Profile picture
Sanatın Tarihi @SanatnTarihi
, 38 tweets, 12 min read Read on Twitter
”Sanatçı, insanların ihtiyacı olmayan şeyleri üreten kimsedir.” -Andy Warhol

Bugün konumuz Pop-Art yani Pop Sanat…

Bu yazıda öncelikle Pop Sanattan bahsedeceğim. Bir sonraki yazıda ise Andy Warhol’dan ve akımın diğer sanatçılarından bahsedeceğim... +
Zincirin oluşmasını beklemek istemeyenler linke tıklayarak yazının tamamını okuyabilirler. Zinciri bekleyeceğim diyorsanız buradan devam... !
tarihlisanat.com/populer-art-po…
1959 yılında Londra’da açılış yapan ‘İşte Yarın’ başlıklı sergide bulunan ve Richard Hamilton'a ait; ‘Bu Günün Evlerini Bu Denli Farklı, Bu Denli Cazip Kılan Nedir?’ başlıklı kolaj, ‘Popüler’ sözcüğünün kısaltması olarak ‘pop’ sanatın ilk örneklerinden biri olarak kabul edilir.
Bu Kolajı gerçekleştiren İngiliz sanatçı Richard Hamilton’a göre Pop Sanat; Toplumun değişim gösteren değerlerine yönelik sanatsal bir inancı yansıtmaktadır.
Pop Sanat terimini ise ilk kez 1958 yılında, İngiliz Eleştirmen Lawrence Alloway ‘Architectural Desing’ adlı dergisinde yazdığı ‘Sanatlar ve Kitle İletişimi’ adlı makalesinde popüler kültür ürünlerini tanımlamak için kullanmıştır.
Alloway daha sonra bu terimin kapsamını genişletmek için güzel sanatlar alanında popüler kültür ögelerini kullanan sanatçılarını da bu başlık altında değerlendirmeye başlamıştır. (Andy Warhol, Sekizli Elvis)
İngiltere ile hemen hemen aynı yıllarda ABD’de de popüler sanat ve popüler kültür ögeleriyle ilgilenen ve dönemin önde gelen akımı olan Soyut Dışavurumculuk akımından uzaklaşmak isteyen bazı genç sanatçılar dikkatleri üzerine çekmeye başlamıştı.
Bir yandan da gerek malzeme, gerek konu itibariyle gündelik hayatın kültürel verilerini kullanan bu sanatçılar ‘Neo-Dada’ olarak tanımlanmışlardır. Pop Sanatın genel olarak Dadaizm ile ilişkilendirilmesi, Marcel Duchamp’ın tepkisini çekmiştir. (Marcel Duchamp)
İkinci Dünya Savaşı sonrasında gelişen ekonominin etkisiyle varlığını göstermeye başlayan tüketim kültürü ve zihniyetini gözler önüne seren ve bu anlamda ‘Amerikalı’ bir içeriğe sahip olan Pop Sanat sayesinde uluslararası sanat ortamında Amerikan varlığı güçlü şekilde hissedilir.
Yıl 1960… İnsanlık yeni bir çağa başlıyor. Artık sadece Dünya üzerinde değil, Ay’ın üzerinde yürüme hayalleri kuruyor ve yürüyoruz… ‘Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım…’ İnsanlık bir adım ile çağ atlıyor. (Andy Warhol, Moonwalk)
Artık devir; bilimin, teknolojinin ve ‘yeni’nin çağı devri oluyor. İnsanlık hemen hemen her konuda alışageldiği şeyleri modernize etmeye ve bu uzay çağına uydurmaya çalışıyor…
Sanatçılar da böyle bir ortamda, içinde yaşadıkları çağın isteklerine cevap verebilecek, yeni eserler ortaya koymak istiyorlar. Dadaizm ‘Gelenekçi’ sanat anlayışına karşı çıkan ilk sanat akımıdır. Pop Sanat ise Dadaizm ve Soyut Dışavurumculuğa karşı bir tepki olarak doğmuştur.
Pop Sanat’ın ilginç özelliklerinden biri de hem Amerika’da hem de İngiltere’de aynı zamanda, birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkmasıdır. ‘İki farklı kıtada eş zamanlı olarak nasıl ortaya çıktı?’ derseniz… Daha önce de söylediğim gibi, artık insanlık Uzay Çağında…
Kitle iletişim araçları ve diğer etkiler bu ortama zemin hazırlamıştır. Yani Pop Sanat’ın temeli kitle iletişim araçlarının katkılarıyla atılmıştır.

