ABD’nin Afganistan’da yenildiği iddiası afaki, yanlış, siyasi olarak tehlikeli ve yeni bir İhvan kuşağı yaratma projesini gözden gizliyor. ABD’nin Asya’daki tek stratejik yenilgisi Vietnam’dır. Stratejiktir, çünkü yeni uluslararası ittifak arayışlarını tetiklemiş, pin-pon …
… diplomasisine girişmiş ve Çin’le Sovyetler Birliği’ne ve dünyanın birçok bölgesinde Sovyetler Birliği’nin etkisi altındaki ulusal ve sınıfsal hareketlere karşı ittifaklar kurmuştur. ABD’nin Asya’da bunun dışında hiçbir stratejik yenilgisi yoktur. Afganistan’dan apar topar …
… çekildiği iddiaları ise doğru değildir; daha da öncesine dayanan çekilme fikri daha 2019’da plan haline getirilmiş, 2020’de Doha’da Taliban görüşmeleriyle kesinleşmiştir. Çekilmenin rezalete dönüşmesi, ABD’nin “prestijini” sarsan bir etkide bulunmuş, bu da yenilgi …
… atmosferi olarak anlaşılmıştır; olsa bu atmosfer, planların iflas ettiğini göstermez, sadece yeni Amerikan yönetiminin beceriksizliğinin eseridir. Anlaşmanın yapıldığı yer dahi (Katar), ABD’nin ihvancı (yani sözümona ılımlı) Taliban amacı güttüğünü göstermektedir. Bu, bir …
… strateji değişikliği değildir; Rusya, İran ve Çin’i, ama özellikle de Rusya’yı çevrelemeye yönelik genel strateji için yeni ve uygun araçlar arayışından başka bir şey değildir. Neden özellikle Rusya? Çünkü Çin, gerek Sovyet karşıtı mücahit çeteleriyle ve daha sonra …
… Taliban’la ilişkilerinin verdiği alışkanlığa dayalı özgüven sayesinde, gerekse de sınır denetimi (hem fiili sınır kontrolü, hem de bölge ülkelerine yönelik sıkı vize rejimi) yüzünden daha az tehdit altındadır. İran, en azından 2000’lerin ortalarından beri Taliban’la iyi …
… ilişkiler içindedir. Rusya ise Tacikistan üzerinden geçişlere karşı kırılgandır; dahası, haydut çetesinin yükselişinin Rusya’daki müslümanların tekfircileşmesini tetiklemesi de beklenebilir. Nitekim, ABD’nin bu haydut çetesini ortalığa salmasından önce bölgeye bilhassa …
… Suriye’den çok sayıda tekfirci-cihatçı sevk ettiği de biliniyor. Uluslararası sünni gericiliğin yeni bir iktidara sahip olarak tekrar yükselişi, bu gericiliğin artan özgüveni, tam da ABD’nin istediği şeydir. Herhangi bir siyasi gücün işbirlikçiliği, sadece bu siyasi gücün …
… emperyalizmin doğrudan denetimi altında olmasından kaynaklanmaz. IŞİD de çoğu yerde ABD’nin doğrudan denetimi altında değildi. Ancak bu ideoloji (uluslararası sünni gericiliği), bütün bu hareketleri ABD’nin vekil güçleri haline getirir. ABD, kurucu değil yıkıcı bir ülkedir; …
… ABD’nin denetimi altında olmayan uluslararası ilişkilerdeki yıkıcı rol oynama potansiyeline sahip bütün güçler, ABD’nin doğrudan veya dolaylı vekil güçleridir. Bu süreç, daha en baştan belliydi ki, bütün muhtelif tonlarıyla İhvan pazarına nur yağmasını amaçlıyordu ve öyle …
… sonuçlanacaktı. ABD’nin yenildiği düşüncesinin pazarlanması, bu kör gözüm parmağına hakikati gizlemiştir.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
İhvan’la ilgili her şeyden nefret ediyorum. İhvan’ın her rengi, Filistin İhvan’ı, yani Hamas da dahil, her keskin dönemeçte halkın davasına en ufak tereddüt göstermeksizin ihanet ettiler, ediyorlar, edecekler. İyi İhvan yoktur, çünkü bu ideolojik bir tutumdur. Bununla ...
... birlikte, Filistin direnişinin her şeye rağmen (ve bu “her şey” sıralamasının en başında İhvan, yani Hamas var) meşru olduğundan da en ufak kuşku duymuyorum. Siyasi olarak İsrail’in yok edilmesi gerektiği düşüncesine de katılmıyorum. İsrail halkının büyük bölümünün bunca ...
... militarize olmuşluğuna rağmen, nihai zaferin biricik yolunun halkların ortak mücadelesi olduğuna kesinkes inanıyorum. Bir kez olmuş olan her zaman olabilir. Filistin direnişi İsrail’in sosyalist yurttaşlarının desteğini geçmişte kazanmıştı, gene kazanabilir. Yeter ki ...
