CHP ve "HAYVAN MEZARLIĞI PSİKOZU"
1-Pek çok kez çeşitli mecralarda gerek yazarak, gerekse konuşarak ülkede çok büyük bir iktidar problemi olduğunu ancak en az bu problem kadar ve sonuçları bu problem kadar önemli bir “Muhalefet sıkıntısı” olduğunu ifade ettik.
2-Ve ülkede “Mış” gibi muhalefet yapmaktan, Salı gününden salı gününde grup toplantılarında kendilerine belirledikleri “Konfor alanı” içerisinde iktidarın belirlediği gündem üzerinden konuşma yapılarak orataya konan bir muhalefetin bir "alternatif olamadığını",+++
3-+++tam da bu sebeple halkta umut yaratamaması nedeni ile halen anketlerde 19 yıllık rezil yönetimi,ülkeyi uçuruma ve bataklığa sürüklemiş olmasına,ekonomiyi bitirmiş, dış politikasında iflas etmiş olmasına rağmen halen ana muhalefet partisi CHP’nin oylarını arttıramadığını,+++
4-+++hemen tüm anketlerde bugün dahi AKP’den 4-6 puan geride olmasının halka umut olamamanın tescili olduğunu savunduk.
5-Tabii biz bunları savunurken kimi çevreler de “Ama CHP sağa açılarak iktidar olacak” “Bakın ama yerel seçimleri kazandı bu CHP yönetimi” argümanları ile karşımıza geldi.
6-Bu çevrelere her zaman “Ortada bir "seçim zaferi" falan yok. Ortadaki başarı göreceli bir seçim başarısıdır. Zira yerel seçimlerde HDP desteği olmasa CHP’nin İzmir dışındaki Büyükşehirlerin hemen tamamını kaybedeceği ortada.++++
7-+++Keza kazanılan il,ilçe belediye sayısında, belediye meclis üyesi sayısında ve genel yüzdede AKP açık ara önce. Kazanılan illerde adayların muhteşem seçim performansları ve İYİ PARTİ+HDP desteği olmasa CHP’nin kazandığı bir tablo falan yok" dedik.
8-Son yerel seçimlerin "Zafer" değil, "Görece bir seçim başarısı" olduğunu rakamlarla ortaya koyarak anlattık...
9-“Muhafazakar, siyasal İslamcı kesimden yıllarca Atatürk ile Cumhuriyet ile hesaplaşan isimleri partide yönetici yaparak, vitrine koyup muhafazakar seçmene “Bakın bizde de sizlerden birileri var” demenin muhafazakar seçmeni “Aptal” yerine koymak olduğunu, +++
10-+++bu seçmen kitlesinin yıllardır “Biz aptal değiliz aslı varken taklidine oy vermeyiz” dediklerini söyledik. Neticede bu strateji ile 10 yılda 9 seçim kaybedildiği gerçeğini açık açık dile getirdik.
11-"Sağa açılarak iktidar olma stratejisi iflas etmiştir, bu strateji sadece CHP’nin içerisinin boşaltılarak dizayn edilmesine hizmet etmektedir” dedik.
12-Evet biz tüm bunları söylerken CHP içerisinde bir kesim tam olarak "HAYVAN MEZARLIĞI PSİKOZU" içerisinde…
13-Peki nedir bu bizim kullandığımız “HAYVAN MEZARLIĞI PSİKOZ” kavramı?
14-Pek çoğunuz Stephen King’in başyapıtlarından birisi olan “HAYVAN MEZARLIĞI” isimli kitabını okumuşsunuzdur. Stephen King “HAYVAN MEZARLIĞI” isimli kitabında ölüleri yeniden hayata döndüren bir “HAYVAN MEZARLIĞINI” anlatır…
15-Ancak sorun şudur ki ölüler yeniden canlandığında bedenleri aynı kalsa da,ruhları değişmekte ve çevrelerine zarar vermektedir….
