Son zamanlarda ALTIN.S1 ile ilgili çok soru alıyorum, o yüzden genel bir bilgilendirme yapmak istedim.
İlk bölümde #ALTINS1 sertifikasının detaylarına değineceğim, 2. bölümde ise ekranda gördüğünüz gram altın fiyatı ile ALTIN.S1 arasındaki marj farkının nedenlerini anlatacağım.
-2-
Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü, 5 ton altın karşılığında 500 milyon adet Darphane Altın Sertifikası’nı #ALTINS1 koduyla 21 Kasım 2022 tarihinde halka arz etmiştir. Daha sonra Ocak-2023'te 10 ton karşılığı 1 milyar adet sertifika daha arz edilmiştir.
Her biri 0,01 gram altını temsil edecek şekilde vadesiz olarak ihraç edilen sertifikalar 0,995 saflığa eşittir.
Tüm aracı kurumlardan ALTINS1 koduyla alım-satım yapılabilir.
-4-
🔶Darphane Altın Sertifikalarında alım-satım arasındaki makasın düşük olması
🔶Düşük komisyonla alınıp satılabilmesi
🔶Çalınma riskinin olmaması
🔶Kazançlardan stopaj vergisinin alınmayacak olması
başlıca avantajları olarak öne çıkmaktadır.
-5-
Darphane Altın Sertifikaları 21 Mart 2023 tarihinden itibaren minimum 50 gram olmak üzere fiziki altına dönüştürülebilmektedir. 50 gr. üzerindeki fiziki dönüşüm talepleri 10 gramın katları şeklinde iletilebilmektedir.
-6-
Fiziki dönüşüm taleplerinde; yalnızca aracı kurumların uygulayacağı “MKK fiziki dönüşüm talep komisyonu” ödenerek, altın sertifikaları Darphane Genel Merkezi’nden teslim alınabilmektedir.
-7-
Altın sertifikalarının alım-satımı aynı gün içerisinde gerçekleştirilebiliyor, takas işlemleri ise hisse senetleri gibi t+2 esasına göre yapılıyor.
#Ons altın ve #USDTRY kurları, Matriks veri terminalinde açıklanan anlık verilerden temin edilmektedir.
-9-
0,0321507465 ise gram altının 1 ons troy cinsinden gösterimi için gereken değerdir.
Arz talebe göre oluşan anlık piyasa fiyatı, gösterge fiyattan farklı olabilir.
Teorik fiyat ile piyasa fiyatı arasındaki uyumsuzluğa ve nedenlerine ise bir sonraki bilgiselde değineceğim.
Devam -10-
Spot altın ile altın sertifikası #ALTINS1 arasındaki makas(marj) meselesi ile devam edelim. Aslında bu meseleyi daha iyi anlamak için daha gerilerden başlamanın mantıklı olacağını düşünüyorum.
-11-
Bugün @altugozaslan’ın NBE yayınında anlattığı gibi; TR’de 2021 sonbaharından itibaren ikili fiyatlama sistemi ilk olarak faizde başlamıştı. TCMB faizinin “önemsizleştirilmesi” sonucunda iş gören faiz(ler) ile TCMB faizi 2 ayrı uca doğru savrulmuştu.
-12-
Daha sonrasında ihracatçıya farklı kur teklifi ortaya atılmış, ardından %2 primli #kur kararı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve buradaki çoklu kur tehlikesine de aşağıdaki twitle dikkat çekmiştim.
-13-
Sonraki süreçte TCMB’nin bankaların döviz işlemleri için uyguladığı baskı daha da arttı. Böylece #döviz ihtiyacı olan firmalar bankalardan elde edemedikleri dövizi Kapalıçarşı’dan temin etmeye başladı.
-14-
Hal böyle olunca ciddi bir fiziki döviz (efektif) talebi oluştu, zaten bol olmayan #likidite daha da kurudu. Likiditenin kuruduğu yerde “likidite primi” devreye girer ki, bizde de aynen böyle oldu. Kapalıçarşı kurları hafif hafif yukarıya gitmeye başladı.
-15-
Daha sonra TCMB; kur üzerindeki bireysel talebi de düşürme amacıyla bankalara döviz alım-satım arasındaki makası açma talimatı gönderdi. Kısa süre sonra yine TCMB’den bankalara günlük döviz satış limiti geldi, bankalardan döviz temin etmek firmalar açısından iyice zorlaştı.
