise Hristiyan abazalar kalmıştı.
⬇️
Bu durumda operasyonun 2 hedefi olduğundan bahsedebiliriz.

1-İç kesimlerde Ruslara boyun eğerek veya işbirliği yapmak zorunda kalarak vatanlarında kalabilmiş çerkeslere ulaşmak

2-Ruslara buradan bir şaşırtma operasyonu yapmak.

Amaç 1 ise başarılamadı. 2. si ise başarıldı
⬇️
Ruslar hem sayıca az hem de güvenli olarak sırtını dayadığı ve büyük ölçüde boşaltılmış dağlardan tehdit gelmeyeceği için sayıca azdı. Bölgedeki Hristiyan abazalara asil soyluluk ve Rus bürokrasisinde görev almaları vaadinde bulunuldu. Samurzakan işbirlikçileri hemen geldi
⬇️
Her milletin satıcı ve haini olur. Abhazlarda da Samurzakan aşireti 1840'ta Çar Nikola'nın safına geçip isimlerini değiştirerek Hristiyan adları almış ve Nikola'dan diğer Abhazlar üzerine yapılan saldırılar ve yerlerini ifşa ettiklerine dair gayretleriyle berat bile almışlardı
⬇️
Abhazlar, onları artık Abaza değil, ayrı bir kavim olarak, "Samurzakan" olarak anmaya başladı. Zaten kardeşleri Türkiye'ye sürülürken Samurzakan Abazaları tam kadro Abhazya'da kalmıştır. İşte Türklerin üzerine gönderilen savaşçılar ise bunlar olur. Hepsi paye için savaşır.
⬇️
Samurzakan Abhazyası'na gönderilmiş olan Çar tezkeresinde vaktiyle "Dal'de düzenin sağlanması için milis kuvvetleriyle Dallilere karşı gösterdiği örnek cesaret için Samurzakan kavminden hoşnut olduğu bildirilir. Bir de Çar hizmetinde kullanmaları için bir kutsal bayrak verilir
⬇️
Peki bir halk komşusunu, aynı kökenden geldikleri kardeşlerini niçin satar?

Cevabı coğrafyada saklıdır. Abhazya, dağlık ve ekilebilir arazisi az bir bölgeydi. Herkes malını mülkünü bırakmış sürülüyorken eğer az bir kısım topluluk anlaşarak boyun eğerse, Toprak onlara kalırdı
⬇️
Satışın mantığı budur.Birileri gemilere binip giderken, birileri kalır. Çoğunluğun zulme uğradığı birçok coğrafyada az bir kısım, çoğunluğun bıraktığı ranta ortak olmaya, muktedir Tiranların çanağını yalamayı karlı görür. Savaşta yenilmeyen kalabalıkların kanseri de bunlardır.
⬇️
Dağdan düze inen çoğu millette şehre sahip olma ve rant hırsı vardır.Dağlık ve kıyı gerisi bölgelerin insanlarında sık görülür bu.Çar Nikola'nın kumandanlarından Alexandr Baryatinsky'nin bir lafı vardır. "bana 100 top değil, dağdan düze inmiş bir hain getirin, 100 köyü alırız"
⬇️
Yaşadıkları yer Galidzga nehrine bakan tepelerdi.Bu ormanlık yamaçlardan Oçamçira ve Suhum'a geldiklerinde özenerek gezinen bu millet,Ruslarla anlaşıp Çar hizmetine girdi ve kardeşlerinin Abhazya'ya dönüşünü sağlayacak çıkarma operasyonuna da böyle acı bir şekilde mani oldular
⬇️
"Asaletsiz bir dağlının ihaneti anlaşılmaz, ruhunu, gönlünü okşar, sen acırsın o ise arkandan gölgeni çiğner ve bir bakarsın seni vatanından etmiştir. Çünkü hünerini senden önce, anlaştığı yeni sahibini ikna etmek için kullanmıştır" Böyle demiş Asil Çerkes beyi Sefer Zanuko.
⬇️
Düze inen dağlılardan bahsedilirken lütfen kimsenin gözü haritamızın sağ üst ve sağ alt kısımlarına gitmesin. Biz burada oralardan bahsetmiyoruz, şakasını bile sevmeyiz.Bizim milletimizden öyle rantçı dağlılar çıkmaz,çıkması dahi düşünülemez,kim demişse bilin ki haram yemiştir
⬇️
Devam ediyoruz. Gagra, en büyük çıkarmanın merkezi olacaktır. Çünkü arkasında Rus liman bölgeleri olan Adler, Soçi gibi Rusların ana üsleri bulunmaktadır. Buralardan Gagra'ya ulaşım ise zordur ve bu geçen sürede de biz Gagra'da teşkilatlanmaya çalışacağızdır. Plan biraz buydu.
