Haklar nüfusa göre elde edilir. En aptalca hakkı bile bir rakama ulaşmadan elde edemezsin. Dünyada varım diyeceksen, nüfusun olmalıdır. Her ekonomik kriz, gelip geçicidir. Çakılı ve yekpare haldeki nüfusunuz ise en etkili silahınızdır. Para gelir, gider. Nüfus varsa umut vardır!
İçinde bulunduğumuz dönemin iyi yanları da var kötü yanları da. En iyi yanını söyleyeyim. Hindistan'a bakın. Nüfus çok ama işe yarar kısım seçilip iyi yerlere getiriliyor. Onlar sayesinde ülke üretiyor, gelişiyor, süper güce oynuyor. Vasıfsız insana ekmek az. Kabul edeceğiz bunu
Zeki, kaliteli, eğitimli insan bir şekilde artık doğal seleksiyon kurallarına göre hayatta kalacak. Darwinci değilim ama gerçeğimiz budur. Seneler önce bir vasıfsız adamın 600 euro kazanması makul değil demişti birisi. Tepki vermiştim. Ne olmalı? Demiştim. 100 usd olmalı demişti
ABD'de en vasıfsız adam bile saati 15 dolara çalışırken reva mı bu peki? Elbette değil arkadaşlar. Ama senin ülkende sermaye birikimi yok. Eğer dolar biriksin istiyor isen Çin veya Hindistan olmak zorundasın çünkü sermaye üretecek eğitimli nüfus değil mavi yaka nüfusuna sahibiz.
Zannedersem 15 senelik bir sürece giriyoruz. Çin, bu süreci iyi yönetti ve ücretleri artırdı. Dünyanın üretim merkezi oldu. Şehirlerinde üretim sektörel şekilde branşlaştı.Demir-çelik şehri- ev eşyası şehri, teknoloji ürünleri şehri gibi yerler türedi. Bizim kaderimiz bu mu peki?
Seneler önce Türk tekstilcisi Moldova'da Belts diye bir yere gidiyordu. Ayda 50 dolara çalışıyorlar diye. Belts bataklık demektir ama o rezalet yer, ekmek yiyordu işte. Şimdi bu kötü durumun tek iyi yönü var, o da sermaye çekmek için ucuz işgücü cazibesi oluyor. Ne kadar sürecek?
Türkiye için bir ekonomik gelişim projeksiyonlandırması var mı? Diye tezler ve makaleleri taradım yapılmamış. Vasıfsız adama verilen 200 usd, kaç senede 600 usd olur? Bunu bilmeden gidiyoruz. Ama iyi yönetilir ise 10 seneye bu trendi yakalayabiliriz. Vietnam 10 senede 3 kat arttı
Söyleyeceğime tepki vermeyin ya da verecekseniz önce düşünün ama acı ve gerçek bir şeyi söyleyeceğim.

Vasıfsız adamın ücretini değil, Doktor, Yazılımcı, Öğretmen, Akademisyen, Teknik eleman ücretlerini önemser iseniz insanları rekabete sokar ve ülkeyi geliştirirsiniz. Yani?
Yanisi şu arkadaşlar.
Çan eğrisidir milletleri geliştiren. Daha açık konuşmam gerekirse, parayı vasıfsızdan alıp, vasıflıya vereceksin. Bombay ve Delhi'nin ara sokaklarındaki bir Südra naslı doktor olmak için kastırıyor ise bilginin para getireceğini anlaması lazım toplumun.
Doktor olmak için kastıracak kişiye doktorluğun da cazip gelmesi gerekiyor. Vasıfsız yığınların geleceği için o yığınların ürettiği kaynak bolca vasıflı yığınlara verilmelidir. Bunun istediğiniz kadar formül üretin, başka bir yolu, çaresi yoktur. Gelişirsek böyle gelişeceğiz.
Bilginin asaleti, insanların gözünde o bilginin kazancındadır. İnsanlara bilgiyi çekici kılmak için de ona erişen kişilere yağdırmanız lazımdır. Alttaki üste çıkmak istedikçe kalite standardı kendiliğinden artar. Ama üst kısmın kalitesini hep cazip tutacaksınız. Mantık bu olmalı.