Bu iletişim araçları sayesinde Pop Sanat, başka hiçbir sanat akımında görülmemiş bir ilgi toplayarak geniş kitlelerine ulaşmıştır.
Hem de Amerikan sanat ortamında eleştirmenlerin engellerine rağmen kısa sürede galerilerin, sanat piyasasının ve müzelerin onayını almıştır. Kısa sürede Sadece ABD’de değil Avrupa’nın bir kısmında da başlıca akım haline gelmiştir.
Pop Sanat özellikle Amerika’da etkili bir şekilde yayılmaya başlamıştı. Tabi bunun birinci nedeni kitle iletişim araçlarının çokluğuydu. Televizyon, Radyo, Gazeteler ve Dergiler Pop Sanatın en büyük silahıydı.
İlk zamanlarda bu akımın adı ‘Yeni Gerçekçilik’ ya da ‘ Yeni Dadaizm’ olarak kullanılmıştı. Bu yeni akımın öncüleri ise; Andy Warhol, Roy Lichtenstein, Rosenquist, Dine ve C. Oldenburg gibi genç sanatçılardı. (Andy Warhol, Otoportre)
Bu sanatçıların ortak bir özelliği, onların Pop Sanat içinde çok etkili olmalarına neden olacaktı. Bu sanatçılar Pop Sanat daha ortaya çıkmadan önce aynı meslek alanında çalışıyorlardı ve desinatörlük ve vitrin dekoratörlüğü bile yapmışlardı.
Reklam dünyası… Amerikalı sanatçılar için kesinlikle parlak tüketim dünyasının iyi bir çekiciliği vardı ve bunu sanatlarında etkili bir şekilde kullanmaya başladılar. Pop Sanat akımı sanatçıları hazır-imgelerden yararlanmışlardır.
Sanatseverlerin ve tüm izleyicilerin gündelik yaşamının bir parçası olan nesneleri iki boyutlu yüzeylere aktarmışlardır. Konserve kutuları, Coca Cola şişeleri, sigara paketleri, hamburgerler ve çeşitli diğer yiyecek ve içecekler bu akımın vazgeçilmezleri olmuşlardır.
Özellikle Amerikan toplumunun gündelik yaşamının sıradan nesnelerine sanatsal bir anlam kazandırmıştır. Reklamlar, çizgi romanlar, afişler ve özellikle Hollywood endüstrisi ile yakından ilgilenen dönem sanatçıları, popüler film yıldızlarını da etkili bir şekilde kullanmışlardır.
Bunlardan en ünlüsü şüphesiz Marlyn Monroe’dur. Ayrıca bununla birlikte bir kadın imgesi oluşturmuşlardır. Burada kadın imgesinde cinsellik ön planda tutulmak istenmiş ve seyirlik bir nesne olarak kullanılmıştır.
Özellikle sarışın, kırmızı dudaklı ve ‘seksi’ olacak şekilde resmedilmeye özen gösterilmiştir. Ancak Tom Wesselman’ın resimlerinde bir suratı bile yoktur. Burada sadece kültürel bir stereotip olarak kullanılmış yani basitleştirilmiş ve genelleştirilmiştir…
Gazete ve dergilerden alınmış fotoğraflar, önemli olmayan nesnelerin bir araya getirilmesi, insani ve bireysel işaretler, nesnelerle ilgili aşırı ölçüler, fotoğraf ve takvimlerdeki mekanik işaretler, basit, bayağı motifler ve teknikler, aynı nesnelerin ya da şeylerin +
tekrarlanarak kullanılması, filmler, resimli dergiler ve reklamlardaki, tüketiciye yönelik imgeleri yapıtlarında kullanıyorlardı.

