My Authors
Read all threads
Bahar, neredeyse bütün kültürlerde bir şekilde kutlanıyor. Kış bitiyor çünkü, soğuk hava, karanlık ve kısa günler, ulaşım zorlukları geride kalıyor. Artık daha geniş bir yiyecek seçkisinden beslenmek mümkün. kurutulmuş, tuzlanmış, tütsülenmiş gıdanın yerine de tazeleri geliyor.
Baharda, kışın tersine hava açık, güneşi görebiliyorsunuz. Günler uzuyor ve ısınmaya başlıyor, kuşlar cıvıl cıvıl, envai çeşit çiçek açıyor, hayvanlar doğuruyor, tarlalardan bereket fışkırmaya başlıyor. Sembolik değerler atfedilerek bunlar kutlanmayacak da ne kutlanacak?
Hindistan’da kutlanan Holi(ka) mesela. Yakılan ateşle başlayan bu festivale Aşk Festivali de deniyor. Kutlamalarda insanların üzerine boyalar fışkırtılıyor, renklerle dans ediliyor, renkli çocuklara su dolu balonlar veriliyor. Çeşitlilik ve renklilik, iyinin kötüye zaferi: )
Veya Bulgaristan’da baharla başlayan Baba Marta (Marta Nine) günleri. Bu günde yakınlara ve arkadaşlara dallarda asılı gördüğünüz kırmızı-beyaz “martenitsa” bilezikleri hediye ediliyor. Leyleği havada görene kadar bu bilezikleri çıkarmıyorlar.
Roma’nın altı gün süren “Ludi Florae” yani Çiçek Oyunlarını içine alarak doğa ve çiçek sembolü tanrıça Flora’ya adanan Floralia’sını da bunlar arasında sayabiliriz tabii.
Paskalya, pesah, hıdırellez, ederlezi, nevruz…baharı kutlamaya dair örnekler say say bitmiyor. Her birinin dayandığı öykü farklı, ancak birbirine yakın tarihlerde kutlanmak, çoğunda kendine özel gıda ile ilişkilendirilmek, hediye geleneğini canlandırmak gibi ortak noktaları var.
Fransa’nın kırsalında da baharla beraber insanların birbirlerine çiçek hediye etmeleri eski bir gelenek. Çiçek hediye edilmesi estetik bir hoşluğun yanı sıra kışın uğursuzluğunu geride bırakmak, üretken ve ılık baharın şans ve keyif dolu olmasını dilemek anlamını taşıyor.
Tabii her bölgenin çiçeği, her çiçeğin de açacağı zaman farklı. Mesela burası güneydeki Drôme bölgesi. Ancak gördüğünüz lavantalar için yazı beklemek lazım. Hoş, küresel ısınmayla onlar da şaştılar biraz zamanlarını : (
Drôme, Diane de Poitiers’nin de doğum yeri. Döneminde Fransa’nın en etkin kişiliklerinden, zira II Henry’nin (Catherine de' Medici’nin kocası) başmetresi. İnanılmaz donanımlı bir kadınmış, 7 yaşında Latince, 9 yaşında da Yunanca, müzikten avcılığa pek çok konuda eğitimli.
Yukardaki resme bakıp “Olm kadın cıbıl, bu nasıl bi saraylılık?” demeyin. Resim temsîlive avcılıktan da anlayan bu hanımefendi ismen benzeştiği Av Tanrıçası Diana ile özdeşleştirilmiş durumda. Hoş, rivayettir, gerçekten üstsüz de poz verirmiş ressamlara. Bu da rivayet görseli.
Saltanat evliliklerinin neredeyse hepsinin politik eşleşmelerden ibaret olduğu bir dönemde pek çok kral gerçek karı-koca hayatını aslında metresleriyle yaşıyorlar. Bir perde önündeki eş, bir de gönül eşi gibi yorumlayabilirsiniz yani eş ve metresin konumunu.
Dönelim Drôme’a. Lavanta daha geç açıyor ama nisan sonu, mayıs başı gibi açan bir başka doğa harikası var, “çan çiçeği” diye de bilinen müge (Convallaria majalis).

