ÖKÜZ MOKUNU ALTIN GİBİ SATIP SEÇİM KAZANMA USULLERİNDE YELTSİN MODELİ

Ekmek kuyruklarında sürünen Rus halkını görmezlikten gelen Yeltsin, 'radikal reformların' süreceğini duyurdu...

Oysa kendi yardımcısı Rutskoy bile bu reform programını 'ekonomik soykırım' olarak niteliyordu..
1-Yeltsin, Parlamentoyu Topa Tutuyor!

Ekonomi çöküp milyonlarca insan işsiz kalınca, Yeltsin'e karşı siyasi hareket başladı. Parlamentoda iki cephe oluştu. Yeltsin'e karşı olanlar üst üste önergeler vererek Yeltsin'i görevden almaya çalışıyorlardı...
21 Eylül 1993'te Yeltsin, televizyona çıktı, ulusa seslendi.

Parlamentoyu kapattığını duyurdu. Yeni seçimlere kadar ülkeyi, özel yetkilerle kendisi yönetecekti!..
3-ABD'nin övdüğü örnek demokrat Yeltsin, muhalafete dayanamayıp parlamentoyu kapattığını duyurduğu günün hemen ertesinde Rus Parlamentosu toplandı. Yeltsin görevden alındı, yerine yardımcısı atandı. Artık herşey çığırından çıkmıştı...
4-Rusya çok tehlikeli bir siyasi bunalımın içine yuvarlanmıştı.
On binlerce Moskovalı sokaklara döküldü. Meydanlar Yeltsin karşıtı sloganlarla inliyordu. Rus halkı, parlamentosunu savunuyordu.
5-Ordunun ve güvenlik güçlerinin desteğini alan Yeltsin, 4 Ekim 1993 günü, Beyaz Saray adı verilen Rus Parlamentosunu topa tutturdu. Tüm dünya televizyonları, Rus parlamentosunun topçu ateşi altında kalışını anında yayınladı.
6-ABD Başkanı Bill Clinton, Yeltsin'in bu eylemini, demokrasinin savunulması olarak gördüğünü duyuruyor, demokrat (?) Yeltsin'i destekliyordu.
7- Yeltsin, Aralık 1994'de Çeçenistan'a askeri saldırıda bulunup işgal etti. Moskova'nın denetiminde özerk bir cumhuriyet kurmayı denedi.

Ancak Çeçenlerin güçlü direnişi karşısında geri çekilmek zorunda kaldı, iç politikada güç duruma düştü.
İşgal Detayı
mepanews.com/11-aralik-1994…
8-YELTSİN'İN
ÖZELLEŞTİRME YAĞMASI
IMF'ye teslim olmuş Rusya'nın 1995'de dış borçları çok artmıştı. Hem bu borçları ödemek hem de Rusya'da yeni türemiş işadamlarının 1996 başkanlık seçimlerinde desteğini alabilmek için, Yeltsin yeni bir özelleştirme yağması başlattı.
9-Rusya'nın en büyük fabrika ve işletmelerinin hisselerini, yeni türemiş Rus bankalarına nakit para karşılığı yok pahasına sattı. Bu hissleri ele geçiren, kendilerine oligark denilen, hemen hemen tamamı Yahudi kökenli olan Rus işadamları ulusal medyanın ve bankaların sahibi oldu
10-İşte şimdi sıra geldi, Boris Yeltsin'in 2. kez devlet başkanlığına seçilişinin öyküsüne.

Alkol bağımlısı olan Yeltsin, 1995'de 2 kez kalp krizi geçirdi.

17 Aralık 1995'de yapılan parlamento seçimlerinde, Yeltsin taraftarları beklenmedik ağır bir yenilgi aldılar.
11-Yeltsin'in dolaylı olarak desteklediği  'Vatanımız Rusya Partisi' oyların sadece % 12,2'sini alırken, Genadi Zuganov'un liderliğindeki 'Rusya Federasyonu Komünist Partisi' oyların  % 34,9'unu alarak seçimden birinci parti olarak çıkmıştı.
12-Artık herkes, Haziran 1996'da yapılacak devlet başkanlığı seçimini Komünistlerin lideri Zuganov'un kazanacağına kesin gözüyle bakıyordu.