16-Nitekim kitabın ana karakteri Louis önce kızının ölen kedisi Church’u,sonrasında ise ölen oğlu Gege’i HAYVAN MEZARLIĞI’na gömerek canlandırır. Ancak Gage yeniden canlandığında bir canavara dönüşerek annesini öldürür,babasına saldırır.
17-Ve Louis HAYVAN MEZARLIĞI’nda yeniden canlandırdığı oğlu Gage’i kendi elleri ile öldürmek zorunda kalır yeniden…
18-İşte CHP’nin bugünkü yönetim kadrolarından umudu olanlar,-Dikkat ediniz CHP değil,yönetim kadroları- bu kadroların iktidara gelmesi halinde memleketin kurtulacağını zannedenler tam da bir HAYVAN MEZARLIĞI yanılgısı içerisindedir ve biz buna “HAYVAN MEZARLIĞI PSİKOZU” diyoruz…
19-CHP’yi bugün yöneten 10 ARALIK ekibi, etnik ve mezhepsel siyasetin temsilcileri partinin “Ruhunu” değiştirmişlerdir… Atatürk ilkelerinden, 6 Ok felsefesinden partiyi fersah fersah uzaklaştırmışlardır…
20-CHP’yi bugün yöneten kadrolar merkez sağdan, siyasal İslam mahallesinden getirdikleri geçmişi Atatürk’e hakaretler ile dolu, Cumhuriyet ile kavgalı isimler ile, 2. Cumhuriyetçiler ile partiyi kendi öz benliğinden kopartmışlardır…
21-CHP’yi bugün yöneten kadrolar partinin sol kimliğini çöpe atmış, partiyi ruhsuz bir “İdeolojik çorbaya” dönüştürmüş, "iktidar olmak için her yol mübahtır" şeklinde ilkesiz bir anlayışla her türlü tavizi vermiş ve vermeye devam etmektedir…
22-CHP’yi bugün yöneten kadrolar “Antiemperyalizm” ile uzaktan yakından alakası yoktur. Bu kadroların bir kulağı ABD’de, bir gözü Brüksel’dedir. Parti içerisinde iktidara geldiklerinde ilk iş olarak Washington ve Brüksel’de temsilcilik açarak da bunu tescillemişlerdir…
23-CHP’yi bugün yöneten kadrolar “ABD’ye bağlılıklarını” 2014 seçim bildirgesine “ABD karşıtlığını dengelemeyi” kendisine asli vazife olarak edinip,seçmenine vaad edecek kadar ileri boyuta taşımıştır…
24-CHP’yi bugün yöneten kadrolar, programında “Emek en yüce değerdir” yazan partiyi emekçi kitlelerden,ezilenlerden kopartmış, sendikalar yerine MÜSİAD,TÜSİAD toplantılarında bulunmak birincil öncelikleri olmuştur…
25-CHP’yi bugün yöneten kadroların emekçiyi ezen, yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapan ve AKP’nin de uyguladığı neo-liberal ekonomi politikalarından farklı bir ekonomik politikası yoktur… CHP sol kimliğinden uzaklaştığı için bu da gayet normaldir.
26-Şimdi dış politikasında “Tam bağımsızlıktan,anti-emperyalizmden” fersah fersah uzaklaşan ve kendisine ana misyon olarak “ABD karşıtlığını dengelemeyi” belirleyen…
27-Neo-liberal ekonomi politikaları ile ekonomiyi üretim ekonomisine geçirmekten uzak planlar ile emekçilere değil sermayeye yakın durmayı uygun gören….
28-“Z KUŞAĞI” kavramına bu kuşağı 2 video, 3-5 tweet, bir kaç Twitch yayını ile, biosuna "Gençlerin demokrat amcası" yazarak yanına alabileceğini sanacak kadar uzak… "Gençler nasıl olsa AKP ve Erdoğan'a tepkili, oylarını mecburen bize verecekler doğal olarak" aymazlığında olan.
