☑️"Aleviler Öz Türktür." deyince kimi arkadaşlar, "O zaman Alevi Zazalar Öz Türk mü?" diye soru sormuşlar. Öncelikle Zazalar hakkında YouTube'da çok ayrıntılı ve kaynaklı bir video yapmıştım. Dileyenler onu izleyebilir. Zazaların tarihine kısaca burada...
değinirsem, başta şunu söylemeliyim. Zazalar tarihte Türkler ile can yoldaş ve dost olmuşlardır. Kürtlerin tersine Zazaların kökeni kanıtları ile ortaya çıkarılmıştır. Deylem İranilerindendirler. Kürtler ile temelde bir alakaları yoktur. Sasani döneminde devlette görev aldıkları
için Uygarlık alanında yükselmişlerdir. Temelde Zerdüşt inancını benimsemişlerdir. Arapların 640'larda İranı işgal etmeleri sırasında bir kısmı Horasan ve Semerkant'taki Türklerin yanına sığınmıştır. İran'da kalanları Arapların ve Arapların ordularındaki Kürt gruplarının...
zulümlerine maruz kalmışlardır (D. N. McKenzie'nin "Notes on Southern Zaza" kaynağından). Sonrasında Zazalar Arap ve Kürt grupları tarafından Doğu Anadolu'ya sürülmüşlerdir. Horasan'a gidenleri ise Kuteybe Bin Müslim öncülüğündeki Arap ordularına karşı Türkler ile beraber...
direndikleri için kitleler halinde katliama tabii tutulmuşlardır (Tarihi Taberi ve M. V. Bruinessen'in Kürtlük, Türklük, Alevilik kitabından.). Sonrasında Türklerle beraber dostluk içinde yaşayan Doğudaki Zazalar, 1050'lerden itibaren Türkler ile beraber Anadolu'ya girmişlerdir.
Anadolu'da bulunanları da kolaylıkla Türk tabiiyetini kabul edip, Türklerin Aleviliğini zamanla benimsemişlerdir. 1500'lerden itibaren başlayan Sünnileştirme hareketi ve baskı zamanında Alevi Türklerin yanında bulunmaya devam etmişlerdir. Osmanlı'nın Kürtleri doğudaki Türk...
tehlikesine karşı yetkilendirdiği ve Anadolu'da yerleştirdiği zamanlarda tıpkı Türkler gibi Zazaların bir kısmı Kürt aşiretleri arasına parça parça yerleştirilmiştir. Bu yerleştirilen Türk ve Zaza boylarının çoğunluğu korkudan Kürtleşmiştir. Anlattıklarımın hepsi kaynaklı ve...
ve Osmanlı arşivlerinde birebir vardır. Osmanlı açıkça Kürt ve yerleştirme politikasını tarih tarih belirtmiş. Daha başka çok daha şeyleri yazmıştır da. Onları da daha özgür bir ortamda kaynakları ile belirtiriz.
Açık konuşalım. Benim Çepni atalarım (haplogrup C2a) bu durumun Gürcü, Ubıh versiyonunu daha çok yaşamış. Ama Anadolu genelinde konuşursak, Anadolu-Kafkas-Balkan-hatta Avrupa yerlisi Haplogrup (R1b, J2, G2, İ2 alt dalları) taşıyan birçok Anadolu Türk'ü yurttaşımız var. Bunların+
çoğunluğu gayet ortalamadan fazla Doğu Asya genetik mirası da taşıyabiliyorlar. Bunun sebebi tarihi kaynaklara göre kısaca şu: Batıda, ilk yüzyıllarda Bizans yönetimine kızarak beylikler bünyesine katılarak Hanefi müslüman olan ve asıl Oğuzlardan kız alıp veren çok fazla şehirli
nüfus var. Haçlı seferleri dönemi Türklere teslim olup din değiştiren ve hatta iç güveysi olup Yörük-Türkmenler arasına katılarak Türkleşenler var. Doğuya doğru daha sonraki dönemlerde peyderpey köylerin Müslümanlığı seçip, zamanla asıl Oğuz köyleri ile karışması durumu var. +
Ön Türkçe MÖ. 1000'de ortaya çıkmadı Tayfun Bey. Dilsel analizlere göre bizim şimdiki konuştuğumuz Türk dilini konuşan atalar, MÖ. 500'den itibaren, Ön Türkçe'nin daha arkaik formlarını konuşan ataların dillerini absorbe-asimile etti. İşte o daha önceki Ön Türkçe versiyonlarını+
konuşanlardan bir kısmının Sümerlerin ataları ile iletişime geçme ihtimali bulunuyor. Bu konuda ayrıntılı bir yayın yapmam lazım. Sizin ve diğer kimi insanların anlamadığı olay bu. En eski Ön Türkçe versiyonları, MÖ. 6000-4000 arası Doğu Asya'daki ortak atadan ayrılmış.