Şubat 1996'da Boris Yeltsin, Haziran 1996'da yapılacak devlet başkanlığı seçimlerine katılacağını duyurdu.
13-Bir dönem daha başkan olmak istiyordu. Ama Yeltsin'in karşısında iki güçlü aday vardı:

Komünistlerin lideri Genadi Zuganov General Aleksandr Lebed

Yeltsin adaylığını açıkladıktan hemen sonra yapılan kamuoyu yoklamalarının ortaya koyduğu görünüm şöyleydi:

(Tanktaki Lebed)
14-Yeltsin adaylığını açıkladıktan hemen sonra yapılan kamuoyu yoklamalarının ortaya koyduğu görünüm şöyleydi:

Genadi Zuganov: % 50-55

General Lebed:    % 30-35

Başkan Boris Yeltsin:  % 2-8
15-Ekonomiyi IMF'ye teslim eden, Rusya'nın yeraltı ve yer üsütü zenginliklerini özelleştirme adı altında yok pahasına yağmalatan, halkın işsiz ve aşsız kalmasına neden olan Yeltsin'i halk artık istemiyordu.
16-Yeltsin'in alkol bağımlısı oluşu, ciddi sağlık sorunlarının bulunuşu ve dengesiz davranışları da gözden iyice düşmesinin nedenleri arasındaydı. Kamuoyu yoklamalarının ortaya koyduğu kara tabloyu gören Yeltsin taraftarları paniğe kapıldılar...
17-En çok korkanların başında, özelleştirme yağmasıyla milyarlarca dolar vurgun vuran oligarklar geliyordu. Bu kişiler toplanıp, Yeltsin'e başkanlık seçimlerini iptal etmesi için baskı yaptılar. Açıktan açığa, 'Seçime gerek yok, ülkeyi bir diktatör olarak siz yönetin!' diyorlardı
18-Bunları söyleyenlerin tümü de, ABD tarafından desteklenip övülen Rusya'nın yeni demokrat yıldızlarıydı.

Yeltsin kendisine verilen öğütü dinlemedi. Seçim kampanyasını yürütecek ekibi değiştirdi. Ekibin başına kızı Tatyana ve özelleştirme yağmasının mimarı Çubais'i getirdi.
19-Çubais hemen işe koyuldu. Bankerlerden ve medya patronlarından oluşan bir çekirdek kadro kurdu. Medya patronları sürekli Yeltsin yanlısı propaganda yapacaklar, bankerler de paraları seçim kampanyasına akıtacaktı.
20-Bu hizmetlerine karşlık olarak da Çubais, özelleştirme adı altında Rusya'nın en değerli kurum ve kuruluşlarını bu kişilere peşkeş çekecekti.
21-'Öküz Bokunu Altın Diye Yutturanlar'
Moskova'da Yapılacak başkanlık seçiminde uygulanan kural şuydu: İlk oylamada oyların % 50'sinden fazlasını alan aday seçimi kazanıp başkan oluyordu.
22-Eğer ilk oylamada hiçbir aday oyların % 50'sini alamazsa, bir ay içinde ikinci bir seçim yapılıyor bu kez en çok oy alan aday seçimi kazanıp başkan oluyordu.
23-Rusya devlet başkanlığı seçim tarihi, 16 Haziran 1996 olarak duyuruldu. Seçim kampanyası başladı.Rus medyasının tamamı Yeltsin yanlısı propaganda yapıyor, diğer adaylara televizyonda konuşma fırsatı verilmiyordu.
24-Buna rağmen yapılan kamuoyu yoklamalarında Yeltsin, hala Zuganov ve Lebed'in çok gerisinde kalıyordu.
Yeltsin'in kampanyasını yürüten kızı Tatyana ve ortağı Çubais, çok çabuk bir çare bulmak zorundaydılar. Ve buldular da...
25-Özelleştirme yağmasından milyarlarca dolar vurmuş olan Yahudi kökenli Rus işadamlarının aracılığıyla, ABD'den yardım istediler. Açıkcası, Amerikalıların Rusya'ya gelip başkanlık seçimini kendilerine kazandırmalarını bekliyorlardı !
26-Amerikan yönetimi, çok bilgili ve deneyimli üç siyasi uzman danışmanı Moskova'ya hemen göndermeye hazır olduğunu bildirdi.