⬇️
Lakrba Sosirkva Tlapsoviç ve Marganya David Katsiyeviç gibi samurzakan hainlerine Ruslar komutan ünvanı ve biner dönüm arazi ve asillik ünvanı verir. Hepsinin onurlandırma beratında şu sözler vardır. "Türklerle ilişkilerindeki farklılık sebebiyle....payesine uygun görülmüştür"
⬇️
Türkler 6 Mayısta Oçamçira, 10 Mayısta ise Abhazya'nın haritada bittiği yerin solundaki Adler'e Çerkeslerle birlikte çıkarma yapar. Geride kalan diğer dinden kardeşlerinin kendileri için pişirdiği ağulu aştan habersiz Çerkes ve Abhazlar, Gagra'yı henüz kontrol altına almıştır.
⬇️
Lojistik hatlar bir türlü sağlanamaz. Gagra arkasında müslüman tek köy kalmamıştır. Çoğu yerde ya boş dağlar ya da harap köyler vardır. Gagra'ya çıkan 500 küsur askerimizin iaşesi bir türlü temin edilemez. Bölgede kalmamız da sıkıntıya girer. Asker takviyesi de gelememektedir.
⬇️
Gagra'nın arkası, günümüzde bile insan çölüdür. Bu dağlarda, önceden yaşayan hiç kimse kalmamıştır. Uydu haritalarında bile 27 yerdeki harabeler,dikenlerle ve sarmaşıklarla kaplı haldedir. Çıkarmayı yaptığımız yer, coğrafi olarak çok uygun, beşeri olarak ise bitmiş bir yerdir.
⬇️
Bu sebepten bir yere yapılacak olan çıkarmada sadece askeri ve fiziki uygunluk değil, beşeri ve kültürel uygunluk da esastır. İşte Beşeri Coğrafyanın savaş stratejisindeki önemi de budur. Milletleri tanımak,kim kiminle işbirliğinde, kime tabi olmuş bilmek esastır. Sır burdadır
⬇️
Yönetmek vergi almak, yönetmek asker toplamak, yönetmek kendine tabi etmek değildir. Yönetmek, bir bölgeyi idare ederken hakkındaki tüm bilgileri toplamaktır. İşte İngilizlerin bundan tam 160 yıl önce 1860 yılında yaptıkları Arap yarımadası aşiretler haritalarından bazısı.
⬇️
Bir tane genel aşiretler haritası vardır bir de bunun daha detaylısı. O tam 210 sayfa ve 34 paftadan oluşur. Tüm bu zaman içerisinde Osmanlı'nın bir tane bile aşiretler haritası yoktur. Şimdi de yoktur. Libya'ya çıktık ama hiçbir aşireti tanımadan. Çünkü sana bana ihtiyaç yok!
⬇️
Ülkemizde maalesef "her şeyi bilen amirler yüzünden bilimin detay alanları "ben yaptım oldu" mantığıyla göz ardı edilir ve keyfe keder yürür. Etno kültürel coğrafya bir bölgeyi ele geçirmenin kilididir. Coğrafyayı tanımak yetmez onun üstündeki beşeri de tanıyacaksın!
Al Yemen!
⬇️
İşte Rusların 1859 ve 70'te yaptıkları haritalar. Daha Kafkasya tam onların değilken. Etnik bölgeleri gösteriyor. Ubıhlar nerede? Şapsuğlar nerede? Bugün bir Ubıh bir Şapsuğ geldiği yeri gösteremiyor haritada. Bu haritaları bizde yaptıracak vizyonlu amir yoktu. Hala da yoktur.
⬇️
Alman Justus Perthes'in /Berghaus atlasından bir çalışma. Vadi vadi göstermiş ayrıntılarda. Altlara doğru Anadolu da var. Türk, Kürt, Ermeni gidiyor. 1848'lerde çizmişler bunu at sırtında eşek sırtında devlet desteği ile. Biz ise delikli kuruş alamıyoruz böyle çalışmalar için.
