Thread by @LokmnHokm

MİT'İN ÜÇÜNCÜ ADAMI NASIL HAİN OLDU?

-Ve konunun FABRİKATÖR nam-ı diğer kağıt fabrikası Perinçek ile ilgisi tabi merak ediyorsanız Okuyun, Beğenin, Paylaşın duymayan kalmasın-

1-Türk silahlı Kuvvetlerinden kurmay albay rütbesinde iken emekli oldu.

2- Ve MİT'te çalışmaya başladı. 1977 yılında Milli İstihbarat Teşkilatı İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı koltuğunda oturuyordu.

3- Kısacası MİT'in üçüncü adamıydı.

4-MİT bir süre sonra İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcılığı koltuğunda oturan Sabahattin Savaşman'ı CENTO toplantısı için Amerika'ya gönderdi.

5-Savaşman, toplantıdan sonra Türkiye'den tanıdığı, Amerika'nın Ankara'daki Ataşesi ve CIA ajanı William Philips ile Washington'da otelde dostane bir buluşmaya katıldı.

6- Buluşma oldukça olumlu bir havada geçiyordu. Sohbet ilerleyince Savaşman William Philips'e "Oğlumu Amerika'da okutmak istiyorum. Ama param yetmiyor" diyerek yardım istedi.

7-Philips, ayağına gelen bu altın fırsatı kaçırmadı ve Sabahattin Savaşman'a yardımcı olabileceğini söyledi.

8-Ve bazı ufak isteklerinden bahsetti. Savaşman hiç tereddüt göstermeden evet dedi.

9-Yıllar sonra anılarında o kararı verirken "Sonuçta ABD ile müttefiktik ve zaten her türlü bilgiyi paylaşıyorduk. Bunlar düşünüldüğünde o zaten ABD'lilerin bildiğini onlara satacaktım" diye düşündüğünü yazacaktı.

10-Philips, bu düşünceler içinde olan Savaşman'ı para karşılığı CIA'ye angaje etmesi hiçte zor olmadı.

11-Sabahattin Savaşman "Çok gizli" belgeleri ve hassas bilgileri CIA'ye vermeye başladı.

12- CIA, Savaşman üzerinden gelen bilgileri yararlı gördüğü için ödeneğini 3 ay sonra 3 binden 5 bin liraya çıkardı.

13-Para konusunda aç gözlü olan Milli İstihbarat Teşkilatı İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Savaşman paranın tadını almıştı.

14-Temmuz 1977'de İngiliz İstihbarat Servisi mensubu olan ve İngiliz elçiliğinde görevli 1'inci Katip olan diplomat Robin Seeley' ile de CIA ile kurduğu ilişki ile benzer bir ilişki kurdu.

15- MİT'in üçüncü adamı Savaşman böylece İngilizlere 'de bilgi vermeye başladı.

16- ilk olarak SELLERS RAPORU'nu verdi. Bu raporda Türkiye aleyhine faaliyette bulunduğu tespit edilen İngiliz Uyruklu Askeri ataşe General Petrick Sellers'in Çanakkale seyahatindeki faaliyetleri ve Yunan Askeri Ataşesi ile ile temasları hakkında MİT'in derlediği bilgiler vardı.

17-Daha sonra Milli Güvenlik Kurulu için Milli İstihbarat Teşkilatı Kontrespiyonaj Servisi'nin Türkiye'deki yabancı istihbarat servislerinin faaliyetleri, provokasyon çalışmaları tesir ajanı çalışmaları hakkındaki raporu verdi.

18-Ayrıca Kıbrıs'taki Türk Silahlı Kuvvetleri'nin genel durumu hakkında Milli İstihbarat Teşkilatı'ndaki mevcut bilgilerde CIA'ya ve İngiliz istihbaratına teslim etti.

19-Teşkilatın hiç bir şeyden haberi yoktu ve plan saat gibi tıkır tıkır işliyordu. Kimse başkan yardımcısından şüphelenmiyordu.

20-Müsteşarlıktan dışarı çıkmaması gereken belgeler çıkıyor.

21-ABD ve İngiliz istihbarat subaylarına ulaşıyordu

22-Milli İstihbarat Teşkilatı İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcı Sabahattin Savaşman neredeyse bütün işleri bırakmış MİT'in batılı ülkelerle ilgili yaptığı çalışmalara yoğunlaşmıştı.

23-Fakat bir gün MİT’teki bir kaç isim SAVAŞMAN'IN 1977'DEN İTİBAREN ÖZELLİKLE batılı devletleri ilgilendiren konular üzerinde yoğunlaştığını, diğer konularda ise ilgisinin düştüğünü fark etti.