Üç Amerikalı siyasi uzman danışman; George Gorton, Dick Dresner ve Joe Shumate acele Moskova'ya geldiler ve hemen işe başladılar. imago-images.com/st/0094838907
27-Bu üç danışman
Seçim kampanyanlarını yönlendirmede uzmandılar. Amerikan ağzıyla söyleyecek olursak, öküz bokunu altın diye yutturabilecek' kertede yetenekliydiler.
Şimdi de Yeltsin'i Rus halkına, 'eşi bulunmaz demokrat bir lider' olarak yutturacaklardı ...
28-Üç Amerikalı uzmanın ilk önerileri şu oldu: Yeltsin'in rakipleri hakkında medya sürekli olarak yalan haberler uyduracak, çamur atacaktı!
29-Ruslar bu öneriye karşı çıktı. Yalan söylenmeyecek, çamur atılmayacak, dürüstlük ilkesine bağlı kalınacaktı.

Amerikalıların yanıtı ise çarpıcıydı:

Seçimi kazanmak istiyorsanız bizim söylediğimiz gibi davranacaksınız, dürüstlükle seçim kazanılmaz!
30-Amerikalı üç siyasi uzman danışman ikinci önerilerini yaptılar:

Yeltsin halkın arasına girecek, onlarla kucaklaşıp öpüşecek, gençler için düzenlenecek eğlence programlarına katılacak, onlarla beraber şarkılar söyleyip dans edecek, kısacası 'çok sevecen, çok tonton' bir kişi..
31-..rolünü oynayacaktı!
Ruslar bu öneriye de sıcak bakmadı.

Yeltsin'in doğal davranmasından yanaydılar, rol yapmasını istemiyorlardı.

Amerikalı uzmanlar yine sert çıktılar, rol yapmadan, halkı kandırmadan seçim kazanılamazdı!
turkishnews.com/tr/content/201…
32-Yeltsin'in seçim kampanyası neredeyse tam bir çıkmaza girmişti ki, üç Amerikalı uzmanın ABD'den getirilmesinde payı olan Rusya'nın özelleştirme vurguncusu dolar milyarderleri ve medya patronları araya girdiler. Ateşli tartışmalardan sonra danışmanların önerileri kabul edildi.
33-Artık Yeltsin'in seçim kampanyasında ipler danışmanlarda

'Öküz bokunu altın diye yutturabilecek' düzeyde yetenekli
3 Amerikalı uzman; bir yandan Yeltsin'in nerede, neler konuşacağını, kimlerle buluşacağını belirlerken, bir yandan da medyanın kullanacağı sloganları üretiyordu
34-Rus medyası, Yeltsin'in rakipleri hakkında asılsız dedikodular, yalanlar, iftiralar uyduruyor, en aklı başındaların bile kafalarını karıştırıyordu.

Artık maç başlamıştı...
35-Yeltsin'in rakipleri Zuganov ve Lebed bu karalama kampanyası karşısında şaşkın, kendilerini savunacak, seslerini duyuracak değil bir televizyon kanalı, bir gazete bile bulmakta zorlanıyorlardı.
36-İşte bu atmosferde, 16 Haziran 1996'da başkanlık seçimleri yapıldı.

Katılım oranı % 70 olmuş ve şu sonuçlar alınmıştı:

Yeltsin (% 35,3), Zuganov (% 32), Lebed (% 14,5).

Seçimin ilk aşamasında başkan seçilememişti, ancak bu sonuç Yeltsin için çok büyük bir başarıydı.
37-Birkaç ay öncesine kadar kamuoyundaki desteği % 5 dolaylarındayken, sanki sihirli bir el değmiş ve bu oran % 35'e çıkmıştı! Yeltsin'in kampanya ekibi sevinç içindeydi. Üç Amerikalı uzman ise daha soğukkanlı davranıyor, asıl savaşımın yeni başladığını söylüyordu.
38-Seçimin İkinci Aşaması

Üç Amerikalı uzman hemen kolları sıvadılar. Yolun yarısını başarıyla geçmişlerdi, ama asıl öldürücü darbeyi şimdi vurmaları gerekiyordu.