⬇️
Yavrum benim. Fransız bu işte. O da girmiş sahaya. Sınırı ulaşmasa da vizyonu ulaşıyor. İleride lazım olur demiş çizdirmiş. 1887'de çizilmiş bu da. Detayları ile çok büyüktür ama ben sağ üst kısmı göstermek istedim. 1887'de biz N'apıyorduk? Ulu hakanımız vatandaşını fişliyordu
⬇️
Ey millet bunları senin ülken için de çiziyorlar bilesin. Ama ülkenin evlatlarının yurtdışında yapacağı çalışmaları bile engellemek için yurt dışı çıkışına mani olan hainler de var bil. Bunları tek tek isim isim ve arkalarındaki kişilerle birlikte gerekli yerlere de söylerim.
⬇️
Türkiye'de sosyal bilimler öksüz, sosyal bilimler yetimdir. İdealist bir saha araştırmacısı köyün delisi hükmündedir. Çok zorlarsa, çok bağırırsa ayağına çelmeler takılır. Bağırma, kaşınma derler. Gırtlağına etnik bıçaklar saplanırken sus, maaşını al derler. İşte burada susmam
⬇️
Bu ülkede bölgesel çalışmaların merkezi metropoller olmalıdır. Taşrada bu işler yapılmaz. Dünyada bile merkezi metropollerdir. Araştırma enstitüsü kurdun, içini tek tarihçi doldurdun.Çöptür orası.Harita hazırlayamaz, sosyolojik çalışma yapamaz, milletleri, aşiretleri tanıyamaz
⬇️
Aşiretleri tanımak için sosyolog,dilci ve coğrafyacı göndereceksin, her aşiretin ince noktalarını, kültürel farklılıklarını yazacak. Bir bölgedeki azınlığının asimilasyonunu anlamak için orayı tanıyan sosyologlar göndereceksin. Başka türlü hiçbir şey yapamazsın para tüketirsin
⬇️
Çok ama çok geç kaldık. Atı alan,Mars'a uzay aracı indirdi. Biz hala şu silahı yaptık diyoruz. Bir bölgeyi, halkıyla birlikte kaybettiğin vakit istediğin silahı geliştir. En büyük silah,kilitlenmiş bir halkın iradesi ve kararlılığıdır. Biz, faydalanacağımız halkları bilmiyoruz
⬇️
Arnavutluk'ta süt ineği projesi başlatıyor bir kurumumuz.Dağıttıkları köyler de katolikti. Katolik zaten Vatikan'dan,Avusturya'dan,Caritas'tan almış semirmiş ama oraya projeyi yapan nereden bilsin? Müslüman yine garip.Küsüyor bu kez Türkiye'ye.Küser tabi! Dua et düşman olmuyor
⬇️
1839. Biz Gülhane Hattı Hümayunu ile daha ortalığı yatıştırma derdinde iken, adam bizim Karadağ ve Kuzey Arnavutluk bölgesinin kabile haritalarını yapmış. Aslanım benim. Allah ilim ile yürü diye bana mı demiş gavura mı? Bana demiş! Ama benim müslümanım gavura rahmet okutur.
⬇️
Kıbrıs Barış Harekatı öncesindeki Erenköy harbinde silahları kıyılardaki Türk köylerini işaretlediğimiz ve güçlü bir istihbari çalışma yaptığımız için bu köylere çıkarma yaptık. Yoksa o zamanda da bu çalışmalar yoktu. Şu anda ne Libya'da ne Somali'de aşiretlerin haritaları yok
⬇️
TİHA kadar SİHA kadar önemlidir bu işlere harcanacak paralar. Bir araziye çıktın, havadaki güvenlik kadar yerdeki de önemli ama eğer o bölgedeki halkı tanır, onların damarına oynarsan, dillerini bilen adamlarla gidersen yerdeki masrafın,zayiatın azalır. Yoksa tutunamazsın orda
⬇️
Önemli kurumların yetkililer ve hocalarının,onca zeki gençlere hala os..ktan ödevler verdiğini görüyorum sinirlerim zıplıyor.Ver Somali'nin doğal kaynak haritasını yapsın.Trablus'un, Güney Libya'daki Tubuların kabile haritasını yapsın. Göç aşağı göç yukarı. Başınızı yesin göç!
⬇️
Sonra da Yüksel'in dili sivri oluyor. Sivri de anana bacına mı sivri? İş olsun,iş yürüsün diye sivri. Bu sözler, bu meseleler dikkat çeksin diye böyle sivri konuşuyorum çünkü sivri bir dönemdeyiz. Gül devrinde yaşasak biz de bülbülü olurduk ama bu devrin baykuşuyuz n'apalım?