Akademide de böyle olmalı. Ben, Mahaçkale'nin yerini bilmeyen bir tarihçi ya da dil bilmeyen bir üniversite hocası ile çalışıyorsam ve aynı ünvanda olmamalıyım diye ağlamakla düzen değişmez. Puan usulünü getireceksin. Bilim üretmeyen, makale yazmayanla da masaya oturmayacaksın.
Ben şu anda senede 1 makale yazsam veya 10 makale yazsam arasındaki fark ve destek ödeneği çok önemsiz tutarlarda ise bunu para için yapmam. Yazmak istediğim için yazarım. Ama Hindistan'da adam bunu da refahını artırmak için yapıyor ciddi de gelir elde ediyor çünkü veriyor devlet
Kabul edelim ya da etmeyelim. 2010'lar başındaki düşük kur bir daha asla geri gelmeyecek. Gelir ama vasıfsız adama gelmez. Madem gelmeyecek, öyleyse vasıflı olanların kalitesini artırın ki ülkede patent üretimi artsın, eğitimin çekiciliği olsun. Zaten 10 sene lazım bize en fazla.
Şu anda 1990'ların Çin'indeki yaşam standardına sahibiz. Eğer doğru yönetilir ise 25 sene sonrasında kaptial birikimini yakalamış, Huawei,Xiaomi gibi markalara sahip bir Türkiye'ye ulaşırız. Şahsen 70 yaşında olup bunu görmek şeyimde (umurumda) bile değil ama siz görün en azından
Refah her zaman demokrasi ile gelmiyor. Adaletle de gelmiyor. Çin'de ne demokrasi var ne de adalet. Hindistan'da da demokrasi var ama adalet yok. Arap ülkelerinde ikisi de yok, petrol var. Eğer refah isteniyor ise bunun yolu, çan eğrisidir. Doğal seleksiyon, yaşamın gerçeği oldu.
Flood başında ne demiştik? Kim çoğalırsa onun talebi ve sesi yüksek çıkar. Vasıflı insanların sayısı da çoğaldıkça, fukaralık şikayetleri matematiksel olarak düşecektir. Ama bunun için yöntemi anlattım. Vasıflılığın getirisini artırıp içini doldurmalısınız ki oraya oynasın millet
Olan eğitimli orta tabakaya oluyor. En alt tabaka zaten sağdan soldan isteyerek veya sosyal yardımla yaşıyor. Tuzu kuru ve sosyal, kültürel harcamaları çok az. Üst tabaka faiz gelirine faiz geliri katıyor. Ama vasıflı orta tabaka yok oluyor. Olmamalı.Ülkelerin lokomotifi onlardır
Dün ve birkaç gündür aptal bir gazete doktorlara giydiriyor sürekli. Madem okuyucum cahil öyleyse onlara oynayıp tiraj yapayım derdi ile yazıyor belki ama bu ülkeden öyle ya da böyle birkaç senede Liechtenstein nüfusu kadar doktor gidecek toplamda. O gazete de buna çanak tutuyor.
Huzurlarınızda bir itirafta bulunayım. 3 kez yurt dışından teklif almama rağmen, eşim istemediği için gitmedim,gidemiyorum. İstemiyor çünkü Türkiye'ye aşık. Ben de böyle bağladım kendimi işte. Yoksa benim için bile çekici bir yer değil artık burası. Ben ki milliyetçi bir insanım.
Gitmedim ama onca insanın gidişini izliyorum. Aralarında ne cevherler var.Üzülüyorum.Ben bu ülkeden amele, ırgat,bulaşıkçı gitmesine zerre kadar üzülmem. Gitsin, ekmek yesin, güzel para kazansın dışarıda. Ama ülkeye en lazım olan adamlar gitmemelidir. Kan yut beynini ülkende tut!
Devlet Planlama Teşkilatı'nın kalkınmaya dair planını Güney Kore kendisine uyarlayıp kalkınabiliyor ise demek ki sorun planda değil uygulamada. Ülkede yaya geçidi de var ama duran ve yavaşlayan araba da yok. Kural koymak değil, uygulamak, plan yapmak değil gerçekleştirmek iştir.
Ülkede vasıfsız işçi için aylık gelir
100 dolar olmalıdır.
Vasfı arttıkça teknik eleman ise 500, 600, 700
Doktor, öğretmen, akademisyen vd. ise 1500 ve üzeri olmalıdır.

Tarımın gerilemesinin de iyi yanı, geçim tarımı değil şirketleşmiş tarıma geçiştir. Ama en büyük sıkıntı şudur
Çiftçinin sattığı tarlasını kim alıyor?