29-“Muhafazakar ve sağ seçmenden” Atatürk’e hakaret eden, yıllarca Siyasal İslam’ın bayraktarlığını yapan isimleri partide yönetici,vekil yaparak oy alabileceği “AYMAZLIĞINDA” olan…
30-Atatürk yönetiminin “Katliamcı” olduğunu söyleyen vekillerine çıt çıkartmayan, sol ideolojide yeri olmayan etnik ve mezhepsel siyaseti partiye hakim kılan….
31-Genel merkezden belirlenip dayatılan kongreler ile parti içi demokrasiyi bitirip, partiyi bu alanda AKP ve MHP ile aynı lige düşüren…
32-Partinin kırmızı zemin üzerine 6 ok şeklindeki klasik logosuna dahi tahammülü olmayıp, her tarafı mavi üzerine beyaz 6 Ok ile donatan ve bunun adını da “Yenilenme” koyan…
33-Kısacası CHP’nin içini boşaltan ve HAYVAN MEZARLIĞI’na gömüp yerine gelen "Bedeni aynı ama ruhu değişmiş" bir partiyi kendi siyasi ikballeri adına “YENİ CHP” ambalajı ile seçmene empoze eden bu yönetim anlayışından medet ummak ham hayalciliktir…
34-O nedenle CHP’nin bu ülkede iktidarı alması büyük bir tarihsel zorunluluktur lakin iktidara bu yönetici kadrolar ve bu yönetim zihniyeti ile gelinse dahi değişen bir şey olmayacaktır ve korkarız ki bedeni aynı ruhu değişmiş bir parti ile ülkeye verilecek ciddi zararlar vardır
35-Tam da bu nedenle partinin bu yönetim kadroları kendi üstün muhalefetlerinden değil, AKP’nin ülkeyi yönetememesi ve AKP karşıtlığı sayesinde iktidar olsa dahi +++
36-+++(Zira olası bir iktidar değişimi sadece AKP’nin hataları ve yıpranmışlığı nedeni ile oluşan doğal tepki ve ANTİ AKP kitlesinin doğal bir toplumsal muhalefet bloğu oluşturması ile mümkün olacaktır.+++
37-+++ Aslında o toplumsal muhalefeti örgütlemek asli ve birincil görevi olan ana muhalefet partisi CHP’nin yönetim kadroları bunun için kılını dahi kıpırdatmamış, Tweet atıp, grup toplantısında konuşarak “Mış” gibi muhalefet yapmıştır.) kendilerine muhalefetimiz devam edecektir.
38-Bugünkü CHP yönetimine karşı muhalefetimiz “İktidar olup olmamaktan” bağımsız, bunun üzerinden şekillenen bir muhalefet değil, bir ideolojik hat ayrışmasından kaynaklanan bir muhalefettir.
39-Bu nedenle de parti içerisinde CHP DİP DALGA HAREKETİ @chp_dipdalga olarak başlattığımız parti içi muhalefetimiz “Bu parti yönetimi” partiyi yönettiği müddetçe iktidara gelseler dahi en sert biçimde devam edecektir.
40-Açık ve net ifade ediyoruz ki; CHP içerisinde yaşanan mücadele seçim kazanma yahut kazanmama mücadelesi değil, 10 ARALIK zihniyeti ile 29 EKİM RUHUNUN mücadelesidir.
Ve bu mücadele seçim sonuçlarına indirgenemeyecek kadar büyük ve önemli bir mücadele hattıdır.
41- Çünkü biz HAYVAN MEZARLIĞI’ndan gelen “Bedeni aynı ruhu değişmiş” CHP’yi değil, 1919’da Samsun’dan,1972’de Anadolu’dan “Kapıkulu olmayı değil, bu partinin özgür iradesi olan delegeleri olmayı” seçerek gelen ve iktidar olan CHP’yi istiyoruz ve o CHP’yi yaratacağız…
42-“İktidar olmak için her şey mübah”, “AKP gitsin kim gelirse gelsin” , “İktidar olalım da nasıl olursak olalım,hangi tavizleri verirsek verelim” mantığında olanlar CHP namına isminden başka hiç bir şeyi kalmayan bir parti istiyorlar ise bilemeyiz…
43- Ama dediğimiz gibi biz HAYVAN MEZARLIĞI’ndan gelecek bir iktidarı istemiyoruz.
