BORÇLARINI, AŞAĞILANAN TÜRKLER ÖDEDİ
1)Fatih Sultan Mehmet döneminde (1451–1481) Türkler devlet yönetiminden uzaklaştırıldı. Onların yerlerine “devşirme” denilen Hıristiyan Avrupalı kökenliler getirildi. Osmanlı ordusunu oluşturan yeniçeriler de Türk değildi.
2)10–15 yaşlarında ailelerinden koparılıp payitahta getirilerek eğitilen Avrupalı Hıristiyan çocuklardı. Sarayda “Enderun” denilen, yönetici yetiştiren bir okul vardı, bu okula Türkler alınmazdı.
4)Harem denilen seks kölesi hapishanesindeki cariyeler de Avrupalı Hıristiyan/Yahudi köle kızlardı. Harem’e Türk alınmazdı. Padişahlar ve şehzadeler, cariyelerle nikâhsız çiftleşirlerdi. Osmanlı, Türkleri devlet yönetiminden ve ordudan uzaklaştırmakla kalmadı.
5)Türkleri sürekli olarak hor gördü, “etrakı bi-idrak” yani “akılsız Türk” diyerek aşağıladı, öteledi.Sultan 4. Murat döneminde (1623–1640), “Türk” sözcüğü “dangalaklıla” eş anlamda kullanılırdı. Aynı dönemin ünlü hiciv şairi Nef’i, bu nedenle şu dizeyi yazmıştı:
6)“Türk’e hakk çeşme-i irfanı haram etmiştir.”
Günümüz Türkçesiyle:“Tanrı Türk’e, anlayış yeteneğinin çeşmesini yasaklamıştır.”
Değerli Dostlar,
Bu gerekli kısa girişten sonra asıl konumuza gelelim.
7)Osmanlı’nın yıkılıp gitmeden önceki son 90 yılındaki ekonomik ve mali durumuna, yani kısacası para durumuna özet halinde göz atalım...
Yıl: 1828–1829
Osmanlı tahtında Sultan 2. Mahmut oturuyor.
Osmanlı-Rus savaşı sürüyor.
Osmanlı ordusunun Tuna garnizonlarında ekmek yok!
8)Çünkü ekmeği yapacak un yok, buğday yok!Osmanlı, ünlü Yahudi banker Rothschild’e başvurur.
Rothschild, gerekli buğdayı satın alıp Osmanlı’ya verir.
Osmanlı devleti, aldığı buğdayın ancak yarı parasını ödeyebilir.
9)Yıl: 1834
Osmanlı tahtında Sultan 2. Mahmut oturmaktadır.
Yunanlar Osmanlı’ya başkaldırmış, savaşmış ve bağımsızlıklarını kazanmışlardır.
Ayrıca, Osmanlı devletinin Yunanlara tazminat ödemesi karalaştırılmıştır.
Osmanlı’nın tazminat ödeyecek parası yoktur, hazine boştur.
10)Osmanlı yine banker Rothschild’e başvurur.Rothschild’in bir temsilcisi İstanbul’a gelir, sözü edilen parayı öder, Osmanlı’ya borç yazılır.
Yıl: 1853–1856
Osmanlı tahtında Sultan Abdülmecit oturmaktadır.
Kırım Savaşı sürmektedir.
11)Osmanlı ordusunun silaha ve mühimmata ihtiyacı vardır, ama bunları alacak parası yoktur.Osmanlı, yine banker Rothschild’e başvurur.
Rothschild aracı olur,Osmanlı’ya 10 milyon 514 bin 976 kuruş borç verip 40 bin tüfek, 2 bin şişhane, 10 milyon fişek ve 50 milyon kapsül alınır.
12)Yıl: 1855
Osmanlı tahtında Sultan Abdülmecit oturmaktadır.
Zaten kasasında parası olmayan Osmanlı’nın, Kırım Savaşı sırasında masrafları çok artmıştır.
Çok acele ve çok büyük paraya ihtiyacı vardır.
Osmanlı yine banker Rothschild’a başvurur.
13)Osmanlı, istediği borç karşılığı Mısır vergisi, İzmir ve Şam gümrüklerinin gelirlerini teminat olarak gösterir, yani ipotek ettirir.Rothschild bu teminatlarla yetinmez. Çünkü Osmanlı devleti, aldığı buğdaydan kaynaklanan borcun yarısını hâlâ ödememiştir.
