Uzun süredir unutturulmuştu Osmanlı'nın batış süreci!Daha çok borç almak için kurulan Varlık Fonları,iflas açıklayan Ramazan ve vergilerin %71'ini devreden Muhharrem Kararnameleri!
Osmanlı torunları da maalesef aynı yola girdi!Uyardık bize inanmadılar uzay masallarına inandılar!
1-1854 Kırım savaşı sonrasında çok borçlanan Osmanlı Devleti kendini toparlamak için yurt dışından krediler almaya başladı. Osmanlı Devleti 20 yıllık süreçte 330 milyon altın borçlanmıştı.
Osmanlı'nın eline geçen 220 milyon altın o dönem de 110 milyon altının kaybıyla anıldı.
2-Aslında 110 milyon altının kayıp değil nerde olduğu nasıl yok olduğu biliniyordu, ne kadar tanıdık değil mi? Tıpkı bugün gibi görmezden gelindi.Peki Osmanlı'nın en büyük hatası neydi? Aldığı parayı nerede kullandı?
Bir gecede cahil kaldık diyen cahiller iyi okuyun sonrasını+++
3-Osmanlı aldığı borç parayı iyi işlerde kullanamadı.
Eğitimine 1 lira para ayırmamıştı o dönemde bir eğitim bakanlığı bile yoktu. Osmanlı'nın halkı aydınlatmak, eğitmek gibi bir çabası da yoktu.Ecdadın mezar taşını okuyamıyoruz diyenler Osmanlı'da eğitimin olmadığını biliyor mu?
4-Sanayileşme konusunda Avrupa çok one çıkmıştı, ancak Osmanlı üretim yapmak bir yana kafasına taktığı fesi bile Avusturya 'dan alıyordu. Avrupa gemiler yapıyor, dokuma tezgahları yapıyor, trenler yapıyordu. Sanayinin her dalında üretim yapıp para kazanıyordu.
5-Osmanlı aldığı bu borç parayı sanayi alanın da hiç kullanmadı 5 kuruş para harcamadı üretime! Tüketmek ve almak daha cazip geliyordu. Şatafat önemliydi onun için. Kendi geri kalmışlığını bununla örtmeye çalışıyordu ama nafile..
Avrupa Osmanlı'nın durumunun farkındaydı.
6-Peki ne yapmışlardı alınan bu paralarla? Padişahlar kendilerine 10 yakın saray yaptırdılar bu süreçte ve 330 tane köşk, yalı ve konak yapıldı.
Saray yapan padişahın Sadrazam da boş durmadı konaklar, köşkler yaptırdı.
7-
220 milyon altını biz yine aslında Avrupa'ya vermiş oluyorduk, yapılan sarayların köşkkerin ve yalıların tuğlasından, kapı koluna esyasindan piyanosuna kadar herşey Avrupa'dan ithal edildi və para bitti...
8-
1875 yılında dönemin SadrazamıMahmut Nedim Paşa alınan bir para ve tahviller ile alakalı bir açıklama yaptı.Tarihte buna Ramazan kararnamesi denilmektedir.
Bu kararnameye göre Osmanlı parayı odeyemeceğini açıkladı ve parasının olmadığını duyurdu.
9-Osmanlı'nın tahviline para yatıran Avrupalılar paralarını alamadı ve bunun sonucunda Avrupa'da pek çok aile dağıldı intiharlar oldu. Çünkü herkes Osmanlı tahvillerine yaptırmıştı paraları. Bu tarih Osmanlı'nın itibarını yerle bir etti ve bundan sonra İngiltere, İtalya, Fransa+
10-Osmanlı'ya hiçbir savaşta yardım etmedi. Hatta Osmanlı bu devletlere güvenip Rusya ile girdiği savaşta ağır darbeler aldı, Ruslar Florya içlerine kadar ilerlediler.
11-Osmanlı borçlarını ödeyemeyince 6 devlet ve 7.olarak Galata bankerleriyle 1881 'de Duyun-ü Ümumiye idaresi kuruldu. Aslında Osmanlı maliyesi 1875 yılında iflas etmişti zaten ancak Avrupa parasını alana kadar destek oldu, o batarsa kendi parası da batacakti...
12-Osmanlı yıkıldıktan sonra bile biz onun bize bıraktığı bu mirastan kurtulamadık!Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti 1952 yılına kadar Osmanlı'nın aldığı bu borcu ödedi.
Bugün tarih yeniden tekerrür ediyor.
Avrupa'dan 460 milyar dolar borç aldık. Peki biz bu paraları ne yaptık?
13-Biz bu parayla 370 adet Avm yapmışız.Yine eğitim ve ürəyimə tarıma dayalı yatırım olmadan gelen parayı Osmanlı'da olduğu gibi kaynağa geri gönderiyoruz.
Bu parayla geçiş garantili paralı duble yollar yaptık. Ama borcu ödenmemiş milletten alacaklı...
14-Sonuç olarak Sanayi, eğitim, tarım ve üretime önem vermediğimiz yatırım yapmadığımız sürece tarih hep tekerrür edecek! Göz göre göre... Sonunu bile bile...
15-Ayrıntılı incelemek isteyenler için Turan Akıncı hocanın linki mevcuttur.
16-Üç kıtaya hakim koca Osmanlı'nın hazin sonu ilk kez yayınlanıyor."Savaş kazanmış komutan yürüyüşü" yapan İngiliz önde,onbinlerce esir Osmanlı askeri arkada, yürüyerek Bağdat'a götürülüyor.1914-1918 yılları arasında 202.000 Osmanlı askeri esir edilmiş.
