T24’ün “sol” yansısı Duvar’da şu satırları ancak, solun örgütlü mücadelesiyle uzak yakın ilişkisi olmamış, olduysa da çoktan unutmuş; sınıf, tarih, ideoloji yerine kültür, bilinç, psikoloji kavramlarıyla konuşmayı alışkanlık edinmiş biri edebilir. gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2019/…
Türkiye solu, en azından 1964’ten en azından (faşist darbe dönemlerinin karanlığı da dahil) 1982’ye kadar, milyonlarca insanı harekete geçirip on milyonlarcasını derinden etkiledi, başka pek az ülkenin soluna nasip olmuş gelenekler, idealler ve ilkeler yarattı.
Sol, cezaevlerinde direnişlerden başka, en azından 1987’den itibaren 12 Eylül karanlığını yırttı ve haftalar süren işkenceli gözaltılara, infazlara, operasyonlara rağmen yeraltı hareketinden başka geniş bir kitle hareketi de oluşturmayı başardı.
T24… affedersiniz: Duvar yazarını pek inciten bu sol (yeri gelmişken: onun adı “Türk solu” değil, Türkiye solu), muhterem yazara göre “asıl hedefi olan halka bir türlü inememiş, onu anlayamamıştır; hatta, halkına karşı kibirlidir.”
Bu bıktırıcı saçmalıklar, bu kendini allame-i cihan sayıp akıl vermeler, bu solu kendi örgütsüz şekilsizliğine benzetme, “aşk”la, “iştiyak”la filan bezeme hayalleri, bu Jung’dan tasavvufa salınıp halka “inme” çağrıları… Bütün bunlar mide bulandırıcı.
Solu, bu zırvalar değil, ancak sol eleştirebilir, çünkü ancak solun soldan eleştirisi, onu yeniden ayakları üzerine kaldırabilir.
Yazı, bu yorumu hak etmiyor aslında; ama gene de eklemekte fayda var: solun halka “inmesi” (yahut “çıkması”) değil, belki de bizatihi bu düşüncenin kendisi, yani solun belli bir şey gibi olma kaygısı da, onun zayıflığının ideolojik nedenlerinden biridir.
(1) Demirtaş, Türkiye’nin en onurlu siyasetçilerinden biri. Diktatörlük karşısında diz çökmedi; utangaç ifadelerle de olsa İmralı’yı karşısına almaktan çekinmedi; en ağır şartlarda sesini duyurmak için her tür imkânı …
… kullanmaktan kaçınmadı. Hiç kuşkusuz tarihte haysiyetli bir sayfada yer alacak.
(2) Ama onurlu ve haysiyetli olmak, doğru olmak anlamına gelmiyor. Doğruluk ve yanlışlık, takındığımız siyasi tutuma sadakatle bağlı oluşumuzdan değil, bu tutumun kendisinden kaynaklanır. …
… Demirtaş’ın siyasi tutumu ise pek örneğine rastlamadığımız sosyal-demokrasiden hallice değil.
(3) Demirtaş bir süredir iki eksenli bir siyasi mücadele sürdürüyor. İlki, HDP’yi İmralı’nın tayin edici etkisinden uzaklaştırmaya ve şekilsiz bir yığın olmaktan çıkarıp …
Ayrıntılı yazmaya çalışacağım, ama şimdilik şu kadarını söylemek gerek. Mümkün olduğunca geniş bir parlamento grubu meydana getirmek kararlılığı elbette doğru; bunun sağlanması için CHP içinden bile aday gösterilmesine karşı değilim. Ancak bunu yaparken, (1) Kendi siyasi ...
... tutumunu belirginleştirmek; başka deyişle, sadece CHP’yle değil, seçim ittifakını öngördüğü HDP ile de kategorik, ilkesel, siyasi, ideolojik farkının altını çizmek gerek. (2) Yuvarlak bir “ilericilik” kavramı eğer bu farkı silikleştirmek için bilinçli tercih edilmediyse ...
... boş ve anlamsız. (3) Bir sosyalist parti, etnisite, kültür, yaşam biçimi veya cinsel tercihlere dayanan temsiliyet iddiasında bulunamaz. Bu “kimlikler” sınıfsal değil; dahası genel olarak burjuvazinin ve özel olarak da AKP’nin içinde bu etnisite, kültür, yaşam bİçimi ve ...