14)İşte bu nedenle Rothschild; İngiltere ve Fransa’nın kefil olması koşuluyla Osmanlı’ya borç vermeyi kabul eder.Osmanlı devletine 5 milyon Sterlin borç verir.
Yıl: 1891
Osmanlı tahtında Sultan 2. Abdülhamit oturmaktadır.
Hazinede para yoktur.
15)Bir kez daha banker Rothschild’e başvurulur.Rothschild; yüzde 4 faizle, ödeme süresi 60 yıl olan, 6 milyon 316 bin 920 Sterlin borç verir.
Yıl: 1894
Osmanlı tahtında Sultan 2. Abdülhamit oturmaktadır.
Hazine tam takırdır.
Borç için yine banker Rorhschild’e başvurulur.
16)Rorhschild, yüzde 3,5 faizle 8 milyon 212 bin 340 Sterlin borç verir.
Borcun geri ödeme süresi 61 yıldır.
Osmanlı bu borcu yıllık 330 bin Sterlin taksitlerle ödemek üzere borç senetleri imzalar.
Tarih: 1 Kasım 1922
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Osmanlı saltanatına son verdi.
17)Tarih: 17 Kasım 1992
Son Osmanlı Padişahı Vahdettin, bir İngiliz savaş gemisiyle İstanbul’dan kaçtı.
Tarih: 24 Temmuz 1923
Lozan Antlaşması imzalandı.
Genç Türk devleti,Osmanlı devletinin borçlarını yüklendi.
Bu borçlar arasında banker Rorhschild’den alınmış borçlar da vardı.
18)Lozan Antlaşması’nın ilgili hükümleri gereğince, banker Rorhschild’den alınmış olan borçlar Rothschild Ailesi’ne ödendi.
Değerli Dostlar,
Kamu maliyesi uzmanı Dr. Mahfi Eğilmez, Osmanlı’nın borçlarını hesapladı.
19)2013 yılının kurlarına göre, (bunu bir de şimdiki kurlara göre hesaplayın...)Osmanlı devletinin toplam borcu 500 MİLYAR DOLAR tutuyordu. Bu borcu, büyük devrimci Atatürk’ün önderliğinde “Yeniden Doğan” TÜRK MİLLETİ ödedi.
20)Değerli Dostlar,
Bu yazının kısa özeti şudur:
Yıkılıp giden Osmanlı’nın 500 MİLYAR DOLAR borcunu, Osmanlı’nın aşağıladığı TÜRK halkı ödedi. Bu gerçeği, Osmanlı palavralarıyla kandırılmak istenen halkımız, özellikle de gençlerimiz hiç akıllarından çıkarmamalıdırlar.
Kaynak: Yılmaz Dikbaş
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
•••Büyük TÜRK Milletimiz Gerçekleri ÖĞRENSİN/ÖĞRETSİN •••
️ESKİ TÜRKLERDE KADIN
[... Tarihte hiçbir toplum, kadını Türkler kadar erkekle eşit saymamış ve hak tanımamıştır.
Kadınların özgür ve cinsler arasında farklılıkların az olması, Türk kadınlarının kendilerine özen göstermediği, süs ve güzelliklerine dikkat etmediği, cinselliğe önem vermediği anlamına gelmezdi.
Giysileri son derece renkli ve süslüdür, zarafete ve alımlılığa önem verirler, beğenilmeyi severler ve güzellikleriyle ilgili övgüleri, ‘memnuniyetle kabul ederlerdi’. Serbestçe kullandıkları özgürlüklere sahiptiler ama son derece ‘iffetliydiler’.
Masal değil gerçek! Bir adam düşünün ki 1300 yıl sonra doğacak torunları için bile "Çin bizi aldattı, bize ipek sattı, bizle tatlı konuştu, bizi kendisine alıştırdı, bizi böldü, tatlı söze aldanma Türk, yoksa ölürsün." demiş olsun.
Şaka gibi, 1300 sene önce mandacılığa karşı milletini uyaran bir kağan, bir ata.
Yıl oldu 1950, daha dünkü Amerika geldi, siz süt üretmeyin, biz size süt tozu getirdik bundan için dedi, içtik. Siz uçak üretmeyin, zahmet etmeyin biz size satarız dedi, uçak fabrikasını kapattık.