İngilizcesi “lily of the valley” olduğu için bazen İngilizce’den “vadi zambağı” diye çevriliyor. Doğru değildir.
Rivayete göre Hz. İsa’yı çarmıhta gören Meryem Ana’nın göz yaşları müge gibi kokuyormuş. Bir diğer söylentiye göre ise cennetin kapısının her iki yanında müge çiçekleri bulunuyor ve iyi bir ruh içeri girdiğinde çan gibi salınarak ötüyormuş. Çana benziyor hakikaten çiçek.
Siz bu ilahi ve romantik söylemlere takılmayın zira müge zehirli bir çiçek. Her ne kadar geçmişte tıbbi yararları olduğu söylenmiş olsa da, zehirli olma hali konusunda dikkati elden bırakmamak lazım.

"Sakin ol Champ, yenmiyor".
Keza, “Meryem Ana’nın gözyaşı” falan bir yana, bir dönem ileri yaştaki hanımefendilerle flört eden ve devamında onları “bir şekilde” mutlu ederek hayatlarını idame ettiren genç erkeklere “müge” denirmiş Fransa’da.
Bilginiz için, mügenin kokusunun doğal olarak edilmesi mümkün değil. Çiçek çok hassas, üstelik yağ verimi über düşük. Damıtma veya benzeri uygulamalar denenemiyor bile. Bütün “sıvı müge”ler bu sebepten sentetik olmak zorundalar. Mügenin doğal yağı yoktur, görseldeki yalandır.
“Essential oil” ve “fragrance oil” da farklıdır. İlki doğal bir yağı ikincisi ise doğalın kokusunu imite eden insan yapımı kompozisyonu ifade eder. Bu kelimeleri yan yana kullanıp türlü taklalar atılıyor tabii. “Natural Fragrant Oil” demiş mesela muhterem. Bu da yalan.
1905 yılında Alman kimyager Herman Knoll mügenin karakteristik kokusunu veren “hidroksitronelal” molekülünü sentezlememiş olsaydı, muhtemelen müge kokan parfümleri veya müge kokusu içeren binlerce farklı ürünü bilemeyecektik.
Knoll’ü İsviçreli hammadde şirketleri Givaudan ve Firmenich birer ikişer yıl arayla takip ettiler. Hidroksitronelal içeren ilk meşhur parfüm Quelques Fleurs’ün (1912) profesyoneller arasındaki etkisi büyük oldu, Chanel No. 5’e giden aldehidik parfümlerin yolunu açtı.
Tarihin en başarılı müge parfümünü efsane parfümör Edmond Roudnitksa bahçesindeki mügeleri koklaya koklaya laboratuvarında kompoze eder. Bunun parfüme dönüşmüş halini de 1956’da Dior piyasaya çıkarıyor.
Fransa Kralı Charles IX’a 1561’de Drôme’dayken bir demet müge hediye ediyorlar. Tam bahar başı, günlerden 1 Mayıs. Charles kral da olsa henüz çocuk. Dolayısıyla “koca krala” çiçek verilmesi yaşı ile beraber düşündüğünüzde doğal. Zaten veren de bir şövalye, Louis Girard.
Bilginiz için Catherine de' Medici’nin (Poitiers’in kuması diye düşünün) oğlu Charles 10 yaşında tahta çıkıyor, 24 yaşında da veremden ölüyor. Yaşadığı süre içinde anasıyla beraber meşhur St. Bartholomew Katliamı’nı yapıp Protestanların alayını kılıçtan geçirtiyorlar.
Huguenot’lar, Kalvinist Protestanlar. Bütün önde gelenleri Charles IX’ın kızkardeşinin düğünü için Paris’e davet ediliyorlar. İkinci gün dalıyor askerler aralarına, alayını kesiyorlar. Rivayet ölü sayısının 30 bine ulaştığı yönünde.