Batıya yayılmış zaten. Amur kökenli Ön Türk atalar, oralarda Paleo Sibiryalılar ile etnogenez süreçlerinde daha önceki kültürleri oluşturmuş (muhtemelen Okunevo veya Kelteminar gibi) Genetik analizler de bunu destekliyor. Ancak bizim konuştuğumuz Türkçe versiyonun atası+
Türkçe ile Sümerce arasında çeşitli ses denkliklerine dayanan ortak kelimeler dışında bir bağ yoktur. Türkçeden farklı olarak;
-Sümercede isim-fiil ayrımı yok.
-Ön ek var.
-Fiil çekiminde zaman değil, görünüş hâkim.
-Yarı geçişken bir dil.
-İnsan/insan olmayan ayrımı var. +
-Tamlanan tamlayandan önce gelir.
Bu sıralanan özelliklerin hiçbiri Türkçe ile örtüşmez. Son dilsel çalışmalara göre Sümerce ile en benzer dil Kuzey Hindistan-Tamil dilidir. Tabletlerde kendileri hakkında söyledikleri kara kafalı tabiri, kültürel olguları ve geldikleri yere dair
söyledikleri, bu görüşü kuvvetlendirir. Genetik olarak maalesef direk Sümerler incelenmedi. Ancak onlar ile alakalı görülen bataklık Arapları ve Elamlardan birkaç örnek alındı. Bataklık Araplarında J1'in bir türevi var. Güney Yemen işaret ediliyor. Elamlarda ise +
Esenlikler, R1a ve R1b'nin tümü, ilk Türkçe konuşanların haplogrubu demiyorum. R1a-Z93'un türevleri ve R1b-l23'ün türevleri, zamanında ilk Türkçe konuşanların yoğun oranda sahip olduğu haplogruplar diyorum.
R1b-l23 kısmı, ilk Hint-Avrupa göçerleri ile yoğun oranda gerek savaşlar, gerek hâkim olmalar ile karışmış. Biz bunu makalelerden açıkça anlıyoruz. MÖ. 3500 ile 2500 arası durmadan, parça parça İtil boylarından Avrupa'ya doğru akıntı var. Ve bunlar açıkça kurgancılar.
Fakat bunlar durmadan asimile olmuş, ardından yeni göç olmuş, tekrar asimile olmuş. Çünkü bir süre sonra kurgan yapmayı ve at kurbanını bırakmışlar. Hint Avrupalı gibi gömülmüşler.
Kürtçüler, Hint-Avrupacılar ve Doğu Avrasyacı enikler son dönemlerde (Ulaanzuukh) SlabGrave Kültürü'nün ilk Türkçe konuşulan kültür olduğunu savunmaktalar. Bu sayede Türklüğü Doğu Avrasya'ya sınırlarken, İskitleri, Hunların büyük bölümünü ve +
2-sonraki birçok Türk boyunun (Oğuzların yüzde 75'i-Karluklar-Ön Bulgarlar, Peçenekler, Ogurlar vs.) dönme Hint-Avrupalı-Aryan-Ugric vs. olduğunu dolaylı yoldan söylemekteler. Slab Grave'nin neden ilk Türkçe konuşanlar olamayacağını kanıtlayan zengin arkaik ve batılı Türkçe'nin
3-yanında, arkeolojik veriler ve DNA verileri var. Bu seferlik DNA üzerinden ilerleyelim. Resimde görülen Haplogruplar (özellikle Q-M120) Slab Grave orjinli. Bu haplogrup sonraki Türklerde çok nadir bulunur.
Kürtçü, Hint-Avrupacı ve Doğu Avrasyacı enikler özellikle Tagar-Taştık Kültürü’nün Doğu-Hint Avrupalı (Aryan) olduğu konusunda çok kesin konuşuyorlardı. Çünkü çevredeki diğer Pazırık, Uyuk, Sangly Man gibi kültürler daha çok Doğu Avrasyalılar ile (Slab-Grave, Minusinsk vs.) +
karışmış kültürlerdi. Fakat Tagar-Taştık’ta çok daha fazla Batı Avrasyalı Genetik miras korunuyordu. Yani batıdan gelen Sintaştalılar-Andronovo’lular daha az Doğu Avrasyalılar ile karışmıştı bu kültürde. O yüzden bu eniklere göre Tagar-Taştık’ın genetik miras ve otozomal olarak
İranilere veya Doğu Hint-Avrupalılara daha yakın çıkması gerekiyordu. Ancak paylaştığım Tagar-Taştık örneği, Türkiclere ve Ugriclere yakın çıkıyor. Listede hiçbir şekilde İrani-Aryan Doğu Hit-Avrupalı vs. yok. Bu da bizim; “İlk Türkçe konuşanlar Uralların Güneyindendir.