⬇️
Tome Karayovov. Balkan savaşından önce Edirne'de BG elçiliğinde ateşe. Adam Edirne Vilayeti diye kitap makale yazmış. Edirne'yi köy köy, yolların genişliğine, şose yol mu taşlık mı yazmış. Savaşa birkaç sene var. Ülkesinin alnından öpülecek evladı idi o adam. Biz uyuyorduk
⬇️
O makale uluslararası bir dergide de yayınlanıyor üstelik. O makaleyi bir adam bizden sadece bir adam okusa idi derdi ki lan bi dakka Bulgarı biz yanlış yerden bekliyoruz adamlar burada bilimsel altyapısını hazırlamış?

Sonra ne oldu? Bulgar gerçekten oradan girdi.
Yenildik.
⬇️
Çalıştığınız kurumda, çevrenizde eğer adım geçer ve Yüksel sivri dilli diyen olursa bilin ki trafikte anama sövene bile cevap vermem ben. Ama ülkem bazı meselelerde imkanları varken kumda oynuyorsa üzülürüm, hiddetlenirim kendi kendimi yerim.
Ne olur bir asır daha kaybetmeyelim!
Son olarak,1877 senesinde Abhazya'ya çıkardığımız kuvvetlere ne oldu? Bin kişiyle gelinen bölgede yine de 5 bine yakın kişi bizlere katıldı ve Ruslara karşı ölümüne savaştı.20 Ağustos 1877'ye dek karşımızda 25 bini bulan işbirlikçi Abhaz ve Ruslara karşı savaştık ve geri çekildik
Tarih ne acıdır ki bundan sonraki ilk çıkarmayı Balkan savaşında Tekirdağ'a, Şarköy'e yapacaktık. Bu da başarısız olacaktı. Ama ümit güzel bir şeydir ve 1974'te Kıbrıs'la güvenimiz yerine geldi. Resimde Batum önlerinde batırılan ikmal gemimiz İntibah görülmekte.
Rahmet olsun.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with 🚧Dr.Yüksel Hoš | Jxlhš☪️🇹🇷🚧

🚧Dr.Yüksel Hoš | Jxlhš☪️🇹🇷🚧 Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @yukselhos

13 Oct
📢Bu seride Rusya'da "boyunduruk" altında yaşayan Türk soylu cumhuriyetleri(Türki) ve ne kadar cumhuriyet vasfı taşıdıklarına bakacağız. İlk harita Tataristan'dan.Rusya'nın tam ortasında ve başka hiçbir komşusu yoktur Tataristan'ın.Daha kötüsü ise su başlarını Ruslar tutmuştur
⬇️
Tataristan ve Başkurdistan aslında yanyanalar ama her ikisi de Rusya tarafından çevrelenmiş durumda. usya, onların tek komşusu. Az ötedeki Kazakistan ile komşu olmasınlar diye arada hayli homojen derecede Rus olan Samara,Çelyabinsk ve Orenburg yönetim birimleri kurulmuş.Şans=0
⬇️
Rusya aslında ismen bir Federasyon olsa da bu daha çok sözde bir federasyon. Federasyonlardaki hiçbir cumhuriyetin ayrılma imkanı yok. Ya etrafı Rus toprağı ile çevrili ya da bir ülkeye sınırı varsa o cumhuriyet %80-85 Ruslarla doldurulmuş. Hakasya böyle mesela. Sıkıysa ayrıl
⬇️
Read 9 tweets
12 Oct
🔶Bir ülkede fakirin et yiyememesi değil, öğretmen ve öğretim görevlisinin kitap alamaması daha kötüdür.
🔸İnsan vejetaryen olarak veya vegan olarak da yaşar, gelişir. Hindistan, Nepal'de dini gerekçe ile et yemeyen ama yumurta,süt ve diğer hayvansal besinlerle protein ihtiyacını karşılayan milyonlarca insan var ve zenginler de yemez çoğu yerde. Ete erişim en kutsal olay değildir
👇
Yukarıda yazdığım yazının anlaşılmaması bile insanların etten bağımsız olarak algılarının sıkıntılı olduğuna delildir.Yukarıda DAHA KÖTÜSÜ NEDİR? sorusu vurgulanmış ancak yediği etten bir tek protein beynine gitmeyen kim varsa doluşmuş haliyle.Okumadıkları için anlamıyorlar da
👇
Read 6 tweets
12 Oct
Evliya Çelebi'nin seyahatnâmesini okudum.Bitti. Şuna karar verdim. Günümüzün YouTuber veya influencer'ları gibi çalışmış. Gezileri sponsorlu ve hep dönemin ağaları, beyleri ve paşalarında konaklamış, ikram💰görmüş. Tarihe geçmek isteyen onu ağırlamış. İyi de bir yatırım olmuş.