44-Partimizin emekçileri ile partimizi kendi ideolojik ve felsefi değerlerine döndürüp, TAM BAĞIMSIZLIKÇI, ANTİ-EMPERYALİST ve EMEĞİN İKTİDARINI tüm Türkiye için kuracağımız bir iktidarı,yeni bir “UMUDU” yaratacağız.
45-Ülkemiz bugün içerisinde bulunduğu konumda,Siyasal İslam'ın karanlık ve baskıcı uygulamaları,İhvan sevdalısı dış politikaları ve tarihimizin en kötü ekonomik yönetimi ile bir uçurumun eşiğine gelmiştir.
46-Türkiye'de yoksulluk ve yoksunluk her geçen gün artmakta,sınıflar arası gelir adaletsizliği her gün çoğalmakta,yapısal ekonomik sorunlar gün geçtikçe daha da ağırlaşmakta,emekçiler,yoksullar ve yoksunlar her geçen gün daha fazla sömürülmektedir...
47-Ülkede bir "Oligarşik azınlık" iktidara payanda olması ve iktidarın siyasetini finanse etmesi için kamu kaynakları kullanılarak zengin edilmekte,bunun bedelini ise fakir emekçi halk yığınları ödemektedir.
48-Toplumsal yarılma fayları Türkiye Cumhuriyeti tarihinde uzun zamandır hiç olmadığı kadar AKP'nin 19 yıllık basiretsiz ve liyakatsiz iktidarı döneminde yarılma tehlikesi ile karşıyadır..
49-Tüm bu olumsuz tablo Dünya'nın neresinde olursa olsun bir ülkede sola yeni bir iktidar kurgulama tarihi misyonunu yükler. Türkiye'de de solun bugün tarihi misyonu emekçilerin ve ezilenlerin iktidarını kurgulamak ve tüm toplumsal katmanlar ile bu iktidarı inşa etmektir.
50-Ancak bugün Türkiye'de ana muhalefet partisi konumundaki CHP'nin üst yönetim kadroları bırakın "Sol bir emek iktidarı" kurgulamayı partinin ne kadar sol değeri ve politikası varsa bunları tasfiye etmektedir....
51-Partinin siyaseten "Kimliksizleştirilmesi" ve siyaseten içinin boşaltılması gayet bilinçli ve sistematik strateji olarak gerçekleştirilmiş,+++
52-+++,bu strateji gereği partide tasfiye edilen sol,Atatürkçü-Kemalist kadrolar "Radikal" ve "Ulusalcı" olarak yaftalanmış ve bu operasyon "YENİ" CHP adı ile bu partinin tabanına dayatılmıştır...
53-İşte bu gayet bilinçli operasyonun bir parçası olarak 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu çatı aday gösterilmiş,2018 yılındaki seçimde ise Abdullah Gül'ün adaylığı için son dakikaya kadar çabalanmıştır.
54-Ve işte tüm bu tablo Cumhuriyet Halk Partisi'nin vefakar,cefakar ve emekçi tabanını isyan etme noktasına getirmiştir....
55-Bundan yaklaşık 1 yıl önce CHP DİP DALGA HAREKETİ @chp_dipdalga olarak başlattığımız parti içi muhalefet hareketi ile partide kalarak, mücadele etmeyi seçerek bir karar verdik.
56- Evet partimizde kalacağız ve şikayet ettiğimiz bu yönetim kadrolarını değiştireceğiz,bu parti bizim ve hiç bir yere de gitmiyoruz.İşletilen ihraç mekanizmaları, engellemeler ise beyhude çabalardır zira bizler bugün partiyi yöneten kadrolar gibi bu partiye“Paraşütle” gelmedik.