İsrail, ABD, İngiliz, Çin gibi ülkeler alıyorsa işte bu bir milli güvenlik problemidir. Senin ülkenin büyük şirketleri alıyorsa o vakit korkma. Ama tarım toprağının satışı olmaz, işletmesi olur. Bizde maalesef bunun da kontrolü yok gibidir.
İyi olacağız arkadaşlar
Ama 10-15 sene geçecek önce
Bu 10-15 seneyi de akılla, zeka ile,milli duruş ve planlama ile geçirmemiz gerekiyor.Şahsen 15 seneden önce bir toparlanma görmüyorum.Türkiye'nin en önemli problemi, cahil nüfusu ve yüceltilen cehalettir. Bu kriz de onu törpüler
Çiftçi isen malını satma, yurtdışında para kazan ama tapulu arazini tut. Evsizsen, evleneceksen de doğudaki kardeşler gibi 3-4 aile bir arada yaşa, para ve sermaye biriktirene dek gayri insani de olsa birkaç seneyi bir evde geçir odaları böl. Alternatif üret faizin parçası olma!
Hayvanın kış uykusuna yatması, bitkinin büzülmesi gibi gör bu evreyi ya da Türküm ben diyorsan, ok yayının geri çekilmesi gibi gör. Yayı geriye çekilen hiçbir ok, geriye gitmez. Kış zor geçecek ama bahar da var, yeter ki yediğin ayazı unutma, sebat et, sorgula.
Selam ve saygıyla.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with ◀️⚓Dr.Yüksel Hoš ☪️

◀️⚓Dr.Yüksel Hoš ☪️ Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @yukselhos

15 Dec
Bu akşam size farklı bir vizyon vermek istiyorum.
Garip gelebilir, ne alaka? diyebilirsiniz. Bu bilgiselinde Türklüğün önce denizlere sonrasında ise Okyanuslara açılması için Azerbaycan ve Orta Asya'daki akraba devletleri denizlerimize çekmekten bahsedeceğiz. Peki nasıl?
⬇️ ImageImage
Ama ortamda teksek ortamı şenlendirmek gerekir. Eğer kardeşlerimiz denizin tuzunu ve yosununu bir kez koklar, serbest deniz ticaretini bir kez tadarsa, milletçe Okyanuslara dek sürecek bir serüveni başlatmış oluruz. Şu anda ortam çok müsaittir. Sebebine sonra gireceğim.
⬇️ Image
Coğrafyada bir ülkenin denize çıkışının olmaması o ülkenin serbest deniz ticareti yapamaması demektir. Alacağın satacağın her şey, komşularının insafına, izni ve müsadesine tabidir. O komşularla iletişimin ve siyasi, diplomatik söylemine de yansır bu. Gardın hep düşüktür
⬇️ ImageImage
Read 43 tweets
15 Dec
Bunlar Avrupa ve dünyada halkın ucuz şehir içi kullanımı için yapılmış 5 bin euroluk araçlar. Elektrikli ve günde 70-80 km gidebiliyor. 3 saatte şarj oluyor. Halkı sevindirmek için bunlardan üretin, isim yapın. TOG, MOG kimde o araca verecek yarım milyon var bu şartlarda?
⬇️ ImageImage
Bu da biomega. Danimarka yapıyor. Tek doldurmada elektrikle İstanbul'dan Edirne'ye git üstüne bir de Kırklareli. 20 bin euro. Tam 300 km yol gidebiliyor. 16 kWh ile. Yanılmıyorsam tüm yolculuk size en fazla 20-25 liralara mal oluyor. Beğenin beğenmeyin artık gelecek budur.
⬇️ ImageImageImage
Bunları aldınız geldiniz aracınızı evinizin önündeki otoparka park edin dolsun. Bu şekilde projeler yapmalı TOKİ'lerimiz ama bizde beton daha önemli tabi ayrı. Yollarda tüm Avrupa'da bu dolum istasyonları artıyor artık. Biz hala içten yanmalı araç üretelim. Petrolümüz var ya..
⬇️ ImageImageImage
Read 4 tweets
13 Dec
Kim West, oğlunu doğar doğmaz evlatlık olarak vermiş ve onunla yıllar sonra buluşunca oğluna aşık olmuş ve evlenmişler. Çocuk da yapmak istiyormuş. Medyaya da konuşurken daha mahrem detaylara girmiş ve "inanılmaz bir deneyimdi" demiş. Dünyada böyle aptal şeyler de yaşanıyor işte.
