hem finansal okur-yazarlığınıza bir katkı sunmak, hem de böylece, yaptığım paylaşımları, doğru anlayıp, maksimum faydayı elde edebilmeniz açısından, bir kaç bölüm halinde, Finansal Piyasalar mekanizmasını, Teknik Analizin ne olup ne olmadığını, vs.., anlatmaya çalışacağım
BÖLÜM1 : Teknik Analiz, tamamen, geçmiş PİYASA FİYATLANMASI verilerinden yola çıkar.. "Geçmiş", "Mevcut", ya da "Gelecek", haber akışı ve gelişmeler (ve benzerleri) ile, ilgilenmez.. İlgilenmez çünkü,+
+çünkü, geçmiş haber ve gelişmeler, zaten geçmiştedir.. Mevcut haber ve gelişmeler de, zaten Piyasa Fiyatına, (ÇOĞUNLUKLA) yansımıştır.. Gelecek haber ve gelişmeler de, zaten (bir çok zaman), önceden Piyasa Fiyatına, yansıyabilmektedir..
Gelecekteki haber ve gelişmeler, Piyasa Fiyatına, bugünden, yani önceden, nasıl yansıyabilmektedir? Bunu ancak, Finansal Piyasalar Mekanizmasının, pratikte, nasıl işlediğini bilerek, anlamanız mümkündür.. Aksi halde bu söylem, size, anlamsız ve geçersiz gelecektir..
(maalesef ki) Akademik hemen hemen tüm çevrelerde, İlgili Üniversitelerde, Finansal Piyasalar işleyiş mekanizması izah edilirken, PAZAR'ın (yani Piyasanın), ETKEN olduğu VARSAYIM'ı yapılır..
Etken Piyasa Varsayımında, PAZARDAKİ tüm katılımcıların, Pazar fiyatını etkileyebilecek, her tür haber ve gelişmeye, ulaşmada, eşit şartlar içinde olduğu, varsayılır.. Gerçekte ise, hiç bir PAZAR, tam anlamıyla ETKEN değildir..
Katılımcıların, hiç biri, gerek portföy büyüklükleri, gerek PAZARA ulaşma yetileri, gerek işlem sıklıkları, gerek işlem maliyetleri, gerek işlem bilgi ve kapasiteleri, gerekse Pazar fiyatını etkileyebilecek haber ve gelişmelere ulaşma hızları, VS.. açısından, EŞİT değildir..
Zaten örneğin, Milyar Dolar düzeyinde bir FON YÖNETEN, profesyonel bir fon yöneticisi ile, Mutfakta soğan doğrarken, bir yandan ekonomi haberleri izleyerek, olan biteni anlamaya ve, mutfak masrafından kısarak, +
+ elde ettiği 3 kuruş birikimini, finansal piyasalarda doğru bir şekilde yönetmeye çalışan Ayşe Teyzenin, eşit şartlarda Bilgi Birikimi, Tecrübe, Değerlendirme, ve Pazarı etkileyecek, haber ve gelişmelere ulaşmada, EŞİT şartlarda olduğunu iddia etmek, ne kadar mümkündür ki!?!?
Kuşkusuz ki, bu örnekteki Profesyonel Fon yöneticisi, Ayşe Teyzeye göre, çok daha avantajlıdır.. İşte bu avantajı ile, Profesyonel Fon yöneticisinin işlemleri, (ÇOĞUNLUKLA,) piyasa fiyatına, önceden yansır.. Nasıl mı?
Ayşe Teyze, Piyasa Fiyatını etkileyebilecek haber ve gelişme her ne ise, işte o gelişme, ancak haberleşip, TV'ye veya benzeri kaynaklara yansıdığında, "reaksiyon", gösterebilir..
Ancak o haber ve gelişme'yi önceden öngören / tahmin eden / vs.., Fon yönetici ise, (ÇOĞUNLUKLA) henüz o gelişme, haberleşmeden, o beklentiye dayanarak, zaten o beklentiye uygun olan, "piyasa pozisyonunu", almış olur..
Bir örnekle açıklamak gerekirse; Bildiğiniz gibi Hisse senetleri piyasasında, (ÇOĞUNLUKLA), karlılık beklentileri alınır satılır.. Dolayısı ile, karlılığı etkileyebilecek her tür haber ve gelişme, Piyasa Fiyatının oluşması üzerinde, etkilidir..
Bu çerçevede, bir şirketin, ÖRNEĞİN alacağı yeni bir ihale haberi, ya da bir varlık satışı haberi, ya da bir teşvik haberi vs, önemlidir.. FON yönetici, sürekli şirketleri analiz ederek, gerektiğinde, doğrudan şirket yetkilileri ile temas sağlayarak, üzerine mesai harcayarak,
bu tip bir gelişmeyi, ÖNCEDEN, öngördü/tahmin etti/vs.., diyelim.. Bu durumda, o hisse senedinin o haber geldiğinde, yani gelecekte yükseleceği umudu ile, o beklentiyi, bugünden almaya başlar.. Yani gidip şimdiden, o hisse senedini almaya başlar..
Fon yöneticisinin o hisseyi toplaması ile birlikte, Piyasa Fiyatı, doğal olarak yükselmeye başlar.. Bu aşamada, yaşanacak gelişmeden habersiz olan yatırımcılar, fiyatın yükselmesini, (çoğunlukla) satış fırsatı olarak görürler.. Taa ki, ilgili olumlu haber, gelene kadar..
Ne zaman ki, ilgili olumlu gelişme yaşanır ve haberleşir, Ayşe Teyze de duyar ve haklı olarak, o hisse senedinde, alım yapmaya karar verir.. İşte BU, fon yöneticisi için, daha önceden topladığı hisseleri, daha yüksek fiyattan, satarak, karını realize etme fırsatıdır..
Bu örneğin, tersi de geçerlidir.. Şöyle ki ; örneğin, karlılığı olumsuz etkileyebilecek bir gelişme yaşanacak olsun.. Bu bir ihale kaybı, satışların bir nedenle düşmesi, veya bir teşvik yasası iptali, vs.. gibi..
Bu durumda, fon yöneticisi, gelecekte bu haberin duyulması ile birlikte, diğer yatırımcıların, korkuya kapılacağı ve satış yaparak, fiyatın düşeceği, varsayımı ile, şimdiden satış yaparak pozisyonlanmaya başlar.. Bu satış işlemleri, Piyasa fiyatına düşüş olarak yansır..
Yaşanacak gelişmeden habersiz olan, yatırımcılar, bu düşüşü, alım fırsatı olarak görürler.. Taa ki, gelişme yaşanıp da, haberleşene kadar.. Ayşe Teyze, yaşanan olumsuzluk, haberleşip duyduğunda, haklı olarak, elindeki senedini satmaya karar verir..
İşte bu durumda, daha yüksekten elindeki hisse senedini satmış olan fon yöneticisi için, hisseyi ucuzdan toplama, bir anlamda karını, realize etme imkanı verir..
Kısaca özetlemek gerekirse, finansal piyasalarda klişe haline gelmiş olan, söylemlerden bir tanesi, "Borsalarda BEKLENTİLER ALINIR, GERÇEKLER SATILIR" söyleminin, çıkış noktası da, işte budur..
Akışın başına dönecek olursak, Teknik Analiz, işte bu nedenler ile, "geçmiş", ya da "mevcut", ya da "gelecek" haber ve gelişmeler ile ilgilenmez, doğrudan FİYATIN kendisine bakar ve gelecek öngörüsünü de, kendi "kurallar ve kabuller bütünü" içinde, kurmaya çalışır..
