@xanthos_027 Profile picture
Feb 15 32 tweets 4 min read
1-
1980 darbesi sonrası, 1983 yılından 1991 yılına kadar Türkiye tek parti ANAP tarafından yönetildi. Bu dönemde serbest piyasa ekonomisi, devletin ekonomideki payının azaltılması ve fiyat mekanizmasının klasik dengeleyici rolüne işlerlik kazandırılması oluşturdu.
2-
1991-1993 yılları Süleyman Demirel’in Başbakanlığında koalisyon hükümeti,
1993-1996 Yıllarında Tansu Çiller’in Başbakanlığında kurulan farklı koalisyon hükümetleri,
3-
Çiller, ekonomi yönetiminde söz sahibi olan tüm kamu kurumlarını kendine bağladı.
1993 yılı sonlarında ve 1994 başında hem bütçe hem de cari açık çok ciddi düzeylere yükselmişti.
4-
Hükümet, kamunun borç yükünü azaltmak için faizleri indirmeyi hedefleyen bir dizi adım attı. Bunlar arasında Hazine'nin borçlanma ihalelerinin iptali ve tahvil ile bonodan elde edilen faiz gelirleri üzerindeki vergi oranlarının artırılması da yer alıyordu.
5-
Borçlanma ihalelerinin iptaliyle yaşanan gelir kaybını engellemek için hükümet "PTT'nin T'sini satmaya" karar verdi. Telefon hizmetlerinin özelleştirilmesi için ihale süreci başlatıldı.
6-
O dönemde Türkiye'nin toplam borcu 40 milyar dolar civarında bulunuyordu. Özelleştirmeden beklenen gelir için de 35-40 milyar dolar biri sayılar telaffuz ediliyordu.
7-
Ancak, bu özelleştirme süreci Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Bunun üzerine Türkiye'den çok ciddi sermaye çıkışı görülürken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları da not düşürdü.
8-
Sermaye çıkışıyla birlikte Ocak 1994'te dolar bir günde yüzde 14 değer kazandı. Ocak ile ekonomik bir dizi önlemin alındığı Nisan ayları arasında lira, dolar karşısında yüzde 160'ın üzerinde değer kaybetti.
9-
Çiller başbakanlığındaki hükümet, 5 Nisan 1994 tarihinde bir ekonomik önlem paketi açıkladı.
Bu kararlar kapsamında lirada devalüasyona gidilirken, başka TEKEL ürünleri ve akaryakıt olmak üzere vergi oranlarında çok ciddi artışlar yapıldı.
10-
Türkiye, Mayıs 1994'te Uluslararası Para Fonu (IMF) ile 14 aylık bir stand-by anlaşması imzalandı.
Bu dönemdeki ekonomik sıkıntılar yüzünden, hem 1994 yerel seçimleri, hem de 1995 seçimlerinde RP oyu yükselişe geçti.
11-
1996-1996 Yıllarında ömrü 3 ay süren Mesut Yılmaz Başbakanlığındaki koalisyon hükümeti, RP'nin 27 Mayıs verdiği gensorunun TBMM'de kabul edilmesi üzerine, 6 Haziran 1996'da Mesut Yılmaz, Başbakanlık görevinden istifa etti.
12-
ÖZETLE: 1991-1996 yılları arasında 48,49,50,51,52 ve 53. Hükümetler Türkiye’yi yönetmişlerdir. 6 yılda 6 ayrı hükümet (3 ayrı Başbakan) tarafından ülkenin yönetilmesinin arkasındaki sorun ise ekonomik nedenlerdi.
13-
Azalmak bilmeyen kamu açıkları ile cari açık sorunu bir türlü dizginlenemiyor, enflasyon tek haneye indirilemiyor. Yabancı yatırımcının istediği istikrar yakalanamıyor ve istenildiği kadar dış kaynak girişi de sağlanamıyordu.
14-
İthalata dayanan büyüme sürecinin etkisi ile cari açığı, diğer taraftan kamu maliyesi açığı hızla büyüyordu. Bunun habercisi olarak kriz yaklaşıyor dolarlaşma tırmanıyordu.
15-
Yüksek kamu açıklarına rağmen faizlerin düşük tutulması sonucu kamu senetlerine olan talep düşüyor ve dövize hücum yaşanıyordu. Bunun sonucunda ise döviz rezervlerinde büyük bir azalma oluyordu.
16-
Bu dönemde dövizi bastırmak için, faizlerin yükseltilmesiyle aynı tarihte gecelik faizler yüzde 1000’in üzerine çıkıyordu.
Ekonomideki bu başarısızlık zinciri hem ANAP hem de DYP de sürekli oy kaybına neden olmuştu.