Yeltsin'e acele bir öneri götürdüler:
39-Yeltsin'e acele bir öneri götürdüler: İlk aşamada % 14,5 oy alan Lebed'e, geri çeviremeyeceği kadar parlak bir teklif götürün ve Lebed'in ikinci aşamaya katılmasını önleyin!
40-Seçimin ilk aşamasından iki gün sonra, 18 Haziran 1996'da Başkan Yeltsin, üç Amerikalı uzmanın önerisini yerine getirdi.

Lebed'i, 'Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Sekreteri' ve 'Başkanın Ulusal Güvenlik Danışmanı' olarak atadı.
41-Lebed, ağzı kulaklarında, bu yüksek prestijli atamayı hemen kabul etti ve başkanlık seçiminin ikinci aşamasından çekilmiş olduğunu ilan etti.
42-Lebed'in çekilmesiyle meydan, Yeltsin ve Zuganov'a kalmıştı.

Üç Amerikalı uzman, Zuganov'u yıpratacak kampanyaya hemen başladılar.
43-Tüm medya hemen her gün ve neredeyse günün tamamında şu sloganları tekrar edip durdu:

'Zuganov'a verilecek oylar, Komünistleri tekrar iş başına getirecektir!',

'Zugonov'u seçmek demek, diktatör Stalin'i diriltmek demektir!',

'Zuganov'a verilecek oylar, demokrasinin sonu...
44-...özgürlüklerin sonu olacaktır!',

'Bir komünist olan Zuganov eğer seçilecek olursa, Rusya'da iç şavaş çıkacaktır!' ,

'Mal sahibi, mülk sahibi, iş sahibi olmak istiyorsanız oyunuzu demokrat Yeltsin'e verin!',

'ABD'nin ve Avrupa'nın saygı duyduğu Başkan Yeltsin'i seçin!'.
45-Fonlanan Havuz Medyasu bu tek yanlı propagandayı sürdürürken, özelleştirme vurguncusu Rus işadamlarının oluşturduğu havuzdan milyonlarca dolar, üç Amerikalı uzmanın saptadığı bölgelerde, belirlediği gruplara dağıtılıyordu.
46-Tam bu sırada IMF, Rusya'ya 10 milyar dolar kredi verdiğini duyurdu. Yeltsin'in seçim kampanyasını yürütenler sevinç içindeydiler.

Üç uzman, Yeltsin'e bir öneri daha götürdüler:

Neredeyse iki yıla yakın ödenmeyen emekli maaşlarını ve birikmiş işçi ücretlerini hemen ödeyin!
47- Ödemeler derhal yapıldı.

Televizyon kanalları, birikmiş emekli maaşlarını alan yaşlıların ve ücretlerini alan işçilerin Yeltsin'in boynuna sarılarak nasıl ağlaştıklarını, ellerini yüzünü nasıl öptüklerinini tekrar tekrar gösterip durdu.
48-Seçimin ikinci aşamasına bir hafta kala, Yeltsin bir kalp krizi daha geçirdi.

Üç Amerikalı uzmanın yönlendirmesiyle medya bunu halka, Yeltsin aşırı yorgunluktan grip oldu, diye duyurdu.

Yeltsin'in yanına hiç kimse sokulmadı, fotoğrafı çekilmedi, görüntüsü alınmadı.
49-Bu olumsuzluğun  ustaca atlatılmasından sonra, 3 Temmuz 1996 günü başkanlık seçiminin ikinci aşaması gerçekleştirildi.

Yüzde 68,9 katılımın sağlandığı seçimde iki aday şu oyları almıştı:

Yeltsin (% 53,8),

Zuganov (% 40,3).

