My Authors
Read all threads
19.yüzyılda Kaliforniya’ya altın arayıcıları hücum etti.
ABD’de altın 1830’ların sonlarında, Batı Georgia’da çıkarılmaya başlandıysa da ABD tarihinde “altına hücum” diye adlandırılan en büyük hareket 24 Aralık 1848’de Kuzey Kaliforniya’da,
Sutter’s Mill’de altın bulunmasıyla başladı. Haberin San Francisco’ya ulaşmasıyla, bu kentten ve Kalifornia’nın diğer kesimlerinden binlerce kişi bölgeye üşüştü.

24 Ocak 1848’de marangoz James W. Marshall, dere yatağında altın pul buldu.
Önce bunu gizli bir sır olarak saklamaya çalışsalar da, altın dedikoduları kısa sürede tüm çevreye yayıldı.
Dünyanın dört bir yanından gelen altın avcıları, kaderlerini değiştirecekleri inancıyla kayıklarla, trenlerle, yürüyerek bölgeye akın ettiler.
1848'de 800 nüfuslu küçük bir kasaba olan San Francisco, 5 yıl içinde 50.000 kişinin barındığı bir kente dönüştü. Hala ilkel yaşam standartlarına sahip olan şehirde barınabilmek çok zordu. Yiyeceğe, barınmaya ve giysiye ihtiyaçları vardı.
Gariptir, altın arama peşine düşen avcılar dışındaki herkes zengin olmuştu.

San Francisco'lu tüccar Sam Brennan bu fırsatı değerlendirenlerden sadece biriydi.
Tüccar, 20 sente satılan kazma ve küreklerin tümünü satın alarak,
bu gereçlere sahip olmak isteyen avcılara yüzde 750'lik bir kar oranı koyarak geri satıyordu. Bir gün bile altın arama derdine düşmeden, birden bire şehrin en zengin adamı oldu.

Ağustos ayında bölgede 4,000 altın madencisi vardı ve bir yıl içinde
yaklaşık 80 bine çıkan sayı 1853'e kadar 250 bine ulaştı. Amerika’nın dört bir yanından yola düşen avcılar bölgeye akın ediyordu.

Kaliforniya’da üç madencilik bölgesi gelişti. Bunlardan birincisi Sutter Mill’den güneyde Mariposa’ya kadar uzanan Sierra Nevada yönetim bölümünün
kuzey kesimindeydi. Üçüncüsü, Sahasta’nın batısındaki kuzey kıyı sıradağları bölgesiydi; fakat burası engebeli toprakları yüzünden hiç bir zaman tam olarak işlenemedi.
İlk madenciler altını toz, pul ve külçe halinde elde ediyorlardı.
Akarsu yataklarında ve eski ırmakların taşmış oldukları kumlu çakıllarda bulunan bu tür altın çabucak tükendi. Bunun üstüne madenciler daha çok işbirliği, incelik ve harcama gerektiren başka yöntemlere yönelmek zorunda kaldılar.
Sonuçta altın yataklarını ortaya çıkarmak için derin madenler kazıldı. Kaya zahmetle yüzeye çıkartılıyor, parçalanıyor ve değerli tozu dışarı dökmesi için gerekli işlemler yapılıyordu.
Klondike , Altına hücumun diğer hikayesi. Amerika Birleşik Devletleri’nde zengin olmayı amaç edinen yaklaşık yüz bin insanın henüz keşfedilmemiş altına doygun arazilere yaptığı uzun ve zorlu yolculuk.

Yukon-Alaska’nın altınca oldukça zengin olan ve Klondike adı verilen bölgesi.
Bölgeye başlangıçta diğer eyaletlerden, mesela Seattle ve San Francisco’dan çok fazla insan gitmiyordu çünkü geçmişte böyle söylentilerin boş çıktığı görülmüştü.

17 Temmuz 1897’de Portland isimli gemi Seattle’a vardığında ve toplamda tek seferde 1 tondan fazla
altının bulunduğu anlaşıldığında, iştahlar kabardı. Altı ay içerisinde 100,000 insan, çoğu Batı’daki Seattle ve San Francisco’dan olmak üzere, Yukon’a doğru harekete geçti. Yolculuk sona erdiğinde,
yalnızca 30,000 kişi hedefine varabildi ve sadece birkaç yüz tanesi milyoner olma amacına ulaştı.
Yukon’da zengin olmanın tek yolu altın bulmak değildi. İlk yerleşenler soğuğun etkisiyle donan ve kazılması fazlasıyla zor olan toprağın tapusunu satın alıyor ve
elinde tuttuğu araziyi belli bir miktar paraya sonradan gelenlere satıyordu. Bu yolla kazanılan para, simsarların türemesine neden oldu ve zaman geçtikçe bir tekel oluşmaya başladı. Bir kişinin altın olma ihtimali bulunan bir toprağa sahip olabilmesi,
yani para kazanabilmesi için bu tekel sahipleriyle anlaşması gerekiyordu. Anlaşmak istemeyenler, simsarların tuttuğu kiralık katiller tarafından silahlı saldırıya uğruyor ve ortada hak-hukuk kavramı olmadığından, adaletsizce sindiriliyorlardı.
Klondike Altına Hücumu, bütün altın keşifleri arasında zamanın şartlarına göre en fazla madene ulaşılan ve en çok insanın ilgi gösterdiği olay olarak Amerikan tarihine geçti.
Zamanın sanat ve iş dünyası çevrelerinden insanlar da bu ilgi çekici olaya şahit olmak için oradaydı.
Ünlü yazar Jack London, Dawson City’de zengin olmaya çalışan maceraperestlerden bir tanesiydi ancak gerçek şöhreti Klondike’ı konu ettiği hikayeleri ve romanlarıyla kazandı.
Henüz 21 yaşında olan Jack London Ekim 1897’de Dawson City’ye varmıştı.
Donald Trump, servetini büyük dedesi Fred Trump’ın Dawson City yolunda Altına Hücum zamanında açtığı restoran ve otellere borçlu.

Altına hücum öncesinde birkaç yüz kişilik bir yerleşim yeri olan Dawson’un nüfusu elli bin civarına kadar yükselmiş,
bir sürü yeni otel, restoran, bar ve hatta genel ev açılmış...

Altın üretimi genişleyen ABD ekonomisine gelir sağlarken, ABD’de ve dünyanın başka yerlerinde kullanılan teknolojik ilerlemeleri de hızlandırdı.
Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh.

Keep Current with Kapheros

Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!