Bu 47 yaşındaki Malawi'li kadın ise oğlunun eğitimine çok para harcamış. Neden onunla başka bir kadın evli olsun ve ona yatırım yaptığım ter döktüğüm işlerden ve meyvesinden nemalansın? Bu olmayacak. Kürtaj yapan diğer kadınlara yetki vermemek için oğlumla evleniyorum” demiş...
Bu tür sapkınlıkların doğallaşma süreci üzerine bazı uzmanlar ve diyorlar ki;

Yüzlerce yıl önce lanetlenen birçok ilişki, toplumda yayıldıkça normalleşiyor. Kültür önce reaksiyon gösteriyor, sonra sindirmek istiyor, sindiremezse de sessizce LGBT gibi kabullenmek zorunda kalıyor.
Read 14 tweets
12 Dec
📢Dünyada insanların birbirini yönetmesini sağlayan belli başlı yalanlar vardır.Bunlardan biri de eşitliktir. Eşitlik, gerçekte asla yoktur.İnsan toplulukları birbirinden farklı dönemlerde medeniyet(şehirleşme) ve uygarlık (devletleşme) ve uluslaşma yaşarlar.Eşitlik hiç olmadı
⬇️
Peygamberin de belirttiği gibi,bilenle bilmeyen bir değildir.Bilenin bilmeyenle eşit olmadığını o da söylemiş. Kimlik kartları ve akıllı sistemlerin olmadığı dönemlerde insanların birbirinin soyunu ayırt etmesi için belli başlı ayrımlar söz konusu olmuş. Peki niçin gerekliydi?
⬇️
Milletlerin bir yöneten sınıfı bir de yönetilen sınıfı olur. Yönetilen sınıfı yöneten yaparsanız, eline bakkal dükkanı geçmemiş adamın eline holding vermiş olursunuz. Yönetim işi öteden beri bir sınıfın elinde pişmek, olgunlaşmak ve kültür isteyen karmaşık bir uğraş olmuştur.
⬇️
Read 34 tweets
11 Dec
Bir kelebek için yapılmış dünyadaki en güzel şarkı olabilir. Tatar Türkçesinde bir klasiktir. Kübelek. (Kelebek demekmiş) Bu, Tataristan versiyonu. Fin Tatar versiyonu daha slow gidiyor...

Bu da Finlandiya Tatarlarının versiyonu. Şakir Deniz Bedredttin'in "Başkarma" adlı müzik grubu gerçekten de 1990'larda harika işler yapmıştı. Grubu ülkemizde hiçbir milliyetçi davet etmediği için bilmemeleri doğal.
@denizzone 'a da buradan selamlar diyelim
Müzikleri, Tatarların Finlandiya'da gururla var olmaları adına çok şey ifade ediyor. 2 bin kadar Fin Tatar, günümüzde Finlandiya'da dillerini yaz kamplarında öğrense ve çok iyi konuşamasa da yine var olmaya çalışıyorlar.Bashkarma grubu şarkılarını dinleyin
Read 5 tweets
10 Dec
1 saat öncesi itibarıyla Bosna Hersek içindeki Sırp Cumhuriyeti meclisi, Bosna Hersek devlet yetkilerini Sırp Cumhuriyetine devredecek paralel kurumları oluşturma kararı almıştır.Bu sözde bir kurumsal yedekleme olarak yapılsa da savaş başlatacak kıvılcımdır.Bosna'da işler karışır Image
Tartışmaları biraz izledim. Burada yargı,savunma, güvenlik ve dolaylı vergilere dair yakın gelecekte tamamen bağımsız hareket edecek idarelerin organize edilmesi kararı alındı ki bu, resmen Dayton antlaşmasının açık ihlali. Boşnaklarsa yapıyı korumak için yine Avrupa'ya bakıyor. Image
Bosna Sırp Cumhuriyeti başkanı Dodik, muhalefeti dış mihraklarla irtibatlı olmakla suçladı ve her zamanki gibi kuru milliyetçi söyleme geçti. Konuşmasında birkaç defa muhalefete, yabancılara ve Bosna Hersek'teki üst yapıya salladı(kendisi de üst yapının parçası) bu klasikti zaten Image
Read 25 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(