- Generalim, diyorum. Nasıl oldu şu Anadolu harekâtı?
Tâ Ankara kapılarına kadar ilerledikten sonra nasıl oldu da davayı kaybettiniz?
- Bizim Anadolu'da işimiz ne idi? diyor. Bizim menfaatimiz
Balkanlar'da, Makedonya'da, Adalarda olabilir amma Anadolu'dan bize ne? Ne diye bizi oralara gönderdiler.
Aradan bunca yıl geçti. Şimdi insan maziyi çok daha iyi görebiliyor.
artık itiraf etmekten çekinmiyorum. Bizim Anadolu savaşında
hiçbir menfaatimiz yoktu. Biz yabancı devletlere âlet olduk.
Sizden de, bizden de bunca insan öldü. Bu kadar şehit verdik
Trikopis yine bir müddet susuyor. Emekli generalin duyduğu pişmanlığı anlamaya çalışıyorum. Zavallı Yunan şehitleri, zavallı İstiklâl Harbi kahramanları! Boş yere yanan,
Avgin muharebesi diyoruz. Siz, İnönü Savaşı.
1921 yılı Mart ayının son günleri. Ben o zaman 3. tümen kumandanıydım. İnönü'de bizim 3 tümenimiz bulunuyordu. 7. tümen merkezde, 3. tümen solda ve 10. tümen da sağda
İnönü ile 2. karşılaşmam
bulunuyordum. Birliklerimiz Eskişehir ve Kütahya üzerinden taarruza geçmişlerdi. Türkler oyalama muharebesiyle yardım bekliyorlardı. Ben derhal cepheye hareket ederek bu yardıma mani oldum.
çekildik. Ben 2. Kolorduya kumanda ediyordum. Afyon
cephesini tutarak Yunan ordusunun çöküşüne mâni oldum.
1921'de Cenup Grup Kumandan Kumandanlığına getirildim. Türklerin büyük bir hazırlık içinde bulunduklarını fark ediyorduk. Anadolu'da üç kolordumuz vardı. Başkumandan General
gönderemediler. Halbuki karşımızda MUSTAFA KEMAL vardı. Neye uğradığımızı anlayamadık. Cephe çökmüş ve ordu mağlûp olmuştu...
Türk ordusunun bu beklenmedik kuvveti karşısında
kaybetmiştik. Cephanemiz tükenmek üzereydi. Neşrettiğim bir günlük emirle sonuna kadar muharebeye devam edilmesini askere tebliğ etmiştim. Asker yorgundu. Kimsede muharebeye devam arzusu kalmamıştı.
Atatürk beni mert bir askere yaraşır bir şekilde kabul etti.
Teessür ve heyecan içindeydim. İnönü beni kendisine takdim etti. Gazi'nin bu esnadaki sözlerini hiç unutmayacağım:
yaptınız. Askerlikte mağlûp olmak da vardır.
Napolyon da vaktiyle esir olmuştu. Size karşı büyük bir hürmet hissi besliyoruz. Burada kendinizi esir addetmemenizi rica ediyorum.
Atatürk'ün bu ince ve nazik muamelesi karşısında ben de bu büyük kumandana karşı içimde bir hayranlık duymaya
başlamıştım.
Anadolu'yu terk ettiler."
Düşmanının bile saygı ile hürmetle yad ettiği Ezeli ve Ebedi Başkumandan #GaziMustafaKemalAtatürk ile "keşke Yunan galip gelseydi" diyen Fesli Kadir meczubunun ümmetçilerinin "asker kaçağı" sandığı
#30AğustosEngellenemez
Hilal SELÇUK