Bir takipçi arkadaş yollamış, yanlışı düzeltmek kabilinden yazmış olayım. Soldaki türden bilgiye yanlış değil sallamasyon diyoruz. Kapatılan hesabımda Şili Hırvatlarını uzun uzun anlatmıştık. Bu bey yaslanıp güzel de bir hikaye yazmış ama maalesef hayal ürünüdür. Doğrusu şu:
👇👇
Hırvatistan'dan Şili'ye göçün tarihi hiçbir şekilde 1940'lar yani Dünya savaşı değil, 1800'lerde başlıyor ve gelenler de Hırvat değil Avusturyalı olarak kayda geçiyor. Çünkü o tarihlerde Hırvatistan devleti yok. Nazizm hiç yok. Sol alttaki afiş de 1800'lerden.Ayrıca belirtelim
👇
Bunların ana geliri Avusturyaya biralık arpa ve üzüm yetiştiriciliği. Adamların Dalmaçya adalarını phylloxera denen bir zararlı istilâ ediyor kaç sene ürün alamıyorlar. Ne nazisi? 2.Dünya Savaşı'nda Hırvat göçü ayrıca duruyor.
Hırvatça kaynakları okuyamayan biri uydurur tabi.
👇
İnternette bu konuda kıyamet gibi Hırvatça kaynak var.Hırvatlar ayrıca Şili'de %100 asimile olmuş millet olarak bilinir. Anadilde eğitim olsa da dil kaybolmuş. İnsan en azından şunu düşünmelidir. Ulan 2.Dünya savaşından bu yana kaç nesil geçti? Hiç 45'te gelen asimile olur mu?
👇
Bunları yazıyorum ve sataşma kabilinden değil, hakikatin ve bilimin hakkını üstün tuttuğum için. Kapatılan hesabın floodu yoksa da Google'da başlık duruyor Allah'tan. Yazmışız ki okunsun diye. Tabi bunları doğru bilgiyi arayanlar için söylüyoruz, yazıyor ve zaman harcıyoruz.
👇
Hırvatların Nazi işbirliği apayrı bir konudur ve Ante Pavelić ile Lothar Rendulić gibi isimlere dair koskoca bir Flood ayrıca yazarız ama bu meselenin nazizm ile alakası yok.Ben bir bilim adamıyım ve alanıma da hakimim. Konuya merakı olanlar için en nefis kaynaklar bunlar:
👇👇👇
Ayrıca yok ben bu kitapları bulamam makale isterim derseniz yukarıda verdiğim görüntüdeki makaleler yanında
Daha da lazımsa bu beye 27 PDF'i USB ile elden verebiliriz. Vakit ayırır gelirse doğru bilgiyi birebir simultane çevirip de anlatabilirim.Balkanlar'a dair de bir şeyler öğrenmek isteyen herkese DM ile zaten dönüş yapıyoruz. Kapımız da açık. Lütfen kimse bilmediği konuda yazmasın.
Ve alıştığımız reaksiyon...
Neyse doğrusunu sizler kendisine iletirsiniz. Hepinize selamlar.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
📢Şu dünyada yapacağınız en güzel şey, bebektir.Bir şekilde bebek yapın. Nasıl yaptığınız fark etmez.Evli veya değil, doğsun ve sevgiyle büyütün. Fakirliğin anne ve babalığa engel olmasına izin vermeyin. Engeli, geleneği kuralı kenara atın, genç yaşta çocuk yapın. Çocuk hayattır!
Adam gelmiş 35'e diyor ki sevdiğim kız var ama nişan, söz, düğün, takı ve mobilya, beyaz eşya için para lazım. O bunu düşünürken Halep'ten gelen Velid, Musab ve Abdallah aynı evde yaşayıp üçer çoluk çocuk sahibi oluyor. Ey Türko gençliği! Birinci vazifen eşleşmek ve çoğalmaktır!
Sırf aptal bir törenle milleti doyurmak, yedirmek ve sahtesini taksa aynı havayı verecek takılar için 6-7 sene para biriktiriyor gençler. En verimli, en doğurgan ve en iyi zamanlarını bu süreçte geçiriyor. Sonrasında ise doğan 1 bebek... 2. si ise lüks. Bu gidişle Türk eriyor
🔻
📢Arkadaşlar Dünyada değişen dengelere göre Rusya'ya dair fikrim bu günlerde değişmekte. Fikrini değiştirmeyen kişiler sadece cahillerdir sözünden hareketle sebeplerini anlatacağım. Rusya'nın geleceği parlak değil arkadaşlar. Bizim parlak mı? O ayrı mesele. Ama Rusya mühimdir.
🔻
Rusya'nın Dünya karalarının 1/8'ini kapsadığını bilmiyorum söylemeye gerek var mı? Ama bu Rusya'nın hem avantajı hem de onun zayıf yanıdır. Bunun sebeplerine geleceğiz çünkü kimi uzmanlarca yüzyılın sonunu getiremeyecek ülkelerden biri de Rusya olarak görülüyor. Sebepleri var.