Şahsı, Putin’i aramış. Enerji ve (buraya dikkat!) tarım alanında “işbirliğinin pratik veçheleri” değerlendirilmiş. Putin, şahsına, 26 Kasım’da Ermenistan-Azerbaycan-Rusya arasında Soçi’de düzenlenecek zirveyle ilgili bilgi vermiş. Şahsı, Rusya’nın arabulucu rolünün önemini …
… vurguladıktan sonra Türkiye ve Rusya’nın kurdukları çatışmasızlığın kontrolü merkezinin imkanlarının kullanılmasını isteyen bir şeyler söylemiş. Tersten düşünürsek, o merkez süslenirken görünen köy karşımıza çıkıyor: süsten başka bir işlevi yok demek ki. Suriye mevzusunda …
… “işbirliğinin seviyesinden karşılıklı memnuniyet” ifade edilmiş ve iki ülke askeri yetkililerinin İdlib ve Fırat bölgesinde ortak çalışmalarının devam edeceği belirtilmiş. Libya konusunda Putin, Libya’da BM aracılığıyla diplomatik çözüm arayışının alternatifi olmadığını …
Fransız ihtilalinin kılıcı, 1794’te henüz 27 yaşındayken jakobenlerin önderlerinden biri olarak giyotinin bıçağı altına boynunu uzatan Saint-Just, kralın idamı için ilki 13 Kasım 1792’de, diğeri de 28 Aralık 1792’de iki konuşma yaptı. Yıllar önce okumuştum bunları, ama bugün, …
… Vahdettin için arayınca Türkçesini bulamadım. Bu yüzden, ilk konuşmanın belli başlı bölümlerini bir de ben çeviriyorum. Ders şudur: her devrimin siyasi başarısını, onun eski düzeni yok etmekteki kararlılığı tayin eder.
… Bu adam ya hükmetmeli, ya da ölmelidir! … O, hür bir millete zulmetti; o, kendini milletin düşmanı ilan etti; o, kanunları ihlal etti; o, halkın huzur bulması için ölmeli, zira huzuru kendine temin etmek için halkı ezmeye azmetti. Muharebe başlamazdan evvel kıtaları …
Demirtaş nihayetinde bir siyasi aktör olarak elbette kendi siyasi tutumunu tahkim etmeye, yani solun, Kürt milliyetçiliğiyle beslenen veya onu çevreleyen bir sosyal demokrasiye angajmanını sağlamaya çalışıyor; ama bence, niyetlerinden bağımsız olarak, sorduğu sorular doğru ve …
… yerinde. Güncel bir gelişme, ortaya çıkmasında hiçbir iradi rolümüz bulunmayan bir nesnel durum var. Bu nesnel durum, bizim onu reddetmemizle ortadan kalkmıyor. “Sol ne yapacak?” sorusu elbette belli bir niyetle soruluyor; ama bu durum soruyu önemsizleştirmiyor. Gerçekten, …
… ne yapacak sol? DİSK-KESK vb. yöneticilerine HDP veya CHP’de koltuk hediye etmek için mi uğraşacak? “Hele bu beladan bir kurtulalım da…” diyerek neoözalist ahmaklığın mı peşine düşecek? “Ne seçimi, boykot!” deyip kimsenin katılmayacağı, dergi sayfalarını bile değil …
ABD’nin Afganistan’da yenildiği iddiası afaki, yanlış, siyasi olarak tehlikeli ve yeni bir İhvan kuşağı yaratma projesini gözden gizliyor. ABD’nin Asya’daki tek stratejik yenilgisi Vietnam’dır. Stratejiktir, çünkü yeni uluslararası ittifak arayışlarını tetiklemiş, pin-pon …
… diplomasisine girişmiş ve Çin’le Sovyetler Birliği’ne ve dünyanın birçok bölgesinde Sovyetler Birliği’nin etkisi altındaki ulusal ve sınıfsal hareketlere karşı ittifaklar kurmuştur. ABD’nin Asya’da bunun dışında hiçbir stratejik yenilgisi yoktur. Afganistan’dan apar topar …
… çekildiği iddiaları ise doğru değildir; daha da öncesine dayanan çekilme fikri daha 2019’da plan haline getirilmiş, 2020’de Doha’da Taliban görüşmeleriyle kesinleşmiştir. Çekilmenin rezalete dönüşmesi, ABD’nin “prestijini” sarsan bir etkide bulunmuş, bu da yenilgi …