57-O nedenledir ki bu parti ile aramızdaki bağımız bir üyelik formuna atıldığı zaman başlayıp, bir ihraç tebligatının altına atıldığı zaman sonlanacak “Sade bir imzadan” çok daha ötededir.
58- 11 ayda 32 ildeki parti örgütlerine ulaşmış olan örgütlenmemiz ile, binlerce parti üyemizin her geçen gün artan katılımı ile,partiden umudunu kesen partililerimizin yeniden “Bir umut var artık” diyerek partiye üye olması ile bunu sağlayacak ve bu yönetimi değiştireceğiz.
59-Kimse unutmasın ki; CHP asırlık bir çınar, CHP’yi bugün yönetenler ise o asırlık çınarın gölgesinden nemalanan “Yolculardır”. Kendilerini parti nezaketine uygun olarak, kongrelerde bir daha gelmemek üzere uğurlayacağız…
60-Umut var ve “Güneşli günler görecek,motorları maviliklere süreceğiz” hep birlikte…
61-Siyaset iddiası olanların ve bu iddiası için bedel ödemeyi göze alanların işidir. Bu bedeli göze alanlar vardır ve yola çıkmıştır. Önce CHP, sonra Türkiye değişecektir!
62-Ve Türkiye'deki bu "BÜYÜK DEĞİŞİM TALEBİNİ" siyasetin "Eski" yüzleri, siyasetin köhnemiş ve tıkanmış sisteminde milletvekili,PM üyesi,MYK üyesi olarak yer almış ve bu "Tıkanmışlıkta" öyle yahut böyle,az ya da çok sorumluluğu olan sistemin parçaları karşılayamaz.
63-Yani yola çıktığımız gün söylediğimiz gibi; ESKİ YÜZLER VE ESKİ SÖZLER İLE DEĞİŞİM OLMAZ!
64-Hep birlikte değiştireceğiz bu köhnemiş sistemi...
65-Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk,yaşasın sol, yaşasın ezilen,yoksun ve yoksul hangi görüşten,hangi inançtan olursa olsun her bir vatandaşımız için verdiğimiz tam bağımsız Türkiye mücadelemiz!
66-,Unutulmasın ki; CHP KURTULMADAN TÜRKİYE KURTULMAZ...
Ve tam da bu nedenle;
YAŞASIN CUMHURİYET HALK PARTİSİ!
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
"TALEP ET YURT GELSİN,TALEBE GELSİN RANT GELSİN":BİR TÜGVA BELGESELİ...
1-Malumunuz son günlerde gazeteci Metin Cihan'ın ortaya çıkarttığı TÜGVA belgeleri PANDORA PAPERS belgelerinden çok daha fazla ses getirdi...
2-Böyle olması da normaldi zira AKP iktidarında yolsuzluk,vurgun ve talanın kitabını yazan yandaş iş adamlarının yurt dışı "Off-shore" hesaplar için de en az 3-5 ciltlik ansiklopedi yazacak donanıma (!) sahip olması artık bizler için "Vak'a-i adiyeden" olaylar haline geldi.
3- Tabii ortaya saçılan TÜGVA'nın torpil raporları, kendilerine özel kurdukları iletişim sistemleri, devlet kadrolarındaki yapılanmalar son derece önemliydi ancak bir de işin "Yurtlar" ayağı vardı...
AKP'NİN "ÖNCÜ KUVVETİ": ÖNDER İMAM HATİPLİLER DERNEĞİ...
1-Evet sevgili dostlar bugün Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün son derece dikkat çeken bir açıklaması vardı...