-Devam edecek...
17-
1996-1997 yılları Necmettin ERBAKAN’ın Başbakanlığında koalisyon hükümeti, yüksek faiz-düşük kur politikası üzerinden yabancı kaynak girişi ile ekonomi büyüdü ve 1996 da %7 olan büyüme 1997 de %7,5 olarak gerçekleşti.
18-
Erbakan başkanlığındaki koalisyon hükümeti faizleri aşağı çekmek için yollar arıyor. Kamu kuruluşları arasında havuz sistemi kurarak faizleri yükseltmek isteyen özel bankaların önü kesilmek isteniyordu.
19-
Dış politika ise AB yerine Müslüman ülkelerin 8 tanesini bir araya getiren D-8 oluşumuna öncülük ediliyordu. Bu durum AB tarafından tepki görüyordu.
20-
Erbakan hükümetinin sıcak para girişine dayalı büyümenin arka planda yarattığı cari açık ve maliye açıkları ekonomik kırılganlığı artırıyor bu durum TÜSİAD’ın tepkisine neden oluyordu.
21-
Diğer yandan politik islamın siyasi ve ideolojik icraatları sivil-asker bürokrasiyi rahatsız ediyordu.
28 Şubat 1997'de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla "irtica"ya karşı başlayan ordu ve bürokrasi merkezli Süreç,
22-
Erbakan'ın istifasına ve REFAHYOL Hükûmetinin dağılmasına yol açmıştır. Türk siyasi tarihine geçen kararların uygulandığı dönemde Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda değişimler yaşanmıştır. Yaşananlar postmodern darbe olarak da adlandırılmıştır.
23-
1997-1999 Mesut YILMAZ Başbakanlığında koalisyon hükümeti, REFAHYOL koalisyon hükümetinin ortağı Tansu Çiller’e Cumhurbaşkanı Demirel tarafından hükümet kurma görevi verilmeyince Mesut YILMAZ Başbakanlığında ANASOL-D koalisyon hükümeti kuruldu.
24-
Türkbank ihalesiyle patlak veren iddialar, hükümetin sonunu getirdi.
Türkbank ihalesini 1998'de 600 milyon dolara işadamı Korkmaz Yiğit aldı.
25-
Ancak, ihale için organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'nın devreye girdiği ve ihaleye girmek isteyen diğer işadamlarını tehdit ettiği iddiaları üzerine, hükümeti dışarıdan destek veren CHP'nin verdiği gensoru ile Mesut Yılmaz hükümeti düşürüldü.
26-
1999 - 2002 tarihleri arasında Bülent Ecevit Başbakanlığında koalisyon hükümeti;
Bülent Ecevit'in , Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından 3 Mayıs 1999 tarihinde görevlendirilerek ANAP ve MHP ile kurduğu koalisyon hükûmetidir.
27-
anayasa kitapçığı krizi ve 2001 Türkiye ekonomik krizi kamuoyunda "Kara Çarşamba" olarak adlandırıldı. Kriz, 14 aydan bu yana izlenen sıkı para politikasında önemli revizyona neden oldu. Hükümet, "dalgalı kur" politikasına geçme kararı aldı.
28-
Krizin etkileri uzun süre devam etti. Binlerce kişi işsiz kaldı, çok sayıda işyeri kapandı.

21 Şubat'ta gecelik faizler yüzde 7500 ile "tarihi yükseliş", İMKB de yüzde 18.1 ile "tarihi düşüş" yaşayınca, öğleden sonra "kriz zirvesi" toplandı.
29-
Yaklaşık 13 saat süren zirvede, 9 Aralık 1999'da ilan edilen "kur çıpası" yerine, "dalgalı kur" sistemine geçilmesi benimsendi.
Kemal Derviş, ekonomiden sorumlu devlet bakanlığına getirildi.
30-
Kemal Derviş, ilk aşamada bankacılık sektöründeki zaaf ve yapısal bozuklukların giderileceğini söyledi. Ekonominin patronu olarak gelen Kemal Derviş’in IMF’den para getirmek için hükümeti zorunda tuttuğu konulardan biri Türk Telekom’un özelleştirilmesiydi.
31-
2002'de Başbakan Bülent Ecevit'in sağlık durumunun kötüleşmesi ile ilgili tartışmalar başladı. Bu tartışmalar üzerine Başbakan yardımcısı Devlet Bahçeli, 7 Temmuz 2002'de aldığı kararla 3 Kasım 2002'de seçim yapılmasını istedi.
32-
2002 kasım seçimlerinde DSP nin oyunun yüzde 22 den yüzde 1 e düşmesi seçmenin ekonomik istikrarı ne kadar önemsediğinin bir örneğidir.
Ayrıca bu dönemde çıkarılan bazı kanunlar bir sonraki hükümetin ekonomik programlarına yön verecektir.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with @xanthos_027

@xanthos_027 Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @xanthos_027

Feb 16
33-
2002 kasım seçimlerinde DSP nin oyunun yüzde 22 den yüzde 1 e düşmesi seçmenin ekonomik istikrarı ne kadar önemsediğinin bir örneğidir.
34-
3 Kasım 2002 günü yapılan seçimlerde, AKP %34,28 oranında oy alarak tek başına iktidar olmuştur. Kötü yönetilen ekonomi yüzünden halk bir önceki siyasi partilere faturayı kesmişti.
Demirel’in dediği gibi “boş tencerenin, deviremeyeceği hükümet yoktur”
35-
AKP 2002 yılından 2007 yılına kadar 57. Hükümetin krizden çıkmak için ekonominin başına getirdiği Kemal Derviş’in yazdığı reçeteyi uyguladı. Yine Merkez Bankası Kemal Derviş döneminde özerk hale getirilmiştir.
Read 16 tweets
Mar 30, 2021
Otkar ile ilgili;
1⃣Hisseyi yorumlamış olduğum fiyat belli (195-200), hisse yorumlamış olduğum fiyattan sonra 460 zirvesini gördü. Kar alınması ile ilgili yazdım fiyat belli (430-460), hisse bu aşamadan sonra 350 ye kadar geri çekildiğinde,
2⃣işlemlerim ve yorumlarım net, hissenin ikinci defa 460 seviyesini test etmesinde kar stopu konulması gerektiği ile ilgili fiyat belli (438)
Hisseye ilgilenmeye başladığımdan bu yana işlem yapan en kötü %100 yapmıştır.
3⃣Ancak son zamanlarda çakma hesaplar olsun, kendi analiz ve yorumuna göre alan ve zarar eden veya satacağı seviyeyi soran sürekli yeni kişiler geliyor. Hadi bunu önemsemedik ve bilgimiz kadar yorumlamaya çalıştık.
Read 13 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

:(