-16-
Bu durumda da Kapalıçarşı’da dövizin fiyatı, Interbank gösterge fiyatın üstüne çıkmaya başladı. Bir süre %1-2 bandında devam eden bu marj Nisan başından beri her hafta biraz daha artarak bayram haftası %5’e ulaştı ve hâlen bu civarlarda seyrediyor.
-17-
Geçtiğimiz günlerde TCMB’nin Kapalıçarşı’dan döviz topladığı yönünde haberler çıksa da; aslında piyasadaki efektif işlemlerin çoğunun, Türkiye’nin şu an için belki de en büyük döviz/altın tüccarı tarafından yapıldığını herkes biliyor.
-18-
Hatta bu dövizlerin bir kısmının kamu bağlantılı şirketler adına toplandığı bile dedikodular arasında. Neyse bu dedikodulara çok girmeden, biz kendi konumuza dönelim.
-19-
Döviz kurlarındaki sistemi az çok anlattığıma göre şimdi geliyoruz Altın.S1’in marjına. Aşağıdaki grafikte Altın.S1 ile gram altının grafiklerini görüyorsunuz. Kasım-2022’den itibaren gram altın %20 değer kazanmışken, Altın.S1 %38 değer kazanmış. (Fiziki altın yaklaşık %32)
-20-
Buraya kadar anlattıklarımla marjın neden yukarı doğru açıldığını zaten tahmin etmişsinizdir fakat biraz daha matematiksel detaya inelim.
1 kg altın almak isteyen birisi için; bankadan, piyasadan ve Altın.S1 olarak 3 seçeneğe ayrı ayrı bakalım.
-21-
Seçenek 1: Ekranlarda gözüken gram altın kuru 1.245-TL iken, bankadan almak istediğinizde size en uygun 1.320-TL civarından satacaktır. Buna binde 2’lik Kambiyo Muamele Vergisi’ni de eklerseniz 1.322,60-TL olacaktır.
-22-
Fakat bu altını bankadan fiziki teslim almak isterseniz çoğu banka minimum 2-3 kg. şartı koşacak ve binde 5 civarı komisyon talep edecektir.
Dolayısıyla fiziki teslim için binde 5’lik komisyonu da eklediğimizde maliyet 1.330-TL civarına gelecektir.
-23-
Seçenek 2: Kapalıçarşı’dan 1 kg altın almak isterseniz, .995 saflıktaki külçe altının güncel satış fiyatı 1.375-TL olduğundan 1 kg için 1.375.000-TL ödemeniz gerekir.
Bu işlemle ilgili de herhangi bir kambiyo muamele vergisi, stopaj vs ödemezsiniz.
-24-
Seçenek 3: Diğer yandan altın sertifikasına bakacak olursak; güncel piyasa fiyatı 14,50-TL olup, 1 kg için 1.450.000-TL ödemeniz gerekecektir. Burada da herhangi bir KMV, stopaj vs. ödemezsiniz.
-25-
Fakat 9 sıra no.lu tweet’te değindiğim teorik fiyat hesaplamasına göre; Kapalıçarşı dolar kuruna göre hesaplanan Altın.S1’in teorik fiyatı bile 13,05-TL civarında olup, 14,50-TL’lik #AltınS1 piyasa fiyatı teorik fiyatın yaklaşık %11 üzerindedir.
-26-
Burada dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise; has ve külçe altında ons bazında da “likidite priminin” devreye girmiş olmasıdır.
Bunu da hesaba katmak istersek; Altın.S1’in fiyatını Kapalıçarşı’daki külçe altın fiyatı ile karşılaştırmamız gerekir.
-27-
Yani 1.375-TL’lik Kapalıçarşı fiyatına göre; #AltınS1 1.450-TL’lik gr. fiyatı ile %5,5 primli işlem görüyor.
Dolayısıyla Altın.S1’in ekranlarda görünen 1.250-TL'lik fiyata göre primli işlem görmesi doğal olsa da, aşırı bir primin bulunduğunu söylemek de yanlış olmaz.
-28-
Yukarıda verdiğim grafikten de açıkça görülebileceği üzere; Ocak-2023 başında primli fiyattan Altın.S1 alan bir kişi, kısa süre içerisinde Altın.S1 fiyatının aşağıdaki spot fiyatla eşitlenmesi nedeniyle (spot altın fiyatı değişmemiş olsa da) zarar etmiştir.
-29-
Dolayısıyla Altın.S1 yatırımı yapacak olanların, karar verirken mutlaka bu primi de göz önüne almalarını öneririm.