🔻
Burası tam 143 milyon insanın yaşadığı bir ülke. Çok değil, hatta hiç değil. Alan/nüfus/egemenlik kıstaslarına göre olması gereken nüfus, en az 350 milyon. Rusya ise bunun yarısını bile karşılamıyor. Bu, Rusya'nın en ciddi handikapı. Bizi de ilgilendiriyor ama niye? Geleceğim.
🔻
Türkiye'de toplumu geren iki ucuz grup var. Birincisi dini siyasete ısrarla alet etmeye çalışanlar, ikincisi ise Atatürk'ü içki kadehine, rakıya indirgeyenler. Bu ikisi de toplumu geriyor,ayrıştırıyor, değerleri herkesçe kabul görmez hâle getiriyor. Oysa ortada bir grup da var
👇
Kimisi eşine yapılan bir şeyi eleştirirken sonunda alakasız yere içki meselesini Atatürk'e bağlar. Kimisi (B. Laçin) Elif Şafak'ın pedofili ile alâkalı kitabını övdüğü için linç yedikten sonra yine meseleyi Atatürk'e bağlar. E kardeşim herkes inanmak herkes içmek zorunda mı?
👇
Bu ülkede hem inanan hem de içki içen insanlar olduğu gibi hem inanmayan hem de içmeyen insanlar var. Atatürk'ü toplumun bir kısmıyla yeniden barıştırmak isteyen insanların önüne geçen kişiler işte bunlar. Bu insanları barıştırmak istiyoruz çünkü feslisi fessizi hep zehirledi
👇
Bu akşam size farklı bir vizyon vermek istiyorum.
Garip gelebilir, ne alaka? diyebilirsiniz. Bu bilgiselinde Türklüğün önce denizlere sonrasında ise Okyanuslara açılması için Azerbaycan ve Orta Asya'daki akraba devletleri denizlerimize çekmekten bahsedeceğiz. Peki nasıl?
⬇️
Ama ortamda teksek ortamı şenlendirmek gerekir. Eğer kardeşlerimiz denizin tuzunu ve yosununu bir kez koklar, serbest deniz ticaretini bir kez tadarsa, milletçe Okyanuslara dek sürecek bir serüveni başlatmış oluruz. Şu anda ortam çok müsaittir. Sebebine sonra gireceğim.
⬇️
Coğrafyada bir ülkenin denize çıkışının olmaması o ülkenin serbest deniz ticareti yapamaması demektir. Alacağın satacağın her şey, komşularının insafına, izni ve müsadesine tabidir. O komşularla iletişimin ve siyasi, diplomatik söylemine de yansır bu. Gardın hep düşüktür
⬇️
Bunlar Avrupa ve dünyada halkın ucuz şehir içi kullanımı için yapılmış 5 bin euroluk araçlar. Elektrikli ve günde 70-80 km gidebiliyor. 3 saatte şarj oluyor. Halkı sevindirmek için bunlardan üretin, isim yapın. TOG, MOG kimde o araca verecek yarım milyon var bu şartlarda?
⬇️
Bu da biomega. Danimarka yapıyor. Tek doldurmada elektrikle İstanbul'dan Edirne'ye git üstüne bir de Kırklareli. 20 bin euro. Tam 300 km yol gidebiliyor. 16 kWh ile. Yanılmıyorsam tüm yolculuk size en fazla 20-25 liralara mal oluyor. Beğenin beğenmeyin artık gelecek budur.
⬇️
Bunları aldınız geldiniz aracınızı evinizin önündeki otoparka park edin dolsun. Bu şekilde projeler yapmalı TOKİ'lerimiz ama bizde beton daha önemli tabi ayrı. Yollarda tüm Avrupa'da bu dolum istasyonları artıyor artık. Biz hala içten yanmalı araç üretelim. Petrolümüz var ya..
⬇️
Haklar nüfusa göre elde edilir. En aptalca hakkı bile bir rakama ulaşmadan elde edemezsin. Dünyada varım diyeceksen, nüfusun olmalıdır. Her ekonomik kriz, gelip geçicidir. Çakılı ve yekpare haldeki nüfusunuz ise en etkili silahınızdır. Para gelir, gider. Nüfus varsa umut vardır!
İçinde bulunduğumuz dönemin iyi yanları da var kötü yanları da. En iyi yanını söyleyeyim. Hindistan'a bakın. Nüfus çok ama işe yarar kısım seçilip iyi yerlere getiriliyor. Onlar sayesinde ülke üretiyor, gelişiyor, süper güce oynuyor. Vasıfsız insana ekmek az. Kabul edeceğiz bunu
Zeki, kaliteli, eğitimli insan bir şekilde artık doğal seleksiyon kurallarına göre hayatta kalacak. Darwinci değilim ama gerçeğimiz budur. Seneler önce bir vasıfsız adamın 600 euro kazanması makul değil demişti birisi. Tepki vermiştim. Ne olmalı? Demiştim. 100 usd olmalı demişti