Dünya gibi Türkiye de, hızla yepyeni bir döneme doğru ilerliyor. Bu arada kimse yeni döneme hazırlıklı görünmüyor. Konuşulanlar hâlâ nicel farklılıklar, ama gelen dönem öncekinden nicel değil nitel anlamda oldukça farklı olacak ve bu özelliği zaman içinde ortaya çıkacak gibi.. >>
Çıkış eşiğinde bulunduğumuz ve hayatın merkezini maddiyatın teşkil ettiği devri, 1800'lerle başlatabiliriz. Napolyon Bonapart devri. Fransa'nın Luisiana'yı ABD'ya satıp Amerika'dan çekildiği, Mısır seferi ertesi Napolyon'un Avrupa'da laik imparator olarak ortaya çıktığı dönem...
Bugünkü anlamda Kapitalist sistemin işlemeye başladığı ve bugüne kadar bir çok şeyi belirleyen düşünme biçimlerinin de ortaya çıktığı, şekillendiği 1800'lerin başı. Çay ithalatıyla İngiltere'den Çin'e çuvalla altın ve Sterlin taşınıyor. Qing Çin'i hâlâ dünyanın en zengin ülkesi..
Japonya'da henü Tokugawa Shogun'ları hüküm sürüyor, Meiji reformlarına dahe elli yıl var. İstanbul tahtında III.Selim oturuyor ve Napoleon'un modern ordusunun muazzam başarılarını görünce Yeniçerilere karşı Nizam-I Cedid ordusu kurmuş, 1802'de Fransızlardan Mısır'ı geri almış...
Rusya'da Romanovlar'ın Çarı I. Alexander hükümdar, İran'da Afşarlar'ın Şahı II. Nadir Şah miyadını doldurmuş, Dünya yeni bir çağa giriyor be yeni çağda zaman kavramı, "linear" bir çizgi olarak anlaşılıyor. Eskinin dönüşümlü zaman kavramı etkisini yitiriyor...
1800'lerin başında başlayan bu çağın özelliği, herşeyin değerinin sayılarla ifade edilebildiği ölçüde "değerli" sayıldığı bir dönemdi. Hayatın merkezini "Ökönomi" teşkil ediyordu (biz ona kısaca "Kapitalizm ve türevleri" diyebiliriz)...

Yeni Çağ, 2020'de başlamış olabilir...
Maddiyatın ve "ökönomi"nin hayatın merkezini teşkil etmeyeceği, değerlerin metreyle kiloyla ölçülmeyeceği, zamanın çizgisel/linear değil mevsimler gibi döne döne geleceği, sezgilerin akıl kadar önemseneceği, bu yüzden kadınların son sözü söyleyeceği bir çağ geliyor...
Mental anlamda "Postkapitalizm" diye nitelemeyi sevdiğim 2008-2024 döneminden sonra yeni çağa özgü görüngülerin artacağını düşünüyorum. Bunun, 20. Yy'da şekillenmiş insanlar için anlamının, "anlaşılmazlık", "karmaşıklık", hatta "kaos" olabileceğini söylemek mümkün...
Anlayamadığınız ve nedenlerini açıklamakta zorlandığınız olayları "kaos" olarak anlamanız mümkün, çünkü sizin şekillendiğiniz düşünce kalıplarına uymayan bir sürece giriyorsunuz. Sizden sonraki kuşaklar yeni düşünce kalıplarına uyum sağlayıp herşeyi daha iyi anlayacaklar...
Özellikle ŞİMDİ o eşik aşılırken, özellikle "kendinden ve bilgisinden çok emin" entelektüellerin giderek daha zorlanacaklarını ve bir yerde dayanamayıp havlu atacaklarını söyleyebiliriz, -tıpkı Ortaçağ düşünürlerinin bir yerde havlu atıp yerlerini yeni çağa bırakmaları gibi...