Klişelere şüpheyle yaklaşarak araştırmak yerine kulaktan dolma ezberlerle konuşmak daha kolay geliyor pek çoğumuza. Ama bunun yanlış olmakla kalmayıp zaman zaman budalalığa vardığı da ortada. Mesela şu Mahabad meselesi. Kürt milliyetçiliği, Mahabad’a Sovyetlerin …
… ihanet ettiğini söyler, onlara kalırsa Kadı Muhammed bu yüzden asılmıştır. Bu baştan sona yanlıştır. Kadı Muhammed’in Mahabad manifestosunda bağımsızlık talebi olmadığı, İran sınırları içinde ortalama bir özerklikten fazlasını istemediği bir tarafa, Sovyetlerle ilgili …
… yanı şu: İran 1941’de, olası bir mihver müdahalesine karşı, Pehlevi hükümetinin onayıyla kuzeyden Sovyetler, güney ve doğudan da İngiltere tarafından işgal edilmişti. 1945 sonunda İran hükümetinin batıyla bir sorunu kalmamıştı, ama Sovyetlerin ülkeyi derhal terk etmesi için …
Kongo’nun seçilmiş başbakanı Patrice Lumumba, 17 Ocak 1961 günü yoldaşlarıyla birlikte, başlarında Belçikalı subayların bulunduğu karşıdevrimci bir manga tarafından kurşuna dizildi. Lumumba’nın öldürülmesi emrini 18 Ağustos 1960’da ABD Başkanı D. Eisenhower onaylamıştı.
Genellikle kıtada sadece Küba’nın rolü bilinir; oysa Sovyetler Birliği de, üstelik enternasyonalizmin artık büyük ölçüde içi boş bir slogan haline geldiği 1970 ve 80’lerde bile, kıtaya (4 bini Mozambik üzerinden) 10 binin üzerinden askeri tercüman, subay ve asker göndermişti.
Fotoğrafta, 1970’lerin ortasında Angola’da bağımsızlık savaşında tank operatörü olarak çarpışan Sovyet askerleri görülüyor.
Araya Barzani’yi sokuşturmanın demagojik olduğunu düşünüyorum ama çok önemli değil. Demek ben, sizin dediğinizi anlamadım, açık ki siz de beni anlamadınız. Tekraren, benim dediğim, en kaba haliyle, başlıklar halinde şöyle: ...
… (1) Halk safları, yani sol, örgütsel olarak, antiemperyalist ve antifaşist ilkelerin terazisine vurularak nitelenir. (2) Doğal ki bunun içinde ezen ve ezilen ulusun milliyetçileri de olur, zira ezen ulus milliyetçiliğinin solu da emperyalizm ve diktatörlüğe karşıdır. …
… (3) Ezilen ulus milliyetçiliğinin her rengi, sırf ezilen ulustan diye halk saflarında sayılamaz; çünkü birinci madde temeldir. (4) Sol, halk saflarını daraltmaya değil genişletmeye çalışır; bu yüzden ne onu ne bunu dışlar. Sol, halk güçleri arasında tercih yapamaz. …
Mesele bu “tipolojiyi” devrimcilerin yaratması değil, bu “tipolojinin” onların iradesi dışında mevcut olması. Kürt milliyetçiliğinin (kısmen objektif, ama büyük ölçüde subjektif) baskısı altındaki solun başlıca hatalarından biri de, Türk milliyetçiliğini tek bir faşist …
… ya da protofaşist torbaya doldurmak. Oysa (1) bu milliyetçiliğin pek çok farklı rengi var, sırf kullanılan kavramlar bile (“milliyetçilik”, “ulusalcılık”, “ulusolculuk”, “kemalizm”, “atatürkçülük”, vb.) bu farklı renklerden, yani esas itibariyle emperyalizm ve …
… diktatörlük karşısında farklı tavır alışlardan kaynaklanıyor. Ve (2), eğer bu renkler olmasaydı, solun zaten, düşmanlarıyla dostları arasındaki sınırları belirginleştirmek için muhtelif Türk milliyetçilikleri arasında emperyalizme ve diktatörlüğe karşı farklılıkları …
SHP’nin (ve CHP’nin) gerçek anlamda çürümesinin başlangıcı (ve zirvesi) olarak DYP ortaklığı, sadece neoliberal siyasete uyum sağlamak anlamına gelmez. Bu dönem, Türkiye tarihinde kayıp ve faili meçhullerle açık ara birincidir ve SHP, bunun siyasi ortağıdır.
Bu dönemde iki olay, çürümeyi tamamlama anlamında sembolik önem de taşır: Sivas katliamı ve SHP’li insan hakları bakanının Ankara’da katliam izlemesi. Çürümeyi tamamlayan ise Baykal’ın 19-22 Aralık katliamı arkasından direnişe destek sunmaması için gençlik kollarını dağıtmasıdır.
Bu gene de CHP teşkilatının tepeden tırnağa bok içinde yüzdüğü anlamına gelmiyor. Genel merkez ve büyük şehirler ile taşrada gençlik örgütlerini ayırmak gerek.