Üstünde oluşan kaplan desenine uzun uzun bakıyorum. Koyudan açığa doğru seyreden kahverenginin bütün tonları sanki bu küçücük alanda sıkışmış. Kokusuyla rengarenk çeşit çeşit meyvelerin olduğu bir vahanın içine giriyorum adeta.
Tatlı bir esintiyle birlikte gelen meyve kokuları. Ardından uyanma, diri olma dürtüsü, bulunduğum ortamı daha derinden hissetme duygusu. Biraz soğuması gerek çünkü aromaların açığa çıkması için bu önemli bir detay.
Aug 10, 2021 • 5 tweets • 2 min read
Mevlid-i Şerif'in İngilizce'ye çeviren Frank Lyman MacCallum’un hikâyesini biliyor musunuz?
Kimdi bu zat-ı muhterem ve nasıl oluyordu da Türk dilinin inceliklerini Shakespeare’in o klasik kelimeleriyle böylesine güzel karşılıklarla ifade edebiliyordu.
Babasının tabiriyle “Her birinin üzerine kargalar konmuş milyon tane mezar taşıyla çevrili Erzurum şehrinde” dünyaya gelir Lyman, 1893 yılı, 18 Haziranında.