My Authors
Read all threads
Yıl 1974… Hollanda’nın küçük bir kasabasında yaşayan Arie ve Diny van den Beukel çifti, sahibi oldukları domates serasında çalıştırmak üzere işçi aramaktadır. Bir tanıdıkları aracılığıyla Hollanda’da “turist” olarak bulunan Türk işçileri serada çalıştırmaya başlarlar.
O dönem resmi mukavelesi olmayan işçiler Hollanda ve Belçika gibi ülkelerde turist ya da kaçak işçi olarak anılmaktadır. Asıl mesleği hemşirelik olan Diny, işçilerin kalabilmesi için seranın bitişiğindeki bir kulübeyi pansiyon olarak hazırlar.
İlk başlarda el kol işaretleriyle anlaşırken Diny bunun çok zor olduğunu düşünerek işçilere her gün 10 kelime Hollandaca öğretir, kendisi de 10 kelime Türkçe öğrenir. Diny bir yandan da işçilere anne gibi davranmaktadır. Sürekli onlara öğüt vererek bir şeyler öğretmeye çalışır.
Bir süre sonra Diny yavaş yavaş Türkçe cümleler kurmaya başlar. Hatta işçilerden biri Diny geldiğinde “laflarınıza dikkat edin bizi anlıyor” uyarısında bulununca kendince sevinir. Bazen de öyle hatalar yapar ki hepsi birden gülerler.
Bir gün onlara “Allahaısmarladık” demek isterken “Allah” ve “şişman” kelimelerinden oluşan anlamsız bir kelime çıkar ağzından. Ancak Türk işçiler bunu hoş görüp ona doğrusunu öğretirler. Diny Türkçe sözlük ve kitaplar alarak kendini daha da geliştirir.
Zamanla her şeyi konuşup anlamaya başlar. Onun Türkçe konuşması ve işçilere Hollandaca öğretmesi civarda duyulunca Belediye Başkanı ondan belediyede bir kurs açmasını ve burada işçilere dil öğretmesini ister. İlk başta çekinse de bir süre sonra kendini öğretmenlik yaparken bulur.
Şehre gidip dil kitapları alır, gazeteye ilan verir, diğer çiftlikleri dolaşarak işçileri kursa çağırır. O dönem turist işçilere çalışma ve oturma izni verilmesi için Lahey’de düzenlenen gösteriye katılıp onlarla birlikte kol kola yürür. İşçilerin birçoğu iznini alır.
Türk işçiler de onu sever ve kabul eder. 1979 yılında Diny’i Türkiye’ye davet ederler. Daveti severek kabul eder ve kendini Kayseri’nin uzak köylerinden birinde misafir olarak bulur. Diny, bu seyahatini “Bana orada kraliçe gibi davrandılar” diye anlatıyor.
Köyde yine annelik yapmaktan geri durmaz. Köylülerin birçoğunda egzama olduğunu fark edince ilaç getirterek onları tedavi eder ve nasıl korunmaları gerektiğini anlatır. Kalması için ısrar etseler de bir süre sonra Hollanda’ya döner. Yıllar böyle geçip gider...
Diny uzun yıllar işçilere annelik etmeye çalışmış, bildiklerini öğretmiş, onlardan da bir şeyler öğrenmeye çalışmıştır. Bir gün telefonu çalar, karşıdaki kişi “Anne” diye seslenmektedir. Arayan kişi bir zamanlar yanlarında çalışan Ermenekli Ali’dir. Diny çok mutlu olmuştur.
Ali onu köye davet etmektedir. Yaşlı olsa da kabul eder ve yolu yine Türkiye’ye düşer. Ali elma bahçeleri olan zengin biridir artık. Burada yine annelik içgüdüsü durmaz, Ali’nin yanında çalışan kadınların ellerinin yıprandığını görünce dönüp ona şöyle der: “Ali onlara krem al” 🌿
Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh.

Keep Current with DiasporaTürk

Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!