1800'ler sonrasından itibaren bugünlere kadar gelen ve kralların yerini Napolyon örneğindeki gibi seküler imparatorluk düşlerinin ve onların yayılmacılığın aldığı maddiyat çağının ardından daha özgürlükçü, toplum yararını tüketici bireyin önüne koyan başka bir Dünya geliyor...
2020'lerle birlikte doğmak üzere olan bu yeni Çağın en dertli en acınası en trajikomik kesimi, 20'inci Yüzyıl kafasıyla bugünleri ve yarınları izah etmeye "çalışan" ve kendine "entelektüellik" bahşedenler olacak gibi görünüyor... <<
#KonstantiniyeNotları
EK:
Bu konuda bir sürü not aldım, kitaplar okudum, ama kapsamlı bir şekilde bu dönemi anlatacak seviyeye ulaşmış değilim, -zira gerçekten çok farklı bir durum söz konusu ve düşüncelerin demlenmesi gerekiyor!

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Selçuk Salih Caydı

Selçuk Salih Caydı Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @selcuksalih

Apr 4
Son bir haftadır beni ilgilendiren konulardan bahsetmek istiyorum...
1. Bugünlerde, 2008'de başlayan "postkapitalist mental değişim"in son evresine girmiş bulunuyoruz. 2024'de bitecek ve konunun "pratik" aşaması başlayacağından konu gerçekten çok ilginç... >>
Bu tarihî dönüşümden bahsederken hafiften, "Postkapitalist" lafını da iptal etmeyi düşünüyorum (konuyu Avrupalı Postmarksist entelektüel dostlarımla tartışacağım, onlar da daha az kullanıyorlar).
Zira yeni başlayacak dönemde hayat, şimdiki gibi "ökönomi" üzerinden okunmayacak...
"2024 yılbaşısından itibaren böyle olcek" gibi bir saçmalıktan sözetmiyorum elbette, ama trendlerin eskisi gibi "biz paramıza bakalım" dandikizmindn ziyade 'Hayat' istikametinde işleyeceğini tonlamak istiyorum.
Önce, 30 yıllık bir "Sol kökenli yeni yönetimler" devri yolda...
Read 15 tweets
Mar 17
Ukrayna'nın Rusya tarafından işgali Rusya için tam bir utanca dönüşmeye doğru gidiyor, zira sahada baştan beri -Ukrayna'nın direnmesi halinde- kesin bir şekilde görülmesi beklendiği üzere, Rus ordusunun değil Ukrayna'yı işgal etmesi, Kiev'i alması bile zor görünüyor... >>
Bugünün kesin gerçeği şu:
Halkları ikna etmeden tankla topla yenmek, hiç mümkün değildir. İş ciddiye binince, kaybeden mutlaka otokratlar olacaktır. Bunun bi tür askerî matematiği bile var: Bir ülkeyi/yeri işgal edip elinizde tutabilmek için her 25 kişiye 1 asker düşmelidir...
Mesela, (bu konularda hayal kuranlar varsa bilmeleri açısından) İstanbul'u işgal edip elinde tutmak isteyecek modern bir ordunun en az 650 bin kişi falan olması gerekir, -ki o da yetmeyecektir çünkü bunun jojistiği falanı filanı vardır ve bunu karşılayabilecek ülke yoktur...
Read 15 tweets
Mar 16
Eine Ukrainerin spielte in der türkischen Geschichte eine enorme Rolle, die Roxalena, (Anastasia). Sie ist in der West-Ukraine (damals "Lehistan") geboren und wurde 15-jährig von Tataren entführt, nach Istanbul geschickt...
Warum ist sie so wichtig? >>
#KonstantiniyeNotlari
Roxalena oder "Hürrem Sultan", wie sie jede Türke kennt (1506-1558) wurde Frau von Suleiman der Prächtigen, der 10. Sultan der Ottomanen. Wir wissen, dass die Sultane poligam waren und die Mütter der Sultane verschieden. Aber mit Roxalena war anders.