Biraz uzun oldu ama #AltınS1, #döviz ve #altın marjlarıyla ilgili akıllardaki soru işaretlerini önemli oranda giderdiğini düşünüyorum.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Global piyasalarda fon yöneticileri genelde Aralık ayının son 15 günü ile Ocak ayının ilk 15 günü piyasadan uzak olurlar. Ben de benzer şekilde bu dönemleri geçmiş yılın muhasebesi ve gelecek yılın stratejisinin oluşturulması amacıyla piyasadan uzak geçiririm.
Fakat bu sene Ocak ayında hisse senedi piyasasında sarsıntılı günler geçirdiğimiz için biraz yazma ihtiyacı duyuyorum. Geçen gün yazmıştım, bugün de bir şeyler yazacağım.
Piyasaya son dönemde gelen yeni yatırımcılara hoş geldin sürprizi ile 2023’e merhaba dedik.
#BorsaIstanbul’un tecrübeli yatırımcıları bu tarz düşüşlere ve yüksek oynaklığa alışkın. Hatta şu an yaşadıklarımız geçmişte yaşadıklarımıza göre çok hafif kalıyor. Fakat yeni yatırımcılar şaşkın, ne yapacaklarını bilemiyor.
Piyasada günlerdir bariz bir zayıflık vardı, bugün de beklenen büyük satış geldi. Bunun makroekonomiye, FED'e, dolar kuruna bağlanmasını çok doğru bulmuyorum.
Bir süredir devam eden tedirginlik zaten piyasaya yeni alıcı gelmesini engelliyordu.
Mevcut portföylerde de herkes diken üstündeydi. Herkes kendince çıkış için kapıya yakın durmaya çalışıyordu.
Bugünkü %4'lük düşüş sonrasında, -%1'e kadar hızlı bir tepki geldi. Orada acaba piyasa geri mi dönüyor diye düşünülürken, düşüş tekrardan %2-3 aralığına geldi.
Fakat öğleden önce yaşanan bu düşüş, muhtemelen fonlardan çıkış talebini tetiklemiştir.
Bugünkü düşüş; kredili/günlük işlemlerin kapanması, fonlara gelen çıkış talebinin karşılanması için fonların hisse satışları, bireysel yatırımcı panik satışlarının birleşmesinden oluştu.
#Enflasyon'un ve ülkede uygulanan makro politikaların mikro düzeydeki etkilerini, hikayeleştirerek paylaşmak istiyorum. Belki böylece akıllardaki bazı sorulara da cevap bulunabilir.
Hikayemizin ana kahramanları Barbaros ve Kalender.
Barbaros; uluslararası bir şirkette yönetici pozisyonunda çalışan, 80.000-TL maaşa sahip, kendi evinde oturan, şirket otomobili bulunan, eşi de benzer bir işte yönetici pozisyonunda olmasa da 40.000-TL civarında maaş alan, 2 çocuğu özel okula giden birisidir.
Kalender; kamuda memur olarak çalışan ve aylık 20.000-TL maaş alan, eşi de benzer gelire sahip, 1 çocuğunu zor bela özel okula gönderebilen, çocuğunun ihtiyaçlarını olabildiğince karşılamaya çalışan, son dönemdeki hayat pahalılığı nedeniyle sıkıntılı bir aile babasıdır.
Herkese merhabalar, çay-kahve eşliğinde yine bir karantina Pazar'ında bu sefer yerelden çıkıp globale uzanalım istiyorum. Bu akışın konusu "ESG" ve "Yeşil Ekonomi" olsun diye düşündüm. Tabii bu konulara girip de Tesla'ya değinmemek olmazdı.
Hadi buyrun akışa.
ESG, Türkiye'de henüz çok bilinen bir konu değil maalesef. Bugüne kadar @ergun_unutmaz ve @SantManukyan haricinde kimsenin bu konu hakkında fikir ortaya koyduğunu görmedim. Önümüzdeki yıllarda çok duyulacak.
O nedenle biraz da farkındalık oluşturmak amacıyla bu akışı yazıyorum.
Öncelikle bu "ESG" nedir, yenilir mi içilir mi yatırım mı yapılır ona bakalım.
"ESG"nin açılımı; Environmental, Social, Governance. (Çevre, Toplum ve Yönetişim)
Bunlar; bir şirkete yapılan yatırımın sürdürülebilirliğini ve toplumsal etkilerini ölçmeye yarayan 3 ana faktördür.