Değerli Arkadaşlarım,
Bu akşam Mevlânâ'yı anlatacağız.
Türk tarihinin en yanlış bilinen insanlarından birisinin gerçek tarihini sizlerle paylaşacağız
Bu günkü Din istismarını ancak böyle anlayabilirsiniz
Okuyunuz
Okutunuz
Mevlânâ doğduğu şehre nisbetle “Belhî” olarak anıldığı gibi hayatını geçirdiği Anadolu’ya nisbetle “Rûmî, Mevlânâ-i Rûm, Mevlânâ-i Rûmî” ve müderrisliği sebebiyle “Molla Hünkâr, Mollâ-yı Rûm” gibi unvanlarla da zikredilmektedir.
Rumi'nin babası, devrinin ünlü bilginlerinden olarak gösterilen ve Sultanul Ulema diye anılan Hüseyin oğlu Bahaeddin Veled'dir. (ölm. 628/1231)
Gerçek Mevlana’nın ne olduğu üzerinde pek durulmadığından, ancak sempozyumlar, kongreler hep bilinen konuları ele almış, Mevlana’nın övülmesi ve yüceltilmesinden başka bir şey anlatılamamıştır.
Türkler tarih boyunca akılcı (Eskiden "Akliyeci" deniliyordu) olmuşlardır. Araplar ise sürekli bağnaz,düşünceye ve akla karşı olmuşlardır. (Eskiden "Sezgici" deniliyordu. ) Bu günde Said-i Kürdi,Fetullah, Cüppeli,Menzil veya diğerleri akılcılığa karşıdır.
1205 yılında yazılmış olan Şecere-i Ensab adlı kitabının ön sözünde “Türkçenin Arapçadan sonra en üstün dil olduğu” yazılıdır+
Mevlânâ’ya toplumda biçilen değer, eserleri dolayısıyla dır. Ancak onun takipçileri olan Mevlevî cemaati ona olağanüstü - çok yücelerde - bir kişilik biçmişlerdir.
A. Eflaki’nin Ahi Hacı Bektaş’ı sevmediği gibi onun düşmanı olduğu da kesin+
Yalana bakın siz! +
Hacı Bektaş’ın kızkardeşinin olup olmadığı da meçhuldur
Bu ahlaksızca bir yalandır!
Bir Tanrı kitabında Eşek ile Kabak hikayesi bulunabilirmi?
O devirde Konya’nın toplam nüfusu beş-altı bini geçmezken; Eflâkî’nin kullandığı aşırı mübalağalacı üslup yazdığı kitabın değersizliğinin kanıtlarındandır.
Ahmet Eflaki Mevlana'yı uçurdukça uçurmuştur. Tüm bu yalanlar bu gün sanki bir delilmiş gibi kaynak gösterilerek yayınlanmaya devam etmektedir.
Biraz geriye gidersek 1243 yılında Moğollar Kösedağ zaferini kazandıktan sonra Anadoluyu istila ettiler. Hatta Erzurum'da, Erzincan'da, Tokat'ta, Sivas'ta, Kayseri'de büyük katliamlar yaptılar, yağma hareketleri yaptılar.+
Bu çok acı olaylar görmezden gelinmektedir!
Tüm bu cemaat vd işbirlikçiler tarihteki ihanetin bu günkü temsilcileridir!
Çünkü Anadolu'da görevlendirilen Moğol komutanlar Mevlana'nın Müridi durumundadır.
Ahmet Eflaki "Selçuklu sultanları Türkmen ileri gelenlerine değer verdi, bu nedenle Anadolu Selçuklu Devleti yıkıldı" diyor!
"Devleti yıktık"demiyor!
Mevlana zamanında Anadolu'da bir grup kültür bakımından Farslılaşmış zengin ve sözde aydın zümre Moğolları destekliyorlardı. Türkmenler/Oğuzlar yani Türkler ise bu gün olduğu gibi hem fakir hem de vatanseverdi. Vatan topraklarında Moğolları istemiyorlardı!