2-Abdülhamit Gül açıklamasında "Birileri statükodan memnun olur. Neden? Statüko onların ekmek kapısıdır. Ama statükoyla da mücadele edeceğiz. Reformlarımızı bu milletin lehine değiştireceğiz. Statüko, beyaz Toros'ları sever. Statüko, faili meçhulleri sever.+++
3-+++Ama biz statükoyu, beyaz Toros’ları, siyah Audi'leri, faili meçhulleri 2023'lere taşıyan, taşımak isteyen zihniyetle de mücadele edeceğiz. Yeni anayasayı milletimizle yapacağız" ifadelerini kullandı...
"RUHU" ÇALINAN KULÜP: ADANA DEMİRSPOR
1-Evet sevgili dostlar malumunuz geçtiğimiz günlerde kaleme aldığımız RİZESPOR A.Ş: ŞEHİRDEN ALINIP AKP’YE VERİLEN KULÜP”başlıklı yazımız yayınlanmasının hemen ardından büyük ses getirmiş,bu yazıyı yayından kaldırmamız için tehdit edilmiştik.
2-Bu tehditlere gereken cevabı verip haberi kaldırmayınca sitemiz yoğun bir DDOS saldırı ile çökertilmiş ancak biz de bu yazıyı Twitter’da flood olarak yayınlayacağımızı belirterek “Size inat yüzbinlere okutacağız” demiştik ve +++
3-+++haberi flood olarak yazmamız ile birlikte 1 milyonu aşkın görüntüleme alan yazımız daha da büyük ses getirmişti.
RİZESPOR A.Ş:"ŞEHİRDEN ALINIP,AKP'YE VERİLEN KULÜP"
1-Evet sevgili dostlar malumunuz memleketimizde futbol milyar dolarlık bir "Endüstri" ve bu endüstri öyle sahipsiz bırakılacak bir "Sektör" de değil...
2-Hal böyle olunca memlekette bulunan tüm önemli sektörleri kontrol altında tutan AKP'nin böylesi devasa bir ekonomiyi -Yılda yaklaşık 20 milyar TL dönen bir devasa ekonomiden bahsediyoruz burada- +++
3-+++öyle "Aman siz zaten özerksiniz tabii kendi aranızda takılın" diye boş bırakması mümkün değil. Ha bunun böyle olabileceğini düşünenler ise oldukça saf ve romantik düşünmekteler kesinlikle...
PERİNÇEK’İN TALİBAN SEVGİSİ: YEŞİL DOLAR,KIZIL ÇİN
1-Evet sevgili dostlar malumunuz son 10 gündür Dünya’nın gözü Afganistan’da…
2-ABD’nin geri çekilmesinin ardından AB hatta Rusya’nın, ABD silahları ile teçhiz edilmiş Afganistan ordusunun en az 1 ay ciddi bir savunma ve sert çatışmalar ile Taliban’ı zorlaması beklentileri boşa çıkıp Taliban elini kolunu sallaya sallaya Kabile girerken+++
3-+++herkes “Şimdi ne olacak?” sorusunu çoktan sormaya başlamıştı bile…
3,5 SENE ÖNCE YAZDIĞIMIZ "KABUS" GELİYOR MU?
1-Evet sevgili dostlar malumunuz son günlerde Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden birisi kontrolsüz biçimde Türkiye'ye gelen Afganlar ve yaşanan provokatif eylemler...
2- Bugün AKP iktidarının basiretsiz ve liyakatsiz politikaları nedeni ile Türkiye kontrolsüz göç dalgaları karşısında,kevgire dönüştürülen sınırları ile ve pek tabii verilen "Uluslararası tavizler" ile bu göç dalgaları sonucu son derece tehlikeli bir yola girmiş durumda...
3-Ancak bugün kamuoyunun gündemine gelen ve Türkiye için artık açık ve net bir "Beka sorunu" potansiyeli taşımakta olan bu kontrolsüz göç dalgası daha kimsenin gündeminde yokken 16 Nisan 2018 tarihinde kaleme aldığımız TÜRKİYE'YE BİÇİLEN YENİ GÖMLEĞİN MARKASI:"MİLLİYETÇİLİK"+++