24-Her şey değişmeye başladı.

25-Ve üç kişinin bildiği bir çalışma yönteminde karar kılındı. S. Savaşman uzaktan takip edilecekti.

26-MİT görevlilerinin ilk dikkatini çeken nokta Savaşman'ın gizli buluşma ve takipten sıyrılma yöntemlerini uygulayarak gittiği bir ev oldu.

27-Ev ile ilgili yapılan araştırma konuyu daha ilgi çekici bir noktaya taşıyacaktı.

28-Ama yine de mesai arkadaşlarına kısacası amirlerine toz kondurmak istemiyorlardı.

29-Savaşman'ın Ankara da gittiği ev 2. Dünya Savaşı’nda tek kolunu kaybetmiş eski bir asker olan Denton Thompson’un yaşadığı ev olması ve bu kişinin Birleşmiş Milletler 'de görev yapan bir istihbarat elemanı olduğunun belirlenmesi üzerine merak yerini şaşkınlığa bıraktı.

30- İşin başka ilginç noktası evin sahiplerinin kimliğiydi. Ev, JUSMMAT’ta (Joint US Military Mission for Aid to Turkey - Türkiye’ye Yardım için Ortak ABD Askeri Kurulu) görevli CIA görevlisi Lyle-Inarac Onsager çiftine ait bir evdi.

31-MİT'in takip memurları 29 Kasım 1977'de Savaşman ile Thompson'un gizli bir buluşmasını fotoğraflamayı başarınca takip ekiplerine gerekli takviye yaparak operasyon için gün sayılmaya başlandı.

32-Takip devam ederken Savaşman'ın elinde çantasıyla Ankara'daki girdiği evin Denthon Thompson ile CIA görevlisi Lyle-Inarac Onsager çiftine ait olduğu tespit edilmesi üzerine bu bilgilerin kime gittiği konusunda yapılan araştırmada görevlileri bir önemli isme götürecekti.

33-Bu isim CIA ajanı William Philips'den başkası değildi. Şüphe ile başlayan bir çalışma bütün delilleri ile ortaya konmuştu.

34-Son olarak eve bir baskın yapılmasına ve suç üstü yapılmasına karar verildi.

35-Eve baskın yapan ekipte MİT Ankara Bölge Müdürü Süleyman Yenilmez ile daha sonra MİT'te önemli görevlere gelen Mehmet Eymür ve Hiram Abas vardı.

36-10 Aralık 1977 günü önüne gelen düzmece fakat çok önemli bir istihbarat raporunun bir kopyasını incelemek için çıkarttıran Savaşman, bu evraklar ile kurumdan ayrıldı.

37- Ve çantasındaki belgelerle takipten kurtulma tekniklerine dikkat ederek Amerikalıların evine gittiğinde gelişmelerden habersizdi.

38- Buluşma sırasında içeriye baskın veren MİT Ankara Bölge Başkanı Süleyman Yenilmez ile Ankara Takip Şubesi Müdürü Mehmet Eymür büyük bir casusluk olayını suçüstü yaptılar.

39- Yapılan aramalar sırasında Savaşman'ın evinden müsteşarlıktan başka bir yerde olmaması gereken belgeler olduğu da ortaya çıktı.

40- Aramalarda elde edilen belgeler şunlardı: MİT elemanı 613/1'in (MİT ajanının kod numarası) "Çok Gizli" gizlilik dereceli raporu.

41-MİT'in "Çok Gizli" gizlilik dereceli "Türk Sovyet Ekonomik İlişkileri" konulu etüdü.

42-"Çok Gizli" gizlilik dereceli ve Kıbrıs'ta Türklerin iskanı hakkındaki not, Çok Gizli Suriye Belgesi (General Mustafa Tlass'ın Moskova Ziyareti hakkında) kendi el yazısı ile hazırladığı rapor.

43-Suç üstü yapılarak yakalanan Savaşman ilk ifadesinde suçunu itiraf ederek şunları söyleyecekti :

44-"Oğlumu okutmak için gizli servis elemanı olduğunu bildiğim kişilerle irtibat kurdum. Bunu sürdürmek için de bilgi vermeye başladım. Emekliliğimi rahat geçirmek için para hırsına düşüp ihanete sürüklendim."

