Thread by @yukselcayiroglu

ALLAH HAKKINDA HÜSNÜZAN
1. Şüphe yok ki en büyük ibadetlerden biri, Allah hakkında hüsnüzan beslemek (iyimser düşünmek) olduğu gibi, en büyük günahlardan biri de Allah hakkında suizanna girmektir (kötümser düşünmektir).

PekiNerede Buİnsanlar

2. Çünkü Allah, adil-i mutlaktır, sonsuz merhamet sahibidir, tüm kemal ve cemal sıfatlarıyla muttasıftır, şanına yakışmayacak her türlü noksan ve kötü sıfattan da münezzehtir.

3. Üstelik Allah’ın kullarına muamelesi, kulların O’nun hakkındaki zanlarına göre olabilir. Nitekim kutsi bir hadiste şöyle buyrulur: “Kulum Beni nasıl zannediyorsa Ben öyleyim.” Başka bir hadise ise “Allah’a karşı hüsnüzan besleyin” buyrulur. (Müslim)

4. Hasan-ı Basri de konuyla ilgili şöyle der: “Mü’min olan kimse Rabbi hakkında iyimser olduğunda (hüsnüzan beslediğinde) salih amel işler. Kötü insan ise Rabbi hakkında kötümser olduğu (suizan beslediği) için kötü ameller işler.”

5. Allah’a karşı hüsnüzan besleyen yani O’nun salih kullarına yardım edeceğine, her türlü sıkıntıyı gidereceğine, bütün ihtiyaçları karşılayacağına, fetih ve zaferin O’ndan geldiğine.. sarsılmaz bir imanla inanan bir insanın bu inanç ve kanaatini Allah boşa çıkarmayacaktır.

6. Keza Allah’ın tevbe ve istiğfar edenleri affedeceğine, yapılan dualara icabet buyuracağına, ibadet ü taatleri kabul edeceğine, hakkımızda takdir buyurduğu her şeyde bizim için bildiğimiz-bilmediğimiz bir kısım hikmetler bulunduğuna gönülden inanmak da hüsnüzannın gereğidir.

7. Allah Resûlü (s.a.s) dua hakkında şöyle buyurur: “Kabul olunacağına kesin inanarak dua edin!” (Tirmizi)
Burada her ne kadar dua üzerinde durulmuş olsa da, buradaki emrin bütün salih ameller hakkında geçerli olduğunu söyleyebiliriz.

8. Kur’an, onlarca ayetinde tekrar ber tekrar Allah’ın kullarına zerre miktarınca zulmetmeyeceğini, haksızlık yapmayacağını hatırlatır. Demek ki Allah’ın her türlü zulüm ve haksızlıktan uzak durduğu, bir mü’minin asla hatırından çıkarmaması gereken çok önemli bir hakikattir.

9. Şu ayetlere bakılabilir: “Allah insanlara asla zulmetmez. Lakin onlar kendi kendilerine zulmeder” (Yunus 10/44) “Şu kesindir ki Allah kullarına zerre kadar bile zulmetmez” (Nisa 4/40) “Doğrusu Allah onlara zulmetmedi ama onlar kendi kendilerine zulmettiler” (Âl-i İmran, 3/117)

10. Konuyla ilgili şu hadis de üzerinde durmaya değer: "Ey kullarım; ben zulmü hem kendime hem de kullarıma haram kıldım. Siz de birbirinize zulmetmeyin." (Müslim)

11. Bu sebeple Allah’a iman eden bir mü’min, O’nun bizi yalnız bıraktığını, bize zulmettiğini, bizi zorluk ve meşakkate duçar kıldığını vs. vs. aklının ucundan dahi geçirmemelidir. Zira ayetin ifadesiyle insanların başına gelen kötülükler, kendi elleriyle yaptıkları yüzündendir.

12. Öte yandan insan, meydana gelen bela ve musibetleri sadece zahiri yüzleriyle ve şu kısacık dünya hayatı itibarıyla değerlendirmeye aldığından, Allah hakkında yanlış zan ve tahminlerde bulunabilir. Çirkin hadiselerin arkasına gizlenmiş güzellikleri göremeyebilir.

13. Halbuki Allah’ın isimlerinden biri de Hakîm’dir. Dolayısıyla O, abes fiil işlemez. Onun her işinde mutlaka engin hikmet ve maslahatlar vardır. İnsan çoğu zaman varlık ve hadiselerin arkasında saklanan hikmetlere akıl erdirse de bazen bunları anlayamadığı durumlar da olabilir.

14. Hasıl-ı kelam bizler, her halükarda Allah hakkında hüsnüzan etmek, O’na gönülden itimat etmek, her daim O'nun inayetine sığınmak mecburiyetindeyiz. Kim bilir bu konudaki fikirlerimizi yerli yerine oturttuğumuz takdirde, O’nun bize olan muamelesi de değişecektir.

15. Allah hakkında iyimser düşünmenin iradelerimize fer olacağını, bizi huzur ve itminana kavuşturacağını, her türlü korku ve endişeden uzak tutacağını, ümitlerimizi şahlandıracağını, bizi karamsarlık ve ümitsizlik bataklığından kurtaracağını da unutmamak gerekir.

16. Son olarak şu hatırlatmayı da yapmak gerekir ki, Allah’ın yardım ve inayetine güvenmek ve dua dua O’na yalvarmak hiçbir şekilde bizi fiili duadan alıkoymamalı ve tembelliğe sevketmemelidir. Aksi bir tavır nefis ve şeytanın hile ve aldatmacasından başka bir şey değildir.