Suleiman war monogam...
Suleiman und Hürrem scheinen ein richtiges Liebespaar gewesen zu sein. Roxalena ist die einzige Sultanin, die einem König (Ukrainischen -d.h. "Lehistan"- König Zygmund II.) einen offiziellen Glückwunschsbrief schickte. Sie führte den Staat fals ihr Mann nicht in Istanbul war...
Read 4 tweets
Mar 15
Ukrayna, başlamak üzere olan 'Değişim/Dönüşüm Dönemi Pratiği' öncesi -şimdilik- en ilginç gösterge ülke.
Rusya'nın bu ülkeyi işgalinde bazıları "Asya'nın yükselişi"ni görmüş durumdalar, bazıları "Batı'nın yenilgisi"nden bahsediyor, veya "Batı'nın zaferi"nden... >>
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali konusunda, ya da bazılarının saçmalayarak "Rusya-Ukrayna Savaşı" saydığı bu olayın Türkçe YouTube kanallarındaki "yorumları"nın çok büyük bi kısmı değersiz boş malzeme..
(Çoğunun ciddi olamamak gibi bir sorunu var, iğrenç bir yıkama-yağlama da cabası)
Benim ilgimi çeken olayların başında, Ukrayna'daki klasik Rus yanlısı medyanın son günlerde ağız değiştirip Zelenski'yi desteklemeye başlaması. Buna komplo teorisi uydurmaya kalkacaklar bir yana, insanlar sezgilerini dinleyip Putin'in vereceği bir şey olmadığını anlıyorlar...
Read 12 tweets
Mar 7
Popüler sanat, Türkiye'nin özellikle son on yılında kemikleşip katılaşmış "islamî günlük hayat "kültürünü" (aslında "kültürsüzlüğünü" demek daha doğru olacaktır) fena halde sallıyor. Önce "Kulüp", şimdi de "Pera'da Gece Yarısı" dizileri bile, son on yılın ezberlerini bozdu... >>
Dünyadaki tüm uygar ve özgür sanat eserleri gibi tarihe özgür/özgün sanatçı gözüyle daha geniş açıdan bakan ve ülkede çok yoğun ilgi gören "Kulüp" ve "Pera" dizilerinde görünen ilginçlik şu:
Bugünün İslamcıları, şimdi olduğu gibi, Osmanlı devrinde de popüler kültürde yoklar...
Blogumda yıllar önce, "Varlığını kıskanmak" (Existenzneid) konusunda yazmıştım. Bazı şeylere karşı çıkmanın hırçınlığı, onunla rekabet ve hatta ona düşmanlığın ötesindedir.
İslamcılar kültürde hiç olmadıklarından, "Varlığını kıskanmak" sendromu semptomları gösteriyorlar...
Read 9 tweets
Feb 15
Türkiye daima ilginç bir yer olmak özelliğini koruyor...
2011'de Suriye'de savaş başladığında (henüz Esad kuzey Suriye'den çekilmemişti), Türkiye'de ve Ortadoğu'da Kürtlerin 'Demokratikleşme' (ve sekülerleşme) konusunda çok önemli roller oynayabileceklerini yazmıştım... >>
Aradan onca yıl geçti ve artık, Kürtlerin Türkiye'deki en bilinçli seçmen kitlesi olduğu konusunda neredeyse herkes mutabık ve büyük bir ihtimalle Türkiye'yi yeni dönemde kimlerin yöneteceğini de Kürtler belirleyecek.
Şimdi daha da ilginç bir durum var... >
Kürtler tüm Sol parti ve önemli Sol grupları bir koalisyonda birleştiriyor. Şimdinin büyük Muhalefet partileri bunu küçümseyebilir veya "seçim sonrası için elini güçlendirmek çabası" olarak görebilir. Asıl konu şu:
Gelecekte Türkiye'yi Sol yönetecek.
Kürtlerin yatırımı geleceğe..
Read 5 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(