Anne Medici cesetleri inceliyor.
Neyse işte, 11 yaşındaki krala şans getirsin diye bir demet müge hediye edilince çocuk çok seviniyor, sonraki yıl aynı günde bütün saray kadınlarına müge verilmesini emrediyor. Gelenek sarayda yaygınlaşıp oradan taşıp sokağa yayılıyor, Müge Bayramı (La Fête du Muguet) doğuyor.
1560’dan beri her 1 Mayıs Fransızlar birbirlerine müge hediye ediyorlar. Dükkânlara belli mesafede olmak kaydıyla sokağa çıkan müge satıcılarından belediye vergi de almıyor. Belediye yapar da merkezî ktidar durur mu, onlar da sms’le kod yolluyorlar, gidip mügeni alıysfdghjklasd
Evet, 1561’den bugüne gelirken, biliyorsunuz, 1886’da Chicago’da işçiler “8 saatlik işgünü” talebiyle sokağa dökülüyorlar. Onun öncesi ne saat var ne gün var, hafta yedi gün sekiz 16 saate kadar çalışıyor insanlar. Çoluk çocuk ayırmadan. Nereye kadar yani?
Gösterilere yoğun katılım oluyor, iki gün sonra katılımcı sayısı azalıp mitingler sona ererken aniden bombalar patlıyor, 8 polis ölüyor. 8 işçi tutuklanıp alelacele yargılanıyorlar. Mahkeme heyeti baskı altında, deliller uyduruk.
Uyduruk kaydırık bir yargılamayı takiben idam kararı çıkıyor. Tutukluların (hapiste ölmemiş olanları) asılıyor. Ortalık ayağa kalkıyor. Talep edilen bugün bakıldığında oldukça masum ancak dönemim muktedirleri razı gelmek istemiyorlar 8 saat mesai hakkına.
Neyse, ben uzatmayacağım, merak ediyorsanız okursunuz o olayları.

Hatta bakın burada Mehmet Alkan Hoca @kulturistan’a konuk olup bir saat 1 Mayıs’ı anlatıyor:

II. Enternasyonal’in 1889’daki ilk toplantısında Haymarket (Samanpazarı) katliamı olarak anılan bu katliamın bir yıl sonraki anmalarının küresel olarak 1 Mayıs’ta iş bırakarak gerçekleştirilmesi öneriliyor. O günden beri de çoğu ülkede 1 Mayıs İşçi Bayramı olarak kutlanıyor.
II. Enternasyonal de, biliyorsunuz, resmen adı “Uluslararası İşçi Birliği” olan I. Enternasyonal’in Bakunin ile Marx arasında “siyasi otorite” kavramında vücut bulan tartışmaları sonucu dağılmasıyla ortaya çıkıyor. İndirgemecilik yapmayalım da, bardağı taşıran damla diyelim.
Fransız emekçiler ilk başlarda 1 Mayıs’ı yürüyüşlerde yakalarına taktıkları bir kızıl üçgenle kutluyorlar. Bu üçgenin bir tarafı uğruna mücadele verilen 8 saatlik mesai hakkını, diğer iki tarafı ise 8 saat özgür zaman ve 8 saat uykuyu temsil ediyor.
Daha sonra bir dönem için işçi bayramı kutlamaları ile baharın gelişindeki müge hediyeli kutlama birleşiyor, 1 Mayıs’ın mügesi bu kez kızıl bir kurdele ile beraber hediye edilmeye başlanıyor. Kızıl kurdele, yakaya takılan üçgenin sembolü, müge ise kadim bahar kutlamasının.
Müge ve kızıl renk karşıt ya da alternatif değiller, bir arada var olabiliyor, birbirlerinin yerine geçebiliyorlar. Zaten artık kızıl kurdele de kalkmış durumda, 1 Mayıs’ta sadece müge hediye etmek veya elde, yakada müge bulundurmak emek mücadelesini anmanın sembolü olabiliyor.
Emek mücadelesi ile ilgili olduğundan dünyada pek çok farklı siyasi akım 1 Mayıs’a sahip çıkabiliyor, çoğunda da kutlamalarla veya yapıldıkları yerle ilgili rahatsızlık yok. 130 yılda Türkiye gibi nadir birkaç örnek dışında her yerde bu eşikler aşılmış durumda.
Böyle 1 Mayıs’a falan daldık diye Charles IX ile mügenin ilişkisini kapattık sanmayınız gençler.

Efendim, rivayete göre çocuk kralın dağıttığı mügeleri, mügeden bihaber yaşayan bazı yoksullar dağıtılan yenebilir zannediyorlar.
Bir kısmı bunları çorbasına katıyor ve evet, her tarafı oldukça zehirli olan bu hoş görünümlü çiçek onu yemeye kalkanların sonu oluyor, zehirlenip ölüyorlar. Mügenin zehir olarak kullanımı dizi izleyicilerine hiç yabancı gelmeyecektir. Evet, Walter White karşınızda : )
Artık bitirelim.

Efendim, bilvesile 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramınızı kutluyorum.

Biraz geç kaldım, farkındayım, kusuruma bakmayınız lütfen.
Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh.

Enjoying this thread?

Keep Current with VedatOzanKoku

Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!