Sizin bir erkek olarak bu ölüm tehditlerini ciddiye almama lüksünüz var.
Bizim maalesef yok.
Dahası fuhuş çetelerinin odağında olan trans kadınların da kendilerine yönelik tehdit başka bir trans bireyden geldiğinde bunları sizin gibi hafife alma lüksü yok.
O yüzden @Semih139 hedefinde olmadığınız şiddet tehditleri için öyle "ben... sanmıyorum" vs. diye konuşmazsanız iyi olur. Bilmediğiniz, doğru dürüst takip etmediğiniz konularda otorite olarak fikir beyan etmek zorunda değilsiniz.
Bu tweetten sonra, 10 dk önce profil fotonuzu değiştirmişsiniz @Semih139 . Ne oldu TERFler şiddetle mi tehdit etti, nedir? :D Kendinize biçtiğiniz "kadınlara yönelik şiddet otoritesi" kimliğinize yakışmış, isabet olmuş bıyık. :)
Hemen de dükkanı kapamışsın @Semih139 . Sevmiyorum alıntıladığım tweet ortadan kaybolunca, kimin nesine cevap verdiğim anlaşılmayınca.
Görünmeyen ve cevap verdiğim, kadınlara yönelik ölüm tehditlerini küçümsediğin ve cevapladığım tweetlerinin sıralaması şöyle:
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Bana çok dokunan bir röportajdır bu. En çok dokunan ve üzen noktalardan birisi de @KeskinEren1 'in bir zamanlar canhıraş avukatlığını yapmış olduğu, aşağıdaki röportajdan da anlaşılacağı üzere verdiği savaşla trans hakları mücadelesinin ayaklı tarihi gibi olan Demet Demir'le bile
bugün ayrı yerlere savrulduğunu görmek... alkış emolojileriyle paylaştığınız bu röportajı silmişsiniz. Neden paylaştınız, neden sildiniz? Siz sıradan bir insan, sıradan bir hukukçu değilsiniz.
Yıllardır verdiğiniz hak mücadelelerinizle birçok kadına örnek ve ilham olmuş bir kadın avukatsınız. Alkışlar eşliğinde karalama ve iftiralarla dolu bu röportajı paylaşımınız sonra paylaşımınızı silmenizle birlikte düşününce, bu paylaşımı bir gaflete düşme, sonra bunun fark edip+
Ne yüzelli yıl be beş yüz yıl ne bin beş yüz geriye giderek, tarihten "ilerici" bir şey bir şey çıkmaz. Hatta "ilerici" "gerici" ifadelerini unutalım, daha genelini söyleyeyim size: Bugünkü siyasi angajmanların, kaygıların, gelecek projeksiyonlarının derdiyle ve onlara ilham +
+ için geçmişe, tarihe bakmaktan ne bugüne ne yarına ne geçmişi serinkanlı ve gerçeklere en yakın şekliyle anlama çabamıza bir hayır gelir.
Bu yaklaşım, ancak tarihi bugüne ve yarın uygulayacağınız siyasi programlara meşruiyet zemini yaratma çabasından başka bir şey ifade etmez.
İlaveten geçmişte vuku bulan tekil olayları, onun bağlı olduğu kişi, olay, ilişkiler zincirlerinden yani tarihsel bağlamından kopararak kullanmak, politik amaçlarınıza hizmet edebilir, ama bu, tamamen çarpıtılmış, seçilmiş ve geçmişin hakikatinden çok uzak bir tarih kurgusunu+
1,5 sene önce @ZeynepDirek4 Hoca'yı faşistlikle itham eden, kendisinin derslerini basmakla tehdit edenle dün @spodlgbti 'de İyi Parti temsilcilerini ağırlayanın aynı Yemre olması:
Valla bence de feminist örgütler de LGBTİ örgütler de siyasi parti temsilcileriyle de, farklı siyasi görüşlerden kadın ve LGBTİ bireylerle görüşebilir, dertlerini anlatmaya çalışabilirler. Siyaset ikna işidir neticede ve bu kesimleri mağdur eden siyasete angaje olmadıktan +
ve tahakkümcü siyasete eleştirel olmaya, kalmaya devam ettikçe bunda bir sıkıntı yok.
Fakat insan biraz izan ve tutarlılık arıyor doğal olarak. Akşener'le görüşen @nevsinmengu 'yü bile sorduğu sorudan ötürü Hormonlu'ya adaylıkla tehdit edeceksin, sonra da İYİP temsilcileriyle+
+ Zirve Soylu, pitbull cinsi bir köpekle araca kilitlenerek ağır yaralanmıştı. Saldırıdan sonra vücudunda çeşitli lezyonlar, kalıcı hasarlar meydana geldi. Dişleri kırıldı, ayağı sakatlandı ve yüzünde kalıcı dikiş izleri oluştu. "
+ Zirve Soylu’nun açtığı davada mahkeme kararını verdi. Mahkemenin takdiri indirim (iyi hal indirimi) kararı, transfobik saldırılar ve çete yapılanmaları açısından caydırıcılıktan uzaktı."
Fuhuş çetesi, yargısı el birlik öldürmüşler Zirve'yi ama günlerdir +
Ya bu akıl almaz bir sorumsuzluk, liyakatsizlik, ağır bir mağduriyetten kendine yılış yılış bir reklam yontma çabası gerçekten. Utanç verici.
Umarım HDP / HDPli vekiller bu akıl almaz sorumsuzluğun hesabını ilgili avukatlardan sorar ve en azından AİHM ile ilgili işlerde+
kolay reklam, vekil adaylığı, siyasi kariyer peşinde goygoycularla değil, gerçekten işinin ehli hukukçularla çalışırlar.
Bir düşünelim bakalım. Sizce Tahir Elçi, böyle bir hata yapar mıydı? Neden?
Nitekim buyurun. "İnsanlar kaç kez... kaç kez mağdur edilebilir"in çok acıklı bir örneği.
Hak savunucuları da böyle olduktan sonra, mağdur insanlar haklarını savunmak için ne yapsın, hangi kapılara baş vursun? Yazık değil mi?
1. Önce bu romanı Suat Derviş'in (Hatice Saadet Baraner) erken romanlarından biri zannettim, ama değilmiş. Suat Derviş bu romanı 1962-63 yılları arasında Gece Postası gazetesinde tefrika etmiş.
2. 63'te yayınlanan Fosforlu Cevriye ve daha 1940larda yazılan Sınır olmasa, Suat Derviş'in komünist kimliğini ve TKP önderlerinden, eşi Reşat Fuat Baraner ile mücadelesini bilmesem, Suat Derviş'in bu romanı üst-sınıf eski Osmanlı aristokrasi sınıf bilinciyle yazdığını +
3. söyleyebilirdim.
Aslında Derviş'te yitik Osmanlı İstanbul'unun kaybedenleri, servetlerini yitiren eski paşazadelerden bir geçmiş de var.