,
7 tweets,
2 min read
Read on Twitter
Birkaç temel itirazım var ve onları da birazdan hemen aşağıda sıralayacağım ama bunların ötesinde gerçek anlamda "para ve tahvil nedir, yoksa bu ikisi aynı şeyler midir" konusu herkesin anlayabileceği bir dilde çok güzel anlatılmış. Tebrikler!+
Peki ya itirazlar? Özellikle ülkemizde altın-gümüş gibi kıymetli madenlere karşı büyük bir düşkünlük zaafiyet var. Üstelik çok uzun süredir dünyada kıymetli madene dayalı para sistemi olmasa da bu eski sistem halkımızca nedense en güvenilir olarak görülür.+
Altın sistemlerinin en büyük zayıflığı altın üreticisi ülkelerin bir anda haksız kazanç elde etme şanslarıdır. Bugün bu haksızlık rezerv para statüsüyle gelişmiş ülkelerce yapılıyor. Eski sistemde olsaydık bu ülkeler altın madeni olan tüm ülkeleri işgal eder; sonuç değişmezdi.+
İkinci olarak altın fiyatı sabit ve duran bir varlık değildir. Fiziksel olarak sabittir ve yıpranmaz ama fiyatı geçmişten bugüne finansal piyasalarda belirlendiği için; değerine güvenilemez. Fiyatı zıplayabilir de çökebilir de. Mühim olan dolar cinsi değerinin ne olduğudur.+
Bir diğer itiraz konum daha var; kağıt para basımının yani kuponsuz/ faizsiz devletin tahvil üretmesinin finansal cambazlık olduğuna ilişkin. Doğrudur, cambazlıktır ve en eski oyunlardandır. Mesela ben ilk kez Goethe'nin Faust eserinde okumuştum; enteresan değil mi? +
Fakat cambazlık olması kötü olduğu anlamına gelmez çünkü esas olan cambazlıktan kimin fayda sağladığıdır. Siz kaydi para sistemiyle para yaratma sistemini ticari bankalara ve onun arkasındaki bir nevi üst akıla verirseniz; elbette sonuçları feci derecede adaletsiz olur. +
Diğer taraftan yalnızca vatansever değil aynı zamanda HALKÇI bir hükumetiniz varsa; bu parayla devletin üretken ve geri dönüşü hızlı projelerini bedelsiz ve enflasyonsuz finanse ederek toplum için refah yaratabilirsiniz. Kötü olan finans ve finans kapital değil; finans karteldir.