Bu sanat akımı; medyanın gücünü kullanarak Sanat Tarihinde hiçbir sanat akımının ulaşamadığı kadar geniş bir kitleye seslerini duyuruyordu
N.Lyton bu konuyla ilgili şöyle söylüyor; ‘ Bu grubun içindeki sanatçılar, kitlesel imgeleme ilgi duyuyorlar ve çoğu zaman basit bir yoldan, bunu kendi sanat anlayışlarıyla birleştirerek duydukları ilgiyi açığa vuruyorlardı.’
1960’larda artık Soyut Dışavurumluğun yerini Pop Sanat almıştı. Amerika’nın günlük yaşantısının bölgesel ve yerel simgelerini güçlü bir şekilde kullanıyor ve geniş kitlelerce sevilip kabul görüyordu.
O dönem sanatçılarından halka kadar herkes, kitle iletişim araçlarını bu akımın babası olarak kabul ediyorlardı.
Hem savaşçı, hem eğlenceli bu yeni sanat akımı kısa sürede müzik piyasasına da girdi ve 1960’larda olağanüstü bir ilgi görerek büyük başarılar kazandı. Yeniydi, farklıydı, renkli ve eğlenceliydi…
Endüstri, teknoloji ve uzay toplumunun gençleri ve bu gençlerin kendi kültürleri pop sanattan ibaret olamaya başlamıştı. Film sanatçılarının, pop yıldızlarının, ve diğer ünlü sanatçıların resimlerini sergileyerek bu gençleri fazlasıyla etkilemişti…
Pop Sanat temsilcileri uluslar arası bir yaklaşım ile halk sanatını birbirine karıştırıyor ve bunları birbirlerine bir fırça darbesiyle birleştiriyorlardı. Sonra güçlerini fark etmeye başladılar.
Büyük kitlelere hitap edebiliyorlardı. Sanat sayesinde bir takım mesajlar verebilirlerdi… Daha sonra Sanat sayesinde mesaj verme olarak kabul gören büyük geleneği yeniden benimsediler.
Sanat ile anlatı, hatta polemik arasında bir ilişki kurulabileceğini ortaya koymaya başladılar. N.Lyton konu ile ilgili şöyle söylüyor; ‘ Batı Dünyasında her insanın yaşamı ve düşüncelerini özetleyen; film ve televizyon, konserve yiyecekler, ev gereçleri ve çıplak vücutlu kadın +
fotoğrafları kullanmaları pop sanatçılarının geleneklere karşı bir davranışı olarak değerlendirilebilir. Ancak kullandıkları yol geleneklere uygun düşmemektedir. Her şeyden önce afiş, insanın beş duyusuna seslenen bir Rönesans resmini andırır.’
Yani kısacası bu sanat akımı hem gelenekleri reddediyor hem de onu kullanarak yeni bir gelenek yaratıyordu. Pop Sanatın biçimsel dili; reklam filmleri, fotoğraf, dergi, gazete ve benzeri yerlerde, coşkulu renkler kullanılarak ortaya çıkıyordu.
Bu güçlü renkleri, canlılığı ve anlaşılabilirliği ile Pop Sanat geniş kitlelerin dikkatini çekiyordu. Sanat akımlarının genelinde tuval üzerine yağlıboya tekniğiyle çalışılır ancak Pop Sanatta böyle bir durum yok.
Popüler ögelerden bire bir yararlanıldığı için burada fotoğarfik bir görüntü ortaya çıkar.

Pop Sanat konusunda Andy Warhol’u anlatarak devam edeceğim. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.
Okuduğunuz için teşekkürler. Timeline'ı biraz işgal ettim kusura bakmayın. 🙏
İyi akşamlar, sanatla kalın... 😊
Missing some Tweet in this thread?
You can try to force a refresh.

Like this thread? Get email updates or save it to PDF!

Subscribe to Sanatın Tarihi
Profile picture

Get real-time email alerts when new unrolls are available from this author!

This content may be removed anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Trending hashtags

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just three indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member and get exclusive features!

Premium member ($30.00/year)

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!