yenidenergenekon.com/982-rus-boris-…
50-ABD'den özel olarak getirilen üç Amerikal uzman, medyanın ve özelleştirme vurguncularının desteğiyle, 'öküz bokunu altın diye' Rus halkına yutturmayı başarmışlardı. Boris Yeltsin, ikinci kez Rusya'nın devlet başkanı olarak seçilmişti.
51-Yeltsin ikinci kez başkan olarak seçildikten sonra, IMF'den 40 milyar dolar borç alındı. Ancak bu para devletin kasasına girmedi! Yeltsin'in kızı Tatyana ve seçimlerde Yeltsin'den yana olan özelleştirme vurguncularının Amerika ve Avrupa'daki banka hesaplarına yatırıldı!
52-Bu gerçek öykü, 2002 yılında Amerika'da çekilen bir filmin senaryosunu oluşturdu.
Fimin adı şuydu: 'Spinning Boris'. Türkçeye şöyle çevirebiliriz: 'Boris Yeltsin'in Rus Halkına Yutturulması!' .
imago-images.com/st/0094838907
53-TÜRKİYE FARKLI MI?
Türkiye’de de 2002 seçimlerinde benzer bir senaryoyu yaşadık.
ABD, Irak’ın (ve 60 bin askerle Türkiye’nin) işgaline bir türlü vize alamadığı Ecevit hükümetini devirmek için işe koyuldu.
54-Amerika’nın hükümetteki adamı Kemal Derviş, tam ekonomik krizin ortasında erken seçim lazım diye ilan etti.
Ardından MHP lideri Bahçeli, seçimin 3 Kasım’da yapılması gerektiğini söyledi.
55-Önce Savaş yanlısı faşist senatör John Mc Cain, İstanbul’a gelip MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ve Motorola borçlusu Cem Uzan ile bir yemek yedi.
Cem Uzan Genç Parti’yi kurdu.
Kemal Derviş de DSP’den İsmail Cem’i ikna etti, YTP diye bir parti kurdurdu. aydinlik.com.tr/koseyazisi/joh…
56-ANAP ile DYP zaten perişandı.
3 Kasım seçimlerinde AKP, % 34 oyla 1. parti oldu.
Genç Parti’nin aldığı % 7.5 oyla, DSP, ANAP, DYP ve MHP'yi barajda bıraktı.
AKP, CHP ile birlikte parlamentoya girip ezici bir çoğunluğun da sahibi oldu. 20 yıldır her seçimden aynı sonuç çıktı..
57- 1945'den sonra dünyadaki pek çok sosyal bilimcinin beynini bir soru kemiriyordu:
Kant, Hegel gibi büyük filozofları, Einstein gibi bilimcileri, Goethe gibi büyük yazarları, Wagner gibi büyük bestecileri çıkarmış Almanlar nasıl olur da Hitler gibi bir delinin peşinden gitti?
58-20 milyonun üstünde insanın canına giren Hitler,
"mühendis kafalı" olmalarıyla ünlü Almanlara ne yapmıştı?

Onların mantıklarını nasıl "servis dışı" hale getirmişti?

Sorunun özü şuydu:
Mantıklı insanların/toplumların mantıksız davranmaya başlamasına sebep olan neydi?
59-Uzun süren araştırmalarla cevabın bazı parçaları keşfedildi.
En önemli kavram "R-kompleks" denilen olguydu.

Almanların beyninde *R-Kompleks* denilen beyin bölgesi, baskın hale getirilmişti.

*R-kompleks*, "sürüngen beyin bölgesi" demektir..

blog.milliyet.com.tr/surungen-beyin…
60-Her beyinde bulunur. R-kompleksle yönetmek, kitlelerin beynindeki "ilkel içgüdüleri aktive ederek, mantıklı düşünmeyi baskılamak" demektir.

Peki bu tip liderlerin metodu neydi?
61-Sosyal psikoloji araştırmalarına göre, "bir insanın beyinin R-kompleks seviyesine indirgemenin en iyi yollarından biri onu bir gruba dahil etmekti."

İnsanları "biz ve onlar" diye ayırmaktı...
62-İç bağları sıkı bir grup içindeki kişi "akıl ihalesi"
yoluyla "mantığını kullanmaktan vazgeçebiliyordu."

Bu amaçla kullanılan *ikinci yol*, kitleleri "korku kültüründe" yaşatmaktı.
63-Aynı şekilde "dış düşmanlar" göstererek korkuya dayalı *politik propaganda yapılarak* da kitleler *R-kompleks seviyesine indirilebiliyor.*

Bu *siyasi stratejide 3-D çok önemlidir:*
1. Düşman göster,
2. Dayanışma duygusunu kışkırt,
3. Düşündürme!
64-Sürekli çatışma çıkar ki, taraftarların *düşünemesinler!..*

İnsanların mantığına değil *içgüdülerine hitap et!..*

Peki kitleler bu tip "R kompleksli" liderlerde ne buluyorlar?

