1. bölüm
günlerden bir gün bir ülkenin başındaki bir şahıs iki denizi birleştiren çılgın bir proje açıklamış. o dönem ayrıntılar belirsizmiş. bu projenin kime ne faydası olacağını herkes çok merak edermiş.
gel zaman git zaman yıllar yılları kovalamış ve bir gün bir gazeteci kolay kolay yapılmayan bir şey yapmış. gazetecilik yapmış. meğer baştaki kayınpeder çılgın projeyi açıklarken, hayatta en çok damat olmakla övündüğünü söyleyen damat oradan arazi kapatmakla meşgulmüş.
bu damat şirin ve şokomel bi tipmiş. tatsız şeylerle bilinmek istememiş. hemen açıklama yapmış: "yahu o arazi köy tapulu. zaten hemen yanında babamın arazisi var. yabancıya gitmesin diye almıştım. hemen aklınıza kötü şeyler getiriyorsunuz. allah sizi kahretmesin." demiş
ve en sevdiği oyuncağının başına geçmiş. erişim engeli adını verdiği bu oyuncakla istediği haberi görünmez yapabilirmiş. yani, daha doğrusu, o öyle zannedermiş. aslında görünmez yapmadığını herkes bilirmiş ama eğlencesini bozmamak için kimse ona bir şey söylemezmiş.
erişim engeli ters tepmiş. damat sinirlenmiş ama zeka dolu bir planı varmış. erişim engeline erişim engeli getirmiş. bu da işe yaramayınca daha çok sinirlenmiş. sırada daha zekice bir planı varmış. erişim engeli getirdiği erişim engeline erişim engeli getirecekmiş.
az kalsın unutuyordum. hani hikayenin başlarında bir gazeteci vardı ya.. hani arazi kapatma olayını ortaya çıkarmıştı. damat tırnaklarını kemirmiş gözünü seğirtmiş hıncını ondan çıkarmaya karar vermiş. gazeteciyi dava etmiş. iki yıl hapsini istemiş.
damadın malda mülkte gözü yokmuş ama her ne hikmetse bahtı çok açıkmış. bir sabah uyandığında bir de ne görsün? köy yerinde küçük kır evi bahçesinde organik yumurta hayalleriyle üç kuruş paraya aldığı arazide altın yumurtlayan tavuklar gezmeye başlamış.