Yemenli Muhammed kaldığı Marib’teki mülteci kampında bir gün sıkılıp elindeki tel parçasıyla demirden kargacık burgacık bir gözlük yapar. Onun kamptaki dünyasında yaşıtlarının sahip olduğu akıllı telefon, play station, internet ve bilgisayar yok. +
Muhammed’in telden gözlüğü, kampı ziyarete giden fotoğrafçı Abdullah el Jaradi’nin ‘’gözüne takılıyor’’. Küçük Muhammed beraberindeki iki arkadaşının yanında yaptığı en iyi çalışma olan gözlüğü, ‘’bir fotoğrafını çekmesi karşılığında vermeyi’’Abdullah’a teklif ediyor.
Ve ortaya bu fotoğraf çıkıyor. Fakat Abdullah ve Muhammed'in iyilik yolculuğu bu noktadan sonra başlıyor:)
Abdullah hemen orada, bu gözlüğü alıp sosyal medya hesabından açık arttırma ile satmayı, elde edeceği parayı da geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nda Muhammed'e verme, ona ve birkaç arkadaşına oyuncak ya da elbise almayı düşünüyor.
Ardından bir umutla internetten müzayedeyi yapıyor Abdullah. Körfez ülkelerinden Abdullah’ın bu tek parçalık müzayedesine yoğun ilgi gösteriliyor. Açık artırmaya katılan biri gönderdiği mesajında ''Ramazan ayında bu gözlük, kalbimizle görebilmeyi sağladı'' diyor...
Müzayede sonunda gözlük 10.000💲'a bir maden şirketinde yönetici olan Usame al-Qussabi adlı kişiye satılıyor. Ayrıca birçok bağış da yapılıyor ek olarak. Bir çocuğun bayramlık ihtiyacı için aranılan bağış, açık artırmada 200 çocuğun ihtiyaçlarını karşılayan iyiliğe dönüşüyor.
Yağmur damlaları gibidir iyilik. Her bir iyilik damlası bir garibin yüreğindeki ateşe derman olur ve gülen gözlerle, umutla bakarlar hayata🌿
V'esselam🌿
Bu iyiliğe aracı olan Abdullah al-Jaradi'nin hesabı: @ab_aljaradi 'ye de selam olsun🙂🌿
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Ziryab Avrupa müziğinde, yaşam tarzında, modada, saç stillerinde, mobilyalarda ve hatta sofra düzenlerinde devrim yarattı. Yemek yeme, sosyalleşme ve eğlenme şeklini değiştirdi. Müzisyen, astronom, moda tasarımcısı ve bir gastronomi dehasıydı+
Armoni ve kompozisyon öğretimini içeren, zamanla daha da gelişecek olan dünyanın ilk konservatuarını kurdu. Endülüs'te Hicaz usulü devam eden musiki makamlarını Irak makamlarıyla geliştirerek yeni formlar oluşturdu. Bazıları Batlamyus'a ait olan on binden fazla şarkı biliyordu.
Müzik altyapısını tamamen yeniden düzenledi. Ölçü ve ritmik parametrelerde yeni ifade biçimleri oluşturdu. Kontrpuan ve polifoni ilk olarak Ziryab'ın kurduğu Kurtuba konservatuarında geliştirildi.
Prof.Muzaffer Şerif nasıl 'Muzafer Sherif'e dönüştü?
Film gibi bir hayat.Sosyal psikolojinin kurucularından, literatüre adıyla giren deneyi olan; Harvard, Yale, Princeton, Oklahoma, Pennsylvania ve Columbia üniversitelerinde bulunan bir bilim insanını nasıl küstürüp kaçırdık?+
1906 yılında İzmir, Ödemiş'te zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1919 yılında, 13 yaşındayken İzmir'i işgal eden Yunan ordusundan bir asker yanındaki kişiyi öldürdükten sonra süngüsünü ona doğrultur. Fakat muhtemelen yaşı küçük olduğu için öldürmekten vazgeçer.
Ölümler, işgal, savaşlar, esaret, kurtuluşla geçen ilginç bir çocukluğu olur. Belki de insanların toplu halde sergiledikleri uç davranışları ileride incelemesi için gerekli olan deneyimin en büyüğünü farkında olmadan bu yıllarda edinir.
Struma Faciası
Karadeniz'de 103’ü Çocuk, 769 insanın ölüm yolculuğu
24 Şubat 1942. Şile açıklarında nazilerden kaçan, aç ve çaresiz 769 Romanyalı Yahudi, Struma adlı motoru çalışmayan bir gemide çaresizce Karadeniz’in soğuk ve hırçın sularında gece boyunca sürüklenmektedir.+
Balkan savaşlarında kullanılan, motoru 1830 yapımı köhne geminin kapasitesi 100 kişidir. Motoru çalışmayan, telsizi olmayan ve çapa zinciri kesilmiş halde Karadeniz'de sürüklenmekte olan gemide gece sabaha karşı korkunç bir patlamayla sarsılır. Struma vurulmuştur...
Gemiyi 1.118 metre uzaktan torpido ile vuran bir Rus denizaltısıdır. Aynı denizaltı bir gün önce Türk kargo gemisi Çankaya’yı da batırmıştır. Zaten deniz üstünde zor duran Struma hızla batar ve 769 Yahudinin 768’i feci şekilde can verir.
'Kutsal Aile' anlamına gelen La Sagrada Familia Bazilikası sırlar ve şifrelerle dolu. Bir kiliseden çok daha fazlası olan bu mabet; Mimar Antonio Gaudi'nin tamamen sadaka ve bağışlarla inşa edilen Barcelona'daki muhteşem eserlerinden. +
Lezzetli yemekleri, muhteşem mimarisi, güzel havası ve zarif sakinlerinin yanı sıra, Barselona Gaudi'nin binalarıyla tanınır. Casa Vicens, Palau Güell, Park Güell, Casa Milà, Casa Batlló ve diğer eserleriyle şehre damgasını vuran Gaudi'nin La Sagrada Familia'sı ise bir şaheser.
Sagrada Familia'yı ilk ziyaret ettiğimde, şimdiye kadar bildiklerimden benzersiz ve farklı olan mimarisi beni büyüledi. Paris için Eyfel Kulesi ne ise, Barselona için Sagrada Familia odur. Renkleri, geometrisi, heykelleri, şifreli mesajları ve yüksekliği dikkatinizi hemen çeker.