En önemli açıklamalardan biri *özdeşlik kurma psikolojisiydi.*
65-Kendi hayatında yenik, ezik, kompleksli kişiler, bu tür gücü ve otoriteyi temsil eden liderler üzerinden, kendilerini ezen kocalarından, patronlarından, üst sınıftan kendilerince intikam alıyorlardı.
66- *R-komplekse hitap eden liderlerin en büyük sırrı,
*kendisini bir "intikam aracı"* olarak sunmalarıydı.

Onlar hep; *Kaybedenlere oynayarak kazanıyorlardı!..*

Kimliklerini bir düşmana göre konumlandırıyorlardı.
67-Mesajları şöyleydi:
Ben de senin gibiyim ama senin olmadığın bir yerdeyim, oyunla bana güç ver, nefret ettiğin herkesin canını okuyayım!

Bu tip liderler kolaylıkla iktidara gelebilirken, *gidişlerinde büyük bedel ödetirler*

Bu tip liderler, toplumlar için bir zeka testidir!
68-Farabi, "Devlet başkanlarının ruh hali toplumun üstüne çöker. Ülkenin sokaklarında gördükleriniz devlet başkanlarının Zihninin bir yansımasıdır'' demişti.
Türkistan'da (870-950) yılları arası yaşamış Farabi; Felsefe, Matematik, Mantık, Siyaset Bilimi Musiki ve Gökbilimciydi.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Sakalar İskitler(Gizlenen Eski Anadolu Halkı)

Sakalar İskitler(Gizlenen Eski Anadolu Halkı) Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @Saka_larr

Feb 8
Postdam Konferansındaki Stalin tehdidi yüzünden İnönü,
Truman Doktrinini kabul edip, sonra da NATO'ya başvurmuştu. Kimileri bu yüzden İnönü'yü hainlikle suçladı ama İnönü mecburdu, Ukrayna'da mecbur.
2. Dünya Savaşı sonunda Berlin/Postdam kasabasında toplanan konferansın sonuç bildirgesinde Stalin'in Türkiye'den 3 vilayetini ve Boğazları istediğine dair bir bildiri yayınlanmıştı.
Google hazretlerine bu başlığı ve ismi yazıp PDF sinden detayı okuyabilirler. Image
Sovyet Dışişleri Komiseri Molotov 1945'te Türkiye'den boğazlar ve toprak istediklerini bizzat anlatıyor. Sorumluluğu Stalin'e yüklemiştir.
Hatta bir ilginç bilgi daha vereyim,
o dönem Sovyetler bizi (1941'de) Almanya'dan istemiştir!
Bu kitap Türkçe'ye çevrilmiştir. ImageImage
Read 11 tweets
Feb 7
"TEKRAREN"
TV lerin kadrolu borozanları, binlerce dolarlık maaşlarla fonlanan tröll gazeteciler ne derse desin artık inandırıcı değiller!
Fahiş zamlar geri alınsın, işsizlere iş bulunsun yada işsiz maaşı bağlasın, kiraları faturaları ödensin zira toplum ahlakı hızla çöküyor.
Türkiye'de sayıları 89.259 olan camilerin elektriği bedava, sayıları 948 olan cemevlerinin değil!