17-KISSADAN HİSSE
Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? "Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? [Safahat: Yedinci Kitap]
19-Malatya Şeker Fabrikası'ndan tarihi Nasihat;
"Her Fabrika Bir Kale"
"Dünü Unutma, Bu Günü Eyi Anlarsın”
Devletini ve milletini zengin kılmak için fabrikalar kuran Atatürk'ü de ,
Atatürk'ün fabrikalarını satanları da bu millet unutmamalıdır. Şeker ithal eder hale geldik .
20-
2.Abdülhamid Galata Bankerlerine ortak oldu ekonomiyi batırdı. Ekteki tivitte yazılı olan Osmanlı ekonomisi günümüze çok benziyor .
Eski Türklerde Tanrı'dan KUT alan Hakan devletin sahibiydi. Hakan ölünce topraklar Atilla örneğinde olduğu gibi kardeşler veya Timur'da görüldüğü gibi çocuklar arasında pay edilirdi. Osmanlı/Fatih kardeş katlini bu töreyi bozmak için çıkartmıştır! Zaten bozmadıkları Töre yoktur!!
1-Kardeş katlini koyan anlı şanlı padişah Fatih! Sürdüren Yavuz ve Kanuni! kaldıran ise tüm kardeşleri katledilen 13 yaşındaki l. Ahmet. Helal olsun küçük Ahmet'e.
2-Türk Devletlerinde kardeş katli sadece Osmanlı'da vardı.Hunlar,Gök Türkler,Uygurlar, Karahanlılar, Selçuklular yada Cengiz'in, Timur'un İmparatorluğunda kardeş katli olmadı. Ama Osmanlı'da kardeş katli vacip görüldü? Niye...
Evinin önünde uğradığı suikast sonucu 18 Aralık 2002 tarihinde hayatını kaybeden Necip Hablemitoğlu'nun katilleri aradan 19 yıl geçmesine rağmen bulunamadı.Ruhu Şad olsun .
Öldürüldüğü için tamamlayamadığı Köstebek isimli kitabında Fetö örgütlenmesini yazdı.
1-Kitap, vefatından sonra bitirilememiş haliyle yayınlandı.Bu kitabında emniyet ve TSK'daki fetöcülerin yabancı devletler adına gönüllü casusluk yaptıklarını anlatmıştır.
2-"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz; en doğru, en hakiki tarihat, tarikat-ı medeniyedir; medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kafidir..."
1-Bilge insan Ali Akın, Kadir Mısıroğlu ile ilgili ilginç anısını anlatıyor... İzlemeye değer....
Hangi Osmanlı...
(Ali Akın /Diyanet işleri eski başdanışmanı/Arşiv uzmanı)
2-Bilge insan Ali Akın, Kadir Mısıroğlu ile ilgili ilginç anısını anlatıyor... İzlemeye değer....
(Ali Akın /Diyanet işleri eski başdanışmanı/Arşiv uzmanı)
3-Bilge insan Ali Akın, Kadir Mısıroğlu ile ilgili ilginç anısını anlatıyor... İzlemeye değer....
(Ali Akın /Diyanet işleri eski başdanışmanı/Arşiv uzmanı)
Atatürk'ün 1922 yılındaki konuşması:
Hangi İstiklal vardır ki yabancıların nasihatiyle,yabancıların planlarıyla Yükseltilebilsin?“Efendiler,
Avrupa’nın bütün ilerlemesine yükselmesine ve medenileşmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlana durmuştur.
1-Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre uygun yapmak, yürümek, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi.
2-Halbuki, hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatiyle, ecnebilerin planlarıyla yükseltilebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir. Tarihte, böyle bir olay yaratmaya kalkışanlar, zehirli sonuçlarla karşılaşmışlardır.
Harf Inkilabına" tarihi silmek için yapıldı diyen yalancılar bilmezler mi Osmanlı bile uyduruk Osmanlıcadan kurtulmak için 1858'de tartışmalara başlamış ve 70 yıl boyunca Latin Alfabesine geçelim demişlerdi. Tartışanlar, Osmanlı Aydınları, Nazırlarıydı.
1-Tanzimat’tan Meşrutiyet’e Alfabe Tartışmaları:
Türkler, tarihleri boyunca birçok alfabe kullanmışlardır. Müslüman olmadan önce Göktürk ve Uygur alfabelerini kullanan Türkler, İslamiyet’e girdikten sonra Arap harflerini kullanmaya başlamıştır.
2-Bu alfabeyi yaklaşık bin yıl kullanan Türkler, 19. yüzyılın ortalarında alfabelerini tartışmaya başlamışlardır. Bu dönemde Türk aydınları, Osmanlı Devleti’nin Batı karşısında geri kalış sebeplerini tartışmaya başladıklarında, askerî ve iktisadî alanlarla birlikte, eğitim+
La Depeche gazetesi,25 Aralıkta kutlanan Hristiyanların Milat Yortusu yani Noel bayramı dolayısıyla çam ağacı süslemesinin aslında Orta Asya’da Türk kabilelerinden gelen bir Türk geleneği olduğunu yazdı.
1-Noel Ağacı dünyada her zaman bir yaşam ağacı olarak kabul edilmiştir. Süslenen çam ağacının Mesih ile hiçbir ilgisi yoktu, sadece kış gündönümü zamanında “güneşin yeniden doğuşunun” şöleni idi. Türk kabileleri, yalnızca Türkistan’da yetişen beyaz bir köknar ağacını seçmişlerdi,
2-“Geceye karşı savaşacak ışık tanrısını, karanlığın ilahiyatını temsil etmek için en güzel ağaçlardan birini alıyoruz “ diyorlardı... Işığın zaferinin kutlaması, yani yılın ilk gününe “Nardugan Partisi “ denirdi. Türk aşiretleri bu günü “beyaz köknar ağacı” altında kutlar,