Siz otomobil üretmeyin, biz üretir size satarız dedi, fabrika kapandı. Buna nasıl razı olduk❓
Açın bakın 1919 Erzurum Kongresi kararlarında, manda ve himaye kabul edilemez diyorken, buna karşı 4 sene savaş verilmişken bir millet 1950'lerde bunu nasıl kabul etti❓
80 küsür sene önce tenis maçı izlerken fotoğrafı var, yüzerken fotoğrafı var, sahilde kumda otururken, kürek çekerken, at binerken, konser izlerken, zeybek oynarken, dans ederken, heykel incelerken fotoğrafı var.
Salıncakta çocuk gibi gülerek sallanırken bile fotoğrafı var.
O dönemin kıyafetlerine, ayakkabılarına bakıyorsun; sanırsın dünya moda ikonu.
Aman Allah'ım diyorsun, nasıl bir ruh üfledin de çıtayı en üste koydun bu kulunla...
Bu kadar GÜZEL bir ÖRNEK İNSAN nasıl olabilir❓
Ama oldu, bütün dünya gördü, halen görmekte işte!
Hayvanlarla fotoğrafları var, çocuklarla,
okulda genç kızlarla, delikanlılarla,
cephede askerlerle, komutanlarla; dahası köylülerle, şairlerle, yazarlarla, sanatçılarla ...
Dua etmişliği de var, vaaz vermişliği de.
Bir köyün camisinde, imam cemaate vaaz vermektedir. Ansızın içeri
dalan bir köylü, köyü sel basmakta olduğunu haber verir. Bütün cemaat hemen kendilerini dışarı atıp kaçar.
Sadece imam, bütün ısrarlara rağmen köyü terketmeyi reddeder ve Tanrı'nın kendisini koruyacağını söyleyerek camide kalır. Kısa bir süre sonra sular camiye ulaşır, imam çaresiz minareye
çıkar. Sular minarenin ilk katına yükselirken bir tekne imamı kurtarmaya
gelir.
Ancak dini bütün imam, Tanrı'nın kendisini koruyacağını söyleyerek
tekneye binmez. Sular yükselir. İmam ikinci kata çıkmak zorunda kalır. Bir
tekne daha gelir, ancak imam yine Tanrı'nın kendisini koruyacağına inancının tam olduğunu söyleyerek tekneye binmez.
Trenden Ankara İstasyonu'na, sırtında bir heybe, beyaz seyrek sakallı, yetmiş yaşında Uşaklı bir köylü indi. Rastladığı ilk üniformalıya;
- Gazi Paşayı görmek istiyorum! dedi.
Adam demiryolcuydu. Direksiyon binasını gösterdi;
- Şu binaya gelir, herkesle konuşurdu ama şimdi Cumhurbaşkanı oldu. Gelir mi, konuşur mu, konuştururlar mı bilmem?
Zorlukla Özel Kalem Müdürü Hayati Bey'in yanına girdi.
Neden geldiğini kısaca anlattı.
Gazi bugün gelecekti. Hayati Bey bu yaman köylüyü Gazi ile konuşturmaya karar verdi. Bir de kahve ikram etti.
Gazi öğleden sonra geldi. Bekleyen çoktu.
Hayati Bey hepsini atlatıp yaşlı köylüyü içeri soktu. Gazi köylüyü ayakta karşıladı. Oturttu.
Bir Türk devleti olarak kurulan Osmanlı, 1500'lü yıllardan itibaren Türk olmayanlarca ele geçirilmiş ve Türk düşmanlığına soyunmuştur. Bugün Osmanlıcılık yapanlar da gizli Türk düşmanı olanlardır.
Bugün mağduriyet edebiyatı yapan etnik gruplar da mevcut Anayasal eşitliği değil aslında Osmanlı'daki Türklerden daha ayrıcalıklı olan konumlarına yeniden ulaşmayı istemektedirler.
Osmanlı, ırk çorbası haremlerin meyvesi padişahların soyunun devamı bir hanedanın adıdır dolayısıyla Türklerin atası değildir ve olamaz.Osmanlı'nın Türk olmayan idarecilerinin hışmına uğrayan bir Türk boyu da Nogay Türkleri olmuştur.