👇
Malum o dönemler yola çıkmak iddialı bir mesele. 3 engel var.

1️⃣Yollar güvenli değil. Eşkıya ve vahşi hayvanlar var. Kervan beklemek zorundasın. Topluca gidiyor millet. Kervan, o dönemin otobüsü gibi. Yol 1 aylık ise katılacak her kişi için 1 aylık yemek yükleniyor hayvanlara
👇
2️⃣Elzem bir durum yoksa millet uzun yola çıkmıyor. Ya hacca gidecek ya sefere çağrılmıştır. Ya da tüccar veya keşiştir. Dördüncü bir şık yok. Millette de uzak ülkeye gidecek ne güç ne de para var.Gidiş dönüş de belgeye, yolculuk iznine tezkireye tabi.Gidip gelen saygı görüyor
👇
Read 14 tweets
11 Oct
🔸Seneler önce Bayrampaşa'da bir evsiz varmış. Her hafta sonu fabrika girişinde köşesinde yatarmış. Fabrika sahibi ses etmezmiş. Bir gün yeni bekçi gelmiş kovmuş.Kovma sebebi ise içeri kadın atmak. Ertesi gün bekçiyi kovuyorlar. Meğer o evsiz adam, fabrikatörün esas babasıymış
👇 Image
Adamın hâli vakti yerinde ama iş yerleri 7 kez üst üste soyulunca 70'lik macır dede üzerine eskileri giyiyor ve fabrika giriş kapısı damı altında paspas üzerine tahta koyup yün içlikleri giyip eline bira şişesi alıp cebinde silahla oturuyor. Şişe boş.Bu şekilde dikkat çekmiyor
👇
O günlerde bekçi buna sen kimsin? Diyor. Bir garibanım patron ses etmiyor kalıyorum burada diyor. Bekçi de dedeye çek git diyor bu da bahçede başka yerde uyuyor. Bu mobbing böyle bir hafta sürüyor. Bekçi bir gün içeri bir kadın alacağı zaman bunu tekme tokat kovuyor tabi.
👇
Read 7 tweets
11 Oct
Köpek mamalarını gelişi güzel dağıtanların köpek kakalarına da sebep olduğunu bilin. Bu kakadaki Echinococcus granulosusadı parazitinin yumurtaları, ağız ve solunum yoluyla insanların karaciğer, akciğer, dalak, beyin gibi iç organlarında kistler yapıp öldürüyor.
👇 ImageImage
Doğada köpek, kakayı toprağa bırakır ve kakanın sulu kısmı toprakça emilir, geri kalanı bakteriler tüketir. Üzeri kısa toprağın tozlu kısmıyla kaplanır ve 1-2 günde kül rengine dönüşür ve organik madde olur ancak şehirlerde bu betonda cumh. sucuğu gibi betonda günlerce kalıyor
👇 Image
Türkiye'de 80'li yıllardan bu yana insan nüfusu 1,6 kat, köpek nüfusu ise 6 kat arttı. Köpeğini besle ama dışarıdaki köpeklere merhamet için bıraktığın mamalar,yer seviyesinde nefes alan kısa boylu çocuklara ölüm saçıyor. Normal bir insana göre 4 kat fazla kaka tozu çekiyorlar
👇 Image
Read 11 tweets
1 Oct
📢16.yy'da Avrupa'da çok garip bir adet vardı. Yemeğe oturmadan önce işemeliydin. Sonra millet yemekteyken çişe kalkarsan, sofradakilere küfür etmekle eşdeğerdi. Ünlü Danimarkalı astronom Tycho Brahe↙️çişini tutarken masada mesanesi patlamış ve 11 gün azap çekerek can vermiştir.
🛡️Eski bir ortaçağ geleneği.
Şövalyenin kalbi ölünce çıkarılır, tuz ve külle kurutulup kalp şeklinde kurşun bir muhafaza içinde karısına verilir. Brefeillac Leydisine aitmiş bu. 1656'da ölürken üzerinde Brefeillac Şövalyesi Toussaint Perrien'e ait bu kalp vardı. Garip yanı ise
⬇️
Odada bu kalp varken ortama bir erkek girdiğinde kadının başını açmaması şartı var. Odanın en görünür yerinde olacak ve giren kişi kadının hâlâ şövalyenin kalbini muhafaza ettiğini görecek. O zamanlarda kadın eğer varlıklı ise ikinci kez evlenmesi pek hoş karşılanmıyordu
⬇️
Read 4 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(