Garip Dede Cemevi aylık 30 bin lira olan faturayı nasıl ödeyecek?
Nerede Adalet?
Adalet kaybolduğu için mi Edirne'de Adalet Anıtını ateşe verdiler?.. Image
Biz böyle vicdanlı babaların döneminden nasıl bu kadar vicdansız, adaletsiz insanların yönettiği bir ülkeye evrildik?! Image
Read 8 tweets
Feb 1
AVŞAR BOYU BİLİNMEYENLERİ
Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre Divân-ı Lügati't-Türk'te tanımlanan Oğuz boylarından 6. dır. Bu boyların Bozoklar kolundan Oğuz Kağan'ın oğlu Yıldız Han'ın 4 oğlundan en büyüğü olan Afşar'ın soyundan gelir
1-Avşar sözcüğü eski metinlerde "Avşar" ya da "Afşar" biçiminde yazılırdı. Avşar sözcüğünü ilk kez Arap tarihçisi Makrizi'de görüyoruz. Bu sözcük onda bir köy adı olarak geçer.
2-Kaşgarlı Mahmut bu sözcüğü Afşar biçiminde yazıyor. Burada Afşar, "işlerini çabuk yapan" anlamında kullanılmaktadır. Reşidü'd-din ise bu sözcüğü "Avşar" biçiminde yazmıştır. Reşidü'd-din'e göre Avşar sözcüğü, "çevik ve vahşi hayvan avına hevesli" anlamına gelmektedir.
Read 42 tweets
Dec 29, 2021
Ünlü Antopolog, Tarihçi, Prof. Eugene Pittard, 1937 yılı 2. Türk Tarih Kongresinde yaptığı konuşmada ve 1939'da Belçika'da yayımladığı bu Antropoloji kitabında şöyle der: "Hiç kuşku yok ki, Avrupa'ya medeniyeti getirenler, bugün Anadolu'da yaşayan Türklerin Turani Atalarıdır."
1-Prof Eugene Pittard: Eğer Asya'da gündelik yaşayış koşulları derin değişimlere uğramamış olsaydı, Avrupa'nın geri hayat tarzı ilelebet sürebilirdi. Ancak Turanilerin gruplar, kafileler halinde batıya gelmeye başlamasıyla yeni medeniyet durumu Avrupa'ya girmiştir
(İskit kemeri)
Prof Eugene Pittard: Anadolu'nun bugünkü brakisefal insanları, Asya'nın bu yerlileri, bugünkü oturmakta oldukları Anadolu'yu, atalarının isgal etmiş olduğunu düşünmelidirler. Bugün bu kavimler,  başka başka isim taşımaktadırlar. Türkistan'da Türkmen, Anadolu'da Türk'türler.
Read 40 tweets
Dec 26, 2021
Zenginliği ülkemdeki gayriTürk unsurlardan alıp Türklere verdiğim için malum azınlıkların bana hıncı bitmez!
Gayri Türk unsurlar yine yönetime seçilip, Türkler yeniden sefalete düşürüldüğünde, Türk genci o zaman beni ve yaptıklarımı daha iyi anlayacaktır...demişti Atam Anlayana! Image
Yunan Prof Dimitri Kitsikis eklediğim konuşmasında 15. Yy dan itibaren Osmanlıyı biz (Rum-Ermeni ve Saray ittifakı) yönetiyorduk, niye yıktık ki sanki Batılıların gazına gelip diyordu... Haklı mı haksız mı okuyucunun dinleyicinin taktiridir. Image
"Abdülhamit’e en yakın adamların yüzde doksanı ya Rumdur, ya Ermeni’dir ya Musevidir."
"Bizim Muhafazakarların zannettiği bir Abdülhamit yoktur."
Read 17 tweets
Dec 18, 2021
Sibirya'da Palmiye yetişmeyeceği gibi Filistinde de Çam yetişmez. Buna rağmen 325 yılında toplanan İznik Konsülü 25 Aralık'ta İsa'nın doğumunu kutlama kararı aldı. Oysa İncile göre (Luka 2:1, 20) İsa Sonbahar da doğdu. O halde bunlar Türklerin Nardugan Bayramında neyi kutluyor?
1-Oysa Ön Türklerde Aralık ayının sonu (yılbaşı) çok büyük bayram, çok kutlu bir olarak kabul edilirdi. Bu günde büyük bir kutlama yapılırdı.
Bu bayram Yer-Su inancına bağlıydı. Türklerin 'Tanrıcılık'tan önceki inançlarından kaynaklanıyordu.
2-Eski Türk efsanelerine göre yeryüzünün tam ortasında, yerin göbeği sayılan yerde, bir yüce akçam bitiyor, ucu gökyüzüne kadar gittiğine inanılıyordu. O akçam ağacının Ülgen'in gökteki sarayına kadar gittiğine inanılıyordu. Ülgen hayırlı ruhların başıydı ve gök sarayda yaşıyordu
Read 31 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

:(