45-Fakat mahkemede ise kendisine komplo kurulduğunu ifade ederek operasyonun Eymür ve Abas'ın da içinde olduğu bir grup tarafından yapıldığını iddia ederek , "MİT'in CIA ile kardeş kuruluş olduğunu ve yaptığı işlemin bilgi paylaşmak olduğunu" söyleyecekti.

46-Yargılamalar sonunda MİT'in önemli bir adamı olarak casusluktan mahkûm oldu.

47- 10 yıl hapis yattıktan sonra 1987 yılında tahliye oldu.

48-Hapis yatarken yazdığı mektupları Doğu Perinçek'in sahibi olduğu Aydınlık'ta yayınlandı.

49-Anılarını yazdı. Yazdığı kitap Perinçek'in sahibi olduğu Kaynak yayınları tarafından basıldı.

1994'te hayatını kaybetti.

Olayın üzerinden 36 yıl geçti.

50-Türkiye bu casusluk hikayesinin detaylarını Ergenekon Mahkemesi heyetinin MİT'ten istediği bir dosya ile öğrendi.

51-Ve Türkiye Ergenekon Davası'na bakan mahkemenin, Genelkurmay ve MİT'ten, MİT'in casusluktan mahkum olan asker kökenli Sabahattin Savaşman'ın dosyasını istemesi üzerine işte bu gerçekleri ortaya çıkardı.

52-Peki, Ergenekon Mahkemesi yargıçları otuz altı yıl sonra MİT’ten bu dosyayı isteme gereği duymuşlardı.

53-ÇÜNKÜ olayın bir ucu çok garip bir şekilde Ergenekon sanıkları arasında bulunan Doğu Perinçek'te çıkıyordu.

54-Ve Türkiye Ergenekon Davası'na bakan mahkemenin, Genelkurmay ve MİT'ten, MİT'in casusluktan mahkum olan asker kökenli Sabahattin Savaşman'ın dosyasını istemesi bazı gerçekleri gündeme getirdi.

55-Peki, Ergenekon Mahkemesi yargıçları otuz altı yıl sonra MİT’ten bu dosyayı isteme gereği duymuşlardı.

56-ÇÜNKÜ olayın bir ucu çok garip bir şekilde Ergenekon sanıkları arasında bulunan Doğu Perinçek'te çıkıyordu.

57- Hem ABD hem İngiltere hesabına casusluk yapan bir isimin kamuoyunda ABD ve İngiltere karşıtı olarak bilinen Perinçek ile ne ilgisi olabilirdi.

58-Perinçek ABD casusu Savaşman'ın anılarını, mektuplarını gazetesinde yayınlamakla kitabını basmakla kalmamış Sabahattin Savaşman'a suç üstü yapan MİT Ankara Bölge Müdürü Süleyman Yenilmez'i, Mehmet Eymür'ü ve Hiram Abas'ı hedef tahtasına oturmuştu.

59-Kısacası Ergenekon hakimleri bu sorunun cevabını arıyorlardı. ABD karşıtı gözüken ABD düşmanlığının Türkiye'deki sembol ismi Perinçek, Sebahatin Savaşman'ın yakalanmasına NEDEN rahatsız olmuştu? Aralarında nasıl bir ilişki vardı?

60-Ve neden bu operasyonu yapan ekibi hedef haline getirmişti?

61-ABD'ne ve İngiltere'ye bilgi satarken suç üstü yaparak Savaşman'ı yakalayan ekibin başında bulunan Hiram Abbas ilginç bir şekilde Perinçek kadrosunun ve yayınlarının hedefindeki isim olmuştu.

62-Perinçek'in dergisi 2000'e Doğru Hiram Abas'ın CIA ve MOSSAD ile işbirliği yaptığını gündeme getirdi.

63-Aydınlık yaptığı haberlerle Hiram Abas ile Mehmet Eymür'e deyim yerindeyse göz açtırmamaya başlamıştı.

64-Perinçek'in Hiram Abbas ile ilgili sert yayınları sonunda sonuç verecek ve yayın organlarında evinin adresini, arabasının plakasını yayınladığı Türkiye’nin James Bond’u olarak tanınan Hiram Abas, 26 Eylül 1990 tarihinde öldürülecekti.

65-Ergenekon Davası hakimleri Perinçek'in Savaşman'a operasyon yapan ekibe duyduğu öfkesinin arka planını öğrenmek arzusundaydılar.

66-Ama olmadı. Ne oldu derseniz.

67-TBMM'de "Ben bu davanın savcısıyım" diyen dönemin başbakanı Erdoğan, Perinçek ve arkadaşları ile aynı gemide buluştu.
yurtgazetesi.com.tr/guncel/perince…